Başkan Recep Tayyip Erdoğan: Türkiye'nin zengin kültür iklimini tek tipleştiren mahalle baskısını reddediyoruz
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın tarihi salonunda düzenlenen Kültür Bakanlığı Özel Ödülleri Töreni’ndeki konuşmasında "Sanata ve sanatçıya saygı lafla olmaz. Eserlerine ve mirasına sahip çıkmakla olur." dedi. “Bekamıza yönelik en büyük tehdit mirasımızı yitirmemizdir.” mesajını veren Başkan Erdoğan, "Uzun yıllar boyunca kültür sanat camiamızı esir alan, Türkiye'nin zengin kültür iklimini tek tipleştiren mahalle baskısını reddediyoruz. Kültür ve sanat alanında vesayet zincirlerini parçaladıkça, ülke ve millet olarak çok daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyoruz." ifadelerine yer verdi.
Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın (CSO) tarihi salonunda düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri Töreni'ne katıldı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı 2022 Özel Ödülleri sayesinde ülkenin kültür ve sanat iklimine katkı sunan kurum, kuruluş ve sanatçılarına şükran borcunu bir nebze de olsa ödeme imkanı bulduklarını söyledi.
Şimdiye kadar adlarını ülke tarihine, edebiyat dünyasına ve milletin gönlüne yazdıran değerlere teşekkür eden Başkan Erdoğan, "Bir kısmı ebediyete irtihal eden ve artık aramızda bulunmayan tüm kültür sanat erbabımızı burada bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Onlar fani dünya yolculuklarını tamamlamış olsalar bile eserleriyle hizmetleriyle kitaplarıyla geride bıraktıkları silinmez. Bizlerle yaşamaya devam ediyor." ifadesini kullandı.
Kültür ve sanatın farklı alanlarına ilgi duyan gençlerin, o büyük üstatlardan ilham alarak kendi başarı hikayelerini yazdığını bildiren Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Elbette asıl mesele ehl-i hünerin kıymetini hayattayken bilmektir. Sanata ve sanatçıya saygı göstermek lafla değil ancak onların eserlerine, emeklerine, bizlere emanet ettiği mirasa sahip çıkmakla olur. Hem Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri hem Bakanlığımızın özel ödülleriyle tam olarak bunu yapmanın gayreti içindeyiz. Kültür sanat erbabımız ile kurumlarımızın, milletimizin kalbinde edindikleri müstesna yeri tevdi ettiğimiz ödüllerle devlet adına da tescilliyoruz. Bu ödüller gençlerimizi teşvik etme yanında sahip olduğumuz kıymetlerin ülkemizde ve dünyada tanınmaları noktasında da önemlidir.
Takdir ve taltif edilen her halisane çalışma, yenilerinin önünü açmakta, yeni projelerin müjdecisi olmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı 2022 yılı özel ödüllerinin sahipleri belirlenirken işte bu hassasiyetle hareket edilmiştir. Türkiye'nin kültür ve sanat hayatını yeşerten bilhassa gelenekle geleceği buluşturan müesseselerimizin tespitine ehemmiyet verildiğini görüyoruz."
"GÖKYAY VAKFI SATRANÇ MÜZESİ, MERAKLILARI NEZDİNDE YERİNİ KORUYAN SATRANCA SAHİP ÇIKIYOR"
Yapılan değerlendirmeler çerçevesinde ödüle layık görülen ve kendi alanlarında büyük bir boşluğu dolduran 3 kuruluşun ilkinin Gökyay Vakfı Satranç Müzesi olduğunu hatırlatan Başkan Erdoğan, "Bu Müze, 20'nci asrın başlarına kadar toplumumuzda önemli bir yeri olan daha sonra geri plana itilmiş olsa da meraklıları nezdinde yerini koruyan satranca sahip çıkıyor. Oldukça zengin koleksiyonuyla dikkat çeken müzemiz, münhasıran gençlerimiz arasında satrancın tanıtımına ve yayılmasına katkı sağlıyor." dedi.
Başkan Erdoğan, satrancın zeka oyunu yönüyle birlikte sanatsal, kültürel, tarihi yönlerini de 7'den 70'e milletin tüm kesimleriyle paylaşan Satranç Müzesini ülkeye kazandıranları tebrik ederek, çalışmalarında başarılar diledi.
Müzenin samimi gayretleriyle satranç sporuna olan ilginin ülke genelinde giderek artacağını ümit ettiğini belirten Erdoğan, ödüle layık görülen ikinci kurumun Kenan Yavuz Etnografya Müzesi olduğunu anımsattı.
Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nin, Bayburt'un kültürünü en güzel şekilde yansıtan özgün bir proje olduğunu aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Köyden kente göç meselesini tüm veçheleriyle gözlerimizin önüne seren müzemiz, bu vasfıyla geçmişten günümüze bir köprü de kurmaktadır. Kenan Yavuz kardeşimizin doğup büyüdüğü topraklara vefasını gösteren bu güzel müzenin benzer hayat hikayelerine sahip diğer girişimcilerimize, iş insanlarımıza da örnek olmasını temenni ediyorum. Gittim, gezdim, gördüm. Kendisiyle de dertleştim. Gerçekten Bayburt'umuzda Bayburt, Bayburt olalı böyle bir eser görmemişti."
Başkan Erdoğan, milli kültüre ve Bayburt yöresinin kalkınmasına katkılarından dolayı Etnografya Müzesi'nde emeği olan herkesi tebrik etti.
Ahilik Teşkilatı'nın, Selçuklu'dan itibaren beşeri ve içtimai varlığın kilit taşı olduğunu ve milletin birlik, beraberlik ve kardeşliğinin de teminatı olduğunu söyleyen Başkan Erdoğan, "Ahinin eli, kapısı, sofrası açık, gözü, beli ve dili kapalı olmalı' diyen Ahi Evran'ın düsturları bizlere rehberlik etmeyi sürdürüyor. Hırsın, tamahın, haksız rekabetin ve vahşi kapitalizmin ekonomik hayatı esir aldığı günümüzde Ahilik kültürümüzün önemi çok daha iyi anlaşılıyor." dedi.
Üçüncü ödül sahibi olan Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı'nın bu anlayışla 39 yıldır Ahilik geleneğini ihya etmeye, yaşatmaya ve tüm yönleriyle bugünlere taşımaya çalıştığını anımsatan Erdoğan, geniş bir yelpazede yürüttüğü faaliyetlerle kültür hazinesini zenginleştiren Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı'nı yürekten tebrik ettiğini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı 2022 Özel Ödüllerinin takdim edilen 3 kuruma, ülke ve millet adına şükranlarını sunan Başkan Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile jüri üyelerine Anadolu'nun farklı köşelerinde filizlenen kültür varlıklarına sahip çıktıkları için ayrıca teşekkür etti.
Kültür ve sanatın, milletleri ayakta tutan taşıyıcı sütunların başında geldiğini hatırlatan Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bir toplum, kültür ve sanat alanındaki derinliği, zenginliği ve birikimi kadar güçlüdür, bakidir, maruz kaldığı saldırılar karşısında dirençlidir. Savunmada, ekonomide, askeriyede, diplomaside ve diğer alanlarda elde edilen kazanımların kalıcılığı da yine kültür ve sanata bağlıdır. Kültür ve sanat hayatı yeterince gelişmemiş toplumlar askeri ve ekonomik bakımdan ileride olsalar bile adeta bir saman alevi gibi kısa sürede sönüp gitmişlerdir. Zengin bir kültüre, özgün ve derinlikli bir sanat anlayışına, topluma yön ve cesaret verecek sanatçılara, münevverlere, gönül insanlarına sahip olan milletler ise ne yaşarlarsa yaşasınlar yeniden ayağa kalkmayı, küllerinden yeniden doğmayı hep başarmışlardır.
İnsanlık tarihine baktığımızda bunun sayısız örnekleriyle karşılaşıyoruz. Bileklerinin gücüyle bir dönem milyonlarca kilometre kareye hükmetmiş komutanları bugün kimse hatırlamıyor. Yıkılmaz denilen nice imparatorluğun, devletin, krallığın yerinde bugün yeller esiyor. Sadece isimleri duyulunca bile yüreklere korku salan nice ordunun bugün esamesi dahi okunmuyor. Fakat insanlığın ortak hazinesine katkı vermiş, kültürde, ilimde, sanatta çığır açmış, kendi özgün kimliklerini inşa etmiş, özgüveni ve benlik bilinci yüksek toplumlar halen dimdik ayaktadır. Tarih boyunca yaşadıkları onca sıkıntıya, işgale, ekonomik ve sosyal buhranlara rağmen bu milletler varlıklarını devam ettirmektedir."
"YAKLAŞIK BİN YILLIK KÖKLÜ BİR BİRİKİME SAHİBİZ"
Türk milletinin de asırlardır ayakta kalabilmesinin temel sebebinin kültürel derinliği olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Sadece yaşadığımız coğrafyada çeyrek bin yıla yakını Selçuklu, 600 yılı aşkını Osmanlı ve bir asrı Cumhuriyet olmak üzere yaklaşık bin yıllık köklü bir birikime sahibiz. Kültür havzamızın sınırları, Afrika'nın kuzeyinden Orta Asya'ya, Avrupa'dan Orta Doğu'nun en ücra köşelerine kadar uzanıyor." diye konuştu.
Onlarca medeniyete beşiklik yapan Anadolu topraklarının, kültürel mirasıyla dünyada eşi benzeri olmayan bir hazine sunduğunu söyleyen Başkan Erdoğan, "Hatay'dan Mardin'e, İstanbul'dan Diyarbakır'a asırlardır farklı kimliklere ve inançlara ev sahipliği yapmış, hoşgörü timsali şehirlerimiz bulunuyor. Hangi ilimize, ilçemize gitsek, insanı hayran bırakan, insanlık tarihine ışık tutan bir eserle muhakkak karşılaşıyoruz. Ülke ve millet olarak işte böyle muhteşem bir tarih, kültür ve medeniyet mirası üzerinde oturuyoruz. Maziden atiye kurduğumuz en sağlam köprü olan bu kadim birikimi koruduğumuz sürece Allah'ın izniyle bizi kimse yolumuzdan alıkoyamaz." ifadesini kullandı.
"SANAT VE SANATÇILARIMIZ ARASINDA ASLA AYRIM YAPMADAN DESTEKLEMENİN ÇABASI İÇİNDEYİZ"
Başkan Erdoğan, "Bizi biz yapan bu vasıflarımızı kaybedersek de ne askeri gücümüz ne ekonomik başarılarımız tek başına maruz kalacağımız felaketi önleyebilir. Dolayısıyla bekamıza yönelik en büyük tehdit, siyasi ve ekonomik zorluklar değil coğrafyamızla kimliğimizle ve tarihteki yerimizle ilgili bu vizyonu, bu tasavvuru bu mirası yitirmemizdir." değerlendirmesini yaptı.
Hükümet olarak bu hakikatler ışığında son 20 yıldır çok önemli adımlar attıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu topraklardan neşet eden ve bize ait olan ne varsa hepsine ülkemizin kültür ve sanat hayatına değer katan her esere sahip çıkıyoruz. Sanat ve sanatçılarımız arasında asla ayrım yapmadan güzeli, kaliteyi ve başarıyı desteklemenin çabası içindeyiz. Sanatı belli kalıplara, belli dayatmalara hapseden ideolojik yaklaşımları kabul etmiyoruz. Özellikle uzun yıllar boyunca kültür sanat camiamızı esir alan, Türkiye'nin zengin kültür iklimini tek tipleştiren mahalle baskısını reddediyoruz. Kültür, sanat ve fikir dünyamızın ideolojik dayanışma üzerine kurulu mahalle baskısından kurtuldukça hamdolsun daha da çeşitlendiğini, özgürleştiğini, milletin değerleriyle daha barışık hale geldiğini görüyoruz. Sadece sinema, dizi sektörümüzün yurt içinde ve yurt dışında son yıllarda sergilediği başarılara bakmak bile mahalle baskısının ülkemizi nasıl bir çoraklığa, nasıl bir geri kalmışlığa mahkum ettiğini açıkça ortaya koyuyor. Kültür ve sanat alanında vesayet zincirlerini parçaladıkça inşallah ülke ve millet olarak çok daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyoruz."
Başkan Erdoğan, bu süreci geleneksel veya modern diye ayırmadan tüm sanat dallarına ve sanatçılara destek vererek teşvik ettiklerini belirterek, altyapı eksiklerinin giderilmesinden modern tesislerin inşasına kadar geniş bir yelpazede projeler hayata geçirdiklerini anlattı.
İstanbul'a kazandırdıkları Atatürk Kültür Merkezi, Ankara'da hizmete açtıkları Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası, Millet Kongre ve Kültür Merkezi, sergi salonu, ülkenin dört bir yanında inşa ettikleri 80 yeni kültür merkezinin aralarında bulunduğu sayısız eser ve hizmetle sanata, sanatçıya, kültürün ihyası, korunması ve geliştirilmesine verdikleri ehemmiyeti gösterdiklerini dile getiren Erdoğan, son olarak iki asırlık geçmişiyle İstanbul'un tarihinde müstesna yeri olan Rami Kışlası'nı kütüphaneye ve kültür merkezine dönüştürülerek hizmete açtıklarını aktardı.
Rami'yi 36 bin metrekareyi geçen kullanım alanı, 51 bin metrekareyi bulan peyzaj alanı, 4 bin 200 kişilik kapasitesiyle toplamda 110 bin metrekareyi bulan görünümüyle muhteşem bir eser olarak gençlerin ve tüm kitapseverlerin istifadesine sunduklarını vurgulayan Erdoğan, "Böylece Cumhuriyetimizin 100. yılını 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefimize bir adım daha yaklaşmış olduk." dedi.
Bunlarla beraber milletin birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin temsilcisi olan ortak değerlere sahip çıkmaya özellikle önem verdiklerinin altını çizen Erdoğan, bu amaçla 2023 senesini vuslatının 750'nci seneyi devriyesine hürmeten Mevlana Yılı olarak ilan ettiklerini hatırlattı.
Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yıl boyunca düzenlenecek etkinlikler ve programlarla Anadolu'nun manevi mimarlarından büyük mütefekkir, büyük mutasavvıf Mevlana Hazretlerini hep birlikte yad edeceğiz. Savaşın, çatışmaların, adaletsizliğin ve karamsarlığın ufukları kararttığı bir dönemde Hazreti Mevlana'nın 7,5 asırdır eskimeyen mesajlarının, milletimizle birlikte tüm insanlığa tekrar ulaşmasını sağlayacağız. Nefret yerine muhabbetin, ihtilaf yerine kardeşliğin, umutsuzluk yerine umudun hakim olması için canla başla çalışacağız. Mevlana Yılı'nın hepimize örselenen değerlerimizi tekrar hatırlatacağına, millet varlığımızın güçlenmesine vesile olacağına inanıyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığımız başta olmak üzere tüm kurumlarımızdan Mevlana Yılı'nın hakkıyla idrak edilebilmesi için gereken her türlü çabayı göstermelerini bekliyorum."
Kültür ve Turizm Bakanlığı 2022 Özel Ödüllerini alan kurumları tebrik eden Başkan Erdoğan, Bakanlığa, ödül alacak isimlerin belirlenmesinde emeği geçen değerlendirme kuruluna, toplantının düzenlenmesine katkı sunan herkese teşekkür etti.
TÖRENDEN NOTLAR
Törenden önce Antakya Medeniyetler Korosu, müzik dinletisi sundu.
Temelinde alın teriyle dürüst kazancın yer aldığı Ahilik kültürünün yaşatılması, bu kültüre ilişkin yaptığı temsiller ve yayıncılık faaliyetleri sebebiyle ödüle layık görülen Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı adına ödül Vakıf Başkanı Eyyup Arıcan'a verildi.
Bayburt ile bölgenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayan ve sosyal yaşam kalitesini artıran, deneyim turizminde özgün örnekler ortaya koyması nedeniyle uluslararası platformlarda önemli ödüller de kazanan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi adına ödülü Müze Kurucusu Kenan Yavuz aldı.
Başkan Erdoğan, ödül takdimi sırasında Kenan Yavuz'un 88 yaşındaki annesi Alime Yavuz ile bir süre sohbet etti. Alime Yavuz, ülkeye kazandırdıkları için Erdoğan'a teşekkür ederken, Erdoğan da Alime Yavuz'un elini öptü.
Guinness Dünya Rekorlarına girmeye hak kazanan sayı ve nitelikteki benzersiz koleksiyonu, satranç sporunun benimsenmesini sağlayan çalışmaları, satrancın sanatsal, kültürel, tarihi yönlerini toplumla paylaşması dolayısıyla ödüle layık görülen Gökyay Vakfı Satranç Müzesi adına da Vakfın Kurucusu Akın Gökyay'a ödül takdim edildi.
Başkan Erdoğan daha sonra ödül alan kurum ve kuruluşların temsilcileriyle toplu fotoğraf çektirdi.
Törene, Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Başkan Yardımcısı Fuat Oktay ile eşi Hümeyra Oktay, eski Kültür ve Turizm bakanları Atilla Koç ile Nabi Avcı da katıldı.
Törende, ödül alan kurum ve kuruluşlara ilişkin video gösterimi de sunuldu.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERSOY, "KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ÖZEL ÖDÜLLERİ TÖRENİ"NDE KONUŞTU
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023'te heyecan ve gururun yan yana geleceği önemli projeleri hayata geçireceklerini bildirdi.
Ersoy, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın tarihi salonunda düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada, ülkelerin ve milletlerin en büyük gücünün insan potansiyeli, bir diğer önemli unsurun da kültür ve sanata verilen değer olduğunu söyledi.
Büyük ve şanlı geçmişiyle Türk milletinin ise her ikisine de sahip olduğunu belirten Ersoy, "Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak Başkan'mızın öncülüğünde yaptığımız çalışmalarımızda, kültürümüzü ve sanatımızı desteklemek için var gücümüzle çalışıp, her türlü adımı attık. Bu topraklara ait eserleri yurt dışından getirdik. Ecdadımızın emanetlerini ve eserleri ihya ettik. Çağın ihtiyaçlarına göre gelenekselle, moderniteyi yan yana getirdik. Geçtiğimiz hafta açtığımız Rami Kütüphanemiz, bu kültür sentezinin en güzel örneği oldu." ifadelerini kullandı.
Yaptıkları çalışmalarla kültür ve turizmin birbirini destekleyen, aynı zamanda güçlendiren bir ekosistem olmasını sağladıklarını vurgulayan Ersoy, projeleri hayata geçirirken hiçbir zaman tek yönlü planlar yapmadıklarını kaydetti.
"KÜLTÜR-SANAT ETKİNLİKLERİ TURİZMİMİZE POZİTİF İVME KAZANDIRDI"
Ersoy, Rami Kütüphanesi'nin, kültürün, sanatın, millet bahçesinin, yazma eserlerin ve Atatürk kitaplığının yer aldığı çok yönlü bir proje olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Kültür yolu festivallerimizde de çok yönlü düşündük. Festivaller öncesinde çizdiğimiz rotalarda restorasyon ve renovasyonları tamamladık. Halkımızın kültür sanat etkinliklerine kolaylıkla ulaşması için geniş çapta hazırlıklar yaptık. Bu sayede turizmde de önemli bir canlılık yaşandı. Kültür-sanat etkinlikleri turizmimize pozitif ivme kazandırdı. Bu sayede elde edilen gelir de yine kültür-sanat etkinliklerine katkı sağlamış oldu. Ülkemiz, dünyada çok az sayıda ülkenin yapabileceği kültür-sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmış oldu. Yaptığımız ev sahipliklerinin bizim için ayrıca bir gurur kaynağı olduğunu da özellikle ifade etmek istiyorum. 2022 yılını dolu dolu bir şekilde tamamladık. Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılı olan 2023 için de heyecan ve gururun yan yana geleceği önemli projeleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı ailesi olarak hayata geçireceğiz."
Gerçekleştirdikleri projelerle Bakanlığın adeta bir icracı bakanlık haline geldiğini, Türkiye için sembol birçok projeye imza attıklarını, atmaya da devam ettiklerini vurgulayan Ersoy, "Sırada Kız Kulesi ve Tarihi Alsancak Tekel Fabrikası Dönüşüm Projemiz var." ifadelerini kullandı.
"AHİLİK TEŞKİLATININ GÜNÜMÜZDE DE SÜRDÜRÜLMESİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR"
Bakan Ersoy, Gökyay Vakfı Satranç Müzesinin kurulmasında öncülük eden Akın Gökyay'ı tebrik etti.
Büyük emekler ve büyük azim neticesinde ortaya çıkan bu müzenin tüm satrançseverler için mutlaka görülmesi gereken bir yer olduğuna işaret eden Ersoy, şöyle konuştu:
"Sayın Gökyay'ın 1975 yılında başladığı ve 700'ü aşkın sayıda satranç takımını bu müzede sergilemesi gençlerin satrancı tanıyıp sevmesinde çok önemli bir rol oynamıştır. Bu koleksiyon aynı zamanda Guiness Rekorlar Kitabı'na da girmiştir ve başkentin kültür ve sanat yaşamına da keyifli katkılar sunmuştur. Ödüle layık görülen bir diğer müzemiz de Kenan Yavuz Etnografya Müzesi. Kurucusunun adını taşıyan bu müze 2013 yılında kurulmasının ardından bölgenin soyut ve somut kültürel mirasını bünyesinde kurumsal bir şekilde tanıtmıştır. Bu sayede 'Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri' yarışmasında 2021 Silletto Ödülü'nü almaya hak kazanmıştır."
Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfının da ahilik kültürünün yaşatılması için yaptığı kıymetli çalışmalar neticesinde bu ödüle layık görüldüğünü aktaran Ersoy, Anadolu'da 13. yüzyılda kurulan Ahilik teşkilatının günümüzde de sürdürülmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.
Ersoy, "Kültür ve sanatımızın maziden atiye ulaştırılmasında önemli bir rol oynayan isimler ve kurumlara verilen, bu özel ve anlamlı ödüle layık görülenleri canı gönülden tebrik ediyorum. Tüm vatandaşlarımızı tarih ve kültür izleri ışığında keyifle vakit geçirebilecekleri müzelerimizde ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyacağımızı da bir kez daha dile getirmek istiyorum." ifadelerini kullandı.