Son dakika: Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'dan AYM açıklaması! Bu anlayış doğru değil
Son dakika haberleri... Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca yaptığı açıklamada, "AYM'nin 'her konuyu incelerim, bütün maddi delilleri denetlerim, bütün delilere bakarım' şeklindeki anlayışı doğru değil. " ifadesine yer verdi.
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay'ın İncek'te bulunan yerleşkesinde düzenlenen 2022 yılsonu değerlendirme toplantısında konuştu. Akarca, yıllık bilgilendirme toplantılarını düzenlemenin, yargının şeffaflığının ve topluma karşı hesap verebilirliğin bir gereği olduğuna vurgu yaptı.
AYM KARARLARINI ELEŞTİRDİ
Anayasa Mahkemesi'nin Bireysel Başvuru sonrasında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) başta olmak üzere terör örgütleriyle ilgili verdiği hak ihlalleri kararlarına değinen Akarca, kimsenin, önce Anayasaya ve yasaya sadakatla bağlı olduğunu unutmaması gerektiğinin altını çizdi. AYM'nin birçok kararında bireysel başvurunun inceleme kapsamını belirlerken, davada uygulanan hukuk kurallarını yorumlamanın ve bu kuralları uygun olarak uygulamanın, ayrıca maddi delil ve olguların değerlendirilmesinin ilgili yargı mercilerinin görevi olduğunun altını çizen Akarca, bu yorum, uygulama ve değerlendirmelerin hukuka uygunluğunu denetlemenin ise kanun yolu mercilerine ait bir görev olduğunu ifade etti. Akarca "kuşkusuz yasa ve Anayasa AYM'yi de bağlar. Ama zaman zaman bunu aşma eğilimi olduğunu görüyoruz. 'Her konuyu incelerim, bütün maddi delilleri denetlerim, tüm delillere bakarım' şeklinde bir anlayış doğru değil. Bu, Anayasa Mahkememizin iş yükünün daha da artmasına, işin içinden çıkılmaz hale gelmesine, kesinleşmiş kararlarda hukuk güvenliğinin otoritesinin zedelenmesine de yol açar. Yasal ve anayasal sınırlar içerisinde hareket edilirse daha doğru bir iş yapılmış olur" dedi.
"AYM SÜPER TEMYİZ MAHKEMESİNE DÖNÜŞÜRSE KARGAŞA ÇIKAR"
Mahkemenin delilleri bir bütün olarak değerlendirdiğini özellikle terör suçlarında kanaat verici emarelerin bile yıllardır Yargıtay tarafından kabul edildiğini aktaran Akarca, "Çünkü terör faaliyetlerinin diğer suçlardan çok farklı bir özelliği bulunuyor. Kod isimler kullanılıyor, gizli faaliyetler yürütülüyor, arkasında uluslararası güçler bulunuyor, dijital alanlar kullanılıyor. Saklanma, gizlenme ve delil bırakmama alanında çok ustalaşmış, profesyonelleşmişler. O mücadelenin zayıflatılmaması gerekir. Ancak bireysel başvuruda temel hak ve özgürlükler denetlenirken, yasa yolu incelemesinde incelenecek olan bir konu, Yargıtay'ın yetkisinde olan bir konunun da aşırı bir yorumla, o mekanizmanın işletilmeyecek hale gelmesi doğru olmaz" ifadelerini kullandı. Anayasa Mahkemesinin kararlarının da Anayasaya ve yasaya uygun olması gerektiğine dikkat çeken Akarca, "Eğer yetki aşımında bulunur da süper temyiz mahkeme niteliğine kavuşursa bu bütün toplumda kargaşaya neden olabilir. Anayasa Mahkememizin çoğu kararlarında buna özen gösterdiğini biliyoruz. Ama bazı kararlarda gerçekten de Yargıtay ve Danıştay tarafından eleştirilebilmektedir. Umarım ki bu sıkıntı büyümesin. Eğer deliller hukuka uygun toplanmışsa, kanun maddeleri doğru uygulanmışsa, kanun maddeleri doğru uygulanmışsa, yasa yolunda istinaf da temyizde bunlar denetlenmişse Anayasa Mahkememizin bu alana girmemesi gerekir. Alana girdiği vakit bu sorunlar daha da artabilir. Hepimizin dikkatli olması gerekir" diye konuştu.
YAPAY ZEKA DESTEKLİ YARGITAY İÇTİHAT MERKEZİ FAALİYETE GEÇİYOR"
Akarca 2017'de yapılan Yargıtay Kanunu'ndaki değişiklik ile Hukuk Genel Kurulu ve Ceza Genel Kurullarının yapısında değişikliğe gidildiğini, 1 Ocak 2023 itibarıyla sabit genel kurul sisteminden dairelerin başkanı ve temsilci üyesinin katılımıyla değişken genel kurul sistemine dönüldüğünü açıkladı. 2015'de tüm Yargıtay kararlarını istisnasız şekilde toplumun erişimine açtıklarını anımsatan Akarca, şeffaflık ve hesap verebilirlik bakımından bu girişimin önemli olduğunu söyledi. Yol göstericilik özelliği olmayan bazı kararların herhangi bir filtraj olmadan internet sitesinde olmasının, emsal karar arayanların işlerini zorlaştırdığına vurgu yapan Akarca, "Bunun üzerine, Yargıtay İçtihat Merkezinin yapay zekâ destekli şekilde geliştirilmesi fikri doğdu. Bireysel olarak kullanıcıyı tanıyan sistem, kısa sürede ve kolay şekilde aradığı kararı bulmasına imkan verecek. Yapay zeka destekli Yargıtay İçtihat Merkezi en geç Haziran ayında faaliyete geçecek olup, bu sistem büyük ölçüde Gerekçeli Karar Yazım Rehberine göre tasarlanmıştır. Yargıtay İçtihat Merkezinde karar aranırken Rehberde yer alan ana başlıklara göre indeksleme ve sorgu da yapılabilecektir" diye konuştu.
"2022'DE YARGITAY'DAKİ DERDEST DOSYA SAYISI 420 BİN 287"
Yargıtay'daki toplam dosya sayılarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Akarca, "31 Aralık 2022 tarihi itibarıyla Yargıtay hukuk daireleri ile Hukuk Genel Kurulunda toplam 64 bin 126, ceza daireleri ile Ceza Genel Kurulunda 293 bin 233, Cumhuriyet Başsavcılığında ise 62 bin 928 derdest dosya bulunmaktadır. Genel toplam itibarıyla 2022 sonunda Yargıtay'daki derdest dosya sayısı 420 bin 287'dir. Derdest dosya sayısının 2016 yılı sonunda 1 milyon 438 bin 785, 2017 yılı sonunda ise 1 milyon 179 bin 27 olduğu, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesi ile birlikte son 6 yıl içerisinde Yargıtay'ın derdest dosya sayısında önemli bir azalma olduğu ortaya çıkmaktadır. Hiç şüphe yok ki ortalama görülme süreleri de dosya sayısının azalmasına bağlı olarak kısalacaktır" dedi.