İYİ Parti masadan kalktı mı gönderildi mi? İYİ Parti’nin yeni yol haritası ne olacak?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı çıkıp geçtiğimiz gün 6'lı koalisyondan ayrılığını açıkladı. Adaylık için İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş'a çağrı yapan Meral Akşener, iki isim tarafından veto yedi. Konuyla ilgili Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 6'lı koalisyonun dağılmasına ilişkin ilk kez konuştu. "Oturdular, konuştular, dağıldılar demiştim, öyle de oldu" diyen Başkan Erdoğan, "Onlar ne yaparsa yapsın biz yol haritamıza bakıyoruz" ifadelerini kullandı. Peki bundan sonra ne olacak? 5’li koalisyon ne yapacak? Meral Akşener’in yol haritası ne olur? Gündemin öne çıkan başlıklarını A Haber canlı yayınına katılan İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Babacan değerlendirdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 6'lı koalisyondan ayrılmasının ardından, Millet İttifakı'nın 5 siyasi parti lideri bir araya geldi. 4 buçuk saat süren toplantının ardından yapılan açıklamada İYİ Parti lideri Akşener'e göndermede bulunuldu, "aynı istikamette devam karar alındı. İlk gün neredeysek bugün de oradayız" denildi. 5'li masa cumhurbaşkanı adayını 6 mart pazartesi günü açıklayacağını duyurdu.
Öte yandan CHP'li Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun masaya dönmesi yönünde ikna etmek için İYİ Parti lideri Meral Akşener ile görüşeceği iddia edildi. Ancak bu iddiaya İYİ Parti'den yalanlama geldi. Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, "Ne bizim böyle bir talebimiz oldu, ne de belediye başkanlarının" dedi.
Peki bundan sonra muhalefet ne yapacak? Gelişmeleri Doç. Dr. Abdurrahman Babacan şöyle değerlendirdi:
"15 aylık serüvenin nihai patlama noktasıydı geçen perşembe günü toplantıda yaşananlar. 14 aydır biz gerek İYİ Partili yetkililerle gerek CHP'li yetkilerle gerek diğer partilerden kesimlerden görüştüğümüzde meselenin son tahlilde düğümlenip ve onun çözülemeyeceğini ön gördüğümüz noktanın temelde adaylık meselesinin ciddi bir kriz dinamiği anlamına geleceğini söylediğimiz cümlelerde bize 'kriz yok' deniyordu ve cevaben 'En basit mesele adaylıktır. Seçim tarihi belli olduğunda 2 gün içerisinde aday açıklanır.' deniyordu. Biz kimi zaman fitne sokmakla itham ediliyorduk.
Geldiğimiz noktada esasen muhalif seçmenin süreç boyunca kandırıldığını oyalandığını gördüğümüz bir fotoğraf ortaya çıktı. Özellikle muhalif kesimlerdeki siyasetçilerin ya da onların destekçisi olan akademisyenlerin ya da gazetecileri ve sosyal medya hesaplarının bu 6'lı masayı Cumhuriyet tarihinde bir iş olarak kutsal adlediyorlardı. Kutsallık üzerinden bir kılıfla topluma sunmaya çalışıyorlardı ama bu kutsallığın da milletin kandırma olduğu ortaya çıktı. Yapılan anayasa toplantılarının büyük toplantıların ilkesel bazda içinin boş olduğu ortaya çıktı. Muhalif seçmenin aldatma kısmının burada olduğu ortaya çıktı.
Geldiğimiz nokta bizim öngördüğümüz noktadır. Sürekli birbirlerini tahkir eden çeşitli noktalarda çok ağır ithamlarda bulunan bunu bazen medya kanalları üzerinden yapan bazen genel başkan yardımcısı ya da milletvekili üzerinden yapan birbirlerine salvolarda bulunan bir kriz durumun fotoğrafıydı. Ben bunun Kemal Kılıçdaroğlu'nun ince stratejisi olduğu düşüncesindeyim. Kılıçdaroğlu en başında beri aday olma konusunda da kararlıydı ve hiç geri adım atmadı. Oy oranlarına göre partilerin eşit olmaması gereken ortamda Kemal Kılıçdaroğlu 5'e 1 durumunu oluşturdu.
Meral Akşener siyasette 'kirli pazarlıklar yürüyor' dedi. Ülkeyi beraber yöneteceklerini söyledikleri başkanlara yönelik bir suçlama oldu. 54 milletvekili karşılığında bu 4 partinin masada Kemal Kılıçdaroğlu'na evet dediği ortaya çıktı. Meral Akşener buna başta karşı çıkmadı Kemal Kılıçdaroğlu bunu bilerek yaptı. Küçük partiler açısından çok net kazanımlar var."
Ekrem Alfatlı'nın öne çıkan sözleri:
"Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Biz terör örgütü PKK'nın siyasi şubesi olan HDP'nin de bu masanın bir yerinde olacağını söylüyoruz. Yani 6+1 bir masa olduğunu hep söyledik. Bunu sadece söylemedik delilleri ile de ortaya koyduk.
6'lı masa dene bu bileşen 6+1'li masa geçtiğimiz yıl 28 Şubat'ta bir araya gelmeye başladı. Söze değil öze bakmak lazım. Bunların bir araya gelmesindeki sebep Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kaldırılması vardı.
Yapılan toplantıların tamamında demokrasi, eşitlik, insan hakları gibi bütün güzel sözler yan yana sıralanmış. Ama eylemlerine bakıldığı zaman yapıcı yol gösterici bir anlayıştan ziyade yıkıcı bir tavır söz konusuydu. 6 Şubat'ta Türkiye çok büyük bir felaket yaşadı, ülkenin tüm unsurları bu yaraları sarmak için uğraşırken 14 milyon insanın etkilediği deprem ile uğraşırken bunlar depremin 3. günü çıkıp 'seçimi erteletmek istiyorlar' dedi."
Serkan Toper'in canlı yayındaki sözleri:
"6'lı masa bir kuyu gibi dipsiz, çözümsüz hal almıştı zaten Aday konusunda millete hep yalan söylediler. Millete hep yalan söylediler. Bir siyasetçi için en felaket şey yönetmeye talip olduğu ülke ve millete dair o millete o insanlara yalan söylemesidir. Hani aday yıpranmaması için açıklanmıyordu? Hani bu masada kavga yoktu ve ikbal değil demokrasi masasıydı?"