Son dakika: TBMM Başkanı Mustafa Şentop'tan erken seçim açıklaması
Son dakika haberleri... Muhalefetin erken seçime ilişkin açıklamaları hakkında konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Seçimlerin normal tarihi 18 Haziran. Seçime yönelik bir karar alınsa bile bunun süresi 60 gündür. Seçimlerin öne alınmasıyla ilgili karar yetkisi hem mecliste hem cumhurbaşkanlığında var. 6 Nisandan önce seçim kararı alınmasını beklemiyorum." ifadelerini kullandı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 28.12.2022 | 12:29
- Güncelleme Tarihi: 28.12.2022 | 16:47
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi için çabaları sebebiyle Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiklerini söyledi. Şentop, seçimlerin erkene alınmasıyla ilgili ise, "Siyaseten erken seçim yok biliyorsunuz, takvim ayarlaması gibi düşünülebilir. Seçimle alakalı bir karar alınsa bile süresi 60 gündür, iki ay. Bugüne alınsa şubat sonu, mart, nisan, mayıs. En fazla seçimleri öne almak bir aydır, iki aydır" dedi.
TBMM Başkanı Şentop, TBMM'de Parlamento Muhabirleri Derneği üyeleri ile bir araya geldi. Şentop, Siyasi Partiler Kanunu ve 2023 seçimlerinin erkene alınmasıyla ilgili soruya, "Bu konu hakkında bir şey söyleyemem. Seçimlerin tarihi 18 Haziran. 18 Haziran'dan önce, bir hafta pazar günleri olduğu için seçim yapılsa bile hukuken teknik olarak erken seçimdir. Siyaseten erken seçim yok biliyorsunuz, takvim ayarlaması gibi düşünülebilir. Seçimle alakalı bir karar alınsa bile süresi 60 gündür, iki ay. Bugüne alınsa şubat sonu, mart, nisan, mayıs. En fazla seçimleri öne almak bir aydır, iki aydır. Seçimlerin öne alınma yetkisi hem Mecliste hem Cumhurbaşkanında var. Yüksek Seçim Kurulu takvimi var. Makul süre 60 gündür.
Cumhurbaşkanı tarafından erken seçim kararı alınabilir. Bence bu karar Meclisten de alınabilir, Cumhurbaşkanı tarafından da alınabilir. Seçimlerin ne zaman yapılacağı öngörülerek yapılmıştır. 6 Nisan'dan önce seçim kararı alınmasını beklemiyorum" cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tekrar aday olmasına ilişkin Şentop, "101. maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ayrı ayrı düzenlenmiş. O tarihten itibaren anayasa, şartları sağlayan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına o tarihten itibaren iki defa seçilme hakkı tanımış. Önceki 101'i de kaldırmış. Recep Tayyip Erdoğan hangi maddeye, hangi hükme göre iki kere seçilmiş. O 101'e göre seçilmiş. O 101. madde Nisan 2014'te kalkmış, yeni bir 101 girmiş yürürlüğe. İki farklı anayasa hükmüne göre bir defa seçilmiş. Burada hiçbir teknik hata yok. Biraz zahmet etmiyorlar. Hukukçu arkadaşlar eski haliyle yeni haline bakıyorlar cümlenin, halbuki anayasa değişikliği kanunu var. Bu maddede önceki maddenin kaldırıldığını, bir bütün olarak yazıldığını, yürürlüğe konulduğunu görürler. Teknik olarak bir sorun yok. İkinci kısmı da şu meselenin; o cümleyi nasıl anlamlandırıyorsunuz? Hukuk normu dediğiniz şey; orada geçen kavramları, terimleri doğru tanımlamanız lazım. Cumhurbaşkanı kelimesi geçiyor, diğer tarafta da cumhurbaşkanı geçiyor. Aynı mıdır? Diğer taraftaki cumhurbaşkanı başbakanın olduğu, bakanların olduğu cumhurbaşkanı. Halbuki yeni cumhurbaşkanı dediğiniz zaman, başbakanın olmadığı bir cumhurbaşkanı. İçerikleri aynı değil" ifadelerini kullandı.
"İLKESEL BİR TARTIŞMA YAPILABİLİR"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen cezaya ilişkin soru üzerine Şentop, "Burada bir anayasa değişikliği yapmak gerekir. Hakareti niye kapsam dışı bırakmak gerekir diye soruyorum; o zaman şahsa mahsus bir düzenleme olur. Başka bir siyasetçi başka bir suçtan bir siyasi yasağa dönüşürse onu da mı istisna tutacağız. Orada tabii bir süreç var. İstinat süreci var, kesinleşmiş bir hüküm yok henüz. Böyle bir tartışmayı doğru bulmuyorum. İlkesel bir tartışma yapılabilir" şeklinde konuştu.
"NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ ALMASI İÇİN BİR TEŞEBBÜSÜMÜZ VAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Rusya-Ukrayna savaşının sonra ermesi için gösterdiği çabalar sebebiyle Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiklerini belirten Şentop, "Meclis Başkanı olarak, bir milletvekili olarak Nobel Barış Ödülü alması için bir teşebbüsümüz var. Başka ülkelerin milletvekilleri de başvuru yapacaklar" dedi.
İsveç ve Finlandiya ile temaslar hakkında da bilgi veren Şentop, "17-18 Ocak'ta İsveç ve Finlandiya Meclis Başkanları gelecek. İsveç Meclis Başkanı gelecekti, ikisi beraber gelecekler. Ben iki defa İsveç Meclis Başkanıyla görüştüm. Finlandiya Meclis Başkanıyla bir defa görüştüm. Benim gördüğüm iki ülkenin meclis başkanları prensip olarak Türkiye ile Madrid'de vardıkları mutabakatı yerine getirmek istiyorlar. Malum bu konuda adımlar da atıldı. İsveç'te anayasa değişikliği yapıldı, ceza kanununda da değişiklik yapacaklar. İsveç Meclis Başkanı ziyaretinde de konuştu; 'İsveç açısından güvenlik riski olduğunda aklımıza Rusya geliyor. Türkiye açısından güvenlik riski nedir diye düşünmedik. Sınırların korunamaz hale gelmesi bağlamında bu konuyu yeniden düşünmeye başladık' dedi. Bu önemli. Samimi yaklaştıklarını düşünüyorum. Biz somut bir adım bekliyoruz. Çok haklısınız deyip de herhangi bir gelişme olmadığında biz doğru bildiğimizi yaparız. Kendilerine soruyoruz, 'NATO'ya neden girmek istiyorsunuz?'. 'Biz de kendi açımızdan NATO'da güvenliğimizi güçlendirdiğimizi düşünüyoruz'" diye konuştu.
"400 ÜZERİ OYLA MECLİSTEN GEÇEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği konusunda da Şentop, "Anayasa değişikliği konusuna şöyle bakalım. Birincisi bu değişiklik neyi düzenliyor; başörtüsüyle ilgili daha önce yaşanmış sıkıntılar var. 1986 Aralık ayında Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Adana'da Üniversitelerarası Kurul Toplantısı'na başkanlık etti, başörtüsü yasağını çıkardı. Başka adımlar da atıldı, Disiplin Yönetmeliği değiştirildi. Kız kardeşim üniversiteyi okuyamadı. 10 yaş küçük kardeşim önce Boğaziçi Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkilere geçti, ikinci sınıfta okuldan atıldı başörtülü diye. İkna odasına girdi. Aklı küçük, dini bilgisi sıfır olanlar başını niye açması gerektiği konusunda ikna edecek. Daha sonra afla döndü. Böyle bir sorunu eskiden sorun kabul etmeyenler, hayır devam etsinler, başörtüsü neymiş diyenler, geçtik onları. Bütün siyasi partilerin prensip olarak 'bu sorun kalıcı olarak çözülsün' diye mutabık olduklarını görüyoruz. Bunda mutabık herkes. Sayın Kılıçdaroğlu'nun vermiş olduğu kanun teklifiyle de bir hukuk olarak bu sorun çözülsün, hukuk kuralıyla çözülsün diye 400'ü geçecek bir mutabakat. Kanun mu olmalı anayasa mı olmalı? Kanunla bu iş olmaz. Hakkı hukuku kanunla tanıyamazsınız, kanunla sınırlama getirirsiniz. Bir özgürlük tanınacaksa ancak anayasayla yazılabilir. 400 üzeri oyla Meclisten geçebileceğini düşünüyorum. Böylece Türkiye gündeminden kaldırılmış olur" ifadelerini kullandı.
Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konusunda Şentop, "Sayın Bakan 'Bu yıl bitmeden bu konu açıklanabilir' demişti. Bu konudaki düzenlemeler bu hafta içerisinde açıklanıyor. Bu hafta ya da önümüzdeki hafta genel kurulda görüşülebilir" şeklinde konuştu.