Diyanet'ten 'koruyucu aile' açıklaması: Saygısız yaklaşımla bağlamından kopartıldı
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, evlat edinmeyle ilgili sorulara verilen cevapların, bazı basın yayın organlarınca bağlamından kopartılarak çirkin çağrışımlara kapı aralayacak şekilde yorumlandığını bildirdi. Yapılan açıklamada, "Koruyucu aile olmak elbette son derece değerli ve güzel bir davranıştır. Bununla birlikte İslam, her çocuğun mümkün mertebe kendi öz ailesiyle bağlarının korunmasını ve ailesine nispet edilmesini emreder, anne babası dışında bir kimsenin, her açıdan çocuğu olarak görülmesini doğru bulmaz" denildi. Açıklamanın devamında, "Dinimiz açısından dikkat edilmesi gereken tek husus, konunun hukuki zeminine özen göstermektir. Mesele bu kadar açık iken konuyu saygısız bir yaklaşımla bağlamından kopartarak çirkin çağrışımlara kapı aralayacak şekilde yorumlamak, iyi niyetle asla bağdaşmayan bir tutumdur" ifadeleri yer aldı.
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve asrın felaketi olarak nitelendirilen 7.7 ve 7.6'lık depremlerde binlerce refakatsiz çocuk bulundu.
REFAKATSİZ ÇOCUKLARLA İLGİLİ BİLGİLENDİRME
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, muhalefet temsilcileri tarafından manipülasyon malzemesi haline getirilen çocuklarla ilgili, "Refakatsiz çocuklarla ilgili dedikoduya müsaade etmeyiz. 1589 refakatsiz çocuğumuz kayıt altına alındı. Çocuklardan 953'ü ailelerine teslim edildi. 1342 çocuğumuzun kimliğini belirledik, 247 çocuğun kimlik belirleme çalışmaları sürüyor. Ailesi hayatta olmayan yetim çocuklarımıza bakmak boynumuzun borcudur." açıklamasında bulundu.
Muhalefete yakınlığıyla bilinen bazı medya organları, refakatsiz çocuklarla ilgili, 'soya kaydetme' 'evlilik' gibi durumlar üzerinden algı operasyonuna başladı.
DİYANET'TEN 'KORUYUCU AİLE' AÇIKLAMASI
Kuruldan yapılan yazılı açıklamada, deprem nedeniyle sıkça sorulduğu için bilgilendirme mahiyetinde halka sunulan ve İslam'ın evlat edinme ya da koruyucu aile olma hususundaki yaklaşımını ifade eden Din İşleri Yüksek Kurulu açıklamasının, bazı kişi ve basın organları tarafından çarpıtıldığı belirtildi.
"ÇOCUKLARIN KORUNUP GÖZETİLMESİYLE İLGİLİ PEK ÇOK AYET VAR"
Her daim iyiliği, yardımlaşmayı ve toplumsal dayanışmayı emreden İslam'ın, ihtiyaç sahiplerine ve kimsesizlere yardıma yönelik son derece teşvik edici hükümler getirdiği vurgulanan açıklamada, özellikle öksüz, yetim ve himayeye muhtaç çocukların korunup gözetilmesiyle ilgili Kur'an-ı Kerim'de pek çok ayetin olduğu hatırlatıldı.
Aynı şekilde onlara duyarsız kalmanın ve kötülük yapmanın çok büyük bir günah olduğu ve Allah katında derin bir azaba sebep olacağının bildirildiği aktarılan açıklamada, İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'in de bizzat kimsesiz çocukları himayeye ve onlara yardıma teşvik ettiği vurgulandı.
"KİMSENİN ÖZ ANA BABASINI UNUTTURMAYA HAKKI YOK"
Bir hadis-i şerifte "Yetimlerin bakımını üstlenenlerin, ihtiyaçlarını karşılayanların ahirette kendisine yakın komşu olacağının" müjdelendiği anlatılan açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Bütün bunlar, Müslümanların bu hususta nasıl bir yaklaşım içerisinde olması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu bağlamda koruyucu aile olmak da elbette son derece değerli ve güzel bir davranıştır. Bununla birlikte İslam, her çocuğun mümkün mertebe kendi öz ailesiyle bağlarının korunmasını ve ailesine nispet edilmesini emreder, anne babası dışında bir kimsenin, her açıdan çocuğu olarak görülmesini doğru bulmaz. (Ahzab Suresi, 33/4) Nitekim, bir çocuğun gerçek ailesi ile arasında var olan kan bağıyla ortaya çıkan birçok hukuki sonuç, koruyucu aile ve evlatlık ilişkisinde oluşmaz. Koruyucu aile olunan bir çocuğun bu aile bireylerine mahrem olmaması da bu hükümlerden biridir. Bu konuda İslam alimleri görüş birliği içerisindedir. Kaldı ki hiç kimsenin, himayesine aldığı çocuğun kendi soy kütüğü ile ilişkisini kesmeye, ona öz ana babasını unutturmaya hakkı da yoktur."
"BAĞLAMINDAN KOPARTILARAK ÇİRKİN ÇAĞRIŞIMLARA KAPI ARALADI"
Hazreti Muhammed'i örnek alarak depremzede bir çocuğu sahiplenip ona kol kanat germenin engin bir ahlaki meziyet olduğuna işaret edilen açıklamada, "Dinimiz açısından dikkat edilmesi gereken tek husus, konunun hukuki zeminine özen göstermektir. Mesele bu kadar açık iken konuyu saygısız bir yaklaşımla bağlamından kopartarak çirkin çağrışımlara kapı aralayacak şekilde yorumlamak, iyi niyetle asla bağdaşmayan bir tutumdur. Büyük bir felaketi yaşadığımız, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz ve hep beraber yaralarımızı sarmaya yoğunlaştığımız şu günlerde bu tür yakıştırma ve yaklaşımların kimsenin iyiliğine hizmet etmediği açıktır." ifadeleri kullanıldı.