İYİ Parti'den Kılıçdaroğlu'nun HDP ziyaretine destek! Akşener'in yardımcısı Ümit Özlale: "Onlar da bizim seçmenimiz"
İYİ Parti'nin "HDP ile iş tutarım ama aynı masaya oturmam tiyatorusu" tam gaz devam ediyor. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, Kemal Kılıçdaroğlu'nun HDP'yi ziyaret etmesine destek vererek, "HDP'liler de bizim seçmenimiz. HDP'nin var olma hakkını tanıyoruz" açıklamasını yaptı. Meral Akşener'in yardımcısı ikiyüzlü ve sansürcü bir tutum sergileyen CHP ve medyasını da yaylım ateşine tuttu. İYİ Parti olarak iftiraya ve kara propagandaya maruz kaldıklarını ifade eden Özlale, "AK Parti'yi eleştirdiğimiz zaman bizi devamlı öven basının, muhalif kanalların bize nasıl kapıları kapattığını bir anda gördük" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını ilan etmesi sonrası ilk tebrik 6'lı koalisyonun 'gizli' ortağı HDP'den gelmişti. HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, Kılıçdaroğlu ile görüşmek istediklerini söyleyip davette bulunmuştu. 6'lı koalisyonu dağıtan ve 72 saat sonra geri dönen Meral Akşener, geçtiğimiz akşam katıldığı canlı yayında, HDP'li Sancar'dan 'hoca' olarak bahsedip CHP ile HDP'nin görüşmesine yeşil ışık yakmış ve "CHP, HDP ile görüşebilir ama bizim olduğumuz masaya getiremez." açıklamasında bulunmuştu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, geride kalan gün yaptığı açıklamayla, Kılıçdaroğlu'nun yakın bir tarihte HDP'ye ziyaret gerçekleştireceğini ifade etmişti.
İYİ Parti kanadı, ittifakın 'gizli' ortağının bu çıkışından rahatsız olmuş, İP Sözcüsü Kürşad Zorlu, "CHP Genel Başkanı olarak istediği partiyle görüşebilir" çıkışı yapmıştı. CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise dün yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun 'Cumhurbaşkanı adayı olarak HDP ile görüşeceğini' ifade etmişti.
İYİ Parti ile CHP arasındaki, "HDP ile iş tutarım ama aynı masaya oturmam tiyatorusu" ile bir kez daha tescillendi.
İYİ PARTİ: "HDP'LİLER DE BİZİM SEÇMENİMİZ"
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, Kılıçdaroğlu'nun HDP'yi ziyaret etmesine destek vererek, "HDP'liler de bizim seçmenimiz. Onlara da anlatacağız, onları da ikna etmeye çalışacağız. Dolayısıyla sayın Kılıçdaroğlu'nun Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olarak HDP ziyaret etmesi kadar normal bir şey yok" ifadelerini kullandı.
İYİ Parti ve HDP ilişkisinin önümüzdeki dönemlerde çokça konuşulacağının altını çizen Özlale, bu duruma var olma hakkı ve siyaset yapma özgürlüğü üzerinden yaklaşılması gerektiğini söyledi.
"HDP'NİN VAR OLMA HAKKINI TANIYORUZ, SEÇMENLERİNİN KAPISINI ÇALACAĞIZ"
Meral Akşener'in yardımcısının sözlerinin alt metninde terörle iltisaklı HDP'yi meşrulaştırma girişimi de vardı...
Ümit Özlale, HDP'yi Türkiye'nin 3. büyük partisi olduğunu söyleyerek, "HDP, 6 milyondan fazla oy aldı, Meclis'te grubu var. Biz yasama faaliyetlerini HDP ile beraber yapıyoruz" şeklinde konuştu.
İYİ Parti'nin her zaman HDP'nin 'var olma' hakkını tanıdığını dile getiren Özlale, HDP seçmenin de kapısını çalacaklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü;
"Hukuksuz kayyum atamalarına karşı çıktığımızı, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına gözü kapalı 'evet' demeyeceğimizi buradan daha öncesinde de deklare ettik. Dolayısıyla İYİ Parti, her zaman HDP'nin var olma hakkını tanıyor. Bunun dışında bir de siyaset yapma özgürlüğü var."
CHP YANDAŞI MEDYAYA AYAR
Özlale'nin hedefinde CHP ve yandaşı medya da vardı.
İYİ Parti olarak iftiraya ve kara propagandaya maruz kaldıklarını ifade eden Özlale, ikiyüzlü ve sansürcü bir tutum sergileyen CHP medyasını yaylım ateşine tuttu;
AK PARTİ ELEŞTİRİRKEN KAPILARINI AÇANLAR, BİRDEN KAPI DUVAR OLDU...
"İYİ Parti bu süreci son derece şeffaf yürüttü. Bir anda bize ve sayın genel başkana (Akşener) olmadık iftiralar yönelttiler. Çok büyük iftiralar attılar. O 3-4 günlük süre.te bize devamlı kapılarını açan, AK Parti'yi eleştirdiğimiz zaman bizi devamlı öven basının, muhalif kanalların bize nasıl kapıları kapattığını bir anda gördük. Bu süreç beni çok üzdü.
"KENDİMİZİ SAVUNMA HAKKI VERMEDİLER"
Zaten sesimizi duyurabildiğimiz az sayıda kanal vardı. 3-4 gün boyunca o kanallar bizimle konuşmak istemediler. Bize kendi kanallarından iftira atılırken, kendimizi savunmamıza bile izin verilmedi."