Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar oyuncu Burak Haktanır'ı kabul etti
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 'Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) kimyasal silah kullandığı' iddialarına yönelik tepkisiyle gündeme gelen oyuncu Burak Haktanır ile görüştü. Bakan Akar, Haktanır’ı sergilediği duruştan dolayı tebrik etti. Bakan Akar görüşmede "Sizin gibi duyarlı sanatçılarımızın ülkemize, milletimize sahip çıkması her şeyden önce kahraman Silahlı Kuvvetlerimizin, ülkesi için canını veren Mehmetçiğimizin moral ve motivasyonunu artırıyor" ifadelerini kullandı. Oyuncu Haktanır ise tek başına olsalar bile her zaman doğruyu söyleyeceklerini ifade ederken " Türk Silahlı Kuvvetlerimize sahip çıkmak, ordumuzu savunmak boynumuzun borcu" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) kimyasal silah kullandığı" iddialarına yönelik tepkisiyle gündeme gelen oyuncu Burak Haktanır ile görüştü.
Akar, oyuncu Haktanır'ı Milli Savunma Bakanlığı'nda kabul etti.
DURUŞUNDAN DOLAYI TEBRİK
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan ile Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu'nun da yer aldığı görüşmede Akar, Haktanır'ı sergilediği duruştan dolayı tebrik etti.
MEHMETÇİĞİN MORAL VE MOTİVASYONU ARTIYOR
Savunma ve güvenlikle ilgili konularda bir ve beraber olunmasının önemine vurgu yapan Akar, "Sizin gibi duyarlı sanatçılarımızın ülkemize, milletimize sahip çıkması her şeyden önce kahraman Silahlı Kuvvetlerimizin, ülkesi için canını veren Mehmetçiğimizin moral ve motivasyonunu artırıyor. Bu vatan hepimizin, 85 milyonu tek yürek, tek yumruk olarak görüyoruz." diye konuştu.
ALÇAKÇA BİR İFTİRA
Akar, TSK'nın, asil milletin güvenliği ve savunması için gayret gösterdiğini aktardı, TSK aleyhindeki söylemi, "bir iddia değil, son derece alçakça bir iftira" olarak nitelendirdi. Bakan Akar şunları söyledi:
"Silahlı Kuvvetlerimiz aleyhindeki bu tür söylemler kabul edilemez. Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde kimyasal silah olmadığını herkes biliyor. Böyle bir konuda aleni bir şekilde iftiraya sarılmak büyük bir alçaklık. Uzun yıllardan beri devam eden terörle mücadelede kritik bir noktaya geldik. Tüm iz ve emareler terör örgütünün ciddi bir çöküş, yıkım, moral bozukluğu ve çaresizlik içinde olduğunu gösteriyor. Böyle bir dönemde onların nefes almalarına imkan sağlamak ve dünya kamuoyunu aldatmak için ortaya atılmış bu iftirayı şiddetle kınıyor, lanetliyoruz."
YARGI ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Mehmetçiğin operasyonlarında sivillere, masum insanlara, tarihi, dini, kültürel yapılara, çevreye zarar gelmemesi için diğer hiçbir ülke ordusunun göstermediği duyarlılığa sahip olduğunu vurguladı. Akar, "Hem planlama hem icra safhasında bu duyarlılığı gösteriyoruz. Bizim uluslararası hukuka saygımız, bunun da ötesinde inançlarımız, milli, manevi, insani değerlerimiz var. Biz uluslararası hukuk ötesinde, uygulamalar yapıyoruz. Böyle bir orduya böyle bir bühtan kabul edilemez. Yargı süreci devam ediyor, bu kişiler yargı önünde hesaplarını verecekler." diye konuştu.
TEK OLSAK DA DOĞRULARI SÖYLEYECEĞİZ
Burak Haktanır da Milli Savunma Bakanı Akar tarafından kabul edilmesinden duyduğu heyecanı, onuru dile getirdi.
Kendisine verilen desteğe teşekkür eden Haktanır, "Tepkimi gösterdiğimde salondan bana çok cılız destek geldi. Tek başımıza da olsak biz her zaman doğruları söyleyeceğiz. Türk Silahlı Kuvvetlerimize sahip çıkmak, ordumuzu savunmak boynumuzun borcu. Yaptığım çıkışın önemini Bakanımızdan gelen davet ile anladım. Bugün burada olmak benim için büyük bir gurur ve onurdur." dedi.
NE OLMUŞTU?
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) kimyasal silah kullandığı" iddialarına yönelik tepkisiyle gündeme gelen oyuncu Burak Haktanır ile Milli Savunma Bakanlığında (MSB) görüşeceği dün açıklanmıştı.
Yönetmen Özcan Alper, Boğaziçi Film Festivali kapanış töreninde, TSK'nın terörle mücadele operasyonunda kimyasal silah kullandığını öne süren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın tutuklanmasına tepki göstererek, ödülünü Fincancı'ya ithaf etti.
Oyuncu Burak Haktanır da yönetmen Alper'in sözlerine "O kadın TSK'ya iftira attı" diyerek tepki gösterdi.
A HABER'E KONUŞMUŞTU
"TSK BU MİLLETİN GÖZBEBEĞİDİR"
Bu olayın bu kadar çok konuşulma nedeni saldırının yapıldığı kurumun itibarından kaynaklı. TSK bu milletin gözbebeğidir. Toplumun her kesiminin değeridir. Yıpratılmaması gereken bu önemli kuruma alçakça iftira ve saldırı olunca, ona karşı yapılan savunma da bu kadar milletin gönlünde anlam kazandı. Ben buna bağlamaktayım.
"ÇİRKİN PROPAGANDAYI İLK DEFA DENEDİLER"
Herhalde bu çıkışın çok alışık olunmayan bir meslek gurubundan geliyor oluşu zannedersem biraz da ilgi çekti. Bu derece çirkinleşen propagandayı ilk defa denediler. Yani hatırladığım kadarıyla. TSK'ya bu anlamda bu kadar ağırını ilk defa görüyoruz.
Kameraların ve toplumun gözüne baka baka bir insan bu kadar yalan söyleyebilir mi? Fincancı'nın ne söylediklerini biliyor! Bilmez olur mu?
"OLAYI ANLATMAK İÇİN PROGRAMLARA KATILIYORUM"
Şimdi ben 2 gündür çok sayıda programa katıldım. Sonuncusu da bu programdır. Katılmaya arzu etme nedenlerimden biri bu yansıyan görüntülerin öncesi ve sonrası var. Bunları anlatabilme adına ben programlara çıkmayı kabul ediyorum.
"FESTİVALLER SİYASİ ORTAMA DÖNÜŞTÜ"
Bu görüntünün öncesinde adı geçen Özcan Alper, çok uzun bir konuşma yaptı. Sonra ödülünü aldı. Ben oyunculuk gereği bu festivalleri elimden geldiğince takip etmekteyim. Festivaller başka bir şeye dönüştü. Çıkanın siyasi göndermeler yapabileceği ortama dönüşüyor. Festivalin, sanatın, medyanın, sinemanın bir karşılığı var insanlarda. O yüzden orada yapacağı bir konuşma sokakta yapacağı konuşmadan daha etkilidir. Bu sebeple bu tür ortamları seçiyorlar.
"NERDEN FONLANIYORLARSA O DOĞRULTUDA KONUŞUYORLAR"
Farklı nedenleri de vardır. Lobiler ve yönlendirmeleri... Nerden fonlanıyorlarsa onların talepleri doğrultusunda konuşmalar. Çok ses getireceği için bu programları tercih ediyorlar. Milletin gözünün içine baka baka "Sırf barış için dediği için" diyor. Böyle bir şey olmaz. "Ben Şebnem Korur Fincancı'ya ithafen alıyorum" dese bile itiraz ederdim. Ama konuştuğumuz konu başka olurdu. Bu göz göre göre başka sebepten alındı diyor. Dünyanın neresinde kim barış talebinden dolayı bu muameleye maruz kalabilir. Ambalajın arkasına başka bir şeyler sıkıştırıp!