CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yargılanmasında yeni gelişme: Savunmasını yaptı
CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu üyelerine ‘Alenen hakaret’ suçu kapsamında 4 yıl 1 ay hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ara duruşması bugün gerçekleşti. Duruşmadaki savunmasında İmamoğlu, ‘Ahmak’ kelimesiyle YSK üyelerine değil, bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu kastettiğini belirterek ‘Muhattabım siyasi kişiliklerdir. YSK üyelerine karşı olumsuz bir tavrım olamaz’ diyerek beraatini talep etti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan şüpheli Ekrem İmamoğlu hakkında 4 Kasım 2019 tarihinde Üsküdar Fethipaşa Korusu'nda basın mensuplarına yaptığı açıklamalar sırasında '31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa'da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır…' şeklindeki söyleme YSK üyelerine alenen hakaret ettiği iddiasıyla 'Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret' suçundan 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
İLK CELSEDE MAZERET SUNMUŞTU
Davanın 9 Kasım 2021 tarihindeki ilk celsesine sanık Ekrem İmamoğlu katılmazken sanık avukatı mazeret sunarak 'Müveklilim yapmış olduğu belediye başkanlığı görevi nedeniyle program değişikliği sebebiyle duruşmada hazır olamadı' şeklinde konuşmuştu.
ARA DURUŞMADA İFADE VERECEK
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ara duruşması bugün görüldü. Sanık Ekrem İmamoğlu, ifade vermek amacıyla saat 11.00 sıralarında İstanbul Anadolu Adliyesi'ne gelerek ara duruşmaya katıldı.
'İÇİŞLERİ BAKANI ŞAHSIMA HAKARET ETMİŞTİR'
Duruşmada savunmasını yapan sanık İmamoğlu, 'Bana sorulan bir soru üzerine cevap hakkımı kullandım. Bana kullanılan Ahmak kelimesine karşılık olarak kullandım. Muhattabı da İçişleri Bakanıdır. Bakan şahsıma yönelik bu ifadeleri birçok kez kullanmıştır, hala da kullanmaktadır. Seçim aşamasında da bu tarz kelimeler kullanmıştır. Siyasi gücü elimde bulunan kimlikler olarak baskıcı tavırlarını televizyon programlarında kullanmıştır.' dedi.
'AHMAK KELİMESİNİ YSK ÜYELERİNE SÖYLEMEDİM'
Savunmasının devamında sanık İmamoğlu, 'Sandık başındaki insanlara terörist ibaresi kullanmıştır. Baskıcı bir dil kullanmıştır. Benim yurt dışında yapmış olduğum bir konuşmaya neticesinde ahmak kelimesini eklemiştir.
Kullandığım kelimenin muhattabı İçişleri Bakanının kendisidir. O dönemde siyasi iradenin ve iktidarın seçimler üzerindeki baskıcı tavrını ifade etme şeklinde kullandım. Ben asla YSK üyelerini muhattap alarak böyle bir beyanda bulunmadım. Söyleceklerim bundan ibarettir.' diyerek beraatini talep etti.
'BENİM KASTIM SEÇİMİ İPTAL ETTİRENLERDİR'
Duruşmada Cumhuriyet savcısının 30 Mart seçimlerinin iptal edilmesiyle ilgili yaptığı 'Yani ben lafa bakarım, laf mı diye, sonra adama bakarım adam mı diye' şeklinde başlayan konuşmasını sorması üzerine sanık İmamoğlu, 'Bizim hiçbir zaman mahkeme üyelerine yönelik olumsuz bir tavrımız olmadı. Seçimin iptalime yönelik tüm aktörler beyanlarda bulundu. Ben muhattabımı o beyanda bulunan insanlar olarak görürüm. Olaya nasıl baktığınıza bağlı. Benim kastım seçimi iptal edenler ve ettirenlerdir. Bu kavramların çok da farklı yerlerde durduğunu düşünmüyorum. YSK üyelerini asla kastetmedim.'
'SÜLEYMAN SOYLU HAKKINDA DA İDDİANAME DÜZENLENMELİYDİ'
Sanık avukatı ise duruşmada 'Bir suçun bilerek ve istenerek işlenmesi halinde kast oluşur. Sayın Bakan, müvekkilime 'ahmak' kelimesini açıkça kullanmıştır, kamu görevi dolayısıyla müvekkilimin yaptığı konuşma nedeniyle Bakan, 'ahmak' kelimesini kullanmıştır. Bu kelime hakaretse Bakan Soylu hakkında da iddianame düzenlenmelidir. Bu sözün muhattabı sayın Süleyman Soylu'dur. Seçim döneminde birçok hakaret içerikli kelimeler kullanmış, sandık kurulu başkanlarına terörist muamelesi yapmıştır.
Hiçbir yayın organında da bu sözler YSK üyelerine söylenmiş gibi algılanmamıştır. Hiçkimse de şikayetçi olmadı.' şeklinde konuştu.
DAVA ERTELENDİ
Duruşma sonu mahkeme, sanığın üzerine atılı suçun şikayete tabii olmadığı ve yargılamanın geldiği aşama gözetilerek müştekilerin dinlenmesindem vazgeçilmesine, sanığın duruşmalardan vareste tutulmasının kabulüne ve mütalaa sunulması için dosyanın tebliğine karar verdi.