Millet İttifakı'nda büyük kriz çoktan kopmuş! Kılıçdaroğlu'na 5 kuruş vermeyen İBB, İP'in 80 milyonluk faturasını ödedi
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda önündeki tüm engelleri kaldırmak için parti içindeki çalışmalarına hız veren Kemal Kılıçdaroğlu, bir kez daha Ekrem İmamoğlu engeline takıldı. CHP'nin 180 milyonu bulan medya ve tanıtım gideri İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne pay edildi. İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun bu istediğini birtakım bahaneler ileri sürerek reddetti. Durumu kabullenen CHP liderini çilen çıkaran olay, Akşener ve İmamoğlu arasında gerçekleşti. İBB'nin, İYİ Parti'nin medya ve tanıtım giderleri için harcanan 80 milyonluk faturayı ödediği ortaya çıkınca CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu oldukça sinirlendi. Yaşanan bu olay beraberinde bir gerçeği daha ortaya çıkardı. İP lideri Akşener'in İmamoğlu güzellemesi yaptığı onlarca konuşmanın altında, İBB'nin İP'e sağladığı finansman desteği olduğu anlaşıldı. Millet İttifakı'nda her iki parti birbirinden gizli bir şekilde dengeler kurması "ittifak çatırdıyor mu?" sorusunu beraberinde getirdi.
İşte Millet İttifakı'nda büyük krizi ortaya çıkaran Sabah Gazetesi yazarı Şebnem Bursalı'nın "İP'in 80 milyonluk faturası CHP'den..." başlıklı yazısı:
Onlara aslında "beş benzemez" deniyordu, ama bugünkü buluşmada 6+1 (masada olmayıp masanın altında ya da kapı eşiğinde bekletilen HDP, artı 1 olarak anılıyor) olarak bir araya gelip ittifakın yol haritasındaki belirsizliklerle dolu gündemi aşmaya çalışacaklar. Bugün Çankaya Ahlatlıbel'deki buluşma öncesinde masada hangi düzende oturacaklarından tutun da ittifakın ismine kadar pek çok konuda anlaşamadıkları için "benzemezler" ifadesinin yakıştırıldığı Millet İttifakı'nın iki büyük ortağıyla ilgili çok ilginç bir kulis bilgisini paylaşmasam olmazdı.
İstanbul'dan Ankara'ya yayılan bu kulis bilgisi, İP Lideri Meral Akşener'in, CHP'li Ekrem İmamoğlu'na neden destek verdiğine açıklık getiriyor bir anlamda.
Malum, CHP'de sosyal medya üzerinden yürütülen ve bolca bot hesap olduğu ortaya çıkan bir iletişim yürütülüyor. Aynı şekilde, yandaş medyaya yönelik yayınlar için önemli bir bütçe ayrılıyor. Bu faturalar öyle birikmiş ki, genel merkez yönetimi faturayı iki büyükşehir belediyesine bölme kararı almış.
Geçen yıl mayıs ayında CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ile görüşmelerinde bu konuyu iletir: "Genel merkezin medya ve tanıtım gideri 180 milyon lirayı buldu. Bunu bizim ödememiz zor. İkiye böldük, 40 milyon TL'yi Mansur Bey Ankara Büyükşehir Belediyesi üzerinden, 140 milyon TL'yi de siz belediye üzerinden ödersiniz."
Genel Başkan'ının bu ricasını kırmayan İmamoğlu, konuyu halledeceğini söyler. Ama bir ay sonraki görüşmelerinde affını rica edip, "Şu sıralar İçişleri Bakanlığı, denetim ve kamuoyunun gözü çok üzerimizde. Bu kadar yüklü faturayı ödersek üzerimize daha çok gelirler. Bunu ya erteleyelim ya da siz başka formül bulsanız" diyen İmamoğlu'nu geri çevirmez Kılıçdaroğlu.
Fakat gelin görün ki, bu konuşmanın üzerinden birkaç ay geçmeden CHP'li İmamoğlu'nun, İP'in medya ve tanıtım için harcadığı 80 milyon TL'lik faturasını üstlendiği ortaya çıkar! Reklam ve medya satın alma ajansları arasında çok konuşulan bu konu, doğal olarak Kemal Bey'e kadar gider ve Kemal Bey buna çok sinirlenir.
CHP kulislerinde, İP Lideri Akşener'in, CHP'li İmamoğlu'na abartılı iltifatının altında bu yüklü faturanın yattığı konuşuluyor. Hatırlatmak gerekirse, Yenikapı'daki 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlama törenlerine katılan Akşener, İmamoğlu için "İkinci Fatih Sultan Mehmed" benzetmesi yapmış ve şöyle demişti: "1453'te Fatih Sultan Mehmed aynı senin gibi dedi ki; Bizans'a, Avrupa'ya, Haçlılara rağmen ya ben İstanbul'u alırım ya İstanbul beni alır. İki kararlı lider ve İstanbul alındı!"