Başkan Erdoğan'dan 'vefa' toplantıları! AK Parti'ye hizmet vermiş isimlerle bir araya gelecek
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, gruplar halinde partisinin milletvekilleriyle görüşme turunu sürdürüyor. Bu kapsamda Başkan Erdoğan, dün de bir grup milletvekiliyle Genel Merkez'de düzenlenen kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Başkan Erdoğan, o toplantıda Vefa Toplantıları'nı başlatacağını duyurdu. Erdoğan, söz konusu toplantılarda eski AK Partili isimlerle bir araya gelecek.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Partili milletvekilleriyle yaptığı kahvaltılı toplantılar devam ediyor. Erdoğan, son olarak dün kahvaltıda milletvekilleriyle bir araya geldi. Başkan Erdoğan, o toplantıda vekillere önemli açıklamalarda bulundu. 'Vefa Toplantıları'nın sinyalini verdi.
VEFA TOPLANTILARI BAŞLIYOR
Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'deki bağla ilgili önemli bir adım atıyor. Erdoğan, başka partilere gitmeyen ancak kırgın olan ve kucaklaşma bekleyen isimlerle bir araya gelecek.
"KENDİ HAFIZAMIZA AĞIRLIK VERECEĞİM"
Erdoğan, kahvaltılı toplantıda Vefa Toplantıları'yla ilgili şunları söyledi "Bizim kendi arkadaşlarımıza sahip çıkmamız lazım. Vefa toplantılarına başlayacağım. Kendi hafızamıza ağırlık vereceğim. Eski milletvekillerimizle toplantılar yapacağım. 21 Mart'ta eski milletvekillerimizle bir araya geleceğim. Eskiden kadın kollarında, gençlik kollarında, yerel yönetimlerde, teşkilatlarımızda görev yapmış arkadaşlarla toplantılar yapacağım."
Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin bazı milletvekilleriyle bir araya geldi. AK Parti Genel Merkezi'ndeki basına kapalı toplantı, 3 saat 20 dakika sürdü.
AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleşen toplantıda; milletvekillerinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile AK Parti genel başkan yardımcıları da yer aldı.
Toplantının ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu. Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Diyarbakır annelerini bir kez daha selamlıyoruz. Değerli annelere selamlarımızı iletiyoruz. Bu annelerin sesini duyurmaya devam edeceğiz. Bu sesi duymayanlar, kulak vermeyenler utansın.
TIP BAYRAMI
Dün gerçekleşen Tıp Bayramı vesilesiyle doktorlarımıza ve tüm sağlık çalışanlarına şükranlarımızı sunuyoruz. Bu pandemi döneminde ortaya koydukları mücadele çok yüksek insani niteliğe sahip, adeta vatanseverliğin tanımını tekrar yazan bir yaklaşımla gerçekleşti. Burada vatansever şekilde hekimlerin şifa dağıtan yaklaşımıyla bu pandemi dönemini Türkiye başarılı bir şekilde yürüttü. Sayın Cumhurbaşkanımızın birçok müjdesi oldu. En önemlisi sağlıkta şiddet meselesine yönelik olarak yapılacak düzenlemelerdir.
RUSYA'NIN UKRAYNA İŞGALİ
Dünyanın bütün gündemi Ukrayna'daki işgalle ilgili. Büyük bir insani yıkım meydana geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu diplomatik performans Türkiye'yi kıskandıracak noktaya getirmiştir. Demokrasiyi korumak konusunda demokrasinin tehditle karşılaştığı durumda belli ülkelerin ortaya çıkması, demokrasinin kırılganlığını gösterdi. Dünyada herkes güvende değilse, hiç kimse güvende değildir. Ukrayna'daki bu tablo karşısındaki bu dayanışma son derece kıymetlidir.
"KIRIM'IN İŞGALİNDE NEDEN SESSİZ KALINDI?"
Sayın Cumhurbaşkanımız, Kırım işgal edildiğinde Türkiye'nin ortaya koyduğu tavra destek verilseydi, Ukrayna'nın işgal edilmesi belki önlenecekti. En başta daha Kırım işgal edilir edilmez daha güçlü tepki, küresel bir dayanışma ortaya çıksaydı, bu tablonun ortaya çıkması mümkün olmayacaktı. Kırım işgal edilirken neden sessiz kalındı?
Kadınların, çocukların, yaşlıların bu çabasına olumlu karşılık verilmesi kıymetli ve değerlidir. Burada da ilkeli olmak gerekir. Başka bir etnik gruptan, dinden insanlar kaçtığı zaman onlar Akdeniz'de ölüme terk ediliyor. Bu konunun da değerlendirilmesi gerekiyor.
TÜRKİYE, AVRUPA GÜVENLİK MİMARİSİNİ ASLİ SÜTUNUDUR
Gelinen noktada diplomasinin ortaya konulmasında da bir takım çabaların engellediğini görüyoruz. Türkiye'yle etkili ve yüksek düzeyde bir ilişkinin üretilememiş olması, bunun iş işten geçtikten sonra telafi edilmeye çalışılması da bunun işe yaramadığını gösteriyor. Türkiye, Avrupa güvenlik mimarisini asli sütunudur. Göçmen anlaşması da uygulanmadı. Böylesi bir savaş ortamı içerisinde hala önyargılarla hareket edilmesi büyük bir basiretsizliktir. Türkiye tabiki güçlü bir Akdeniz ve Karadeniz devleti, güçlü bir Avrupa devletidir. Ne Avrupa demokrasi tarihini, ne Avrupa güvenliğini Türkiyesiz şekillendirebilirsiniz.
Müttefiklerimizin bazılarının hala Türkiye'ye savunma sanayisinde ambargosunun sürmesi trajik bir durumdur. Bu ortak güvenlik anlayışını cezalandıran bir tutumdur. Bütün kuralların esnetilmeye çalışıldığı bir ortamda, en temel kuralların bile ihlal edilmesi, Türkiye'ye karşı terör örgütlerine destek verilmesi, savunma ihtiyaçlarının yerine getirilmemesi kabul edilemez. Sahte önyargılardan kurtulmak gerekiyor. Bu dönem bu yaklaşımların gözden geçirileceği bir dönemdir.
BAŞKAN ERDOĞAN'IN DİPLOMASİ TRAFİĞİ
Sayın Cumhurbaşkanımızın pek çok liderle görüşmesi oldu. Bu çerçeveye bakıldığında Türkiye'nin bölge ve dünya gücü olarak herkesin güvenebileceği, sözüne ve davranışlarına güvenebileceği bir aktör olduğu ortaya çıkmıştır. Kurulması gereken diplomasi masasında Türkiye vardır. Bugün bir barış umudu varsa buna en büyük katkıyı Türkiye yapacaktır.
Ukrayna'nın toprak, siyasi bütünlüğü hiçbir şekilde sorgulanmamalıdır. Rusya'nın güvenlik kaygılarının giderilmesi mümkündür. Yeni modeller de üretilebilir. Sadece askeri açıdan olaya bakmamak, bir üçüncü yol olarak diplomatik perspektifi geliştirmek için Türkiye önemlidir. Bir kazan-kazan formülünün ortaya çıkması ve kalıcı ateşkesin sağlanması mümkün olacaktır.
MİÇOTAKİS'İN TÜRKİYE ZİYARETİ
Diplomasi masasında sorunların çözülmesi için bu ziyaretin başlangıç olmasını, Türkiye'nin birikimini ortaya koyacağı masanın işler haline gelmesinin önünde hiçbir engel yoktur.
TERÖRLE MÜCADELE
Terörle mücadele eden tüm unsurlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Terör örgütleri kimi zaman bir grubun destekçisi olarak ifade ederler. En büyük zararı destek verdiklerini iddia ettikleri gruplara verirler. Demokrasimizi, hukuk devletimizi, milli egemenliğimizi koruyoruz.
SORU-CEVAP
Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyareti: Anneler ayağa çağrılmaz, annelerin ayağına gidilir. Diyarbakır Anneleri'nin ayağına gitmek şereftir. Onlar bu memleketin değerleri için kendi evlatlarına sahip çıkan, terör örgütünden evlatlarını isteyen, bu insani, annece tavrı ortaya koyan insanlar. Her zaman annelerin ayağına gidilir. Bazı siyasi sorgulamalarla yüzleşmemek için anneleri ayağı çağırmak son derece yanlıştır. Türkiye'de en çok tüketilen konu demokrasidir. Türkiye gibi bir ülkede en büyük demokrasi mücadelesi teröre karşı verilmektedir. Terör fiilen, kasten, insanları öldürerek, kurumları hedef alarak demokrasimizi yok etmeye çalışıyor. Demokratım diyen birisinin ilk yapacağı şey teröre karşı olmaktır.