Günler ne zaman uzuyor? 2021 en uzun gece ne zaman? Kış gün dönümü hangi tarihte? İşte ekinoks tarihleri...
En uzun gece ne zaman yaşanacak? Aralık ayının gelmesiyle birlikte kış gün dönümü yeniden gündeme geldi. Kış gün dönümünde, kuzey yarım kürede günler uzamaya, güney yarım kürede kısalmaya başlıyor. Bu tarihte, kuzey yarım kürede en uzun gece, güney yarım kürede en uzun gündüz yaşanıyor. Peki, günler ne zaman uzuyor? 2021 en uzun gece ne zaman? Kış gün dönümü hangi tarihte? İşte ekinoks tarihleri ve kış gün dönümünün detayları...
En uzun gece ne zaman? Kış gün dönümü hangi tarihte olacak? Ekinoks tarihlerini merak eden vatandaşlar, internet üzerinde kış gün dönümü tarihini araştırmaya başladı. Yılın son ekinoksu olan kış gün dönümü için geri sayım başlarken konu hakkında detayları yazımızda ele aldık. Peki, günler ne zaman uzuyor? 2021 en uzun gece ne zaman? Kış gün dönümü hangi tarihte? İşte merak edilenler...
KIŞ GÜN DÖNÜMÜ NE ZAMAN?
En uzun gece 21 Aralık'ta gerçekleşecek. 21 Aralık'ta güney yarım kürede yaz, kuzey yarım kürede kış başlangıcıdır. Bu tarihten itibaren kuzey yarım kürede gündüzler uzamaya (kış gün dönümü) güney yarım kürede kısalmaya (Yaz gün dönümü) başlar. Bu nedenle 21 Aralık'ta en uzun geceyi yaşayacağız.
KIŞ GÜN DÖNÜMÜNDE NELER YAŞANIYOR?
Bu tarihten aşağıdaki şekilde de gösterildiği gibi Güneş ışınları Güney Yarımkürede Oğlak Dönencesine dik gelir ve aydınlanma çemberi kutup dairelerine teğet geçer.
21 Aralık Kuzey yarım kürede yaşanan olaylar aşağıda verilmiştir. Güney Yarımkürede bu sırada bu dolayların tam tersi yaşanır.
Kuzey Yarımkürede;
1. Kış mevsimi başlar.
2. En uzun gece, en kısa gündüz yaşanır.
3. Türkiye'de saat 12.00'de cisimlerin yıl içerisindeki en uzun gölgesi oluşur.
4. Kuzey Kutup dairesi ile Kuzey kutbu arasındaki enlemlerde gece süresi 24 saatten fazladır.
5. Yengeç dönencesinde saat 12oo de cisimlerin yıl içindeki en uzun gölgesi oluşur.
6. Bu tarihten sonra geceler kısalmaya gündüzler uzamaya başlar.
EKİNOKS TARİHLERİ
21 Mart: Gece ve gündüz eşit olur, bizim bulunduğumuz kuzey yarım kürede ilkbahar başlar.
21 Haziran: En uzun gündüz, en kısa gece. Yaz mevsimi başlar (Kuzey yarım kürede)
23 Eylül: Gece ve gündüz eşit olur. Yaz biter, sonbahar başlar. (Kuzey yarım kürede)
21 Aralık: En uzun gece, en kısa gündüz. Kış mevsiminin başlangıcı. (Kuzey yarım kürede)
DÜNYANIN HAREKETLERİ
Günlük hareketleri Dünya'nın kendi etrafında dönmesi ile olmaktadır. Kuzey kutbuna yukarıdan bakıldığında Dünya'nın kendi etrafında dönmesi saat yönünün tersinedir. Ekvatorda yılın büyük bir kısmında, yaz saati uygulanmadığı takdirde, Güneş saat 6 civarında doğar, saat 6 civarında da batar.
Dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngesi neredeyse tamamen daireseldir ve ekliptik düzlemi denen, Güneşin yıllık görünen hareketinin gözlendiği düzlemi oluşturur. Yörünge düzlemine dik istikametten kuzey yarım küreyi görecek şekilde bakıldığında Dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngesinin de saat yönünün tersine olduğu görülür.
Dünya'nın yörünge düzlemine Dünya'nın merkezinden çizilen dik bir çizgi, Kuzey kutup noktası ile Güney kutup noktasından geçen çizgi ile 23 derece 27 dakikalık bir açı yapar. Aynı şekilde Dünya'nın ekvatorundan çizilen dik bir çizgi ile Dünya'nın yörünge düzlemi arasında 23 derece 27 dakikalık açı farkı vardır. Bu açı, mevsimlerin oluşmasını sağlayan, Dünya'nın eğimi olarak bildiğimiz açıdır.
Dünya şekil itibariyle tam olarak bir küre değildir. Geoid olarak bilinen kutuplardan basık, ekvatorda şişkin bir şekle sahiptir. Bu basıklık ve şişkinlik de Dünya'nın kendi ekseni etrafında dönmesinden kaynaklanmaktadır. Dünya'nın dönmesinden kaynaklanan ve dönme eksenine dik yönlü, Ekvator boyunca maksimum olan merkezcil kuvvet Dünya'nın 4,5 milyar yıl sonunda ekvatorlarda daha geniş bir şekil almasına sebep olmuştur. Bunun sonucu olarak da Dünya'nın ekvatordaki çapı Kuzey kutbuyla Güney kutbu arasındaki Dünya'nın merkezinden geçen doğru parçasının uzunluğundan 43 km fazladır.
Kütle çekim kuvvetinin uzaklığın karesiyle ters orantılı olmasından, yani uzaklık arttıkça çekim kuvvetinin azalmasından dolayı, Güneş ve Ay'ın Dünya üzerine düzgün (uniform) olmayan çekim kuvveti uygulamaktadır. Bundan dolayı Ay ve Güneş Dünya'nın kendilerine yakın olan tarafına (özellikle ekvatordaki şişkin bölgeye) daha fazla, uzakta kalan tarafına ise daha az çekim kuvveti uygulamaktadır. Bu kuvvet farkından açığa çıkan kuvvete gelgit kuvveti denir. Güneş Dünya'ya Ay'dan çok daha uzak olduğundan bu kuvvetin çoğunluğunu Ay'ın çekim kuvveti oluşturur.
Güneş ve Ay'ın Dünya'nın kendilerine yakın olan tarafına daha fazla çekim kuvveti uygulamasından ve bu kuvvetin daha geniş olan ekvator bölgesinde daha fazla dolayı Dünya'nın ekseninde bir "yalpalama" hareketi meydana getirirler. Bir topacın hareketine benzeyen bu hareket Dünya'nın kuzey kutbunun gösterdiği noktanın (şu an halen kuzey yıldızı veya kutup yıldızı olarak bilinen Polaris yıldızının bulunduğu noktanın) 26000 yıllık bir dönemde bir daire çizmesine sebep olur.
Presesyondan dolayı yaklaşık 5000 yıl önce Dünya'nın ekseni Thuban yıldızını gösteriyordu. Bu yıldız eski Mısırlılar tarafından Kuzey Yıldızı olarak kullanıyordu. Bundan 6000 yıl sonra da bu eksen Alderamin yıldızını gösterecek. 12000 yıl sonra ise Vega yıldızına yaklaşacak.
Dünya'nın ekseninin presesyon ile yön değiştirmesiyle beraber Dünya'nın ekvatorunun gökyüzüne hayali izdüşümü olan gök ekvatorunun yönelimi de, Dünya'nın ekseni ile arasında dik açı olduğundan, mecburen değişir. Ancak ekliptik dairesi, Dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngesinin oluşturduğu düzlem olduğundan, Dünya'nın ekseninin yön değiştirmesinden dolayı yer değiştirmez. Bunun bir sonucu olarak gök ekvatoru ile ekliptiğin kesişme noktaları olan İlkbahar gündönümü ve Sonbahar gündönümü noktaları ekliptik dairesi üzerinde yılda 50 yay saniyesi kadar kayar. (Yay saniyesi, bir tam dairenin 360'da birine denk gelen bir derecelik açının 60'da biri olan yay dakikasının 60'da biri, yani 1 açı derecesinin 3600'de biridir.)
Gök ekvatorunun ekliptiğe kıyasla hareketine ekinoksların (gündönüm noktalarının) presesyonu denir. Ancak Presesyonla ilgili bu etkiler o kadar uzun sürede gerçekleşir ki profesyonel gözlem araçları olmaksızın, bir insan ömrü içerisinde fark edilemez. Presesyon, Yunanlı ve Babillilere ait yüzlerce yıllık gözlem verilerine sahip olan Hipparchus tarafından bulunmuştur.