AK Partili Çiğdem Karaaslan'dan İBB'ye tepki: Çınar ağaçlarını muhafaza etmek en başta belediye başkanına düşer
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Beşiktaş ilçesi Çırağan Caddesi'nde 112 çınar ağacını kesmesine yönelik tepkiler çığ gibi büyüyor. SABAH’a konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Çevre, Şehir ve Kültür Başkanı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan; belediye başkanının şehr’ül emin olduğunu söyledi. İBB'ye sert sözlerle yüklenen Karaaslan “Çınar ağaçlarını muhafaza etmek en başta şehrin Belediye Başkanına düşen önemli bir vazife” ifadelerine yer verdi. Karaslan, “İBB’nin birçok sorumsuz uygulamasına sessiz kalmayı seçenler öyle görünüyor ki bugün de yarın yaşanacaklarda da bu sessizliklerini sürdürecekler” dedi.
CHP'li İBB'nin çevre katliamı sürüyor. Bunlardan yenisi geçtiğimiz günlerde Beşiktaş'ta yaşandı.
Beşiktaş'taki tarihi Çırağan Caddesi'nde 112 çınar ağacı, Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İBB tarafından kesildi ve bir tarih göz göre göre yok oldu.
AK PARTİ'DEN TEPKİ: BELEDİYE BAŞKANINA DÜŞEN ÖNEMLİ BİR VAZİFE
Tüm bu yaşananlara tepkisini yüksek perdeden gösteren ve İBB'ye yüklenen AK Partili Çiğdem Karaaslan; "O şehrin insanları gibi doğasını, o şehirde yaşayan tüm canlıları korumak, geçmişin ve geleceğin emaneti olan çınar ağaçlarını muhafaza etmek en başta şehrin Belediye Başkanına düşen önemli bir vazifedir" dedi.
"BU SESSİZLİKLERİNİ SÜRDÜRECEKLER"
Karaaslan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çınar ağacı kesmesine sessiz kalınmasını da eleştirdi ve "İBB'nin birçok sorumsuz uygulamasına sessiz kalmayı seçenler öyle görünüyor ki bugün de yarın yaşanacaklarda da bu sessizliklerini sürdürecekler" diye konuştu.
Çiğdem Karaaslan'ın açıklamaları şöyle:
"Geçtiğimiz günlerde İstanbul Çırağan Caddesi'nde, şehrin siluetinin ayrılmaz bir parçası olan asırlık çınar ağaçlarının kesildiği haberini aldık ve ne yazık ki iki yıl içinde tam 112 ağacın bu şekilde kesildiğini öğrendik. Süreci tüm yönleriyle ilk andan itibaren yakından takip ediyoruz."
"İstanbul'un değerlerini titizlikle ve özenle koruması gerekirken; görevi devraldığı günlerde ilk icraatları İstanbul'a estetik bir değer katma amacıyla yapılan dikey bahçeleri sökmek olan, şehre katkı sunmak yerine yıkmakla, sökmekle, arıtma tesisi çalıştırmamakla övünen bir yönetimle karşı karşıyayız. İBB denilince İstanbullulara hizmet verecek bir projeyi değil de kaybolan atları, bakımsızlıktan telef olan hayvan dostlarımızı, müsilaj tehdidi karşısında belediye yönetiminin çaresizliğini konuşuyorsak başa dönüp Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı işlerin sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz."
"BAKANLIKLARIN OLAYA EL KOYMAK DURUMUNDA KALDIĞI BİR ŞEHİR HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR"
"Bir sorun var ise çözmek yerine üzerini örtmeyi yöntem sayan bir bakış açısı hâkim bugün İstanbul'da. Son 20 yılda İstanbul, büyük çevre sorunlarını stratejik hamlelerle ve doğru taktiklerle çözen, riskleri azaltan, çehresi daha da güzelleşen ve dünyayla yarışan bir şehirden; yeniden çevre sorunlarıyla anılan, sıkıntılarını çözme iradesi gösteremeyen ve günün sonunda sorun daha da büyümesin diye ilgili Bakanlıkların olaya el koymak durumunda kaldığı bir şehir haline dönüşmüştür.."
"EN BAŞTA ŞEHRİN BELEDİYE BAŞKANINA DÜŞEN VAZİFE"
"Belediye Başkanı bizim mensubu olduğumuz anlayışta şehr'ül emindir. Kendinden emin olunan, emaneti gözü gibi koruyan ve aldığından daha yukarı noktaya taşıyan kişidir. Tıpkı o şehrin insanları gibi doğasını, o şehirde yaşayan tüm canlıları korumak, geçmişin ve geleceğin emaneti olan çınar ağaçlarını muhafaza etmek en başta şehrin Belediye Başkanına düşen önemli bir vazifedir."
"İBB 112 ağacın kesilmesi için rapor alınca bunu bilimsel kabul eden fakat hükümetimiz tarafından yapılan yüzlerce çevreci uygulamayı görmezden gelen, arka planında ciddi bir çalışma ortaya konulan projelerimizi bilimsel olmamakla suçlayan sözde çevrecileri de milletimizin takdirine sunuyoruz."
"AĞACIN SİYASETİ, İDEOLOJİSİ YOKTUR"
"İBB'nin birçok sorumsuz uygulamasına sessiz kalmayı seçenler öyle görünüyor ki bugün de yarın yaşanacaklarda da bu sessizliklerini sürdürecekler. Asırlarca yaşatılan çınarlar bugün kesiliyorsa sebebini yalnızca hastalıkta arayacak ve 'önlem alınamaz mıydı?' sorusunu dahi sormayacaklar.
Çevreciliklerinin sınırı belediyenin hangi parti tarafından yönetildiğiyle, projenin kimin projesi olduğuyla belirlenenleri bir kez daha gördük. Oysa çevrecilik her şart altında çevreye ve doğaya sahip çıkmayı gerektirir, ideolojik temellerin üzerinde kurulu çevrecilik olmaz. Söz konusu ağaç ise bizim için mesele gerçekten ağaçtır. Ağacın siyaseti, ideolojisi yoktur, olmamalıdır."