Başkan Erdoğan'dan şehit ailesine küfür eden Lütfü Türkkan'a çok sert tepki! "Rezillik terbiyesizlik alçaklık"
Kabine Toplantısı sonrası konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İYİ Partili Lütfü Türkkan’ın Bingöl'de şehit ağabeyine küfür ve ağır hakaretlerine çok sert sözlerle yüklendi. Başkan Erdoğan, "Neresinden tutsanız rezillik, terbiyesizlik, alçaklık olan bir skandalla karşı karşıyayız." dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e flaş bir çağrıda bulunan Başkan Erdoğan, "Bu zatı partiden ihraç etmesi gerekir. Bu siyasetçi müsveddesinin 'milletvekili' sıfatına ve o kutlu çatının altında bir dakika bile durmaya hakkı yoktur." ifadelerine yer verdi.
Kabine Toplantısı sonrası konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İYİ Partili Lütfü Türkkan'ın şehit yakınına ilişkin küfür ve ağır hakaretlerine çok sert sözlerle yüklendi.
İşte Başkan Erdoğan'ın o açıklamaları:
LÜTFÜ TÜRKKAN'A SERT TEPKİ
Milletimiz değerlerimize hakaret etmekten başka vasıfları olmayan, her kritik durumda ülkesinin hasımlarının yanında saf tutan bu siyaset bezirganlarının gerçek yüzünü gayet iyi biliyor. Türkiye geçmişte nasıl tek parti faşizmini yendi, iç ve dış vesayetin üstesinden geldiyse inşallah bu çarpık zihniyeti tarihin tozlu raflarına kaldıracaktır.
"REZİLLİK TERBİYESİZLİK ALÇAKLIK"
Bir siyasi partinin en üst düzey yöneticisi tarafından Bingöl'de şehit yakınına yapılan edepsizliği aynı alçak zihniyetin farklı bir tezahürü olarak kabul ediyoruz.Neresinden tutsanız rezillik, neresinden tutsanız terbiyesizlik, saygısızlık, neresinden tutsanız alçaklık olan bir skandalla karşı karşıyayız. Kardeşinin gencecik bedeni PKK örgütü tarafından paramparça edilen bir şehidin yakını onun namusuna, bacısına en ağır hakaretleri küfürleri yaparak bastırmaya çalışmak insanlığa sığmaz.
Üstelik bu kişi ve avanesi önce yapılan rezilliği inkar etmeye, hatta şehit yakınını suçlamaya çalıştılar sonra her şey belgesiyle ortaya konunca kabul etmek zorunda kaldılar. İnsanlıktan da nasibini almamış bu siyasetçi müsveddesinin milletvekili sıfatının da o kutlu çatı altında bir dakika bile durmaya hakkı yoktur.
MERAL AKŞENER'E FLAŞ ÇAĞRI! "İHRAÇ EDİN"
Partinin grup başkan vekilliğinden, genel başkan yardımcılığından ayrılması bir çıkış yolu değildir. Bu kişinin parlamento çatısının altında yerinin olmaması lazım. Başında bir bayan genel başkanın olduğu bu partide bir şehidimizin bacısına küfredilmesi karşısında genel başkan bayanın buna tahammül etmemesi ve kesinlikle bu zatı partisinden ihraç etmesi gerekir.
Duruş bu olması gerekir. Ama ne yazık ki, neymiş başkan yardımcılığından ihraç etmişler. Kimi aldatıyorsunuz yahu, kimi kandırıyorsunuz, al birini vur ötekine. Bir kamu bankası olan Ziraat Bankası'na 36 milyon dolar şu anda borcu olan ve henüz bu borcu temizleyeymiş olan bu kişi aynı zamanda Kocaeli'nde devlete ait arazileri işgal etmiş ve bu işgal sebebiyle orada ciddi sıkıntılar yaşanmıştır. Bizim kültürümüzde, inancımızda her birimizin annesi, kızı, eşi dokunulmazlığa sahiptir. Bu partinin başındaki hanımefendi şehitlik makamına, milli ve manevi değerlerimize kıymet vermiyorsa hiç değilse kendi cinsiyetinden birisine yönelik bu hakarate tepki göstermelidir. Ey kadın STK'lar, siz ne iş yapıyorsunuz? İlla sizin örgütünüze ait bir bayana, bir kadına küfredilirse, hakaret edilirse o zaman mı ayağa kalkacaksınız? Bir şehidimizin bacısına küfredildiği, hakaret edildiği zaman niçin sokaklara dökülmüyorsunuz? Neden bunun hesabını sormak için yollara çıkmıyorsunuz? Her konuda ilgili ilgisiz kadın hakları diyerek ortalığı birbirine katanların şehidimizin kız kardeşine yönelik bu iğrenç saldırıya karşı derin bir sessizliğe gömülenleri hafızalarımıza nakşediyoruz. Ana muhalefetin başı kadın haklarından, kadına şiddetten bahsediyordu. Ana muhalefetin başı, bu nedir bu?
Şehidimizin bacısına yapılan bu saldırıyı acaba siz nereye kadar görmezlikten geleceksiniz? Hani sen kadın haklarını savunuyordun? Sözde genel başkanlar, sözde siyasetçiler, sözde sivil toplum kuruluşları vardı. Bunların hiçbiri derhal harekete geçmemekle aslında amaçlarının başka olduğunu göstermiştir. Bu ülkede her kim İstanbul Sözleşmesi adını kullanırsa kadınlarımız kendi adlarını sapkın ideolojilerini kullandığı için tepki göstermelidir. Buldukları her fırsatta şehit yakınlarını, gazileri tahrik eden zihniyetin asıl yüzü Bingöl'deki hadiseyle bir kez daha ortaya çıkmıştır. Hayatları boyunca milletin hayrına tek bir iş yaptıkları, ülkeye bir eser ve hizmet yaptıkları görünmemiş olanların ne derece nobran, küstah, terbiyesiz hale gelebildiklerini hep birlikte takip ediyoruz. Bingöl'deki edepsizliğin sonuna kadar takipçisi olacak, bu şahsın milletvekilliğinin sonlandırılması dahil en ağır bedelleri ödemesi için siyasi ve hukuki olarak takipçisi olacağız. PKK terör örgütünü nasıl sınırlarımız içinde bitirme noktasına getirdiysek, sınırlarımız dışında peşini bırakmıyorsak, örgütün siyasi uzantılarını ve onlarla aynı çuvala girenleri de milletimize ifşa etmeyi sürdüreceğiz. Biz çok partili siyasi hayatımızın her döneminde olduğu gibi Gezi olayları, FETÖ'nün darbe girişimi, PKK ve DEAŞ saldırılarında gördüğümüz bu kutlu iradeye devam edeceğiz.