Muhalefetin körüklediği ırkçılık büyüyor! İspanyol gazeteci Arap zannedilerek darbedildi
Muhalefetin ektiği ırkçılık tohumlarının son kurbanı bir İspanyol gazeteci oldu. İstanbul'da eşi ile birlikte darbedilen gazeteci Lluís Miquel Hurtado, Arap zannedildiği için şiddete maruz kaldığını açıkladı. Yaşadığı vahşeti sosyal medya hesabından paylaşan gazeteci Hurtado, ırkçılığın hükümet üzerine yük olması için muhalefetin dili ile inşa edildiğini vurguladı.
Eşiyle birlikte tatil için İstanbul'a gelen İspanyol gazeteci Lluís Miquel Hurtado, Arap zannedilerek darbedildi. Sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulunan Lluís Miquel Hurtado, muhalefetin yabancı düşmanlığını kaşıyarak hükümeti zor durumda bırakmak için Türkiye'yi bu hale getirdiğini vurguladı.
ARAP ZANNEDİLDİ DAYAK YEDİ
Sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulunan İspanyol gazeteci Lluís Miquel Hurtado, "3 Türk çocuk İstanbul'da bana hayatığımın dayağını attı. Önce beni kışkırtmak için uğraştırlar daha sonra araçlarının içinden eşime sigara izmariti attılar." dedi.
Daha da acı bir duruma değinen gazeteci, sosyal medyadan gelen tepkilerde Suriyeli ve Afgan uyruklu kişilere benzedikleri için şiddet olayının haklı görüldüğünü yazdı. Kendisinin CIA ajanı olarak bile suçlandığını belirten Hurtado, "Birkaçı beni siyasi sebepler için bile kullandı" paylaşımında bulundu.
MUHALEFET HÜKÜMETE KARŞI IRKÇILIK KÖRÜKLEDİ
İspanyol gazeteci Türkiye'nin geldiği bu durumun en büyük etkenlerinden biri olarak da muhalefeti işaret etti.
Irkçı söylemler ile Suriye ve Afgan kültürünün Türk kültürüyle karıştığı iddia edileren vatandaşlar her geçen gün daha da öfkeli hale getirildi. Muhalefetin faşist siyasi anlayışını hedef alan gazeteci, muhalefetin hükümete yük olması için böyle bir dil inşa ettiğini vurguladı.
"TÜRKİYE HARİKA İNSANLARIN YERİ"
Irkçı saldırıya maruz kaldığı için kızgın olmakta haklı olduğunu belirten İspanyol gazeteci Lluis Miquel Hurtado, Türkiye hakkında ise övgü dolu sözler kullandı. Kendisine gelen bir çiçeği paylaşan Hurtado, "Türkiye harika insanların yeri. Bize yardım eden ve olayı öğrenir öğrenmez bunu gönderenler gibi" ifadelerine yer verdi.
Hurtado, mültecilerin durumunun istismar edilerek muhalefet tarafından neferet dilini körüklendiğini dile getirdi. Destek için teşekkür edern Hurtado, güvenlik kamerası kayıtları için harekete geçtiklerini belirtti.
MUHALEFET IRKÇIĞI NASIL ALEVLENDİRDİ?
Muhalefet partilerden CHP ile Zafer Partisi, Suriyeli ve Afganistan uyruklu mülteciler üzerinden Türkiye'de ırkçılığı körükleyen en temel partiler oldu.
CHP Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ve Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, açıklamalarıyla mültecileri kitlelere hedef gösterdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun parti üyeleri ve belediye başkanlarının yaptığı ırkçı politikaya izleyici kalması yabancı düşmanlığını büyüttü.
20 TL İÇİN SALDIRDILAR YALANI
Son olarak twitter hesabından bir paylaşım yapan Özdağ, Meram ilçesinde küçük çocuktan 20 TL isteyen Suriyelilerin küçük çocuğa kezzap attığını iddia etti.Çocuğun babası ile de görüştüğünü öne süren Özdağ, "Şimdi çocuğun babası ile konuştum. Olay 45 gün önce olmuş. Suçlu Suriyeliler yakalanmış, yargı süreci başlamış.1 yabancının başına 1 şey gelince Zafer Partisi kışkırttı diyenlere sorum şu: Bu çocuğun yüzüne 20 TL için kezzap dökenleri kim kışkırttı? Türk düşmanı Suriyeli yalakaları." dedi.
"ARTIK İSTENMİYORSUNUZ"
Tanju Özcan'ın isminin yazılı olduğu, 'Bolu Belediyesi'nden geçici sığınmacılara son çağrı' başlıklı Türkçe ve Arapça yazılan ilanda, "Geçici sığınmacılara sesleniyorum; 11 yıl önce ülkemize misafir olarak geldiğinizi söylediniz. Türk milleti de kıt kaynakları ile yılardır size sahip çıkıyor. Artık bu misafirlik fazla uzadı. Ülkemizdeki ekonomik buhranı görüyorsunuz. Gençlerimiz işsiz, aileler açlık sınırının altında yaşıyor. Bu şartlarda artık sizinle paylaşacak ekmeğimiz ve suyumuz kalmadı. Geldiğiniz gibi gitme zamanınız geldi. Artık istenmiyorsunuz, dönün ülkenize" ifadelerine yer verildi. Özcan, konuya ilişkin ayrıca, "Türkçe defalarca yazdık, söyledik, anlamadılar. Biz de hem iktidarın hem istilacıların anlayacağı dilden yazdık. Yeter artık!" dedi.