Son dakika: İBB'ye terör soruşturması! İçişleri Bakanlığından Sözcü Yazarı Saygı Öztürk'ün iftiralarına jet yanıt
Son dakika haberleri... CHP'li belediyelerde işe alınan terörle iltisaklı çalışanlarla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. İçişleri Bakanlığı'nca hazırlanan CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle (İBB) ilgili tevdi raporu savcılığa teslim edildi. Bu gelişme sonrası CHP'nin yayın organlarından Sözcü'nün Yazarı Saygı Öztürk, İçişleri Bakanlığı'nı hedef aldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Saygı Öztürk'e tepki göstererek, "Ateş bacayı sarmış" dedi. Bugün de İçişleri Bakanlığı'ndan jet yanıt geldi. İşte haberin detayları...
CHP'li belediyelerde işe alınan terörle iltisaklı çalışanlarla ilgili flaş gelişmeler yaşandı. İçişleri Bakanlığı'nca hazırlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle (İBB) ilgili tevdi raporu savcılığa teslim edildi.
İçişleri Bakanlığı'nın Mülkiye Başmüfettişliği tarafından İBB ile bağlı kuruluş ve iştiraklerinde işe alınan personelin işe girişine yönelik tevdi raporu hazırlandı.
Raporun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı memur ve özel soruşturma bürosuna teslim edildiği bildirildi.
SÖZCÜ YAZARI SAYGI ÖZTÜRK BAKANLIĞI HEDEF ALDI
Gelişme sonrası CHP'nin yayın organlarından Sözcü Yazarı Saygı Öztürk, İçişleri Bakanlığı'nı hedef aldı.
"İmamoğlu'ndan önce onlara sorulmalı" başlığıyla bir yazı yazan Öztürk CHP'li İBB'de çalışan teröristlerden İçişleri Bakanlığını sorumlu tuttu.
İÇİŞLERİ'NDEN JET YANIT GELDİ
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı, "Belediyelerde 2022 yılı temmuz ayı önce işe alınmış olan terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı kişiler çalıştırılıyor ve bu kişilere dokunulamıyor ise bunun sorumlusunun Belediyeler değil İl Valileri veya İçişleri Bakanı olduğu" şeklinde ortaya atılan yalan haberler üzerine açıklamada bulundu. Belediye çalışanlarının atanma şartlarını taşıyıp taşımadığını değerlendirme ve atama yetkisinin belediye başkanlarına ait olduğu, atanma şartlarını taşımayanları atamaları halinde bundan hukuken sorumlu olacakları bilgisi paylaşıldı. Ayrıca, belediye şirketlerinde ise çalışanları işe alma ve işten çıkarma yetkisi değerlendirme komisyonu kararı üzerine kendi yetkili mercilerine aittir denildi.
İşte o açıklama:
Bazı basın yayın organlarında; "Belediyelerde 31/07/2022 tarihinden önce işe alınmış olan terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı kişiler çalıştırılıyor ve bu kişilere dokunulamıyor ise bunun sorumlusunun Belediyeler değil İl Valileri veya İçişleri Bakanı olduğu" şeklinde maksatlı yazıların yer aldığı görülmüştür.
Bakanlığımızca, belediyelerde yürütülen terör soruşturmaları ile ilgili olarak kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.
Bilindiği gibi, Bakanlığımıza intikal eden ihbarlar ve kamuoyuna yansıyan haberler üzerine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ataşehir Belediyesi, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Seyhan Belediyesi ve diğer bazı belediyelerde inceleme ve soruşturma başlatılmıştır.
Bu bağlamda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bağlı kuruluşları ve şirketlerinde terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin çalıştırıldığına ilişkin ihbarlar üzerine Bakanlık Makamının 20/12/2021 tarihli onayı ile özel teftiş başlatılmıştır. Mülkiye, Ticaret ve Maliye Müfettişleri ile MASAK Uzmanından müteşekkil 8 kişilik teftiş heyeti tarafından yürütülen özel teftiş 26/08/2022 tarihinde tamamlanmıştır.
Özel teftiş kapsamında yapılan incelemelerde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ, İETT ve belediye şirketlerinde terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı 1.668 kişi çalıştığı tespit edilmiştir. Bunlardan 505 kişinin haklarındaki kayıtların işe girişlerine engel teşkil edebileceği değerlendirildiğinden, sorumlular hakkında Bakanlık Makamının 06/06/2022 tarihli onayı ile araştırma/ön inceleme başlatılmıştır.
İncelemeye tabi 505 kişiden 484'ünün güvenlik soruşturmaları yapılmadan, dolayısıyla terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı olup olmadıkları araştırılmadan ve/veya durumları değerlendirilmeden işe alındıkları anlaşılmıştır. Kamu kurum ve kurulularında çalışmakta iken KHK ile kamu görevinden ihraç edilen 21 kişinin ilgili KHK'larda "ihraç edilen kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak kamu görevinde çalıştırılamayacakları" belirtilmesine rağmen şirketlerde işe alındığı, PKK/KCK Terör Örgütü ile irtibatlı veya iltisaklı olan 432 kişiden 6'sının PKK/KCK Terör Örgütü adına kırsal alanda silahlı olarak faaliyette bulunduğu, 36'sının PKK/KCK "Sözde Değer Ailesi" mensubu olduğu tespit edilmiştir.
Terör suçlarının soruşturulması genel hükümlere göre Cumhuriyet savcılıkları tarafından yürütüldüğünden, terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin işe alım süreçlerinde sorumlulukları bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ, İETT ile şirketlerinin yetkilileri hakkında düzenlenen 06/12/2022 tarihli tevdi raporu, Bakanlığımızca 09/12/2022 tarihinde gereğinin takdir ve ifası için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 06/06/2022 tarihinde başlatılan soruşturma 06/12/2022 tarihinde tamamlanmıştır. Bu durumda, 31/07/2022 tarihi veya öncesinde yani soruşturma devam ederken Valilik veya İçişleri Bakanlığınca kamu görevinden çıkarmaya ilişkin bir işlem tesis edilmesine olanak bulunmadığı nettir.
Diğer taraftan, mer-i mevzuata göre belediye çalışanlarının atanma şartlarını taşıyıp taşımadığını değerlendirme ve atama yetkisinin münhasıran belediye başkanlarına ait olduğu, atanma şartlarını taşımayanları atamaları halinde bundan hukuken sorumlu olacakları açıktır. Belediye şirketlerinde ise çalışanları işe alma ve işten çıkarma yetkisi değerlendirme komisyonu kararı üzerine kendi yetkili mercilerine aittir.
Dolayısıyla başka mercilere sorumluluk yüklemeye yönelik mesnetsiz iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.
BAKAN SOYLU DA SERT ÇIKTI: ATEŞ BACAYI SARMIŞ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, belediyelerdeki terör soruşturmalarına ilişkin, "Devlet asla terör örgütlerinin belediyelere sızmasına müsamaha göstermeyecektir. Yapılan tüm işlemler, kanunların verdiği sorumluluklar çerçevesinde Mülkiye Teftiş Kurulu tarafından mevzuata uygun şekilde gerçekleştirilmiştir." değerlendirmesini yaptı.
Soylu, bazı belediyelere yönelik soruşturmalarla ilgili yazılı açıklamasında, "HDPKK'nın referansı ile CHP'li belediyelere ve şirketlerine doldurulan terör örgütlerinde faaliyet gösterenlere, irtibatlı ve iltisaklı olanlara yönelik müfettiş soruşturmalarının sonuçları ortaya çıkınca Saygı Öztürk'te ateş bacayı sarmış, aklınca aklama operasyonuna başlamış." ifadesini kullandı.
Bakan Soylu, 1 yıl önce konu gündeme gelip müfettiş soruşturması başladığında, önce bu alımların reddedildiğini, ardından da "Tüm belediye çalışanları 'zan altında' bırakılıyor.'" denildiğini aktardı.
Süleyman Soylu, "HDPKK'nın referansıyla alınan terör örgütlerinde faaliyet gösterenleri, irtibatlı ve iltisaklıları gizlemek için İBB'de çalışan masum insanların tamamını kendinize kalkan yaptınız. Bizi, onların tamamını suçluyormuşuz gibi gösterdiniz. Ancak müfettişlerin soruşturması başlayınca HDPKK'nın tavsiyesiyle işe alınan ilk etapta yaklaşık 120 kişiyi apar topar işten çıkardınız." değerlendirmesinde bulundu.
Mersin Büyükşehir, İstanbul Büyükşehir, Adana Seyhan, İstanbul Ataşehir belediyelerinde yapılan idari soruşturmaların tamamlandığını, tevdi raporlarının savcılıklara gönderildiğini, İzmir, Ayvalık ve diğer belediyelerde yürütülen soruşturmaların ise devam ettiğini bildiren Soylu, şunları kaydetti:
"Devlet asla terör örgütlerinin belediyelere sızmasına müsamaha göstermeyecektir. Yapılan tüm işlemler, kanunların verdiği sorumluluklar çerçevesinde Mülkiye Teftiş Kurulu tarafından mevzuata uygun şekilde gerçekleştirilmiştir. Bundan sonraki süreçte söz artık yargıdadır."
"İŞE ALIMLAR NASIL GERÇEKLEŞİYOR?"
"HDPKK'nın referansıyla hile ve hülle yapılarak işe alımların nasıl gerçekleştiği 11 madde ile tek tek açıklanmıştır." ifadesini kullanan Soylu, belediye, bağlı kuruluş ve şirketlerine personel alınırken mevzuatın emrettiği hukuki sürecin işletilmediğini, prosedüre uyulmadığını kaydetti.
Soylu, bu kapsamda hazırlanan 11 maddeyi ise şöyle sıraladı:
"1- İşe alınacak personel hakkında, işe alınma tarihleri itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre, 'Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması' yaptırılması mecburiyken işe alınan personel hakkında bu işlem yaptırılmadan ya da işe alınmalarından sonra yaptırılmak suretiyle terör örgütleriyle irtibatı ve iltisakı bulunan kişilerin işe alındığı (Seyhan, İstanbul),
2- İşe alınacak personelin adli sicil belgeleri e-devlet üzerinden alınırken 'Kamu/Özel' seçeneğinden 'Özel' seçeneğinin seçilmesi nedeniyle, bu kişilerin büyük çoğunluğuyla ilgili sadece adli kaydın bulunduğu, arşiv kaydının ise bulunmadığı, bunun bir hülle yöntemi olarak kullanıldığı (İstanbul),
3- Belediye, bağlı kuruluş ve şirketlerine ilk defa işe alınan personel için mevzuata göre 'Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması' sonucunda, ilgilinin durumunu görüşmek üzere bir 'değerlendirme komisyonu' oluşturulması gerekirken bu komisyonun oluşturulmadığı veya oluşturulan komisyonun geç çalışmaya başladığı, dolayısıyla terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı olan kişilerin durumları değerlendirilmeden işe alındığı (İstanbul),
4- İşe alınacak bazı kişiler hakkında 'Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması' yaptırıldığı ve gelen kayıtlar 'değerlendirme komisyonu' tarafından değerlendirilerek işe alınmaları sakıncalı görüldüğü halde, idare tarafından olumlu değerlendirilerek işe alındıkları (İstanbul),
5- Terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı kişilerin ağırlıklı olarak belediye şirketleri üzerinden işe alındığı, ancak belediyenin memurlar eliyle yürütülmesi gereken birimlerinde çalıştırıldıkları (Mersin, Seyhan, Ayvalık, Ataşehir, İstanbul),
6- 'Terör örgütleriyle bağlantılı veya anayasal düzene kaşı işlenen suçlardan' mahkumiyet kararı bulunanların işe alındığı (İstanbul, Seyhan),
7- PKK terör örgütü tarafından sözde 'Değer Ailesi' olarak adlandırılan ailelere mensup, örgütle irtibatlı ve iltisaklı bazı kişilerin işe alındığı (Mersin, Seyhan, İstanbul),
8- PKK/KCK terör örgütü adına kırsal alanda silahlı olarak faaliyet göstermiş olan kişilerin belediye şirketlerinde işe alındığı (İstanbul),
9- Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmakta iken KHK ile kamu görevinden ihraç edilen kişilerin, ilgili KHK'larda 'ihraç edilen kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak kamu görevinde çalıştırılamayacakları' belirtilmesine rağmen, belediye şirketleri üzerinden tekrar işe alındıkları, bunu bir hülle yöntemi olarak kullandıkları (İstanbul),
10- Silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası yapmak, silahla yağmalamak, silahla yaralamak, resmi belgede sahtecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, tefecilik, cinsel taciz, göçmen kaçakçılığı, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal etmek, ticaretini yapmak ve kullanmak gibi suçlardan suç kaydı bulunanların işe alındığı (Ataşehir),
11- Şirketler üzerinden işe alınanlardan, terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı olan kişilerin gizlilik içeren birimlerinde, cinsel taciz suçundan kaydı olan kişilerin ise kadın ve çocukların yoğun olarak bulunduğu alanlarda hizmet sunan sosyal hizmetler, kadın ve aile müdürlüğü, zabıta müdürlüğü gibi hassas birimlerde çalıştırıldığı (Ataşehir)
11) Şirketler üzerinden işe alınanlardan, terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı olan kişilerin gizlilik içeren birimlerinde, cinsel taciz suçundan kaydı olan kişilerin ise kadın ve çocukların yoğun olarak bulunduğu alanlarda hizmet sunan Sosyal Hizmetler, Kadın ve Aile Müdürlüğü, Zabıta Müdürlüğü gibi hassas birimlerde çalıştırıldığı (Ataşehir)."
BAKAN YARDIMCISI ERSOY'DAN TEPKİ: "YAVUZ HIRSIZ EV SAHİBİNİ BASTIRIRMIŞ"
Yaşananlar sonrası bir paylaşım da İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy yaptı.
"Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. Sen 484 kişiyi belediye ya da şirketlerine hiç bir güvenlik soruşturması/arşiv araştırması yaptırmadan HDPKK'ya şirin görünmek için işe başlat suçlu ortaya çıkaran İçişleri Bakanlığı olsun." diyen Ersoy, paylaşımın devamında şu ifadeleri kullandı:
"Sen kırsalda bizzat bölücü terör örgütü adına faaliyet yürütmüş olan 6 kişiyi hile yoluyla belediyede işe al, suçlu ortaya çıkaran İçişleri Bakanlığı olsun.
Sen PKK'nın dağ kadrosunda güvenlik güçlerimizle girdikleri çatışmalarda öldürülen ve sözde şehit ailesi ünvanı verdikleri teröristlerin değer ailelerinden 36 kişiyi hile yoluyla kanunsuz şekilde işe başlat ama suçlusu yine ortaya çıkaran İçişleri Bakanlığı olsun.
Sen KHK'larla devlet memuriyetinden çıkarılan 21 kişiyi araştırmasız/soruşturmasız açıkça kanunlara aykırı şekilde belediye şirketlerinde işe başlatıp sonra da bazılarını memuriyet görevlerinde çalıştır ama suçlusu "bunu yapamazsın" diyen İçişleri Bakanlığı olsun.
Her defasında devletimize,silahlı kuvvetlerimize, güvenlik güçlerimize ağır iftiralar atanları aklamaya çalışanların, bu kez de terör iltisaklı kişileri belediyelere doldurarak suç işleyenleri değil görevini yaparak ortaya çıkaran Bakanlığımızı hedef almalarına yine şaşırmıyoruz."