İstanbul Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Demir: Acilen tarıma devlet el koymak zorunda
A Haber'de yayınlanan Memleket Meselesi programında ekonomide yaşanan son gelişmeler ele alındı. Koronavirüs ile başlayan arından kuraklık ve Rusya-Ukrayna savaşı ile devam eden krizler ekonomiyi de vurdu. Özellikle marketlerde fiyatların aşırı yükselmesi vatandaşı çileden çıkardı. Önce ayçiçek yağı, buğday, şimdi de şekerde fiyatlar iyice katladı. Üreticiden perakendeciye ürünün gelişi ve fiyatların yükselişi ile ilgili İstanbul Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Demir, önemli açıklamalarda bulundu. Ülkede operasyon çekildiğinin altını kalın harflerle çizen Ömer Demir, "Kötüler zaten işini çok profesyonel yapıyor. Onlara karşı biz ne yapacağız? Buna bakmak lazım. Acilen tarıma devlet el koymak zorunda." dedi. Fırsatçıların ilk olarak fiyat artışına meyve sebzeden başladığını bildiren Demir, "Bunlara biz meydanı boş bırakırsak önce meyve ve sebze sonra hububat sonra şeker sonra un sonra diğerleri devam edecek. Köprüden önce son çıkıştayız. Eğer tarımda yeterli sistemi hayata geçirmezsek bunların önünü alamayız." yorumunda bulundu.
A Haber'de yayınlanan Memleket Meselesi programına konuk olan İstanbul Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Demir; ayçiçek yağı, buğday, şimdi de şekerde yaşanan fiyat artışlarına dair çok kritik yorumlarda bulundu. Demir, fırsatçılara karşı devlete çağrıda bulundu.
"ÜLKEDE OPERASYON ÇEKİYORLAR"
Ömer Demir'in açıklamaları şu şekilde;
"Şu anda yaşananlar bir depremdir. Ülkede operasyon çekiyorlar. Hiç ötesi berisi yok. Var olan bir ürünü yokmuş gibi gösteriyorlar. Algı yapıyorlar piyasayı kaosa sürüklemeye çalışıyorlar. Ürettiğimiz tükettiğimiz şekerden daha fazla üretiyoruz. Ama sanki bizde şeker yokmuş gibi bir operasyon yapıyorlar. Biz bu filmi çok seyrettik. 1980'lerde başladı. Bizim hatırlayabildiğimiz bugüne kadar devam ediyor. Bu ülkede margarin yağını eşe dosta özel verdiler ardından deprem oldu. Ardından malum ülkede operasyon çektiler ihtilal yaptılar ondan sonra margarin yağı serbest oldu. Bu ülkede tereyağı damarları tıkatıyor diye 'Vita' yağlarını bizlere yedirdiler. Bu ülkede Marshall yardımı diye ithal süt tozlarını bizlere getirdiler. Biz şu anda süt tozunu ihracat yapıyoruz. Bu bir kitlenin işine gelmiyor ve rahatsız.
"TARIMA DEVLET EL KOYMAK ZORUNDA"
Kötüler zaten işini çok profesyonel yapıyor. Onlara karşı biz ne yapacağız? Buna bakmak lazım. Biz acilen tarıma devlet el koymak zorunda. Meyve sebzeden başladılar. Bu ülkede ne kadar zorluklar içerisinde üreten köylü ve çiftçi 4 TL'ye üretti biberi 44 lirayı marketlerden almadınız mı? 2-2,5 TL'yi ürettik meyveyi sebzeyi 22-25 TL'ye almadınız mı, yaşamadık mı?
"ORADAN DA BİR VURGUN YAPTILAR"
Bu ülkede var olan ayçiçek yağını çıktılar yok dediler, sıkıntı var dediler. Milleti marketlere yöneltirdiler. Ayçiçek yağını marketlerin raflarından depoya çektiler. 90-110 TL arasında olan 5 litrelik yağın tenekesini 200-250 TL'ye sattılar. 90 ile 110 TL arasında zaten para kazanıp satıyordular. 200-250 TL'ye 10 günde 500 bin teneke yağ sattılar. Çok büyük tepki olunca fiyatları 160-170'e çektiler. Zaten 90'dı bu. Oradan da bir vurgun yaptılar. Sonra adı indirim olmuş oldu. Bugün KDV'de olduğu gibi.
"KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞTAYIZ"
Bunlara biz meydanı boş bırakırsak önce meyve ve sebze sonra hububat sonra şeker sonra un sonra diğerleri devam edecek. Köprüden önce son çıkıştayız. Eğer tarımda yeterli sistemi hayata geçirmezsek bunların önünü alamayız.