Başkan Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüştü! İsveç ve Finlandiya...
Başkan Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik talebi etraflıca ele alındı. Başkan Erdoğan, Stoltenberg’e her iki ülkenin de terörizmi desteklemekten vazgeçtiklerini, Türkiye'ye yönelik yaptırımları kaldırdıklarını, ittifak dayanışması sergilemeye hazır olduklarını çok açık ve net bir şekilde ortaya koymaları gerektiği mesajını verdi. Bu zirve sonrası NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, “Finlandiya Başbakanı ile Türkiye’nin endişelerini konuştuk” açıklamasını yaptı.
Başkan Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmede, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik talebi ele alındı.
BAŞKAN ERDOĞAN: İKİ ÜLKE DE TERÖRÜ DESTEKLEMEKTEN NET VAZGEÇMELİ
Başkan Erdoğan, her iki ülkenin de terörizmi desteklemekten vazgeçtiklerini, Türkiye'ye yönelik yaptırımları kaldırdıklarını, ittifak dayanışması sergilemeye hazır olduklarını çok açık ve net bir şekilde ortaya koymaları gerektiğini vurguladı.
STOLTENBERG: TÜRKİYE'NİN İSTEKLERİ KARŞILANMALI
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de önemli bir müttefik olan Türkiye'nin beklentilerinin karşılanması gerektiğine dikkati çekti.
BAŞKAN ERDOĞAN: TALEPLERİMİZ MEŞRUDUR
Başkan Erdoğan, görüşmede, İsveç ve Finlandiya'nın üyelik taleplerine dair Türkiye'nin güvenlik endişelerinin haklı ve meşru temellere dayandığını belirtti.
BAŞKAN ERDOĞAN: NATO, TERÖRE DESTEK KURULUŞU DEĞİL!
Son AK Parti Grup Toplantısı'nda NATO'ya ilişkin önemli mesajlar veren Başkan Erdoğan, "NATO bir güvenlik kuruluşudur, terör örgütlerine destek kuruluşu değildir" açıklamasını yaptı.
Türkiye'nin güney sınırları boyunca yaşanan güvenlik sorunlarına ve insani trajedilere kayıtsız kalan Batı dünyasının, Karadeniz'in kuzeyinde başlayan bir sıcak çatışmayla kendini benzer bir krizin tam ortasında bulduğunu dile getiren Başkan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizim, 11 yıldır taşıdığımız yükün çok küçük bir kısmıyla henüz 3 aydır yüzleşenler şimdiden feveran etmeye başladılar. Türkiye'nin yıllarca tüm yükünü çektiği, güvenlik ittifaklarına katkı vermek yerine imkanlarını kendi refahlarını artırmak için kullananlar, Ukrayna krizi sonrası NATO'nun kapısına dayandı. Tekrar ediyorum ekranları başında bizi izleyen vatandaşlarıma, uluslararası camiaya; İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvurusu işte böyle bir sürecin ürünüdür. Biz, her iki ülkenin de NATO üyeliğine, terör örgütü PKK'ya ve uzantısı kuruluşlara verdikleri destek sebebiyle karşı olduğumuzu hemen ve açıkça ilan ettik. NATO bir güvenlik kuruluşudur. NATO, terör örgütlerine destek kuruluşu değildir. Dolayısıyla bu terör örgütlerine bu ülkelerin, İsveç, Finlandiya, Almanya, Fransa, Hollanda... Polisleriyle beraber bunları koruma altına alıyorlar ve terör örgütü başının posterleriyle birlikte bu yürüyüşleri yapıyorlar. Almanya'da, Hollanda'da, Fransa'da, İsveç'te böyle. Hatta hatta kendi parlamentolarında bunların başlarını konuşturuyorlar. Daha ileri gidiyorlar, AİHM önünde çadırlar kurmak suretiyle para topluyorlar. Bütün bunlar göz önündeyken biz nasıl olur da bunlara 'buyurun, gelin girin' diyebiliriz?"