Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan "NATO" açıklaması: Türkiye'nin güvenlik endişeleri giderilmeli
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, New York'ta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya geldi. Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine ilişkin, "Güvenlik endişelerini anlıyoruz ama Türkiye'nin de güvenlik endişeleri giderilmeli" dedi. Bu kritik görüşme sonrası Bakan Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, "ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile F-16 konusunu gündeme getirdik. Blinken ile İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya başvurularını görüştük. NATO’ya üye olmak isteyen ülkelerin Türkiye’yi hedef alan terör örgütlerine desteği kabul edilemez." açıklamasını yaptı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çatısı altında ilk kez gerçekleştirilecek olan Uluslararası Göç Gözden Geçirme Forumu'na katılmak üzere geldiği ABD'nin New York kentinde temaslarına devam ediyor. Bakan Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile ikili ve heyetler arası görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından basın toplantısı düzenleyen Çavuşoğlu, çok sayıda ikili görüşme gerçekleştirdiğini belirterek, yarında çok sayıda ikili görüşme gerçekleştireceğini aktardı.
Blinken ile ABD-Türkiye Stratejik Mekanizmasının bakanlar düzeyinde ilk toplantısını gerçekleştirdiklerini belirten Çavuşoğlu, "İkili ilişkilerimiz ile ilgili konuları ele aldık. Başta ticaret hacmimizin 100 milyar dolar hedefine ulaşması için atmamız gereken adımlar. Bazı ürünler üzerindeki kısıtlamalar var. İlave gümrük vergileri var. Onların kaldırılması gibi. Geçen sene yaklaşık 28 milyar dolara ulaştık pandemiye rağmen. Bu önemli bir rakam. Bu 100 milyar dolar hedefimize ulaşmak için bizleri daha da umutlandırdı" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile savunma sanayi ürünlerinin Türkiye'ye verilmesini ele aldıklarını aktaran Çavuşoğlu, F-16 konusunu, enerji işbirliğini, Ukrayna'daki gelişmeleri, Ermenistan ile normalleşme sürecini, Suriye, Libya ve diğer bölgesel konuları da ele aldıklarını belirtti.
ÇAVUŞOĞLU VE BLİNKEN, UKRAYNA İLE AFGANİSTAN'I ELE ALDI
Bakan Çavuşoğlu, "Ukrayna'da devam eden savaşın bir an önce sonlandırılması gerektiğini ve Ukrayna'nın da beklentisi olan güvenlik garantileri konusunda potansiyel garantör ülkeler olarak gerekli çalışmaları koordine etmemiz gerektiğini de vurguladık. Afganistan'daki durumun etkileri de zaten ortada dolayısıyla Afganistan'da da bir taraftan Taliban'ın bazı konulardaki olumsuz adımları var. Ama diğer taraftan ülkenin, devletin çökmemesi gerekiyor. Terör saldırıları da artıyor. Dolayısıyla bir çok ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konularda değerlendirme imkanımız oldu" dedi.
"HALKBANK DAVASI BİZE GÖRE TAMAMEN SİYASİ MOTİFLİ BİR DAVADIR"
Blinken ile görüşmesinde, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya adaylıklarını ve Türkiye'nin ABD'nin terör örgütü PKK/YPG'ye verdiği destekten duyduğu rahatsızlığı ele aldıklarını aktaran Çavuşoğlu, ABD'de devam eden Halkbank davasını da görüştüklerini belirtti. Bakan Çavuşoğlu, "Halkbank davası var biliyorsunuz ve bize göre tamamen siyasi motifli bir davadır. Diğer taraftan ABD'nin özellikle Suriye'nin kuzeydoğusunda YPG ve PKK'ya verdiği destek bundan duyduğumuz rahatsızlığı sadece İsveç'e Finlandiya değil ABD başta olmak üzere bazı müttefiklerin de desteğinin olduğunu bunların sonlandırılması gerektiğini de toplantıda gündeme getirdik" dedi.
"BİZ BU MEKANİZMANIN SONUÇ ODAKLI OLMASINI İSTİYORUZ"
Türkiye-ABD arasındaki anlaşmazlıklar ve Türkiye'ye muhtemel F-16 satışı hakkındaki soruya cevap veren Bakan Çavuşoğlu, "Bu mekanizmanın amacı zaten var olan sorunları çözmekti. Bu mekanizma çerçevesinde. Özellikte Biden ile Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın Roma'da yaptığı ikili görüşmede kararlaştırıldı. Amaç ne? Aramızda anlaşmazlıklar var sorunlar var. Bu sorunları çözelim. Diğer taraftan ikili ilişkileri özellikler ticaret hacmi dahil ekonomik ilişkileri nasıl daha ileriye götürebiliriz. Ayrıca farklı alanlardaki NATO içinde ve ötesinde olan işbirliğini yeni alanlarda nasıl geliştirebiliriz. Yani sadece işbirliğini geliştirmeye değil sorunların çözülmesine de odaklanacağız bu mekanizma çerçevesinde. Bu anlamda da son derece pozitif bir görüşme gerçekleştiğini size söyleyebilirim. Tabii bu ilk toplantı bakanlar düzeyinde daha önce bakan yardımcıları düzeyinden görüşme gerçekleşmişti. Daha ilerde inşallah liderler düzeyinde de toplantılar olacak. Biz bu mekanizmanın sonuç odaklı olmasını istiyoruz" dedi.
ABD'de bir önceki hükümet ile Suriye konusunda mutabık kalınan ortak açıklamanın uygulaması konusunda ABD kaynaklı problemler olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, ABD'nin sözünde durmadığını ifade etti.
"F-16'LARIN TÜRKİYE VERİLMESİ SADECE TÜRKİYE İÇİN DEĞİL BİR MÜTTEFİK OLARAK NATO İÇİNDE ABD İÇİNDE ÖNEMLİ"
F-16'lar hakkında ABD Kongresi'ne gönderilen mektubun önemli olduğunu aktaran Bakan Çavuşoğlu, "F-16'ların Türkiye verilmesinin sadece Türkiye için değil bir müttefik olarak NATO içinde ABD içinde önemli olduğunu vurguluyor. Şu anda teknik düzeyde askerler arasındaki görüşmede son derece olumlu seyrediyor. Tabii ki Kongre üzerinde de çalışılması gerekiyor. Şu ana kadar Kongreden gelen mesajların genel ekseriyeti de olumlu. Daha da pozitif hale gelmesi için çalışmaları devam ettirmemiz lazım" dedi.
"TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEK KABUL EDİLEMEZ"
Finlandiya ve İsveç'in NATO adaylığına onay vermesi için Türkiye'nin söz konusu ülkelerden ne istediği sorusu üzerine Çavuşoğlu, "Gerek bu iki aday ülkeden gerekse müttefiklerden bugün güvenlik tehditleri var. Farklı kaynaklardan, farklı sebeplerden dolayı ve NATO bir güvenlik anlaşması ittifakıdır. Bu ne demektir dayanışma gerektirir yani müttefiklerin herhangi birisi bir tehditle karşı karşıya kaldığı zaman buna karşı diğer müttefiklerin destek vermesi gerekiyor. Dolayısıyla şimdi müttefiklerin ya da aday olmak isteyen ülkelerin bizi hedef alan terör örgütlerine destek vermesi kabul edilemez. Bu sadece siyasi destek de değil. Örneğin İsveç silah temin ediyor. Neymiş efendim DEAŞ'la mücadele için bunları veriyorlarmış. Peki bu verdiğiniz silahlarla bize saldırıyorlar. Güvenlik görevlilerimiz, askerimiz, sivil insanlarımız şehit oluyor. Bu silahlarla yapıyorlar" dedi.
"PKK'YI KENDİLERİNE DAHA YAKIN GÖRÜYORLAR"
Müttefik olmak isteyen ülkenin ya da müttefiklerin başka bir müttefike karşı savunma ürünleri konusunda kısıtlama getirmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, bu kısıtlamaların ancak düşman olarak görülen ülkelere yapılacağını belirtti. Çavuşoğlu, savunma sanayi kısıtlamalarının gerekçesinin terör örgütü PKK/YPG'ye karşı Türkiye'nin düzenlediği operasyonlar olduğunu ifade ederek, "PKK'yı kendilerine daha yakın görüyorlar. Şimdi bu kabul edebilecek bir şey değil. Diğer taraftan diyelim ki üye oldu. Üye oluncaya kadar Türkiye'nin güvenlik endişelerini karşılayalım. Ondan sonrasına bakarız yaklaşımı olabilir. Dolayısıyla biz şundan da emin olmak istiyoruz. Gerek şu andaki müttefiklerimizin ya da gerek NATO üyesi olmak isteyen ülkelerin muhtemel bir üyelikten sonra aynı tutumu sergilemesi gerekiyor. Bunların garantisi olması lazım. Yani sonuçta Türkiye'nin bu konudaki endişelerinin meşru olduğunu herkes kabul ediyor. Ama bu endişelerin de karşılanması gerektiğini de biz net bir şekilde söylüyoruz. Biz sadece sözle değil uygulamada. Bu sadece İsveç ve Finlandiya için değil diğer müttefikler için de geçerli bir şarttır" cümlelerini kullandı.
"DEAŞ'LA MÜCADELE KİSVESİNE KİMSE İNANMIYOR"
Bu garantilerin ABD'den istenmediğini ifade ederek, Türkiye'nin ABD'den CAATSA yaptırımlarının tersine çevirmesini ve Suriye'de terör örgütü PKK/YPG'ye desteği kesmesi gerektiğini açıklayan Çavuşoğlu, "DEAŞ'la mücadele kisvesine kimse inanmıyor. Biz inanmıyoruz toplum da inanmıyor. Kendileri de biliyorlar zaten. Bunların bu Suriye'yi bölme ajandasına destek vermemesi gerekiyor" açıklamasını yaptı.
Almanya'nın da Türkiye'ye yönelik savunma sanayi kısıtlamaları uyguladığını belirten Bakan Çavuşoğlu, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in müttefikler arasında böyle yaptırımlar olmaması gerektiğini belirttiğini ve bu konuda bir girişimde başlattığını ifade ederek, "Her müttefikin ve NATO'ya üye olmak isteyen ülkelerinde bu doğrultuda ayrı ayrı ve kolektif sorumlulukları var" sözlerine yer verdi.
BLİNKEN'DAN TÜRKİYE'NİN MEŞRU ENDİŞELERİNİN GİDERİLMESİNE DESTEK
Blinken'ın da Türkiye'nin meşru endişelerinin giderilmesi konusuna destek verdiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Türkiye'nin endişelerinin giderilmesi konusunda gerekli mesajları kendileri vereceklerini söyledi. Bunu o gün Berlin'de yaptığımız görüşmede de NATO Dışişleri Bakanları Toplantısında da daha sonradan birçok müttefikten de duyduk. Evet bu ülkelerin iyi olmasını istiyoruz ama müttefikimiz Türkiye'nin de meşru endişeleri var bunun karşılanması gerekir. Verilen mesaj bu. Blinken'da aynı mesajları vereceklerini söylediler" dedi.
"TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ YAPMANIN ÖNEMİ ANLAŞILMIŞ OLDU"
Biden'ın ABD Kongresine Türkiye'ye F-16 satışı konusunda gönderdiği mektup hakkında gelen soruya cevap veren Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye'nin gerek küresel barış için gerekse önce Covid-19 şimdi Ukrayna'daki savaş sebebiyle özellikle gıda güvenliği ya da tedarik zinciri konusunda çok önemli bir ülke olduğu herkes tarafından görüldüğü anlaşıldı. Dolayısıyla Türkiye ile işbirliği yapmanın önemi de anlaşılmış oldu. Bunu ABD'de görüyor, yanı başımızdaki ülkeler de, Avrupa Birliği ülkeleri de görüyor. Bu alanlarda bizim ABD'ye ile işbirliğimizi geliştirmek sadece iki ülkenin çıkarına değil bölgemiz ve ötesi içinde önemli" açıklamasını yaptı.
"KİMİN NEREDE ALKIŞLANDI ÖNEMLİ DEĞİL"
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in ABD Kongresi'nde Kıbrıs hakkındaki açıklamaları hakkında gelen soruya cevap veren Çavuşoğlu, "Yunanistan ve Kıbrıs konusunda kim nerede alkışlanırsa alkışlansın BM de çok iyi biliyor bugüne kadar 55 yıldır tüm planları tüm çözüm önerilerini reddeden Rum tarafı oldu. Bu gerçeği değiştirmez. Kimin nerede alkışlandı önemli değil. ABD kongresinde konuşan herkes ayakta alkışlanır, hatta sık sık ayakta alkışlanır" mesajını verdi.
ABD'nin Kıbrıs konusunda ve Yunanistan-Türkiye politikalarında dengeyi kaybettiğini Blinken'a ilettiğini aktaran Çavuşoğlu, Blinken'ın söz konusu dengeyi koruyacaklarını kendisine söylediğini açıkladı.
Biden yönetimini samimi bulup bulmadığı sorusu üzerine Bakan Çavuşoğlu, "Ben kimsenin samimiyet testini yapmam. Ama sözlerinde durmadıkları zaman da açıkça söyleriz her zaman biliyorsunuz. Dolayısıyla onu samimi buluyoruz bunu samimi bulmuyoruz demek doğru değil. Bir süreç başlattık. Bu stratejik mekanizma teklifi de Biden'dan geldi biliyorsunuz. O görüşmede herhalde samimi ki bu teklifi yaptı. Ama samimiyeti ne zaman göreceğiz uygulamada göreceğiz. Bu yönlerde adımlar atabilirsek samimiyet ortaya çıkmış olacak. Benim şimdiden samimi buluyorum bulmuyorum demem doğru olmaz" şeklinde konuştu.
"HALKBANK DAVASI TAMAMEN SİYASİ MOTİFLİ BİR DAVA"
Halkbank davasına ilişkin gelen bir soruya cevap veren Çavuşoğlu, "Birincisi Halkbank davası tamamen siyasi motifli bir dava. FETÖ'cülerin getirip de verdiği sözde belgelerle başlayan bir dava olduğunu biliyoruz. İkincisi Halkbank bir devlet kurumudur, yargı bağışıklığı var. Bu gayet açık bunun örnekleri de var. Dolayısıyla bu konudaki beklentilerimizi de yaptığımız görüşmede dile getirdim" ifadelerine yer verdi.
ÇAVUŞOĞLU-BLINKEN GÖRÜŞMESİ
Çavuşoğlu, İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşmesinin ardından ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya geldi.
"İKİLİ İLİŞKİLERİMİZİ DAHA DA DERİNLEŞTİRECEĞİZ VE GÜÇLENDİRECEĞİZ"
Bakan Çavuşoğlu, Blinken ile yapacağı görüşme öncesi yaptığı açıklamada, görüşmede fikir ayrılıklarını diplomasi ile çözmeye çaba göstereceklerini belirterek, "Odaklanmamız gereken bazı noktalar var. Bunlar çerçevesinde ikili ilişkilerimizi daha da derinleştireceğiz ve güçlendireceğiz" dedi.
ABD ve Türkiye arasında 100 milyar dolarlık bir ticaret hacminin hedeflendiğini aktaran Bakan Çavuşoğlu, "2021'de pandemiye rağmen gördüğümüz artış bizi hedefimize ulaşacağımız konusunda bizi daha da umutlandırıyor" ifadelerine yer verdi.
"TÜRKİYE VE ABD'NİN DAHA GÜÇLÜ BİR İŞBİRLİĞİNE SAHİP OLMASI GEREKİYOR"
Rusya-Ukrayna Savaşı'na değinen Çavuşoğlu, "Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığı bize bir kez daha gösterdi ki müttefikler ve dostlar olarak Türkiye ve ABD'nin daha güçlü bir işbirliğine sahip olması gerekiyor. Bu sadece bizim değil aynı zamanda dostlarımızın ve müttefiklerimizin de beklentisi. Hem bölgemizde hem de küresel olarak beklenti bu yönde" açıklamasını yaptı.
"ÖNÜMÜZDE İKİ YENİ SINAMA VAR, BUNLAR GÖÇ VE GIDA GÜVENLİĞİ"
Dünyanın önünde iki sınama olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, "Önümüzde iki yeni sınama var, bunlar göç ve gıda güvenliği. Bu konuda New York'ta gıda güvenliği konusunda bir toplantı yapılması memnuniyet verici. Yarında sığınmacılar ile ilgili bir toplantımız olacak" dedi.
"TÜRKİYE, NATO'NUN AÇIK KAPI POLİTİKASINI DAİMA DESTEKLEMİŞTİR"
Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğine değinen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Bölgemizdeki tehditleri görüyoruz. Finlandiya ve İsveç'in NATO üyesi olmak istediğini biliyoruz. Türkiye, NATO'nun açık kapı politikasını daima desteklemiştir. Ancak tabii ki bu iki ülkenin üyeliği konusunda meşru güvenlik endişelerimiz var. Bu ülkelerin terör örgütlerine vermiş oldukları destekler mevcut, aynı zamanda savunma alanında ihracat yasakları ve kısıtlamaları var. Bu konulardaki endişelerimizi ve çekincelerimizi kendilerine ilettik. Tabii ki onların güvenlik endişelerini anlıyoruz. Ancak Türkiye'nin de güvenlik endişelerinin ve beklentilerinin de karşılanması gerekiyor. Bu konuda müzakerelere dostlar ve müttefikler olarak görüşmeye devam etmemiz gerektiği düşüncesindeyiz. Bu konuda sonuç odaklı ve pozitif bir görüşme gerçekleştireceğimizden eminiz" mesajını verdi.
TÜRK DIŞİŞLERİ DUYURDU: İŞTE TÜRKİYE-ABD ORTAK AÇIKLAMASI
"Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken, iki NATO Müttefiki ve ortak olan Türkiye ve ABD arasındaki güçlü işbirliğini teyiden, Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması çerçevesinde 18 Mayıs günü New York'ta biraraya gelmiştir.
Türkiye ve ABD, mevcut jeopolitik sınamalar karşısında birlikte ve yakın çalışma kararlılığındadır. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Dışişleri Bakanı Blinken, Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması kapsamında öngörüldüğü üzere, ikili işbirliğini açık ve yapıcı diyalog yoluyla geliştirmeyi hedeflemektedir.
Bakanlar, savunma konuları, terörle mücadele, enerji ve gıda güvenliği, iklim değişikliyle mücadele alanlarında işbirliğinin artırılması ve ticari bağların güçlendirilmesine yönelik yöntemleri ve somut adımları ele alırken; bölgesel konularda istişarelerin yoğunlaştırılması hususunda mutabık kalmışlardır.
Bakanlar ayrıca, Rusya'nın kabul edilemez savaşına karşı Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne güçlü desteklerini teyit etmişlerdir. Bu çerçevede, Türkiye ve ABD savaşın sona erdirilmesini teminen bir çözüm bulunmasına yönelik desteklerini yinelemişlerdir."