CHP yandaşı Cumhuriyet gazetesinin 'tekbir' hazımsızlığı: Kurtarma çalışmalarını laikliğe bağladılar
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 10 şehirde büyük bir yıkıma yol açan 7.7 ve 7.6'lık depremlerde enkaz altında kalan vatandaşları kurtarma çalışmaları gece gündüz demeden devam ediyor. Depremin meydana geldiği andan bu yana neredeyse her saat başında enkaz altından yeni bir müjde geliyor. Bazı noktalarda, enkaz altından kurtarılan vatandaşlar tekbirlerle hastaneye sevk ediliyor. Söz konusu durum ise CHP yandaşı Cumhuriyet gazetesini rahatsız etti. Sözde bir ilahiyatçının fikirlerine yer veren gazete, tekbir getirilmesini, "'Bu başlı başına bir cinayettir' Kim bu her kurtuluşta 'tekbir' getirenler?" ifadeleriyle laikliğe bağladı.
Kahramanmaraş depremi Türkiye'de büyük bir yıkıma yol açtı. 7.7 ve 7.6 şiddetindeki deprem sonrası 10 ilde büyük hasar meydana geldi.
Enkaz altında kalan vatandaşlar için arama kurtarma çalışmaları ise gece gündüz devam ediyor.
20 BİNDEN FAZLA KİŞİ VEFAT ETTİ
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, depremde 20 bin 213 kişinin hayatını kaybettiğini ve 80 bin 52 kişinin yaralandığını açıkladı.
CUMHURİYET TEKBİR GETİRİLMESİNDEN RAHATSIZ OLDU
Depremin meydana geldiği andan bu yana neredeyse her saat başında enkaz altından yeni bir müjde geliyor. Bazı noktalarda, enkaz altından kurtarılan vatandaşlar tekbirlerle hastaneye sevk ediliyor. Söz konusu durum ise CHP yandaşı Cumhuriyet gazetesini rahatsız etti.
Sözde bir ilahiyatçının fikirlerine yer veren gazete, tekbir getirilmesini, "'Bu başlı başına bir cinayettir' Kim bu her kurtuluşta 'tekbir' getirenler?" ifadeleriyle laikliğe bağladı.
"TEKBİR GETİRMEK CİNAYET"
Skandal haberde, "Deprem sonrası arama kurtarma çalışmalarına katılan ekiplerden bazılarının enkaz bölgesinde 'tekbir' getirmesi dikkat çekiyor. İlahiyatçı yazar Nazif Ay, Kahramanmaraş merkezli depremin ardından sıklıkla görülen ilgili bu durum üzerine Cumhuriyet'e konuştu. Enkaz altında sesini duyurmaya çalışan insanlar varken bu yapılanın bir cinayet niteliğinde olduğunu söyleyen Ay, 'Laiklik hassasiyetinin ihmal edilmesi deprem alanında da kendisini hissettiriyor' dedi." ifadelerine yer verildi.
CHP'NİN FONLADIĞI MERDAN YANARDAĞ DA RAHATSIZ OLMUŞTU
Türkiye'nin derinden etkilendiği ve kenetlediği afette CHP tarafından fonlanan Tele1'in Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, ekiplerin hayatta kalanları kurtardıkları sırada 'Allahu Ekber' diyerek sevinç gözyaşları dökmesinden rahatsız olmuştu.
Yanardağ, "Kurtarma çalışmaları sırasında 'Allahu Ekber' diye slogan atmak nasıl bir zihniyettir? Bir ibadet ifadesini, bir ayeti şeriatçı eylemlerde slogan haline getirenler, bu zihniyeti kurtarma işine de taşıdılar. Pes artık. Herkes kendi sloganını mı atsın? Böyle kamu yönetimi olur mu?" ifadelerini kullanmıştı.
CHP YANDAŞI ENVER AYSEVER'İN İMZA ATTIĞI SKANDAL
Benzer bir skandala CHP yandaşı Enver Aysever ve yayın konuğu Ahmet Ercan da imza atmıştı.
Ahmet Ercan depremlerin büyük yıkama sebep olduğu ülkeleri sayarken bunların ortak yönünün ne olduğunu sorunca Enver Aysever "Siyasal İslam" yanıtını vererek deprem üzerinden hem siyaset yaptı hem de İslam düşmanlığını göstermişti.
DEPREM ÜZERİNDEN İSLAM DÜŞMANLIĞI VE SİYSAET
Ercan şu skandal sözleri söylemişti;
"Ulusal gelir halk arasında ne kadar eşit paylaşırsa deprem ölümleri o denli düşer. Bak Envercim sana bu konuda bir şey söyleyeyim biz her televizyonda her şeyi konuşamıyoruz seni bildiğim için konuşuyorum. Depremde en çok yıkım olan ülkeleri sana sayacağım, ve bunların ortak yönünü siz kendiniz söyleyeceksiniz. Endonezya, Bangladeş, Hindistan'ın kuzeyi, Afganistan, Pakistan, İran ve Türkiye."
"TAKDİR-İLAHİ DEĞİL TAKDİR-İ SİYASİ"
Aysever'i onaylayan Ercan skadanlın dozunu artırarak şunları söylemişti;
"Aynen öyle. Kadercilik ve yazgıcılık. Şuanda da bütün televizyon kanalları 'Allah korusun, deprem takdir-i ilahidir, yapacak bir şey yok, devletimiz büyüktür, yaralarınız en kısa zamanda sarılacaktır' lafları söyleniyor. Ben şuanda Türkiye'nin yaşayan en yaşlı depremcisi oldum. 1970'den beri depremleri görüyorum. Siyasilerin söylediği hep aynı laf. Diğer bir deyimle özet olarak söylemek gerekirse deprem takdir-i ilahi değil takdir-i siyasidir."