Doktorlara sakın bunu yapmayın! Karar çıktı: Hapis cezası var
Kahramanmaraş 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi, sosyal medya üzerinden doktorlara küfrettiği iddiasıyla 28 yaşındaki Uğur Yılmaz Deniz, 3 ay 22 gün hapis cezasına karar verdi. Kararın gerekçesinde sosyolog Joseph Kahl'ın 7 maddelik toplumsal sınıfın özelliklerine atıf yapıldı. Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanı Lütfi Tiyekli, mahkemenin sosyal sınıf tanımını yaparak verdiği hükümde doktorların toplumda saygı gösterilmesi gereken bir meslek grubu olduğunun altının çizildiği söyledi.
Kahramanmaraş Tabip Odası, 2020 Kasım ayında sosyal medya üzerinden Uğur Yılmaz Deniz isimli kullanıcının hekimlere küfürler savurarak, 'Sonra bu doktorlar neden dayak yiyor. İyi oluyor' şeklindeki paylaşımı üzerine Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Şikayet üzerine yürütülen soruşturmada, paylaşımı yapan Uğur Yılmaz Deniz'in Antalya'da yaşadığı tespit edildi. İfadesine başvurulan ve paylaşımın kendisine ait olduğunu kabul eden Deniz ile ilgili soruşturma sonunda Kahramanmaraş 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde, 'halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılamak' suçundan dava açıldı.
"ÇOK PİŞMANIM"
Duruşma açılmadan basit yargılama usulü kapsamında görülen davada, mahkemeye yazılı savunma veren Uğur Yılmaz Deniz, hastanede doktorun kendisini azarladığını iddia ederek, "Antalya Devlet Hastanesi'ne gittiğimde sıra bekliyordum ve doktora bir şey sormak istemiştim. Doktor da beni sanırım bir önceki hastadan dolayı sinirli olduğu için azarladı ve beni o kadar insanın içinde küçük düşürdü. Sinirli bir şekilde çıktım ve pişman olduğum bu paylaşımı yaptım. Yazdığım bu yazıdan ve verdiğim bu tepkiden dolayı çok pişmanım" dedi.
3 AY 22 GÜN HAPİS CEZASI ALDI
Yargılama sonundan Uğur Yılmaz Deniz, 3 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı ve hükmün açıklanması geri bırakıldı. Mahkeme hakimi, kararın gerekçesinde, Deniz'in ceza aldığı Türk Ceza Kanunu'nun 216'ncı maddesinin halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge bakımından farklı bir kesimine duyulan ortak saygıyı, sosyal ve ahlaki itibarı rencide eden, o kesimi diğer halk kesimlerinin husumet ve nefretiyle karşı karşıya bırakan, diğer kesimler nazarında küçük düşüren aşağılayıcı her türlü hareketi önlemek ve toplumsal barışı korumayı amaçladığına dikkat çekti. Bu nedenle sosyal sınıf tanımının üzerinde durulması gerektiğine değinen hakim, kararın gerekçesinde şöyle dedi:
"Toplumsal sınıf hem kendisi, hem de başkaları tarafından saygınlık, toplumsal ilişkiler, eylemler, mallar ve değer hükümleri bakımından nüfusun başka kesimlerinden farklı sayılan bir kesimidir. Joseph Kahl, toplumsal sınıfın özelliklerini 7 temel boyutta toplamaktadır. 1) Saygınlık. Kimi insanlar, toplumda diğerlerinden daha fazla kişisel saygınlığa sahiptirler ve saygı görürler. 2) Belirli miktarda servet ya da gelire sahip olmak. 3) Toplumsal etkileşim. Geniş bir toplumda herkes herkesle etkileşimde bulunamaz. Farklı ilişki ortaya çıkar ve insanlar 'kendi çeşitlerinden' olanlarla daha rahattırlar. 4) Meslek. Bazı meslekler diğerlerinden daha yüksek sayılırlar. Sebepleri ise daha fazla ödüllendirme, toplum refahı için daha önemli olma, özel yetenekler gerektirme. 5) Sınıf bilinci. Belirli düzeylerde olan kimselerin kendi toplumsal gruplarının diğerlerinden farklılığının bilincinde olmaları. 6) Değer yönelimleri. Toplumdaki kişiler farklı ya da önemli saydıkları şeyler bakımından diğerlerinden farklıdır. Belirli kişilerden oluşan gruplar, diğerlerinden farklı, sınırlı sayıdaki soyut değerler ya da değer sistemlerine sahiptirler. 7) İktidar ya da başkalarının eylemlerini denetimi altına alabilme yeteneği. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın suç tarihinde sosyal paylaşım sitesinde yorum olarak yazdıklarının objektif olarak değerlendirilmesi durumunda mesleki açıdan halkın bir kesimini aşağılama öğesinin yazı içeriğinde bulunduğu, yazılıp paylaşılan sözün aşağılama öğesi taşıdığı anlaşılmakla, sanığın halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama suçunu işlediği suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu vicdani kanısına varılmıştır."
'HEKİMLER SAYGI GÖSTERİLMESİ GEREKEN BİR MESLEK GRUBU'
Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanı Lütfi Tiyekli, kararda sosyolog Joseph Kahl'ın toplumsal sınıf özelliklerine atıfta bulunmasının çok önemli olduğunu söyledi. Sosyal medyadan doktorlara aşağılayıcı, tehdit edici paylaşımlarda bulunan kişilere yönelik hukuk mücadelesine de devam edeceklerini ifade eden Tiyekli, "Mahkeme, bu kararında sosyal sınıf tanımını yaparak hekimlerin bir grup olduğunu, bu grupların özellikli olduğunu, bu grubun aslında değer verilmesi gereken, toplumda saygı gösterilmesi gereken bir meslek grubu olduğunu özellikle vurguladı ve onlara yapılan hakaretin mutlaka cezalandırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca gerekçeli kararda bu tip söylemlerde sadece halkı kin ve nefrete taşımasının gerekmediğini, hekimler gibi toplumda saygı görmesi meslek gruplarına hakaret edilmesi durumunda ceza verilmesi gerektiğini özellikle belirtti. Bu, bizim açımızdan çok güzel bir karar. Bundan sonra da biz, bu gerekçelere dayanarak sosyal medya üzerinden hekimleri aşağılayan söven, tehdit eden kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmaya devam edeceğiz" diye konuştu.