Milli Muharip Uçak için tarihi gün! Başkan Erdoğan'dan flaş açıklamalar
Son dakika haberine göre: Milli Teknoloji Hamlesi ile hız kazanan Türk savunma sanayii tarihi bir güne tanıklık etti. Milli Muharip Uçak Mühendislik Merkezi, Türkiye'nin en büyük kompozit üretim binası, Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayii Bölgesi gibi geleceğin milli teknolojileri için büyük önem taşıyan merkezler açıldı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış töreninde açıklamalarda bulundu.
Son dakika haberleri: Milli Teknoloji Hamlesi ile hız kazanan Türk savunma sanayii tarihi bir güne tanıklık etti. TUSAŞ'ın Kahramankazan'daki ana yerleşkesinde, Milli Muharip Uçak Mühendislik Merkezi, Türkiye'nin en büyük kompozit üretim binası, Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayii Bölgesi gibi geleceğin milli teknolojileri için büyük önem taşıyan merkezler açıldı.
Başkan Erdoğan, TUSAŞ'ın yatırım ve toplu açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Erdoğan, savunma sanayi için çok önemli tesislerin açılış töreni vesilesiyle TUSAŞ'ta olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
Yaklaşık 2 ay önce elim bir trafik kazasında hayatını kaybeden TUSAŞ Kurumsal Pazarlama ve İletişim Müdürü Serdar Demir'i rahmetle yad eden Erdoğan, merhum Serdar Demir'in çalışkanlığıyla dürüstlüğüyle ülkesine ve milletine olan sevdasıyla temayüz etmiş genç bir kişi olduğunu kaydetti.
Demir'in görevleri sırasında TUSAŞ'ın hem kurumsal vizyonunun gelişimine hem de yurt dışında gerçekleştirdiği atılımlara önemli katkılar sağladığını belirten Erdoğan, Demir'e Allah'tan rahmet, ailesine, sevdiklerine ve TUSAŞ'taki mesai arkadaşlarına sabırlar diledi.
Türk milleti için yeni bir kavram olmayan harp endüstrisinin kökünün tarih öncesine kadar dayandığına işaret eden Erdoğan, Milattan Önce 3. yüzyılda Hunların menzil ve darbe gücü yüksek çift kavisli yayları imal ettiğini, Gaznelilerin savaş fillerine zırh giydirilmesinden Selçukluların donanma inşasına kadar birçok alanda tarihte kendi döneminin ilki mahiyetinde çalışmalar gerçekleştirildiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı'nın da ilk yıllarından itibaren tersaneciliğini geliştirdiğini, Avrupa ordularında henüz yokken Topçu Ocağı kurduğunu, Baruthane, Tophane-i Amire, Tersane-i Amire gibi kurumları faaliyete geçirdiğini anımsattı.
Asırlar boyunca dünyaya top, tüfek, gemi başta olmak üzere pek çok ürün ihracatı yapan Osmanlı'nın 18. yüzyıldan sonra bu alandaki öncülüğünü yitirmeye başladığına dikkati çeken Erdoğan, "Cumhuriyetin ilk yıllarında Gazi Mustafa Kemal'in liderliğinde başlatılan kalkınma hamlesinde savunma sanayimiz özel bir yere sahiptir. Bu dönemde Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ, Şakir Zümre, Nuri Killigil gibi müteşebbislerin çabalarının maalesef iç ve dış engellemeler sebebiyle akamete uğradığını görüyoruz." dedi.
Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu bünyesinde kurulan fabrikaların ise arzu edilen etkinlikte çalıştırılmadığını ifade eden Erdoğan, sonuçta savunma sanayinin neredeyse tamamen dışa bağımlı hale getirildiğini söyledi.
Kıbrıs Barış Harekatı döneminde önce tehditle başlayan, ardından ambargo ile devam eden gelişmelerin, kendi kendine yeten bir savunma sanayine olan ihtiyacı bir kez daha ortaya koyduğunu kaydeden Erdoğan, "Halkımızın destek ve teveccühleriyle kurulmuş olan Silahlı Kuvvetlerimizi Güçlendirme Vakıfları eliyle hayata geçen ASELSAN, TUSAŞ, HAVELSAN, ROKETSAN gibi kurumlar bu sürecin ürünleridir." diye konuştu.
"TÜM İMKANLARI SEFERBER ETTİK"
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde de yerli ve modern savunma sanayinin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla Savunma Sanayi Müsteşarlığının kurulduğunu hatırlatan Erdoğan, bu çerçevede 2000'li yıllara kadar yerli üretim yanında, ofset projeleri vasıtasıyla ülkeler arası ortak programlara ağırlık verildiğini belirtti.
Hükümete geldiklerinde, her alanda olduğu gibi savunma sanayinde de "artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diyerek, gerekli adımları atmaya başladıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kendi kendine yeten, ülkemizi kimseye muhtaç etmeyecek, yerli ve milli sistemleri ile dostlarına da elini uzatan tam bağımsız bir savunma sanayi kurmak için tüm imkanları seferber ettik. Savunma Sanayii İcra Komitemizin 2004 yılı mayıs toplantısı dışarıdan hazır alımların terk edilmesi ve milli savunma sanayimizin öncelikli kaynak olarak yapılandırılması konusunda adeta bir dönüm noktası olmuştur. Bugün, Türk savunma sanayi Cumhurbaşkanlığına bağlı Savunma Sanayii Başkanlığımızın koordinasyonunda, yüklenicileri, araştırma kuruluşları, üniversiteleri, geliştirdiği özgün ürünleri ve ihracatıyla ülkemizin en önemli sektörlerinden biri haline gelmiştir. Nitekim ülkemizde 20 yıl önce sadece 62 olan savunma projesi sayısı bugün 750'yi geçerken, bu alanda faaliyet gösteren firmalarımızın sayısı da 56'dan 1500'e çıkmıştır. Aynı şekilde savunma sanayi projelerinin bütçesi 5,5 milyar dolardan 75 milyar dolara, sektörün yıllık cirosu 1 milyar dolardan 10 milyar dolara, ihracatımız 248 milyon dolardan 3 milyar 224 milyon dolara yükselmiştir."
"GELECEĞİN HARP ORTAMINA DA ÜLKEMİZİ HAZIRLIYORUZ"
Türkiye'nin sadece kendisi için değil, dost ve müttefik ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke haline geldiğini vurgulayan Erdoğan, "Kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyoruz. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk 3 ülkesi içindeyiz." dedi.
Türkiye'nin küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorluklara, maruz kaldığı gizli-açık ambargolara, dışarıdan ve içeriden yürütülen sabotajlara rağmen bu seviyeye geldiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda neler görüyoruz neler... İnsansız hava aracı istedik, vermediler. Biz de Bayraktar'ı, ANKA'yı, Akıncı'yı, Aksungur'u yaptık. Mühimmat istedik, vermediler. Biz de Mam'ı, Som'u, Teber'i yaptık. Füze istedik, vermediler. Biz de Bora'yı, Atmaca'yı, Bozdoğan'ı yaptık. Hava savunma sistemi istedik, vermediler. İlk etapta başka ülkeden aldık, şimdilik HİSAR'ları yaptık, yakında SİPER'i ve daha ötesini de tamamlayacağız. İHA'larda kullandığımız kameraya ambargo koydular. Sandılar ki böyle yapınca biz İHA'ları kullanamayacağız. Onu da kendimiz yaptık. Sınırlarımız içinde terörle mücadele operasyonlarını rahatça yürütebilmeyi, sınır ötesi barış harekatlarımızı istediğimiz gibi gerçekleştirebilmeyi işte bu başarılara borçluyuz. Artık çıtayı daha yukarı çıkararak geleceğin harp ortamına da ülkemizi hazırlıyoruz. Araştırma, geliştirme yatırımlarımızı artırarak, yüksek teknoloji gerektiren sistemleri birer birer hayata geçiriyoruz. Sürü İHA'lar ve deniz platformlarından savaş yönetim sistemine, insansız araçlardan yapay zekaya, elektromanyetik sistemlerden lazer silahına, uydulardan uzay sistemlerine kadar savunma sanayinde olmamız gereken hangi teknoloji alanı varsa hepsinde varız."
Türkiye'nin havacılık ve uzay sanayisi çalışmalarındaki öncü kuruluşu TUSAŞ'ın geliştirdiği ve ürettiği ürünlerle hem kendi güvenlik güçlerine hem de dost ve kardeş ülkelere önemli sistemler kazandırdığını söyleyen Erdoğan, "Burada üretilen ve yeni elektronik harp sistemleriyle donatılan Faz-2 versiyonunun da güvenlik güçlerimize teslim edildiği ATAK helikopterimiz terörle mücadele ve bu mücadelede en önemli araçlarımızdan biri haline gelmiştir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracına başlanan ATAK taarruz helikopterinin bir üst versiyonu Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri projesinin devam ettiğini belirterek, "Tamamen kendi mühendis ve teknisyenlerimizin alın teri ve akıl teri bu ürünlerle, ilk özgün helikopterimiz Gökbey'i bu sene teslim etmeye başlıyoruz. Anka'nın daha üst modeli Aksungur silahlı insansız hava araçlarımız göklerdeki yerini aldı. Bayraktar TB2 ve Akıncı TİHA'larla beraber silahlı insansız hava araçları alanında hem ürün zenginliğimiz artıyor hem de dünyadaki yerimiz güçleniyor. TUSAŞ'tan en büyük beklentimiz ise uçak teknolojisinde bizi dünyayla rekabet edebilir bir seviyeye çıkarmasıdır." diye konuştu.
Eğitim uçağı Hürkuş'un teslimatlarının sürdüğünü, Türkiye'nin ilk jet motorlu uçağı Hürjet eğitim uçağının üretiminin de devam ettiğini dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi sıra ülkemizin en önemli savunma sanayisi projelerinden biri olan Milli Muharip Uçağımızda. Açılışını yapmak üzere bir araya geldiğimiz mühendislik merkezi Milli Muharip Uçak Projemizin inşallah kalbi olacaktır. Projede görev alacak 2 bin 300 mühendisimiz çalışmalarını son teknolojik sistemlerle donatılan bu merkezde yürütecek. Milli Muharip Uçağımızı inşallah 2023 yılında hangardan çıkarıp bütün dünyaya göstereceğiz. Özellikle ilk uçuşunu fazla geciktirmeden en kısa zamanda gerçekleştirmeyi planladığımız bu adım hızla devam ediyor ve 2025'te ilk uçuşu gerçekleştirilecek olan Milli Muharip Uçağımız test ve kalifikasyon süreçlerinin ardından Hava Kuvvetlerimizin vurucu gücü olarak 2029'da göklerdeki yerini alacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçağı geliştirirken onun alt sistemlerini, bileşenlerini ve malzemelerini yerli ve milli üretmeyi sağlayacak hazırlıkları da ihmal etmediklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Havacılık sektörü için çok önemli olan kompozit malzemelerinin imalatının yapılacağı ve yaklaşık bin kişinin görev alacağı kompozit imalat tesisimizi de bugün ülkemize kazandırıyoruz. Türkiye'nin en büyük, dünyanın da tek çatı altında dördüncü büyük kompozit tesisi olan bu merkez, küresel hava yapıları kompozit pazarının yüzde 2'sini karşılayacak kapasiteye sahiptir. Hava araçlarımızın parçalarının bakım, onarım ve yenilemelerinin yapılacağı bakım ve onarım merkezimizi de yine bugün burada hizmete alıyoruz. Burası da bünyesinde görev yapacak 500'den fazla mühendisimizle sektörün önemli bir ihtiyacını giderecektir. Açılışını yaptığımız tesislerle buralarda görev alacak mühendislerimiz bir anlamda havacılık ve uzay alanında geleceğimize yaptığımız büyük yatırımların ispatıdır."
Türkiye'yi, yaşadığı gecikmeleri hızla telafi ederek ileriye taşıdıkları alanlardan birinin de uzay teknolojileri olduğunu belirten Erdoğan, "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile Türkiye Uzay Ajansı tarafından yürütülen uzay programımıza en büyük katkıyı bu alanda temeli, altyapısı, tecrübesi olan savunma sanayi kuruluşlarımız verecektir. ROKETSAN'ın Mikro Uydu Fırlatma Projesi kapsamında yapılan testlerde katı, sıvı yakıtlı sonda roketimiz, uzay sınırını aşarak uzaya erişen ilk Türk aracı oldu. Aynı roketin hibrit yakıtlı modelini çalışan Delta V firmasının roketi de uçuş testini başarıyla gerçekleştirdi." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, halihazırda uzayda 4'ü haberleşme, 3'ü de gözlem olmak üzere 7 uydularının görev yaptığını belirterek, "İlk defa yerli ve milli unsurların katkısıyla yapılan TÜRKSAT 5B uydumuzun uzaydaki yolculuğu devam ediyor. Tamamı yerli ve milli uydumuz TÜRKSAT 6A ile farklı ihtiyaçlara cevap verecek birçok uydu projesinin yürütüldüğü ülkemiz uzay çalışmalarının kalbi niteliğindeki TUSAŞ'ın bu alandaki yatırımlarını artırıyoruz. Halen faaliyet gösteren uzay sistemleri entegrasyon ve test merkezine destek güç olacak yeni bir merkezi de devreye sokuyoruz. Bugün açılışını yapacağımız ve 700'den fazla mühendisimizin görev yapacağı Uzay Sistemleri Mühendislik Merkezimiz ülkemizin uzay yolculuğuna çok önemli katkı sunacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Ankara'nın savunma ve havacılık sektörünün can damarı haline geldiğini belirten Erdoğan, Başbakanlığı döneminde başkenti dünyanın en önemli savunma sanayi merkezlerinden biri yapacaklarını söylediklerini hatırlattı.
Bu sözlerini yerine getirerek, Türkiye'nin ilk savunma sanayi ihtisas organize sanayi bölgesini Ankara'da kurduklarını dile getiren Erdoğan, "Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgemizi, kısa adıyla HAB'ı, TUŞAŞ'ın hemen yanındaki 730 hektarlık bir alanda faaliyete geçirdik. HAB ile uzay ve havacılık alanlarında kendi sanayimizi desteklemeyi, yerli ve yabancı firmaları bir araya getirerek sinerji sağlamayı, yüksek katma değerli ürünler üretip ihracat yapmayı hedefliyoruz. Yatırımcılarımız buraya beklediğimiz ilgiyi gösterdi. Arsa tahsislerinin neredeyse tamamı doldu, yatırımlar da başladı." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, halihazırda Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde (HAB) sanayiciler tarafından yatırımı tamamlanan 18 tesis ile yatırımı devam eden 57 tesisin bulunduğunu belirtti.
İnşası tamamlanan 16 tesis ile Organize Sanayi Bölgesi yönetim binasını da bugün hizmete açacaklarını dile getiren Erdoğan, "Tüm yatırımlar tamamlandığında 150'si sanayi kuruluşu olmak üzere 300 işletmeye ev sahipliği yapacak HAB'ın istihdama katkısı 15 bin kişiyi bulacaktır." diye konuştu.
Firmaların araştırma geliştirme çalışmalarını yürüteceği Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nin (TeknoHAB) kuruluş çalışmalarının da aynı alanda sürdüğünü belirten Erdoğan, TeknoHAB'ın, birçok ulusal ve uluslararası şirketi, önemli araştırma kurumlarını, teknoloji devlerini bölgeye çekeceğine olan inancını ifade etti. Erdoğan, burada, bölgedeki üniversitelerin, ilgili kurum ve kuruluşların da desteğiyle yeni ve ileri teknoloji geliştirip, üretmek isteyenlere çok özel imkanlar sunulacağını söyledi.
Tüm unsurlarıyla savunma sanayisini her zaman ayrı bir yere koyduklarını vurgulayan Erdoğan, "Mehmetçiğimizin, polisimizin, jandarmamızın yurt içi ve sınır ötesi operasyonlarında kullandığı silahları kimseye muhtaç olmadan geliştirmek ve üretmek için bu alana milli hassasiyetlerle eğiliyoruz." dedi.
"BİZ ÜLKEMİZE VE MİLLETİMİZE HİZMET ETMEKTEN ASLA YORULMAYACAĞIZ"
Erdoğan, savunma sanayisini her zaman siyaset üstü bir alan olarak gördüklerini dile getirerek şöyle devam etti:
"Ancak zaman zaman, özellikle son dönemde dozu artan bir şekilde bu konudaki çarpıtma ve yalan kampanyalarının, kimi zaman iftira derecesine varacak ölçüde artırıldığını görüyoruz. Arifiye'deki Tank Paleti Fabrikası ile ilgili söylenen yalanları yüzlerine vurmaktan biz bıktık ama onlar aynı yalanları tekrarlamaktan bıkmadı. Son olarak bir milli savunma sanayi şirketimizin küresel ülkelere satıldığı yalanını dolaşıma soktular. Bu haberi, ilgili kuruluşlar başta olmak üzere herkes yalanlamasına rağmen tezvirata devam ediyor. Tabii biz, bu yalanların amacının söz konusu savunma sanayi kuruluşlarımıza sahip çıkmak değil, tam tersine ülkemizin savunma sanayi hamlelerini baltalamak olduğunu biliyoruz. Buradan tüm yalancılara, sahtekarlara sesleniyorum, biz, ülkemize ve milletimize hizmet etmekten asla yorulmayacağız ama siz bir gün mutlaka yalanlarınızda boğulacaksınız. İşte buradan bir kez daha ilan ediyorum, savunma sanayinde artık daha planlı, daha sistematik ve orta-uzun vadeli hareket edeceğimiz bir döneme giriyoruz."
Erdoğan, gençlerin, mühendislerin adeta 7/24 çalıştıklarını belirterek, "Niçin? Bu ülke savunma sanayinde adeta erişilemez hale gelsin diye. Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarikine rıza göstermeyeceğiz. Elimizdeki sınırlı kaynağı kendi savunma sanayimizi geliştirmek ve güçlendirmek için kullanmak asıl önceliğimiz olmaya devam edecek." diye konuştu.
"SEKTÖRÜ DAHA ÇOK KÜRESEL BAŞARILAR SERGİLEMEYE DAVET EDİYORUM"
Kamu ve özel şirketlerle bu konuda savunma sanayi sektöründen daha fazla gayret, daha verimli çalışma ve daha hızlı sonuç beklediğini dile getiren Erdoğan, "Geldiğimiz seviye elbette önemlidir ama kesinlikle yeterli değildir. Çok daha iyisini yapmak, çok daha ileri seviyelere ulaşmak için sektörü daha çok çalışmaya, daha çok ürün ortaya koymaya, daha çok küresel başarılar sergilemeye davet ediyorum. Kurumlarımız arasındaki iş birliğini, uyumu, paylaşımı geliştirerek savunma sanayindeki hedeflerimize en kısa sürede ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Cumhurbaşkanı olarak savunma sektörüne bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da en güçlü şekilde destek vermeyi sürdüreceğim." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, açılışını yapacakları Milli Muharip Uçak Mühendislik Merkezi, Kompozit İmalat Tesisi, Uzay Sistemleri Mühendislik Merkezi ve Depo Seviyesi, Bakım ve Onarım Merkezinin savunma sanayisine ve ülkeye hayırlı olmasını dileyerek şunları kaydetti:
"Yatırım bedeli 700 milyon lirayı geçen bu tesislerimizde yaklaşık 5 bin personelle yürütülecek projeler, inşallah TUSAŞ'ın ve savunma sanayimizin gücüne güç katacaktır. Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgemizde üretime başlayan firmalarımıza da yatırımlarının hayırlı olmasını temenni ediyorum. Tüm bu yatırımları ülkemize kazandıran kurumlarımızı, firmalarımızı, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum."
TÖRENDEN NOTLAR
TUSAŞ'a gelişinde tesiste incelemelerde bulunan Erdoğan, Türkiye'de üretilen ve modernizasyonu yapılan hava araçlarına ilişkin bilgi aldı.
Uçak hangarında TUSAŞ çalışanlarıyla hatıra fotoğrafı çektiren Erdoğan, HÜRJET'in üretilen bir parçasına imzasını attı.
Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları ile TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir de katıldı.
Milli Muharip Uçağın tanıtım videosunun gösterildiği törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim edildi.
Erdoğan daha sonra beraberindekilerle yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılış kurdelesini kesti. Tüm mühendislere, teknisyenlere, TUSAŞ'a teşekkür eden Erdoğan, "Burada inşallah ülkemizin hayrına dokunacak, dünyayı şaşırtacak eserlerin üretimini görmeyi Rabbim bizlere nasip eylesin." diyerek kurdele kesimini yaptı.
Kurdele kesimiyle, "Milli Muharip Uçak Mühendislik Merkezi", "Kompozit İmalat Tesisi", "Uzay Sistemleri Mühendislik Binası", "Depo Seviyesi Bakım ve Onarım Merkezi" ile Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde yapımı tamamlanan tesisler hizmete girdi.
Özellikle Milli Muharip Uçak için dönüm noktası olacak toplu açılış töreni Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştiriliyor. Milli Muharip Uçak'ın merkezi 220 milyon liraya mal oldu. 2300 kişinin istihdam edileceği binada yüksek güvenlik ve en gelişmiş teknolojiler yer alacak.
AÇILIŞI BAŞKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN YAPTI
Bugün Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yapılan MMU mühendislik merkezinin açılış törenine, sürecin her anını yakından takip eden Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ve çok sayıda davetli katıldı.
Başkan Erdoğan'ın yaptığı açılış töreni sadece MMU'nun mühendislik binasıyla sınırlı kalmadı. Ayrıca yine Savunma Sanayii Başkanlığı'nın koordinasyonunda çalışmalarına TUSAŞ'ın yanında 730 hektarlık alanda devam eden Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayii Bölgesinde (HAB OSB) yapımı tamamlanan tesisler de aynı törenle hizmete girdi.
MİLLİ MUHARİP UÇAK'IN MERKEZİ 220 MİLYON TL'YE MAL OLDU
Milli Muharip Uçak'ın merkezi 220 milyon liraya mal oldu. 2300 kişinin istihdam edileceği binada yüksek güvenlik ve en gelişmiş teknolojiler yer alacak. Mühendislerin dışarıya bağlı kalmadan tüm aktivitelerini bina içinde gerçekleştirecekleri donanımlar bulunacak.
65 bin metrekare büyüklüğe sahip kompleks içinde spor merkezi, yemekhane, otonom kütüphane de yer alacak.
DÜNYANIN 4. BÜYÜK KOMPOZİT ÜRETİM BİNASI DA HİZMETE GİRİYOR
Yerli ve milli savunma sanayii için çok önemli olan Kompozit Üretim Binası da hizmete alınıyor. 412 milyon TL maliyeti olan bu tesis, Türkiye'nin en büyük kompozit tesisi olmasının yanı sıra dünyanın tek çatı altında olan 4'üncü büyük kompozit tesisi olma özelliğini taşıyor.
Kompozit Üretim Binası; ana üretim, boyahane binası ve yardımcı binalar olmak üzere 19 bloktan oluşuyor. Dünyadaki hava yapısalları kompozit pazarının yüzde 2'sini karşılayacak kapasiteye sahip olan bu tesiste 150 mühendis ve 850 teknisyen görev yapacak.
UZAY SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİK MERKEZİ 390 GÜNDE TAMAMLANDI
Uzay Sistemleri Mühendislik Merkezi de açılışı yapılacak bir diğer kritik yer olarak öne çıkıyor. Yatırım maliyeti 31 milyon TL'yi bulan tesis 390 günde tamamlandı.
Uzay alanındaki tasarım faaliyetleri ve donanım üretimleri için kurulan merkezde açık ofisler, toplantı odaları, class 10 bin-class 100 bin temiz odaları, yemekhane, donanım ve yazılım laboratuvarları ve konferans salonu gibi alanlar yer alıyor.
Sistem, yazılım ve donanım tasarım, üretim, entegrasyon ve test laboratuvarlarını içeren Uzay Sistemleri Mühendislik Merkezi'nde toplam 718 kişi görev yapacak.
HEDEF DIŞA BAĞIMLILIĞI TAMAMEN ORTADAN KALDIRMAK
Başkan Erdoğan tarafından açılışı yapılacak tesislerden biri de Fabrika Seviyesi Komponent Bakım Onarım Kontrol Merkezi. 53 milyon TL yatırım ile oluşturulan merkezin kapasitesi 510 kişi olacak.
Bu merkezde minimum maliyetle işletimini sağlayacak idame konsepti oluşturmaya yönelik mühendislik faaliyetleri yürütülecek. Hava araçlarının işletiminde kullanılacak her türlü araç ve donanımının yüzde yüz milliliğini sağlayacak tasarım/üretim süreçleri de buradan yürütülecek.
Dışa bağımlılığı tamamen ortadan kaldırmaya hedefli milli kabiliyetlerin gerçekleştirilebilmesi için mühendislik çalışmaları da buradan koordine edilecek ve yüzde yüz yerli kabiliyetler oluşturulacak.
ANKARA UZAY VE HAVACILIK İHTİSAS ORGANİZE SANAYİİ BÖLGESİ FAALİYETE BAŞLIYOR
Türk savunma sanayii için adeta dönüm noktalarından biri olacak 6 Ocak 2022'de açılışı yapılacak yerlerden biri de Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayii Bölgesi (HAB).
Savunma sanayii alanında ilk defa bir ihtisas organize sanayii bölgesi olarak Kahramankazan'da kurulan bu tesis, TUSAŞ'ın hemen yanında 730 hektarlık bir alanda faaliyetlerini sürdürecek.
HAB ile uzay ve havacılık alanlarında yerli sanayiyi desteklemek, yerli ve yabancı firmaları bir araya getirerek sinerji sağlamak ve yüksek katma değerli ürünler üretip ihracatın artırılması hedefleniyor.
Bu merkez oluşturulurken, Organize Sanayi Bölgesinde altyapı çalışmaları ile arsa tahsisleri de yapılmaya başlandı. Yapılaşmada eş zamanlı süreç takip edildi. Bu kapsamda iki kısımda yapımı planlanan altyapı çalışmalarının birinci kısmı tamamlandı. İkinci kısım altyapı işinde ise yüzde 90 seviyelere ulaşıldı. Bu kısmın da bu yılın ilk yarısında tamamlanması hedefleniyor.
Arsa tahsislerinde ise 152 sanayi parselinden 150'si tahsis edilmiş olup, hizmet destek parselleriyle birlikte toplam parsel alanının yüzde 90'ı doldu. HAB'da sanayiciler tarafından yatırımı yapılıp tamamlanmış 18 tesis var. Yatırımı devam eden tesis sayısı ise 57.
15 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYACAK
Yoğun uğraşlar sonrası açılışa hazır hale gelen 16 fabrika ile HAB OSB Yönetim Binasının da resmi açılışı yine 6 Ocak 2022'de yapılacak. Tamamı bittiğinde 150'si sanayi kuruluşu olmak üzere 300 işletmeye ev sahipliği yapacak HAB'ın tam olarak faaliyete geçmesiyle 15 bin kişiye istihdam sağlanacak.
Firmaların ARGE çalışmalarını yürüteceği TEKNOHAB Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulum çalışmaları da HAB sınırları içerisindeki özel alanda sürüyor. TEKNOHAB, birçok ulusal ve uluslararası şirketi, önemli araştırma kurumlarını, teknoloji devlerini bölgeye çekerek, bölgedeki üniversitelerin, ilgili kurum ve kuruluşların da desteğini alarak, yeni ve ileri teknoloji üretimi ve geliştirilmesi için çok özel imkanlar sunacak.