Uzmanlar A Haber'de yanıtladı: Lozan'ın 'gizli maddeleri' var mı?
A Haber canlı yayınına katılan uzmanlar, geçtiğimiz günlerde 99'uncu yıl dönümü kutlanan Lozan Antlaşması'na ilişkin bilinmeyenleri anlattı. Kamuoyunda, 'Lozan'da gizli maddelerin olduğuna' ilişkin bir yanılgının olduğunu ifade eden İstanbul Üni. Öğr. Üye. Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz, "Hiçbir gizli maddesi yok. Böyle bir tartışma yok. 17 tane metinden oluşuyor. İsteyen herkes ulaşabilir. Böyle bir safsataya inanmayın." diye konuştu. Gazeteci-Yazar Gaffar Yakınca ise, o dönemde Türkiye'nin anlaşmalarda revizyon yapan tek ülke olduğuna vurgu yaptı. İşte Lozan ile ilgili doğru bilinen yanlışlar...
Türkiye'nin bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınmasını sağlayan ve 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması'nın etkilerini günümüze kadar devam etti. İsviçre'nin Lozan şehrinde 99 yıl önce imzalanan antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu belgesi kabul edildi.
Lozan Antlaşması'na ilişkin A Haber'de canlı yayınlanan Melih Altınok ile Sebep Sonuç programında merak edilenleri yanıtlayan uzmanlar, doğru bilinen yanlışları anlattı.
"LOZAN'IN HİÇBİR GİZLİ MADDESİ YOK"
Lozan'da gizli bir madde olup olmadığına ilişkin soruya yanıt veren İstanbul Üni. Öğr. Üye. Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz, "Hiçbir gizli maddesi yok. Böyle bir tartışma yok. 17 tane metinden oluşuyor. İsteyen herkes ulaşabilir. Böyle bir safsataya inanmayın." diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN LOZAN'A GİDİŞ SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?
Lozan'a gidiş sürecini anlatan Yılmaz, "Lozan'a giden süreçte, bir tartışma var. Lozan'da bizim heyetimizin gündeminde başlıklar, karşı tarafın da buna karşı çetin bir duruşu söz konusu. İlk toplantıdan itibaren Türkiye'ye söz hakkı verilip, verilmemesi gibi konular masada. Katip heyetine Türkiye'den bir temsilci alınması vs. konuşuluyordu" dedi.
O dönemde, Avrupalı müttefik ülkelerin direnç gösterdiğini vurgulayan Yılmaz, "Bizim orada kazanamadığımız, oraya almak için gidip alamadığımız başlıklar var. Bunlardan bir tanesi, Misak-ı Milli ve Musul meselesi. Çok direttik ama elde edemedik. Bunun yanı sıra kazanımlar da var. Borçlar, kapitülasyonların kaldırılması vs. Lozan o günkü konjonktürde bir kazanımdır. O gün elde edemediğimiz bazı şeyleri devam ettirdik. Boğazlar orada çözülememişti, Montrö ile çözdük. Irak sınırını ancak Ankara Antlaşması ile bugünkü haline getirdik." ifadelerini kullandı.
"BRÜKSEL HATTININ TÜRKİYE'YE SAĞLADIĞI GÜVENLİK ZAAFİYETİ"
Lozan'a karşı içeride bir rahatsızlık duyulduğuna ilişkin iddialara da yanıt veren Yılmaz, "Meclis'te imzalanırken sadece 14 karşı oy almış, 270 civarında destek almıştır. Atatürk, Hatay'ı anavatana katmak için çok uğraştı. Hatay'ın anavatana katılması, Misak-ı Milli devam ediyor demektir. Temel ve en büyük sorunumuz, Birleşmiş Milletler Brüksel hattı dediğimiz sınırdır. Bugünkü sınır, Türkiye'nin güvenliğini sağlamıyor. O yüzden biz Suriye'de Irak'ta operasyonlar düzenliyoruz. Çünkü bu sınırı çizen 2 tane yabancıydı. Bunların çizdiği hat, arızalı bir hattı. Bize 100 yıl uğraşacağımız bir sorun bıraktılar. Biz de Misak-ı Milli idealini hiçbir Türk yurttaşı inkar edemez." dedi.
LOZAN ZAFER Mİ HEZİMET Mİ?
Yılmaz sözlerinin devamında şunları söyledi:
"Bugün Lozan hezimet mi zafer mi tartışması gereksiz. Lozan bir kazanımdır, bu ülke için bir senettir. Bunun eskiklerini de görmemiz lazım. Yunan işgali sırasında Türkiye taleplerde bulundu. Bilecik şehrine gidin, girişte yanmış binalar camileri görürsünüz. Biz Lozan'da bunların tazminatını istedik, bunlar da ödenmedi. Misak-ı Milli meselesini de unutmamalıyız. Hiçbir gizli maddesi yok. Böyle bir tartışma yok. 17 tane metinden oluşuyor. İsteyen herkes ulaşabilir. Böyle bir safsataya inanmayın. Dünyada her şey değişebilir. Etrafımızda haritalar değişiyor. Türkiye sınırlarının güvenliğini alacak, güvenli alanlar için uğraşıyor."
"REVİZYON YAPABİLEN TEK ÜLKE TÜRKİYE"
Gazeteci-Yazar Gaffar Yakınca ise, doğru bilinen yanlışlara ilişkin şunları anlattı:
"Çok sıkı pazarlıklar var o dönemde iletişim imkanları da yok. Karşıda ülkeler heyeti, biz tekiz. Bizim müttefiklerimizin hepsi teslim oldu düştü. Revizyonu yapan bir Türkiye var. Almanya'nın revizyonu ikinci dünya savaşında oldu. Onlar Hitler'i çıkardı. Biz ise 3-4 yıl sonra yıkım anlaşmasını revize ettik. Oraya giden heyetin cebinde başka bir şey vardı. Türkiye adına gidildi. 5 bölüm 143 madde büyük oranda problemlerimiz çözüldü. Milli yemin sınırlarının hepsini elde edemiyoruz. Günün koşullarında çok başarılı fakat yeterli bir metin değil. Atatürk Montrö hamlesini yapıyor. Türk askerleri yok. Bu haliyle kalsa, Ayasofya bile bize ait olmayacaktı. Musul konusu çözülemedi, uzadı da uzadı. O dönemde ileriye bırakıldı."