CHP'li Maltepe Belediyesi'ndeki rüşvet çarkında telefon kayıtları ortaya çıktı: Hırsızlık yapsın diye mi koydu oraya Ali abi...
CHP’li Maltepe Belediyesi'nde dönen rüşvet skandalıyla ilgili hazırlanan iddianameye yansıyan tapeler belediyedeki rüşvetin her kademe tarafından bilindiğini de gözler önüne serdi. Başkan Ali Kılıç’ın danışmanı Melih Morsünbül ile Hanife Toker arasında geçen konuşmada Morsünbül, kadroların yanlış oluşturulduğundan şikayet ediyor. Morsünbül, “Yani rahat hırsızlık yapsın diye mi koydu oraya Ali abi…yani duyunca bu ruhsat olayında rüşvet aldı o biliyorsun değil mi” diyerek Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Hüseyin Köse’nin rüşvet aldığına dikkat çekiyor.
Maltepe Belediyesi'nde dönen rüşvet skandalına ilişkin hazırlanan iddianamede dikkat çeken telefon kayıtları yer aldı. 5'i tutuklu 21 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameye yansıyan tapeler, rüşvetin her kademe tarafından bilindiğini ortaya koydu.
MALETEPE BELEDİYESİ'NDE RÜŞVET AĞI / VİDEO
Öyle ki rüşvetçi isimlerin Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç tarafından önemli pozisyonlara getirilmesi, belediye içerisindeki personellerde bile huzursuzluk oluşturmuş.
"RAHAT HIRSIZLIK YAPSIN DİYE Mİ KOYDU"
Örgüt yöneticisi olan Maltepe Belediyesi Başkanı Ali Kılıç'ın eski yardımcısı ve şu anda ise CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Tasarım Müdür Yardımcısı olan Haydar Battal'ın birçok telefon konuşmasında yer aldığı da ortaya çıktı.
Battal'ın CHP'li meclis üyesi Deniz Erzincan'la bir tapuda gerçekleşmiş yanlış satış işleminin düzeltilmesi için Maltepe Tapu Müdürü Yılmaz Ceyhan'ın menfaat sağlamasına aracı olduğu anlatılan iddianamede, eski Başkan Yardımcısı danışman Melih Morsünbül ile Hanife Toker adlı bir kadının konuşması da dikkat çekti.
Toker seçim döneminde Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'ın kadrolarını yanlış oluşturduğu yönünde konuşmalar yaparak, "yani rahat hırsızlık yapsın diye mi koydu oraya Ali abi…yani duyunca bu ruhsat olayında rüşvet aldı o biliyorsun değil mi" diyerek Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü'ne getirilen Hüseyin Köse adlı kişinin ruhsat işlemlerinde rüşvet aldığını anlattığı konuşma yer aldı.
YEMİŞ İÇMİŞ ÖDEMEMİŞ BİR DE TEHDİT ETMİŞLER
Dükkanlara denetime gelecek görevlilerin usulsüz olduğu değerlendirilen işlemi görmezden gelmeleri için birçok işlemde şüphelilerin rüşvet aldığı gözler önüne serilen iddianamede, belediyede görevli önemli isimlerin restoranlarda hizmet alıp para ödemediği, ödeme istendiğinde ise zamanında yaptıkları usulsüzlükleri ortaya çıkaracakları yönünde tehdit ettikleri de belirlendi.
Battal'ın sekreterinin Maltepe'de bir restoranı arayıp 6 kişilik yer ayırmak istediğinde restorandaki görevli, belediye başkan yardımcısı Melih Morsünbül'ün cari hesabının çok biriktiğini söyledi. Bu durumu hazmedemeyen Morsünbül ise restoran sahibini arayıp fırçaladı. 20 bin liranın üzerinde ödeme yapması gereken Morsünbül'ün restoran sahibine "Çalışanınız ağzını toplasın, Haydar Başkanla kurumunuza vermiş olduğumuz kolaylıklar var, çalışanınızın kendini bilmez şekilde konuşmasının da hesabını bende hesabını yapayım" dediği ortaya çıktı. Diğer başkan yardımcısı Haydar Battal'ın ise Morsünbül'le yaptığı konuşmada, "i…nelere bak, pazartesi gider gerekeni yaparız ya, ölçeriz biçeriz ne var ne yok orda bakarız" diyerek restoran hakkında işlem yapacaklarını söylediği kaydedildi.
AL RUHSATI, VER PARAYI, "NAMIMIZ BÜYÜSÜN"
İddianamede yer alan konuşmalardan biri de rüşvetle dönen işlerin delili niteliğindeydi. Öyle ki Maltepe'de tekstil işiyle uğraşan Hasan Şeker'le belediye iştiraki şirketinde çalışan Ferhat İşsever'in telefon konuşması rüşveti kanıtlayan konuşmalardan sadece biriydi. Mert adlı kişinin iş bitirme ruhsatı alamadığından Maltepe metro durağı yanına açacağı bakkal için ruhsat alamadığını ifade eden Şeker, "Alırsan adam parayı o dediğimiz şeyi halledecek" diyerek belediye iştiraki şirketinde çalışan İşsever'i arayıp yardım istedi.
İşsever ise "halletsin yaparız" şeklinde cevap verdi. İşsever'in iş arkadaşı Ufuk Yalçın'la Büyükbakkalköy Mahallesi'nde usulsüz olarak yapılan bir çalışmayla ilgili olarak konuştukları da anlatılan iddianamede, Yalçın'ın çalışmaya izin vermeleri doğrultusunda "yav bu sefer 100-150 de oğlum namımız büyüsün lan, ben olsam 200-250'den aşağı bitirmem oranın işini de" dediği dikkat çekti.