Çapa'nın yeni sağlık üssü Hasdal'da yükseliyor! Merakla beklenen tarih belli oldu
Türkiye'nin sağlık ordusuna bugüne kadar onbinlerce hekim yetiştiren emektar İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa) yepyeni kampüsüne taşınacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2017'deki yer tahsisinin ardından Hasdal'da başlayan inşaatta hummalı bir çalışma sürüyor. İşçiler bu büyük proje için canla başla çalışıyor. Çapa'nın yükselen yeni binasını havadan ve karadan görüntülendi.
Çapa adıyla bilinen İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi binasına Hasdal'da yepyeni bir hastane inşa ediliyor. Yaklaşık 2 yıl önce yapımına başlanan hastanede ilk etapta bu yıl sonu itibarıyla iki blok hizmete girecek. 1000 dönümlük bir alan üzerine inşa edilen alanda hastanenin yanı sıra öğrencilerin eğitim göreceği alanlar ve hasta yakınlarının konaklayabilecekleri bir otel de inşa edilecek.
NEDEN BÖYLE BİR İHTİYAÇ DOĞDU?
Çapa'nın köklü tecrübesinin bu yeni komplekste yaşayacağını ifade eden Fakülte Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, "İstanbul Üniversitesi aslında 1453 yılında kuruluyor, 1827 yılında 2. Mahmut zamanında da Tıp Fakültesi kuruluyor. Tıp Fakültesi ismini de 1933 yılında alıyor.
Mimar Kemalettin tarafından yapılan 110 yıllık binalarımızla Çapa muhitinde yer aldığı için de Çapa Tıp Fakültesi olarak biliniyor. 17 Ağustos 1999 depreminden sonra İstanbul'daki birçok kamu binasının değerlendirilmesi sonrasında zaten yenileme ihtiyacı olduğu aşikârdı. Yerinde mi yapılsın başka bir yere mi taşınsın diye konuştuk.
Cumhurbaşkanımız 2017'de Hasdal'ın sözünü bize verdikten sonra 1000 dönümlük alan bize tahsis edildi. 2 yıl önce başlayan hastane inşaatının ilk etabı bitmek üzere. İkinci etabın proje onayı da alındı. Tabii sadece hastane yeterli değil. Tıp fakültesi olduğumuz için kampüs de gerekiyor. Bu ihtiyaç için de 3-4 etaplık bir proje yapıldı.
Binalar iki aşamada yapılacak; sonrasında temel bilimler, nükleer tıp ve diğer onkoloji merkezlerinin planlanması, öğrenci alanlarının tahsis edilmesi, amfilerin yapılması planlanıyor.
Onun dışında sosyal alanlar yapılacak. Hastane refakatçilerinin kalabileceği bir otel de inşa edilecek. Bu otel yurt dışından gelen hastaları da ağırlayacak ve sağlık turizmine önemli bir katkı sunacak." diye konuştu.
TOPLAM 1300 YATAK KAPASİTELİ BİR HASTANE
İstanbul Tıp Fakültesi'nin yeni hastanesinin 1300 civarı yatak kapasiteli olmasının planlandığını dile getiren Tükek, "Toplam 900 yatak, yoğun bakımlarla birlikte 1300 civarı yatak kapasiteli bir hastane olacak. Tabii hastane tam teşekküllü hale gelene kadar da yine Çapa'da bazı hizmet birimlerimiz devam edecek.
İlk etapta ağırlıklı olarak cerrahi branşların Hasdal'a taşınması, dâhili branşların ve temel bilimlerin Çapa'da olması planlanıyor. İkinci etapta da dâhili birimlerin de oraya taşınmasıyla klinik bilimlerin Hasdal'da, temel bilimlerin ve diğer hizmet birimlerinin bir kısmının Çapa'da olması planlanıyor.
Çapa'da poliklinik birimleri, bazı acil üniteleri, yanık üniteleri, onkolojinin bazı üniteleri, nörolojinin ve nöro radyolojinin üniteleri, özellik gerektiren beyin cerrahisi işlemlerinin yapıldığı merkezler, belki psikiyatri alanları devam edecek. Burayı boşaltmayacağız çünkü Suriçi'nde nüfusun büyük bir bölümü yaşıyor ve burada da hastaneye ihtiyaç var.
İstanbul'da şehir hastaneleriyle birlikte büyük hastaneleşmeye geçildiğinden beri merkezlerden daha çok periferi hastanelere taşındığı için biz de ilave hizmetle bu anlamda bir açığı kapatacağımızı düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'NİN EN İYİ ÖĞRENCİLERİ ÇAPA'DA
İstanbul Tıp Fakültesi olarak 400'ün üzerinde öğretim üyesi, 1500'ün üzerinde bir hekim kadrosu olan bir bölüm olduklarını ifade eden Tükek, "Bize ne kadar alan verirseniz o kadar çok çalışırız.
Şu anda 3 bin 500-4 bine yakın öğrencimiz var. Türkiye'nin en iyi ilk 1000-1500'deki öğrencilerin girdiği yer İstanbul Tıp Fakültesi. Muhtemelen bu yapılaşmanın tamamlanmasıyla bu daha da yükselecektir. Bunların yanı sıra depremle ilgili endişelerimiz geçecek." şeklinde konuştu.
ÇAPA'YA YURTDIŞINDAN GÜVEN VE YOĞUN TALEP VAR
Yenilenmeyle birlikte kullandıkları teknolojiyi de yenileyeceklerini belirten Tükek, şunları söyledi: "Son model cihazları kullanacak hekimlerin burada olması nedeniyle yeni yapılan hastanenin büyük önemi var. Çünkü bu cihazların olması yeterli değil onu kullanacak hekimlerin de bulunması gerekiyor.
Bu anlamda özellikle gelişmiş tıp fakülteleri son derece önemli. İşte İstanbul Tıp da zaten bunlardan bir tanesi. Burada her türlü işi yapabilecek kapasitede hekimler var. Onlara da son model cihazlarla takviye ettiğimiz takdirde aslında üst düzey bir sağlık hizmeti sunmuş olacağız. Hem halkımız için hem de sağlık turizmi için büyükm bir katkı sağlayacak.
Biliyorsunuz ülkemizde sağlık turizmi önemli bir yol alıyor. Yurt dışında da tanınırlığımız fazla ve bize çok sayıda talep geliyor, buraya çok güveniyorlar.
İstanbul Tıp Fakültesi kimliği altında böyle bir güven vermek çok gurur verici. Biz otelcilik hizmetimizi de düzelttiğimiz andan itibaren inanılmaz sayıda hastanın geleceğini söyleyebilirim. Böylece ülkemize döviz de kazandıracağız. Şu anda dahi yurt dışından ciddi bir talep var."
2024'TE İLK ETAP TAMAMLANACAK
Hastanenin ilk etabının tamamlanması için 2023 yılı sonunun son tarih olarak belirlendiğini ancak 2024'e sarkabileceğini belirten Tükek, şöyle devam etti: "Önümüzdeki süreçte mali kaynakla ilgili bir sıkıntı olmadığı takdirde biraz sarksa da 2024 yılında tamamlanmış olacak. 2026 yılında da hastanemiz tam anlamıyla hizmete girer.
Çapa'da da tarihi binalarımız var ve burada da inşaatımız devam ediyor. Yeni binalar yapıyoruz ve tarihi binaları da restore ediyoruz. Büyük bir fakülteyiz ve bu kadar yıkıma rağmen puanlarımızın düşmemesinin tek nedeni bu. Yani insanlar güveniyor ve hoca kalitesi çok iyi. Sonuçta binaların da yapıldığını görünce teveccühte çok bir azalma olmadı.
Hala iyi düzeyde öğrenci alıyoruz. Bunların bitmesi durumunda çok daha iyi olacağını söyleyebilirim. İstanbul Tıp Fakültesi'nin köklü tecrübeyle bu yeni fiziki koşullar birleştiğinde tadından yenmeyecek. İstanbul Tıp Fakültesi'ne çağ atlatacak. Ülkemiz sağlık alanında zaten çok iyi gidiyor ama daha da iyi hale gelecek.
Böyle 3'üncü, 4'üncü düzey hastanelere ihtiyaç var. Gelişmiş hastanelerin olması özellikle nadir hastalıklar ve ciddi hastalıkların tedavisi konusunda zorluk yaşayan halkımıza da bir nebze olsun çare olacak."