Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'dan "TOKİ" örneği: Yerleşim yerleri belirlendi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Osmaniye İl Jandarma Komutanlığında gerçekleştirilen koordinasyon toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Bakan Kurum, "Yeni imar planının hazırlık sürecini başlattık." dedi. Öte yandan gün içinde Adana'da da konuşan Bakan Kurum, "Daha önceki yapmış olduğumuz 1 milyon 180 bin TOKİ konutumuz nasıl dimdik ayaktaysa bundan sonraki süreçte de olası depremlerde en doğru zemini, yeri seçecek çalışmaları yürütüyoruz." ifadelerine yer verdi. Ayrıca Bakan Kurum, 20 yıldır izlenen anlayışı yeni yapılacak Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut seferberliğinde de devam ettireceklerini belirtti. Akşam saatlerinde de Gaziantep AFAD Koordinasyon Merkezi’nde konuşan Bakan Kurum, "Bugün itibariyle hemen hemen her ilimizde, depremden etkilenen illerimizde yerleşim alanlarına ilişkin yerler belirlendi." detayını paylaştı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Osmaniye İl Jandarma Komutanlığında gerçekleştirilen koordinasyon toplantısının ardından açıklamalarda bulundular.
Türkiye'nin kalbinin depremden zarar gören illerdeki vatandaşlarla birlikte olduğunu belirten Bakan Kurum, tüm ülkenin afet bölgesi için seferberlik şuuruyla çalıştığını söyledi.
"Hamdolsun ki böyle bir millete, ülkeye sahibiz." diyen Kurum, mucizelerle dolu bir gün yaşandığını, Kahramanmaraş'ta Neslihan Kılıç'ın 258 saat, Hatay'da 10 yaşındaki Osman'ın 260 saat, Mehmet Ali Şakiroğlu ve Mustafa Avcı'nın da 261 saat sonra enkazlardan sağ kurtarıldıklarını aktardı.
Arama kurtarma ekiplerine teşekkür eden Kurum, tüm kurumların depremin ilk anından itibaren sahada olduğunu vurguladı.
Bakan Kurum, şöyle konuştu:
"AFAD'ımız, Kızılay'ımız, askerimiz, jandarmamız, tüm birimlerimiz, her biri kahraman olan arama kurtarma ekiplerimiz, cansiparane bir şekilde arama kurtarma faaliyetlerini yürütmeye devam ediyorlar. Depremin ilk saati itibarıyla da tüm bakanlıklarımız sahada. Gerek arama kurtarma süreçleri yönetimi, gerek insani yardımların ulaştırılması, geçici barınma alanları kurulması kapsamında valiliklerimizin koordinasyonunda milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla birlikte 7 gün 24 saat esasına dayalı sahadayız, aynı anlayışla çalışıyoruz."
Depremden etkilenen illeri tek tek ziyaret ederek yeni yerleşim alanlarının kararlarını verdiklerini anlatan Kurum, yeni yerleşim alanlarının kararlarını alırken şehrin tüm dinamiklerini birlikte değerlendirdiklerini, en sağlam zemini ve şehrin geleceğe dönük ihtiyaçlarını gözettiklerini belirtti.
Diğer illerdeki gibi Osmaniye'de de yeni yerleşim alanlarının belirlenmesine yönelik çalışma yaptıklarını ifade eden Korum, kentte arama kurtarma faaliyetlerinin tamamlandığını, enkaz kaldırma süreçleri ile depremzedelerin geçici barınma alanlarına naklinin koordinasyon içinde yürütüldüğünü aktardı.
Hasar tespit sürecine değinen Kurum, şu bilgileri paylaştı:
"Şu an 7 bin 328 uzmanımızla 11 ilimizde hasar tespit çalışmalarımızı yürütüyoruz. Depremden etkilenen ilerimizin tamamında 3 milyon 9 bin 563 bağımsız bölümün incelemesini yapmış durumdayız. Bu kapsamda 684 bin binamızı inceledik. Konutlarımız, ticari ünitelerimiz, depolarımız, köy konutlarımız ve evlerimiz gibi 332 bin 947 bağımsız bölümün ağır hasarlı ve yıkılmış olduğunu tespitini yaptık. Bu da yaklaşık 85 bin binaya tekabül ediyor. Osmaniye özelinde bakacak olursak 3 bin 157 binada 11 bin 300 bağımsız bölümün yıkık, ağır hasarlı veya acil yıkılacak olduğunun tespitini yaptık. Bu kapsamda az hasarlı ve hasarsız binaların da tespitini yapıyoruz. İlimiz genelinde yaklaşık 56 bin konutumuz hasarsız. 41 bin 500 konutumuz da az hasarlı."
HASAR TESPİTİNE MÜTEAKİP HASARSIZ BİNALARA GİRİLEBİLECEK
Vatandaşların binalarındaki hasar durumunu e-Devlet üzerinden öğrenebileceklerini ifade eden Kurum, hasarsız binalara hasar tespitini müteakip vatandaşların girmesinde sakınca olmadığını söyledi.
Orta hasarlı binalara güçlendirme yapılmadan girilemeyeceğini vurgulayan Kurum, bu tür binaları güçlendirmek için bakanlığın vatandaşa her türlü desteği vereceğini kaydetti.
Murat Kurum, ağır hasarlı binalara girilemeyeceğini, bu binalardan eşya alınamayacağını, bu binalardan eşya alınmasına valiliklerin koordinasyonunda müsaade edileceğini söyledi.
Afet bölgesindeki her bir vatandaşı en kısa zamanda sağlam ve güvenli evlere yerleştirmek üzere çalışma başlattıklarını aktaran Kurum, şunları kaydetti:
"11 ilimizde eş zamanlı cumhuriyet tarihinin en kapsamlı afet konutu yapım seferberliğini de başlatmış bulunuyoruz. Yer seçimleri için illerimize gidiyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız da bu konuda gerekli alanlara ilişkin her türlü desteğini vermek suretiyle, en doğru zemini, en doğru alanı seçerek, yeni yerleşim alanlarının kararını alıyoruz. Mart ayı itibarıyla 10 ilimizde eş zamanlı başlayacağız ve devletimiz bütün alanlarda bütün afet bölgelerinde geçmişte yaşadığımız afetlerde olduğu gibi elini vatandaşımıza uzatacaktır. Tabii yerleşim süreçlerinin seçimi noktasında depremsellik analizi, fay hatlarına yakınlığı, zeminin kalitesi, jeofizik, jeoloji mühendislerimizle detaylı bir inceleme yapıyoruz."
"3 ARTI 1 DAİRELER YAPACAĞIZ"
Afet alanlarında vatandaşın mağduriyetini gidermek için her türlü adımın atılacağını vurgulayan Kurum, "Ama gerektiğinde imar kısıtlılığı, yapılaşma kısıtlaması dahil her türlü kısıtlamaya gideceğiz. Buradaki vatandaşlarımızın da değerlerini koruma gayreti içinde bu çalışmaları yürüteceğiz." dedi.
Depreme dayanıklı betonarme sistemiyle binaların inşa edileceğini belirten Kurum, "3 artı 1 daireler yapacağız, 105 metrekare dairelerimiz, neti de 85 metrekare." diye konuştu.
BAKAN KURUM'UN ADANA'DAKİ AÇIKLAMALARI: EN DOĞRU ZEMİNİ SEÇMEYE ÇALIŞIYORUZ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde 684 bin binanın incelendiğini, bunlardan 84 bin 726'sı için yıkık, acil yıkılacak veya ağır hasarlı tespiti yapıldığını bildirdi.
Bakan Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile Adana 112 Acil Çağrı Merkezi İzleme Değerlendirme ve Koordinasyon Salonu'nda yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Adana'da genel bir değerlendirme yaptıklarını söyledi.
Bir yandan hasar tespit çalışmalarına devam ettiklerini diğer yandan da geçici barınma ve kalıcı konutlarla ilgili çalışmaları yürüttüklerini ifade eden Kurum, "Şu anda 7 bin 328 personelle 11 ilimizde hasar tespit çalışmaları devam etmektedir. Bu kapsamda 3 milyon 9 bin 563 bağımsız bölüm ve 684 bin bina incelenmiştir. 332 bin 947 bağımsız bölümden oluşan 84 bin 726 bina yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit edilmiştir. Adana'mızda da 148 binada 1602 bağımsız bölüm yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit edilmiştir." diye konuştu.
Depremlerin 11 ilde 14 milyon kişiyi doğrudan etkilediğini hatırlatan Kurum, şehirlerin yeni yerleşimlerine ilişkin hassas bir süreç ve vatandaşların can ve mal güvenliğini teminat altına alacak bir çalışma yürüttüklerini vurguladı.
"EN DOĞRU ZEMİNİ SEÇMEYE ÇALIŞIYORUZ"
"Daha önceki yapmış olduğumuz 1 milyon 180 bin TOKİ konutumuz nasıl dimdik ayaktaysa bundan sonraki süreçte de olası depremlerde en doğru zemini, yeri seçecek çalışmaları yürütüyoruz." diyen Kurum, 20 yıldır izlenen anlayışı yeni yapılacak Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut seferberliğinde de devam ettireceklerini belirtti.
Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mart ayı başı itibarıyla konutlarımızın 11 ilimizde eş zamanlı ihalelerini gerçekleştireceğiz ve etap etap bakanlığımız ve TOKİ'mizin inşa koordinasyonunda tüm birimlerimizle birlikte 11 ilimizde olacağız ve 11 ilimizde hasar tespitlerinin tamamlanmasına müteakip eş zamanlı inşaat sürecini yürütüyor olacağız. En doğru zemini seçmeye çalışıyoruz. Detaylı zemin etüt raporları hazırlamak, mikro bölgeleme çalışmaları yapmak, jeofizik uzmanlarının incelemesi sonucunda daha önceki konutlarımızda nasıl hareket ettiysek burada da aynı hassasiyetle hareket ediyoruz ve en doğru yerleşim alanlarını seçmeye gayret gösteriyoruz."
Bakan Kurum, Adana'da da ağır hasarlı olarak tespit edilen binaların yanı sıra orta hasarlı konutlara ilişkin vatandaşların da dönüşüm sürecine katkı sağlayacağı çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.
Binaları orta hasarlı olanları açıkta bırakmayacaklarını anlatan Kurum, bu binalar için vatandaşların talepleri doğrultusunda devletin her türlü desteği vereceğini, daha önceki depremlerde olduğu gibi Adana'da da planlama, kamulaştırma ve finans desteği anlamında her türlü katkıyı sunacaklarını dile getirdi.
"(ADANA'DAKİ AFET KONUTLARI) ÇUKUROVA'DAKİ ŞAMBAYADI BÖLGESİNİ İSTİŞARE ETTİK"
Adana'da yeni afet konutlarının yapılacağı alana ilişkin de bilgi veren Kurum, şöyle devam etti:
"Adana'daki ağır hasar görmüş, bilhassa merkezdeki Çukurova ve Seyhan ilçelerimizde ağır hasarlı konutların yeni yapılacak yerlerine ilişkin planlama için Çukurova'daki Şambayadı bölgesini istişare ettik. Zemin etütlerini yapacağız ve Çukurova'ya, Seyhan'a, ilçe merkezine en yakın, en kıymetli, en değerli yeri afetzede vatandaşlarımıza konut yapımı için kullanacağız. Ceyhan'da konut yapımına ilişkin çalışmaları da sürdürüyoruz. İnşallah orada da en doğru yeri tespit etmek suretiyle afet konutlarımızın inşasına bir ay içerisinde başlayıp en kısa zamanda vatandaşlarımıza teslim edeceğiz."
Bakan Kurum, tüm illerde enkaz kaldırma süreçlerini valiliklerin koordinasyonunda büyük bir titizlikle yürüttüklerinin, gerek enkaz alanındaki yıkımlar gerekse enkazların döküm sahasına taşınması ve buralardaki emniyetin sağlanması konusunda hassas bir süreç izlendiğinin altını çizdi.
Bundan sonra vatandaşların taşınma sürecini de oluşturulan koordinasyon merkezinde yürüteceklerini aktaran Kurum, "Ağır hasarlı binalardan, hasarlı binalardan eşya kesinlikle alınmamasını bir kez daha rica ediyorum. Eşya alınma sürecinin valiliklerimizin koordinasyonunda yürütülmesi önemlidir. Ağır hasarlı binadan 'eşya alınabilir mi alınamaz mı' sorusunun tespitini valiliğimiz, bilim insanlarımızla birlikte yapacak ve 'eşya alınabilir' kararına müteakip eşya taşıma sürecine izin verilecektir. Aksi taktirde ağır hasarlı binalardan eşya alınmamasını bir kez daha ifade ediyorum." ifadelerini kullandı.
BAKAN KİRİŞCİ: 71,5 MİLYON LİRALIK ÖDEME ÇİFTÇİLERİMİZİN HESABINA YATIRILACAK
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Osmaniye'deki vatandaşların yanında olduklarını belirterek, "Cumhurbaşkanımızın Kabine Toplantısı sonrası açıklamış olduğu desteklerin, şubat ayının içinde ödenmesi konusunda alınmış olan kararla, 71,5 milyon liralık ödeme, bu ay sonuna kadar çiftçilerimizin hesabına yatırılacaktır." dedi.
Kirişci, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Osmaniye İl Jandarma Komutanlığı'nda düzenlenen koordinasyon toplantısı sonrasında yaptığı konuşmada, burada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen depremin dünyada yaşanmamış bir felaket olduğunun altını çizen Kirişci, "Komşu olan 11 il bu felaketten olumsuz etkilenmiş durumda. İki ayrı deprem 9 saat aralıkla devam etmiş ve etkisini de göstermiştir. Her il doğal olarak kendi yarasını sarmakla meşgül olmuş. Merkezi hükümetimizin sağlamış olduğu destekler bu yaraların kısa zamanda sarılması için önemlidir. Burada valimiz, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız ve Osmaniye'nin önde gelenleri el ele vererek, yan yana oturarak bu işin üstesinden kısa zamanda gelmiştir. Herkesi yaraları sarma noktasındaki çabalarından dolayı tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı.
Kirişci, Bakanlık olarak Devlet Su İşleri ve Orman Genel Müdürlüklerinin makine parkını devreye aldıklarını belirterek, bunların 4 bin 987 makine ve ekipmanının, 1 uçağın, 2 helikopterin ve 14 bin 149 personelin 12 günden bu yana sahada çalıştığını bildirdi.
Bütün gayelerinin vatandaşların yarasını kısa zamanda sarabilmek ve onlara küçükte olsa katkılar sağlayabilmek olduğunu vurgulayan Kirişci, "6 bin 364 yatak kapasitesine sahip misafirhanelerimizde depremzedelerimizi ağırlıyoruz. Onların her türlü ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Soğuk bir zaman ve her yer Osmaniye ve Adana gibi şanslı değil." diye konuştu.
Kirişci, gıdanın ve gıda üreten işletmelerin böyle zamanlarda kontrolünün önemli olduğuna işaret ederek, 269 görevli uzman personelle 6 bin 776 gıda denetimi gerçekleştirildiğini söyledi.
Gıda denetiminde bir zafiyet göstermemek için çaba sarf ettiklerini ifade eden Kirişci, "Kendi regülasyon kurumlarımız dahil. TMO, Çaykur, ESK ve Türkşeker, gibi kurumlarımız kendi görev alanları da olmasa da her türlü konuda vatandaşlarımıza yardımcı olmak için büyük bir çaba sarf etmiş, gerekli dağıtımları ve insani ihtiyaçları, gıda maddelerini kısa sürede ulaştırmıştır." dedi.
"GIDA KONUSUNDA EN UFAK BİR AKSAKLIK YOK"
Osmaniye'nin bir tarım kenti olduğunu ifade eden Kirişci, şunları kaydetti:
"Gıda konusunda en ufak bir aksaklık yok. Tarımsal üretimimizin aksamaması gerekiyor. Kırsalda da nüfusu tutmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Her ne kadar 36 adet hayvan barınağında ağır veya yıkık denilebilecek hasar oluşmuş olsa da 15 büyükbaş 91 küçükbaş hayvanın telef olduğunu biliyoruz. Bunun yanında 40 büyükbaş ve 35 küçükbaş hayvanlarımız içinde ilgili birimlerimiz gayret göstermiştir. 226 ton yem, bu ilimizin ilgili köylerine, kırsalda üretim yapan ve hayvancılık faaliyetlerinde bulunan işletme sahiplerine dağıtılmıştır. TMO'nun buradaki binasındaki hasar giderilmiş ve hizmetlerini sürdürmektedir. Biz ne olursa olsun Osmaniye'deki vatandaşlarımızın yanındayız. Cumhurbaşkanımızın Kabine Toplantısı sonrası açıklamış olduğu bir takım desteklerin şubat ayının içinde ödenmesi konusunda alınmış olan kararla 71,5 milyon liralık ödeme bu ay sonuna kadar çiftçilerimizin hesabına yatırılacaktır."
Kirişci, acının büyük olduğunu belirterek, acının hafifletilmesi için atılan adımların devam edeceğini dile getirdi.
Bu dönemde dayanışmanın kıymetli olduğuna dikkati çeken Kirişci, "İnsanlarımız bankadan kredi çekip o krediyi bu yardım kampanyasına tahsis etmiş olması mutluluk verici. Bolulu bir kızımız Defne, kendi eşyalarını Doğanşehir'deki kendi akranı olan bir kızımıza gönderiyor. Kendisiyle görüştüm, ilkokul ikinci sınıfta bir kızımız. 'Ben başka ne yapabilirim diye düşündüm diyor'. Biz büyüklere de nasihat düzeyinde cümleler kuruyor. Bu geleceğimiz olan evlatlarımızı gördükçe geleceğe daha mutlu ve umutlu bakar hale geliyoruz. Rabbim bir daha bu aziz millete bu tür acılar yaşatmasın. Osmaniye'mize geçmiş olsun. Miraç Kandilinizi de tebrik ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
BAKAN KURUM'DAN YENİ AÇIKLAMALAR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep AFAD Koordinasyon Merkezi'nde açıklamalarda bulundu. Bakan Kurum, "Bugün itibariyle hemen hemen her ilimizde, depremden etkilenen illerimizde yerleşim alanlarına ilişkin yerler belirlendi." dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde bugün itibarıyla yerleşim alanlarına ilişkin yerlerin belirlendiğini söyledi.
Bakan Kurum, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Gaziantep AFAD merkezinde depremler sonrası yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Bölgede yürütülen hasar tespit çalışmalarını yerinde incelediklerini, vatandaşlarla bir araya gelip dertleştiklerini ve enkaz kaldırma süreçlerine büyük bir titizlikle başladıklarını ifade eden Kurum, acil öncelikli binalardan başlamak üzere yıkım süreçlerini de özenle yürüttüklerini belirtti.
Kurum, jeofizik ve jeoloji uzmanlarıyla çalışıldığını, sivil toplum örgütlerinin, vatandaşların ihtiyaçları ve taleplerinin değerlendirildiğini, ayrıntılı mikro bölgeleme ve zemin etüt çalışmalarının yapıldığını dile getirerek, "Bugün itibarıyla hemen hemen her ilimizde, depremden etkilenen illerimizde yerleşim alanlarına ilişkin yerler belirlendi." dedi.
Tüm ekiplerin, mühendislerin, mimarların, uzmanların söz konusu alanlara ilişkin ayrıntılı jeolojik etüt raporları hazırladığına dikkati çeken Bakan Kurum, "Cumhuriyet tarihimizin en büyük afet konut yapım seferberliğini yürüteceğiz." diye konuştu.
YÖRESEL MİMARİYE UYGUN KONUTLAR
Kurum, mart ayı başı itibarıyla sahada belirlenen alanlarda inşaat faaliyetlerine başlanacağını söyleyerek, şöyle devam etti:
"Hasar tespiti tamamlanan yerlerde, vatandaşımıza 1 gün, 1 saat, 1 dakika bile daha önce verebilme gayretiyle, anlayışıyla, motivasyonuyla konutlarımızı yapacağız. Konutlarımız zemin artı 3-4 katı geçmeyecek ve yöresel mimari ihtiyaçları doğrultusunda inşallah oranın kültürüne, geleneğine, göreneklerine göre planlanmış ve bu plan çerçevesinde yapılmış olacak. Eski yerleşim alanlarına ilişkin mevcuttaki imar yoğunluğunun, zeminlerin detaylı bir şekilde incelenmesine müteakip, eğer zeminlerinde problem varsa fay hattına yakınlığı söz konusuysa burada da vatandaşımızı mağdur etmeyecek şekliyle her türlü imar kısıtlaması, bina yüksekliği ve yoğunluğu dahil, yapılaşma dahil her türlü kısıtlamayı da içerir bir süreci yürüteceğiz."
Vatandaşı mağdur etmeyecek şekilde gerek kamulaştırma gerekse trampa süreçlerini tamamlayacaklarını ifade eden Kurum, şehirlerin 50 yılını, 100 yılını planlayacaklarını belirtti.
Bakan Kurum, master planı yapacaklarını dile getirerek, inşaat ve malzeme tedarikine kadar bütün süreci bilfiil takip ettiklerini, hasar tespitinin tamamlandığı yerlerde etap etap konutların yapılacağını aktardı.
HASAR TESPİT SÜRECİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR
Kurum, hasar tespit sürecinin vatandaşların alacağı kira, taşınma ve eşya gibi birçok yardımı da netleştireceğini söyleyerek, şu bilgileri verdi:
"Hasar tespit çalışmalarımızı sahada 7 bin 328 uzmanımızla 11 ilimizde yapıyoruz. Bugüne kadar 3 milyon bağımsız bölümü inceledik, bu 684 bin binaya tekabül ediyor. 90 bin 609 binada yer alan 345 bin bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespitini yaptık. Bu kapsamda 3 milyon konutun 2 milyon 700 binini de bütün iller için az hasarlı ve hasarsız olduğunun tespitini yapmış olduk. Yine Gaziantep genelinde 34 bin 961 bağımsız bölümden oluşan 14 bin 341 binanın da yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespitini yaptık. Kalan hasarsız ve az hasarlı konutlarımız, orta hasarlı konutlarımıza ilişkin e-devlet üzerinden vatandaşlarımız detaylı her türlü bilgiye ulaşabilirler.
Az hasarlı ve hasarsız olan konutlarımıza, vatandaşlarımız dilerlerse girebilirler, az hasarlılardaki tadilatları yapmaları kaydıyla. Orta hasarlı binalara tadilatlarımızı yapmadan giremeyiz. Vatandaşlarımızın bu alanlardaki bina güçlendirme, statikteki güçlendirmeyi yapmasına müteakip orta hasarlı binalara girebilme durumu var. Ağır hasarlı binalar zaten yıkılacak."
BİNALARDAN EŞYALARIN TAŞINMASI
Bakan Kurum, binalardan eşya alınma sürecine ilişkin olarak da vatandaşa uyarıda bulunduklarını söyleyerek, "Eşya taşımak isteyen vatandaşımıza zaten AFAD'dan biz gerekli her türlü desteği ilk günden itibaren veriyoruz. Askerimizle, polisimizle, jandarmamızla, UMKE'mizle, tüm ekiplerimizle birlikte sahadayız ve taşınma sürecini de beraber yöneteceğiz. Acılarımızı paylaşacağız, burada biz başka acılar yaşamak istemiyoruz." diye konuştu.
Eşya taşınma sürecinin valilikler kanalıyla yürütülmesinin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Kurum, bazı binaların eşya alınamayacak kadar ağır hasarlı olduğunu aktardı.
Bakan Kurum, söz konusu binalara inceleme sonrası "eşya alınabilir" veya "eşya alınamaz" raporu verileceğini kaydetti.
Yerleşim alanında vatandaşın konut bulamaması gibi durumlarda vatandaşların eşyalarının şehirdeki güvenli bir bölgeye taşınacağı bilgisini veren Kurum, "Vatandaşımız evi tuttuğu zaman da eşyalarının taşınma sürecini onlarla birlikte yönetiyor olacağız." diye konuştu.
ENKAZ KALDIRMA ÇALIŞMALARI
Enkaz kaldırma sürecini de özenle, hassasiyetle yürüttüklerine dikkati çeken Bakan Kurum, "Çevreye, şehre zarar vermeyecek şekilde yönetmek üzere 10 ilimize talimatları gönderdik ve bu kapsamda belirlediğimiz enkaz döküm alanlarına bu enkazlar dökülecek. Burada ayrıştırılabilecek tüm malzemeler ayrıştırılarak geri dönüşüme tabi tutulacak ve yine buradaki enkazları, molozları da kuracağımız kompresörlerle birlikte buradan elde edeceğimiz alt temel malzemeleri de yine içme suyu, altyapı, yol yatırımlarında vatandaşımız için kullanacağız." dedi.
Bakan Kurum, ilk 30 bin konutun projelendirme çalışmalarının tamamlandığını, bu projelerin şubat sonu itibarıyla sözleşme süreçlerinin başlayacağını da sözlerine ekledi.
BAKAN ÇAVUŞOĞLU'NUN AÇIKLAMALARI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ihtiyaç duyulması üzerine ülkelerin ve kuruluşların Türkiye'ye 120 bin çadır taahhüt ettiği, Türkiye'nin de 102 bin çadır sipariş verdiğini belirterek, "Bunların yaklaşık 70 bini ülkemize geldi, şu anda 55 bin civarında çadır da sevkiyat için bekliyor." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Gaziantep AFAD Koordinasyon Merkezi'nde açıklamalarda bulundu.
Bugün depremzedeleri ziyaret etmek için Gaziantep'e geldiklerini kaydeden Çavuşoğlu, "asrın felaketi"ni yaşadıklarını, depremin büyüklüğünün asıl sahada fark edilebildiğini dile getirdi.
Çavuşoğlu, öte yandan, depremin vatandaşlara ve şehirlere verdiği zararı gördüklerini belirterek, hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara da şifa dileğinde bulundu.
Bugün Gaziantep'te depremden en çok etkilenen Nurdağı ve İslahiye'yi ziyaret ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, her iki ilçede de çadır kentlerin tamamının kurulduğunu, evi yıkılan herkesin çadır kentlere yerleştiğini söyledi.
Çavuşoğlu, öte yandan kurulan ve kurulmakta olan konteyner kampları da ziyaret ettiklerini aktararak, buralarda geçici yaşam alanlarının, aşhanelerin, sosyal marketlerin tüm afetzedelere düzenli bir şekilde hizmet verdiğini gördüklerini ifade etti.
Konteyner ve geçici yaşam alanlarında kapasitenin artırılması için de sahada samimi gayret gördüklerini vurgulayan Çavuşoğlu, barınma alanlarında çocuklardan kadınlara sağlıktan eğitime, kıyafetten yiyecek ve bankacılığa kadar hizmet verildiğini dile getirdi.
Çavuşoğlu, ayrıca vatandaşların talep ve isteklerinin de tek tek kayda alındığını gördüklerini belirtti.
Bugün çocuk gelişim çadırları, çadır sınıfları gördüklerini kaydeden Çavuşoğlu, öğretmenlerin çocuklara severek her türlü eğitim ve psikolojik destek verdiklerini gördüklerine işaret etti.
Bakan Çavuşoğlu, sosyal marketlerde bir düzen içinde vatandaşların ihtiyaçlarının nasıl karşılandığını da gördüklerini belirterek, bunun her yerde "örnek alınması gerektiğini" söyledi.
Sahada farklı şehirlerden gelen gönüllülerin de olduğunu aktaran Çavuşoğlu, dışişleri bakanlığı olarak bu çalışmaların koordinasyonuna katkı sağlamaya çalıştıklarını vurguladı.
Çavuşoğlu, Koordinasyon ve Destek Merkezi'ni daha da güçlendirdiklerini belirterek, "Ayrıca AFAD Koordinasyon Merkezi'ne 4 büyükelçimizi ve 2 personelimizi Ankara'da tahsis ettik." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, "Hatay, Gaziantep, Adana, Adıyaman, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Kilis'te 12 koordinatör büyükelçimiz var, ayrıca yine 15 personelimiz var. Yine Antalya, İstanbul ve Edirne temsilciliklerimiz de 7 gün 24 saat esasıyla sizlere destek olmaya çalışıyorlar." ifadesini kullandı.
Depremde dışişleri bakanlığı personelinden de hayatını kaybedenler olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, Hatay'da Gökhan Aytaç'ın halen enkaz altında olduğunu ve henüz kendisine ulaşamadıklarını belirtti.
102 ÜLKE TÜRKİYE'YE YARDIM TALEBİNDE BULUNDU
Çavuşoğlu, depremin ardından hemen uluslararası yardım çağrısını en üst düzeyde yaptıklarını, herkesin de bu çağrıya cevap verdiğini belirterek, "Bir taraftan Avrupa Birliği, NATO üzerinden, diğer taraftan ülkeler bireysel olarak bize yardım etmek için çok samimi adımlar attılar. Onlara da çok teşekkür ederiz. Hem BM, Hem NATO hem de Avrupa Birliği, acil durum mekanizmalarını hayata geçirdiler." diye konuştu.
Depremin ardından Türkiye'nin dış temsilcilikleriyle yurt dışındaki Türk vatandaşlarının, kardeş ve dost ülkelerin Türkiye'ye göndermek istediği ayni ve nakdi yardımların Türkiye'ye ulaşması için bir sistem kurduklarını kaydeden Çavuşoğlu, öte yandan dünyanın her yerinden taziye ve destek mesajları geldiğini söyledi.
Yurt dışından gelen yardımlara ilişkin bilgiler paylaşan Çavuşoğlu, "Bugüne kadar yardım teklifinde bulunan ülke sayısı 102, 88 ülke bugüne kadar Türkiye'de sahada bize arama kurtarma, sahra hastanesi ya da sağlık ekipleriyle bize yardım etti. 23 ülke görevini tamamlayarak ayrıldı. Şu anda 65 ülke halen sahada. Toplam 11 bin 302 yabancı personel gelmişti. Bunlardan 5 bin 326'sı ayrıldı, 5 bin 377'si sahada bizlerle çalışıyorlar." dedi.
YAKLAŞIK 70 BİN ÇADIR GELDİ, 55 BİNİ SEVKİYAT İÇİN BEKLİYOR
Çavuşoğlu, en acil ihtiyaçlarının çadır ve konteyner olduğunu belirterek, çadırları tüm dünyadan kargo uçaklarıyla getirdiklerini söyledi.
Bir taraftan ülkelerin ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) gibi kuruluşların taahhüt ya da tahsis ettiği çadırların olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, diğer taraftan Türkiye'nin tüm dış misyonlarıyla çadır üretilen ülkelerdeki girişimleri sayesinde bugüne kadar 222 binden fazla çadır bulduklarını belirtti.
Çavuşoğlu, bunların 120 bini ülkelerin ve kuruluşların taahhüt ettiği çadırlar, 102 bininin de Türkiye'nin sipariş verdiği çadırlar olduğu bilgisini vererek, "Bunların yaklaşık 70 bini ülkemize geldi, şu anda 55 bin civarında çadır da sevkiyat için bekliyor. Bunun için uçak da bulmak lazım. Bir taraftan Türk Hava Yolları, diğer taraftan NATO ülkelerinin nakliye uçakları, bazı dost ve kardeş ülkelerin tahsis ettikleri kargo uçaklarıyla bunları getirmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, öte yandan konteynerlerin de Türkiye'ye gelmeye başladığını aktardı.
Yabancı devlet başkanları ve dışişleri bakanları tarafından Türkiye'ye çok ziyaret yapıldığını kaydeden Çavuşoğlu, kendilerinin yoğunlukları sebebiyle herkese vakit ayırmanın mümkün olmadığını söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, yarın sabah deprem bölgesine Özbekistan Dışişleri Bakan Vekili Bahtiyor Saidov'un geleceğini ifade etti.
Vatandaşların acil ihtiyaçlarının karşılanması için bölgede hummalı çalışma olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, özellikle bir yıl içinde yapılacak konutlar konusunda vatandaşların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve Bakan Kurum'a güvendiklerini söylediklerini aktardı.
Çavuşoğlu, "Hep birlikte milletimizin yaralarını saracağız, Türkiye'yi ayağa kaldıracağız." dedi.