Belediye başkanları göreve devam ederken cumhurbaşkanı yardımcısı olabilir mi? Mehmet Uçum A Haber'de açıkladı: "Anayasa'ya aykırı"
İYİ Parti ile CHP arasındaki 'adaylık' tiyatrosu, 'belediye başkanları (Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş) cumhurbaşkanı yardımcısı olsun' formülüyle son buldu. İYİ Parti'nin koalisyona dönüş için şart koştuğu önerinin ise Anayasa'ya aykırı bir durum olduğu ifade edildi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Anayasa'ya göre vesayet makamı ile belediye başkanlığı asla birleşemez (m.127/5). Aynı kişinin hem cumhurbaşkanı yardımcısı hem belediye başkanı olması Anayasa'nın açık ihlalidir. Küresel sömürgecilerin planları ve dar çıkarlar için hukuk dışı ve abes çözüm arayışları boştur. Halk hesabını sorar." ifadelerini kullandı. Peki Anayasa'nın 127. maddesi ne diyor? İşte detaylar...
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı oldukları gerekçesiyle 6'lı koalisyondan ayrıldığını duyurmuştu. Akşener, düzenlediği basın toplantısında Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'a aday olmaları için çağrı yapmıştı. CHP'li iki belediye başkanı da Kılıçdaroğlu'na destek açıklaması yapıp, aday olmayacaklarını ilan etmişti. İYİ Parti kanadı yaşananlar üzerine seçime kendi adaylarıyla gireceği yönünde açıklamalarda bulunmuştu.
6'LI KOALİSYONDA 'AKŞENER' TİYATROSU
Akşener'in ayrıldığı 5'li koalisyon, bugün yaşananların gölgesinde Saadet Partisi Genel Merkezi'nde bir görüşme yapacağını duyurmuş ve Kılıçdaroğlu'nun adaylığını ilan edeceklerini ifade etmişti.
Yavaş ile İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'ndan aldıkları talimatla, bugün İYİ Parti Genel Merkezi'ne giderek Akşener ile görüştü. Bu görüşme sonrasında İYİ Parti kanadından masaya dönüş için, "Yavaş ve İmamoğlu cumhurbaşkanı yardımcısı olsunlar" şartını koştu.
Bu talebin CHP tarafından kabul edildiği ifade edildi ve Akşener büyük bir tiyatroyla ayrıldığı masaya geri dönmüş oldu.
BELEDİYE BAŞKANLARI GÖREVE DEVAM EDERKEN CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OLABİLİR Mİ?
İYİ Parti'nin koalisyona dönüş için şart koştuğu "Belediye başkanları cumhurbaşkanı yardımcısı olsun" önerisinin ise Anayasa'ya aykırı bir durum olduğu ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, konuya ilişkin Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Anayasa'ya göre vesayet makamı ile belediye başkanlığı asla birleşemez (m.127/5). Aynı kişinin hem CB Yardımcısı hem Belediye Başkanı olması Anayasanın açık ihlalidir. Küresel sömürgecilerin planları ve dar çıkarlar için hukuk dışı ve abes çözüm arayışları boştur. Halk hesabını sorar." ifadelerini kullandı.
Paylaşımına ilişkin A Haber canlı yayınında Banu El'in sorularını yanıtlayan Uçum, şu ifadeleri kullandı:
"Sonuçta sihirli bir formül bir çözüm ortaya çıktı. Dikkat ederseniz bu çözümler, anayasaları hukuku dikkate almadan ortaya çıkan çözümler, sivil darbe gibi bir teşebbüsü çözüm olarak sunmuşlardı. Anayasanın ihlali olan bir çözüm önerisi ortaya çıktı. Anayasamızda Merkezi idare ile yani hükümetle yerel idareler arasında bir vesayet ilişkisi vardır. Merkezi idare seçilmiş yerel idareleri idare ve yaptıkları açısından denetime tabi tutarlar. Merkezi yönetim, yerelden üsttedir. Belediye başkanı bir yerel idaredir. Cumhurbaşkanı yardımcısı ise merkezi yönetimin parçasıdır. Belediye başkanları aynı zamanda cumhurbaşkanı yardımcısı olacak anayasanın 127. Maddesinin 5. Fıkrasındaki hükme açık aykırılık oluşturur.
Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak bir kişi, kabine de yer alacak bir kişi, bakanlarla görevde yapacak bir kişi aynı zamanda belediye başkanı olacak. Vesayete dayalı ilişki bozulacak demek. Özdeşleşme yasağı denen bir şey var. Bazen 2 pozisyon bir araya gelemez. Bunların önerdiği şey özdeşleşmedir. Merkez ve yerelin aynileşmesidir. Bu da anayasaya aykırıdır. Belediye başkanlarının istifa etmesi gerekir. Belediye başkanları istifa edip yemin etmesi gerekir.
2023 seçimlerinin aslında Türkiye'nin tam bağımsızlık yürüyüşüyle mandacı anlayışın iktidar arayışının seçimi olduğunu tüm dünya biliyor. ABD, İngiltere, Almanya huzursuz oluyor. Bunların buradaki stratejisi Erdoğan'ın tasfiye edilmesi. Kurtulma meselesi değil, bağımsız politikaların tasfiye edilmesi isteniyor.
Doğu Akdeniz, Ukrayna-Rusya, Azerbaycan'daki durumundan rahatsızlar, milli ekonomiden rahatsızlar. Türkiye'nin bağımsız bir aktör olarak güçlenmesinden rahatsızlar. Batının çıkarlarının aparatı olarak baktıkları Türkiye'ye müdahalede bulunuyorlar. Kendi çıkarlarına bir Türkiye'yi oluşturmak istiyorlar. Yürütmeyi dağıtma pahasına, çıkarlara zarar verme pahasına küresel sömürgecilerle uyumlu bir politika ortaya koymaya çalışıyor."
ANAYASA'NIN 127. MADDESİ NE DİYOR?
MADDE 127- Mahallî idareler; il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir.
Mahallî idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/12 md.) Mahalli idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) (…) Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.
Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahallî idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.
Merkezî idare, mahallî idareler üzerinde, mahallî hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahallî ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idarî vesayet yetkisine sahiptir.
Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Cumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.