Son dakika: OECD Mesleki Eğitim Zirvesi | Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'den önemli açıklamalar
Son dakika haberleri... Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, OECD Mesleki Eğitim Zirvesi'nde önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Özer, "Kalite odaklı eğitimin devamı için gerekeni yapacağız." dedi.
OECD ve Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle Türkiye'nin mesleki eğitim alanında gerçekleştirilen reformu konu alan 'Geleceğe Hazır Bir Mesleki Eğitim ve Öğretim Sistemi İnşa Etmek' zirvesi, İstanbul Sanayi Odası meclis salonunda gerçekleşti. Programa Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, OECD İstanbul Merkezi Direktörü Achraf Bouali ve eğitim alanından uluslararası kurumların temsilcileri katıldı. Konferansın açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın video mesajı yayınlandı.
"KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 39'DAN YÜZDEN 95'E ULAŞTI"
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, OECD ülkelerinin 1950'li yıllarda eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarının yüzde 90'ların üzerine taşıdıklarını hatırlatarak "Maalesef Türkiye 2000'li yıllara kadar bu süreci çok başarılı bir şekilde yönetemedi. 2000'li yıllarda ilkokul hariç eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları yüzde 50'nin altındaydı. Ama son 20 yılda bu cumhuriyetin ilk yüzyılını tamamlamada en önemli enstrüman olan eğitimin bu eksikliğini gidermede sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde devasa yatırım yapıldı. Gerçekten eğitimde kitlesel bir dönüşüme sahne oldu. 81 ilde tüm ilçelerine hiçbir bölge ayrımı yapılmaksızın, Türkiye'nin her noktasına yepyeni okullar ve inşa edilerek beşerî sermayenin eğitimle buluşulması için inanılmaz bir seferberlik gerçekleştirildi. Ve 20 yılın sonunda eğitimde gelinen noktaya rakamlarda çok çarpıcı bir dönüşümü hep birlikte şahitlik etmekten de büyük mutluluk duyuyorum. 2000'li yıllarda beş yaşta yani okul öncesindeki okullaşma oranı sadece yüzde 11'di. Bugün yüzde 98. İlkokuldaki okullaşma oranı yüzde 99.63'e yani yüzde yüze ulaştı. Özellikle 4+4+4 reformundan sonra ortaöğretimdeki okullaşma oranlarında devasa bir artış oldu. 2000'li yıllarda ortaöğretimde yani liselerdeki okullaşma oranı yüzde 44 bugün yüzde 95'e ulaştı. Son 20 yıl eğitimde kitleselleşme evresine tekabül etmekte. Bunun iki kazananı oldu. Birincisi sosyoekonomik seviyesi görece dezavantajı olan kesimler yani eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için tarihi bir dönem yaşanmış oldu. Onların hepsi eğitime katılabildi. Okul öncesinden yüksek öğretime kadar ücretsiz bir şekilde eğitimden yararlanabilme imkanına kavuştular. İkincisi ise kız çocuklarının okullaşmalarında kendisini gösterdi. Son 30-40 yılda bu ülkede kız çocuklarının okullaşmasıyla ilgili devasa seferberlikler yapılmasına rağmen istenilen sonuç elde edilememiştir. İşte son 20 yıldaki bu dönüşüm kız çocuklarının okullaşmasındaki tüm engellerle ortadan kaldırıldı. 2000'li yıllarda kız çocuklarının okullaşma oranları yüzde 39.2'yken bugün yüzde 95'e ulaştı. Yani Türkiye ilk kez cumhuriyet tarihinde eğitimin tüm kademelerinde cinsiyet ayrımı yapmadı. Bölge ayrımı yapmadan tüm çocuklarını eğitimle buluşturabilme başarısını gösterdi" dedi.
"MESLEK LİSELERİNDEKİ ÇIRAK VE KALFA SAYISI 1 MİLYON 108 BİNE ULAŞTI"
Bakan Özer, LGS'de ilk kez mesleki eğitim tarihinde yüzde 1'lik başarı diliminden öğrenciler meslek lisesine gittiğini ve ülkenin en başarılı öğrencilerinin meslek liselerini tercih ettiğini belirtti. Özer, "Kariyerlerini ona göre planlamaya başladılar. Bu süreçten sonra mesleki eğitimdeki üretim kapanışı için artırmaya başladık. Hepinizin malumu olduğu üzere Türkiye'de mesleki eğitimde döner sermaye kapsamında üretim yapılıyor ve üretimde hem öğrenciler hem de öğretmenlerimiz katkılar ölçüsünde katkı payı alıyorlar. Tüm eğitim literatüründe sadece meslek eğitimi için değil diğer eğitimler için de anahtar olan 'yaparak öğrenme' odaklı bir şekilde mesleki eğitimi tekrar dizayn etmek için üretim kapasitesini artırdık. Meslek liseleri artık öğrencileri istihdam edilebilirlikle ilgili kazanacakları becerileri eğitim ortamlarında kazanmaya başladılar. İkinci attığımız adım yine başkanımız bir değindi o doğal mesleki eğitim dediğimiz aslında hep Almanya'ya referans gösterenler ama Türkiye'nin geçmişinde bin yıllık ahilik kültüründe merkezini bulan o çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitiminin haftada bir gün okulda dört gün işletmede beceri eğitiminin yapıldığı eğitim türüne el attık. Çünkü bu eğitim türü özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri en fazla ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmektedir. 25 Aralık 2021 yılında iki önemli kanun değişikliği yaptık. Hepinizden malum olduğu üzere bu kanun değişikliğiyle daha öncesinde işveren üzerinde yük olan asgari ücretin üçte biri, yüzde 30'u öğrencilere verilen payı devlet olarak tamamen üzerimize aldık. Aynı zamanda üç yılın sonunda kalfa olan gençlerimizle o değişikliğin karşılığı olarak asgari ücretin yüzde 30'dan yüzde 50'sine çıkarttık. 25 Aralık 2021 tarihinde Türkiye'de tüm mesleki eğitim merkezlerindeki çırak kalfa sayısı sadece 159 bindi. Bugün 1 milyon 108 bin çırak ve kalfa var" diye konuştu.