Mersin'de polisi şehit eden terörist Dilşah Ercan CHP raporunda! "Tutuklu gazeteci" dediler "Zozan Tolan" kod adlı PKK'lı çıktı
İçişleri Bakanlığı, Mersin'de polisevine saldırı gerçekleştiren 2 teröristten birinin Dilşah Ercan olduğunun tespit edildiğini bildirdi. "Zozan Tolan" kod adlı terörist Dilşah Ercan'ın, terör örgütü PKK/KCK'nın gençlik yapılanmasında faaliyette bulunduğu, örgütün kırsal yapılanmasına 2013'te Mersin'den katıldığı, Irak'ın kuzeyindeki Kandil'de eğitim aldığı tespit edildi. PKK'lı Dilşah Ercan'ın, CHP'nin "tutuklu gazeteciler" raporunda yer aldığı ortaya çıktı. "Gazeteciler tutuklanıyor" propagandasının ve onları fonlayanların derdinin gazetecilik değil Türkiye düşmanlığı olduğu bir kez daha tescillenmiş oldu. CHP'nin skandal raporuna AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ tepki gösterdi. Dağ, "Terör örgütleriyle kol kola olmayı normalleştiren Kılıçdaroğlu ve CHP'si bu olay için de "Bir gazeteci öldürüldü" derse şaşırmayacağız." dedi. Öte yandan CHP'li Veli Ağbaba'nın 2013 yılındaki konuşmasında, eli kanlı teröriste sahip çıktığı ortaya çıktı. İşte o video...
İçişleri Bakanlığı, Mersin'de polisevine saldırı gerçekleştiren 2 teröristten birinin Dilşah Ercan olduğunun tespit edildiğini bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Mersin'in Mezitli ilçesindeki polisevine dün saat 22.45 sıralarında 2 kadın terörist tarafından saldırıda bulunulduğu ve saldırıyı gerçekleştiren 2 teröristin de etkisiz hale getirildiği hatırlatıldı.
Teröristlerin kimliğine ilişkin çalışmalarda, teröristlerden birinin "Zozan Tolan" kod adlı Dilşah Ercan olduğunun belirlendiği kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Teröristin, terör örgütü PKK/KCK'nın gençlik yapılanması içerisinde faaliyette bulunduğu, terör örgütü faaliyetlerinden dolayı cezaevine girip çıktığı, örgütün kırsal yapılanmasına 2013 yılında Mersin'den katıldığı, Irak'ın kuzeyindeki Kandil'de eğitim aldığı ve örgütün sözde özel güç yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği tespit edildi. Ayrıca, terörist hakkında metropollere eylem amaçlı gönderilecek hazır kadrolar arasında yer aldığı şeklinde istihbari bilgilerin bulunduğu belirlendi."
CHP'NİN "ÖZGÜRLÜK" İSTEDİĞİ TERÖRİST MERSİN SALDIRISINDA ORTAYA ÇIKTI
CHP'nin algı operasyonuna imza atarak hazırladığı 'Tutuklu Gazeteciler Raporu Dünyanın En Büyük Gazeteci Cezaevi: Türkiye' adlı skandal raporuda yer alan sözde gazetecinin Mersin'deki saldırıyı düzenleyen kadın teröristlerden biri olduğu ortaya çıktı.
CHP TERÖRİST İÇİN ÖZGÜRLÜK İSTEMİŞTİ
"Zozan Tolan" kod adlı Dilşah Ercan'ın ismi CHP'nin bir süre önce "tutuklu gazeteciler" arasında gösterip "özgürlük" istediği belirlendi.
Skandal raporu Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Manisa Milletvekili Özgür Özel'in hazırladığı görülüyor.
CHP'Lİ AĞBABA: GAZETİCİLER ARASINDA TERÖRİST GÖREMEDİK
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 23 Temmuz 2013'deki konuşmasında, "Tutuklu Gazeteciler Raporu" ile ilgili açıklamalarda bulunmuştu.
CHP'li Ağbaba, "Rapor sonunda ulaştığımız sonuç şudur. Görüştüğümüz gazeteciler arasında eli silahlı terörist göremedik bulamadık." ifadelerini kullanmıştı.
"GAZETECİ" DEDİLER TERÖRİST ÇIKTI
"Zozan Tolan" kod adlı Ercan'ın daha önce CHP ve HDP yandaşlığı ile bilinen mangır medyası Bianet'te yer alan haberde 'gazeteci' olarak tanıtıldığı ortaya çıktı.
"DERTLERİ GAZETECİLİK DEĞİL TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, CHP'nin "Tutuklu Gazeteciler Raporu" üzerinden yapmış olduğu propagandaya sert tepki gösterdi.
İşte Hamza Dağ'ın açıklamaları:
CHP'nin hazırladığı "Tutuklu Gazeteciler Raporunda" polisimizi şehit eden Dilşah Ercan adlı terörist tutuklu gazeteci olarak ifade edilmiş.
Terör örgütleriyle kol kola olmayı normalleştiren Kılıçdaroğlu ve CHP'si bu olay için de "Bir gazeteci öldürüldü" derse şaşırmayacağız.
Bilinmelidir ki Türkiye'de gazetecilik yaptığı için tutuklanan kimse yoktur, gazeteciliği terörizme kalkan yapanlar vardır.
"Gazeteciler tutuklanıyor" propagandasının ve onları fonlayanların derdinin gazetecilik değil Türkiye düşmanlığı olduğu bir kez daha tescillenmiş oldu.
BAKAN SOYLU "MERSİN'İ İYİ BİLİYORLAR" DEMİŞTİ
Teröristin tanıtıldığı haberde Dilşah Ercan'in 1988 Mersin doğumlu olduğu ve sözde gazeteciliğe Mersin'de başladığı bilgisi verilirken şu ifadeler kullanıldı:
Lise mezunu olan Dilşah Ercan, basın mesleğine 2010 yılında Mersin'de Günlük ve Azadiya Welat gazetelerinde dağıtımcı olarak girdi. Daha sonra Azadiya Welat gazetesinde muhabirliğe başladı. 23 Eylül 2010 tarihinde gözaltına alındı, 26 Eylül 2010 günü tutuklandı. Haber takibi yaptığı BDP'nin ve İHD'nin gerçekleştirdiği yasal etkinlikler ile bazı yasal olmayan gösterileri düzenlemekle ve yönlendirmekle suçlanıyor. Delil olarak da muhabirlik yaptığı sırada haber amacıyla takip ettiği olaylarla ilgili çektiği fotoğraflar ve görüntüler gösteriliyor. Gazetecilik faaliyetlerini diğer basın mensuplarıyla birlikte sürdürmesine rağmen bu çalışmaları illegal faaliyet olarak gösteriliyor. Dilşah Ercan, hakkındaki iddianameyle ilgili olarak şöyle diyor: "Ben dosyada tek başıma yargılanıyorum ve dosyadaki suçlamaların saptırılıp asılsız bir şekilde üstüme yıkıldığı görülüyor." Muhabirlik yaparken, özel olarak İnsan Hakları Derneği'nin çalışmalarını izledi. 17 Haziran 2010 günü Mersin cezaevi önünde "İnsan Hakları İhlali" basın açıklaması ile ilgili haber takibi yapmıştı. Hasta tutukluların durumunu ve cezaevinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili haberler yaptı. Şu anda yargılandığı davadan, 9 Haziran 2011 tarihinde yapılan duruşmada 8 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Mahkemeye sunduğu Azadiya Welat gazetesi muhabirlik kartı mahkemece dikkate alınmadı. Dosyası Yargıtay'da bekliyor. Dilşah Ercan, halen Adana Karataş Kadın Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.
EKŞİ SÖZLÜK'TE AKLAMA ÇABASI
Ekşi sözlük'te Dilşah Ercan'la ilgili 2011'de yapılan yorumda gazeteci olarak tanıldığı da ortaya çıktı.
Adalet Bakanlığı'nın örgüt üyeliğini deşifre ettiği Ercan'ı aklamak için sözde ABD'li Bağımsız Medya Merkezi, siyasi ve sosyal konularda haber yapan aktivist gazeteci kolektifi Indymedia'nın yalanlarla dolu raporuna yer verilen yorumda, "Bakanlık raporunda söylenenler: yorum dergisi ve yeni özgür halk gazetesi muhabiri. hakkında toplatma kararı olan yeni özgür halk dergisi bulundurmaktan, örgüt toplantılarına ve eylemlerine katılmaktan, güvenlik güçlerine mukavemette bulunmaktan 8 yıl 9 ay hapis cezası var. bakanlık raporunda söylenmeyenler: ercan'ın katıldığı eylemler ve toplantılar halihazırda haberini yaptığı eylemler ve toplantılardır. gazeteci ercan'ın yargılanma sürecinde anadilinde savunma yapma talebi, 'anlaşılamayan bir dil' gerekçesi ile reddedilmiştir. ek olarak, bakanlık birincil hapsetme gerekçesi olarak (hakkında toplatma kararı olan) bir derginin gazeteci ercan'da bulunmasını göstermesine karşın, ercan'ın cezalandırılmasının gazetecilikle ilgisiz olduğu iddiasındadır. dilşah ercan'a karataş kadın kapalı ceza infaz kurumu, adana adresinden ulaşabilir, mektup iletebilirsiniz." denildi.
GAZETECİLER TUTUKLANIYOR YALANI BİR KEZ DAHA ÇÖKTÜ
Böylece CHP'lilerin her fırsatta Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet ettiği "gazeteciler tutuklanıyor" yalanı bir kez daha çöktü.