Başkan Erdoğan'dan G20'deki kritik görüşmelerle ilgili açıklama
Son dakika haberleri... G20 Liderler Zirvesi için gittiği Roma'da ABD Başkanı Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Almanya Başbakanı Merkel ile görüşen Başkan Erdoğan kritik açıklamalarda bulundu. ABD Başkanı Biden ile ele aldıkları konuları açıklayan Başkan Erdoğan, ABD'nin PKK/YPG'ye verdiği destekle ilgili ABD Başkanı Biden'a üzüntülerini dile getirdiklerini kaydederken, Biden'ın yeni F-16'lar konusuna olumlu baktığını aktardı. Başkan Erdoğan ayrıca G20 kapsamında görüşülen konuları açıkladı.
Başkan Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'nin yapıldığı Nuvola Kongre Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
G20 Liderler Zirvesi'nin 16'ncısını, İtalya'nın ev sahipliğinde tamamladıklarını belirten Erdoğan, İtalyan makamlarına ev sahiplikleri ve misafirperverlikleri için teşekkür etti.
Üye ülkeler olarak yıl boyunca, "insanlar, gezegen ve refah" ana teması çerçevesinde çok sayıda toplantı gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bakanlar düzeyinde ve teknik seviyede yapılan toplantılara aktif olarak katıldık ve uluslararası gündeme katkıda bulunduk. Son 2 gündür gerçekleştirdiğimiz Zirve toplantımızda da bu çalışmalarımızı nihayete erdirdik. Bu vesileyle koronavirüs salgınının etkilerine rağmen dönem başkanlığı görevini başarıyla icra eden İtalya'yı tebrik ediyorum. Şahsıma, eşime ve heyetime gösterdikleri nazik ev sahipliği için kendilerine ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum."
G20 Roma Zirvesi'nin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, Zirve oturumlarında öncelikli olarak küresel ekonomik görünüme ilişkin son gelişmeleri ve temel riskleri değerlendirdiklerini anlattı.
Salgının olumsuzluklarının hissedilmeye devam ettiği bir dönemde sıkıntıları bertaraf edecek, ekonomilerin dayanıklılığını artıracak politikaları ele aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Küresel ekonomi, 2021 yılında toparlanmaya başlasa da ekonomilerimiz halen ciddi meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. Özellikle emtia fiyatlarında ve borçluluk oranlarında tarihi seviyelere varan artışlar yaşanıyor. Küresel enflasyon baskısı, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Uluslararası kuruluşların raporları, bu enflasyon baskısının bir süre daha devam edeceğine işaret ediyor. Tedarik zincirinde meydana gelen kırılmaların olumsuz yansımalarını ise boş kalan market rafları ve uzayan benzin kuyruklarında zaten görüyoruz.
Geçtiğimiz yılı yüzde 1,8 büyümeyle tamamlayan bu yılı da yüzde 9 civarında büyümeyle kapatma yolunda ilerleyen bir ülke olarak, tüm bu gelişmeleri biz de yakından takip ediyoruz. Türkiye, küresel dalgalanmaların, kendi vatandaşlarına olan etkilerini en az düzeyde yansıtan bir ülkedir. Salgının ilk günlerinden itibaren hayata geçirdiğimiz destek ve teşvik paketleriyle halkımızın tüm kesimlerinin yanında olduk."
- "Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam konusunda sürekli artan bir tempoda yükseliş içindeyiz"
Ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar ışığında, farklı projeleri devreye almayı sürdürdüklerini belirten Erdoğan, "Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam konusunda sürekli artan bir tempoda yükseliş içindeyiz. Kendi ekonomimizi geliştirme yanında, değişen üretim ve lojistik dengelerinin yol açtığı küresel istikrarsızlığın önüne geçilmesine katkıda bulunmak için de gayret gösteriyoruz. Bu anlayışla Zirve görüşmelerinde, uluslararası ticarette tedarik zincirlerinin sorunsuz işlemesinin önemi özellikle vurgulandı." ifadelerini kullandı.
Dünya Ticaret Örgütü'nün merkezinde yer aldığı, kurallara dayalı serbest ve ayrımcı olmayan çok taraflı ticaret sistemine desteklerini bu vesileyle tekrarladıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küresel finans sisteminin kontrolünü elinde bulunduran kuruluşların hiçbir makul ekonomik gerekçesi olmayan siyasi amaçlı manipülasyonlara alet olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde özellikle bizim gibi ekonomik büyüme potansiyeli yüksek olan ülkelerin, uluslararası kuruluşların işleyişine ve niyetlerine dair şüphelerin artacağını belirtmek istiyorum." diye konuştu.
- "Hepimiz güvende olmadan hiçbirimiz kendini güvende hissedemez"
Koronavirüs salgını sürecinde yaşananların bu doğrultuda daha dikkatli, daha adil ve ilkeli davranılması hususunda herkese ibret olması gerektiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
"Son 1,5-2 yıldır şahit olduklarımız, tüm insanlığın temel sağlık hizmetlerine ulaşmasının önemini ortaya koymuştur. Salgınların önlenmesine yönelik araç, gereç, aşı ve tedaviye erişim, ayrıcalık değil temel bir haktır. Hepimiz güvende olmadan hiçbirimiz kendini güvende hissedemez. Türkiye olarak bu anlayışla salgının başından beri ülkemizden talepte bulunan 160 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi ekipman ve kritik malzeme desteği sağladık.
Ülkemizde misafir ettiğimiz sığınmacıları kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmadan, istisnasız herkesin sağlık hizmetlerine ve temel ihtiyaçlara erişimini temin ettik. Salgın döneminde savunduğumuz ve hayata geçirdiğimiz insanı merkeze alan politikaları şimdi de aşıya adil erişim konusunda sergiliyoruz. Bir tarafta yüz milyonlarca insan daha ilk doz aşıya dahi ulaşamazken diğer tarafta turizm amaçlı uzay seyahatleri için 100 milyonlarca dolar harcanabiliyor. Bir tarafta yoksulluğun olduğu, diğer tarafta lüksün ve şatafatın hüküm sürdüğü bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmesi mümkün değildir."
- "TURKOVAC ile ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla yürütüyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Aşı milliyetçiliğinin farklı yöntemlerle halen sürdürülmesi, DSÖ tarafından tanınan aşıların özellikle uluslararası arenada ayrımcılığa tabi tutulması kabul edilemez." diye konuştu.
Aynı şekilde, aşının şantaj veya politika kitle aracı olarak da kullanılmasının son derece yanlış olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu hissiyatımızı ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması yönündeki değerlendirmelerimizi diğer G20 liderleriyle de paylaştık. Nitekim biz Türkiye olarak kendi geliştirdiğimiz aşımız TURKOVAC ile ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla yürütüyoruz. Klinik deneylerinin son aşamasına geldiğimiz yerli aşımızı inşallah vatandaşlarımızla birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağız." dedi.
Dünyanın bencilce tüketilmeye devam edilmesi halinde nefes alınabilecek atmosfer, içilecek bir damla su, ekilecek bir karış toprağın dahi kalmayabileceğini dile getiren Erdoğan, son dönemde yaşanan doğal afetlerin, iklim değişikliğinin tabiat üzerindeki olumsuz etkilerini açıkça ortaya koyduğuna işaret etti.
İklim değişikliğinin insan hayatı, iktisadi büyüme ve sürdürülebilir kalkınma için ciddi bir tehdit kaynağı olduğuna işaret eden Erdoğan, zirve boyunca yaptıkları tüm temaslarla iklim değişikliğiyle mücadelede acilen somut ve gerçekçi çözümlere ulaşılması gerektiğine vurgu yaptıklarını bildirdi.
Başkan Erdoğan, gelecek nesillerin ormanı, temiz suyu, verimli toprağı olan bir dünyada yaşayabilmesi için ellerinden geleni yapmak zorunda olduklarına dikkati çekti.
Türkiye olarak Paris İklim Anlaşmasını onayladıklarını, esasen ülke olarak bu konuda oldukça iyi bir seviyede bulunduklarını belirten Erdoğan, Yeşil Kalkınma Devrimi hedefiyle bu alanda tüm dünyada öncü bir rol üstleneceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede belirledikleri 2053 net sıfır emisyon niyet beyanlarını G20 liderleriyle paylaştıklarını, hazırlayacakları eylem planlarıyla bu alanda Türkiye'ye ve uluslararası camiaya katkılarını sunacaklarını ifade etti.
"Yük paylaşımının adil bir şekilde yapılması önemlidir"
Bu süreçte küresel bir mücadele olan iklim değişikliğinde ülkelerin eşit bir konumda bulunmadığına da dikkati çektiklerine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki yük paylaşımının adil bir şekilde yapılması önemlidir. Dünyanın çevreyi en fazla kirleten ülkelerinin düzensiz göçle mücadeleye harcadığı miktara bir bakın, bu rakam iklim değişikliğiyle mücadeleye ayırdıkları meblağdan yaklaşık 2 kat daha fazladır. Karşımızdaki bu çarpık tablo gerçekten utanç vericidir. Benzer tutarsızlıklar terörle mücadeleden insani yardımlara kadar birçok alanda yaşanmaktadır. Bu meselelerde, gelişmiş ülkeler sorumluluk almaktan, özellikle maddi olarak üzerlerine düşeni yapmaktan kaçmaktadır."
İklim değişikliğiyle mücadelelerinin bir diğer boyutunu, çevre hassasiyetlerinin oluşturduğunu söyleyen Erdoğan, bu konudaki küresel sorunların ancak ortak çabayla çözülebileceğini bir kez daha vurguladıklarını bildirdi.
Erdoğan, Türkiye'nin erozyonla mücadelede dünya lideri konumunda bir ülke ve orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olduğunu, yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek için çok ciddi yatırımlar yaptıklarını vurguladı.
Zirvede, sürdürülebilir kalkınma amaçlarında ilerleme kaydedilmesinin önemine de işaret ettiklerini anlatan Erdoğan, bu kapsamda gıda güvenliğini ön plana çıkardıklarını ifade etti.
- "Hiç kimsenin 'bana ne başkasından' deme lüksü yoktur"
Başkan Erdoğan, salgının küresel ölçekte gıda krizini daha da derinleştirdiğinin görüldüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birleşmiş Milletler raporları, dünyada açlık çeken kişi sayısının geçen yıla göre yükseldiğini açıkça ortaya koyuyor. Aynı raporlara göre, dünya nüfusunun yüzde 10'dan fazlası yani 810 milyon insan yetersiz beslenme tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor. 1 milyara yakın insan temel gıda maddelerine erişimde sıkıntı çekerken her yıl toplam değeri 1 trilyon doları bulan gıda maddesinin çöpe gitmesinin hiçbir makul açıklaması olamaz. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, içinde bulunduğumuz çağda artık hiç kimsenin 'bana ne başkasından' deme lüksü yoktur.
Her gün 100 milyonlarca insanın yatağa aç girdiği, her yıl milyonlarca çocuğun bir dilim ekmek bulamadığı için can verdiği bir dünyada, açık söylüyorum hiçbirimiz kendimizi emniyette hissedemeyiz. Ruh taşıyan, kalp taşıyan, vicdan taşıyan insanlar olarak hepimiz sahip olduklarımızı sorgulamak, yoksulları hatırlamak, yoksullarla çok daha fazla empati kurmak mecburiyetindeyiz. G20 Liderler Zirvesi'nin de temasını oluşturan refahı özellikle sağlayacak bunun yolu kendi dışımızdaki acılara kulaklarımızı kapatmaktan değil, mazlum ve mağdurlara gönül kapılarımızı açmaktan geçiyor."
Koronavirüs salgınının, hem mevcut düzenin bu çarpıklıklarını gözler önüne serdiğini hem de tüm insanların aynı gemide olduğunu bir kez daha hatırlattığını belirten Erdoğan, Türkiye olarak 2015 yılındaki G20 dönem başkanlığı sırasında, gıda güvenliğini öncelikleri arasına aldıklarını açıkladıklarını hatırlattı.
Uzun yıllardır Afrika başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaptıkları kalkınma yardımlarında bu konuya hassasiyet gösterdiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Balık vermekten ziyade balık tutmayı öğretmeyi hedefleyen projelerle pek çok yerde insanların hayatlarına dokunan çalışmalar yürüttük. Milli gelire göre dünyanın en fazla insani ve kalkınma yardımı yapan ülkelerinden biriyiz. 2030 yılına kadar açlığın olmadığı bir dünyaya erişme çabalarına öncülük etmek, G20 ülkeleri olarak bizlerin en temel sorumluluğudur." ifadelerini kullandı.
- "Göç yükünü en fazla hisseden ülkelerden biriyiz"
Sürdürülebilir kalkınmayı doğrudan etkileyen unsurlardan birinin de göç ve göçün idaresi olduğuna vurgu yapan Erdoğan, "Halihazırda 3,6 milyonu Suriye'deki savaştan kaçanlar olmak üzere 5 milyona yakın yerlerinden edilmiş insana ev sahipliği yapıyoruz. Afganistan kaynaklı göç yükünü en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. Göç krizinin hem insani güvenlik boyutunu hem de göçle mücadelede yalnız bırakılmanın ne demek olduğunu gayet iyi biliyoruz." dedi.
Başkan Erdoğan, 12 Ekim'deki Afganistan konulu G20 Olağanüstü Zirvesi'nde, konunun mutlaka bu platformun gündeminde yer alması gerektiğini vurguladıklarını belirterek, "Ayrıca G20 bünyesinde bu maksatla bir çalışma grubu oluşturulmasını önermiştik. Bu grubun başkanlığına da talibiz. Teklifimizi hem ikili görüşmelerimizde hem de bugünkü oturumumuzda tekrarlayarak mevkidaşlarımızı bize destek vermeye davet ettik." diye konuştu.
Zirve süresince pek çok ikili görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, muhataplarıyla ülkeler arasındaki konuları, bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirme imkanı bulduklarını söyledi.
Bu kapsamda ev sahibi İtalya'nın Başbakanı Mario Draghi, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Endonezya Devlet Başkanı Joko Vidodo, ABD Başkanı Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya geldiklerini anlatan Erdoğan, zirve sırasında farklı ülkelerden katılımcılarla da görüşmelerinin olduğunu bildirdi.
Gerçekleştirdikleri istişarelerin küresel, ekonomik ve siyasi istikrar için hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya dönem başkanlığına teşekkürlerini sundu, görevi devralan Endonezya'ya başarı diledi.
Başkan Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'nin yapıldığı Nuvola Kongre Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"ABD'nin terör örgütlerine silah desteğine ve ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesine" ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Suriye'de bulunan bu terör örgütleri PKK/PYD-YPG gibi, bunların özellikle Amerika'dan aldıkları destekler konusunda kendilerine bu desteklerle ilgili üzüntümüzü, bu desteklere yönelik NATO üyesi ülkeler olarak bunun bizde meydana getirdiği üzüntüleri ifade ettik. Bu konularda bizim dayanışmamızı zedeleyecek adımlar olduğunu da söyledik. Bunlarla ilgili olarak da özellikle dışişleri bakanlarımızın karşılıklı olarak çok daha sıkı irtibat halinde olmaları gerektiğini vurguladık. Savunma bakanlarımızın bu noktadaki ilişkilerini gündeme getirdik. Bundan sonraki süreçte inanıyorum ki bugüne kadar olan süreç herhalde böyle devam etmeyecektir."
"Sayın Biden ile son 5 ayda ikinci görüşmeyi gerçekleştirdiniz. Taliban yönetimi altındaki Afganistan konusu gündeme geldi mi?" sorusuna karşılık Erdoğan, Afganistan konusunun gündeme geldiğini, Brüksel görüşmesinde de Afganistan Karzai Havalimanı'nın gündemlerinde olduğunu belirtti.
Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Fakat öyle gelişmeler oldu ki biz Afganistan'dan özellikle askerimizi çekmek durumunda kaldık. Bu, orada yaptığımız görüşmenin aynı minval üzere devam etmediğinin bir ifadesiydi. Fakat biz kendilerine şunu da söyledik, şu anda işte Katar ile Türkiye arasındaki görüşmeler, bundan sonraki süreçte yol haritamız ne olacak? Bunların değerlendirmesini yaptık. Fakat bundan sonraki süreci biraz da gelişmeler belirleyecek, bu gelişmelerin içerisinde daha aktif şu anda yol haritasının içerisinde bulunan Türkiye-Katar gibi... Ama bunun yanında, Taliban nasıl bir tavır ortaya koyacak onu da zaman içesinde göreceğiz. Şu anda Taliban gerek bizlerle gerek Afganistan'daki büyükelçiliğimizle görüşmelerini yapıyorlar. Bu görüşmeler esnasında ne gibi adımlar atacağız bunu da zaman gösterecek. Afganistan'daki yeni yapılanmada kucaklayıcı yapı nasıl oluşacak? Kadınlara yönelik eğitim anlayışı nasıl gelişecek? Bizim sosyolojik yaklaşımımız ile Taliban'ın sosyolojik yaklaşımı ne kadar birbiriyle örtüşecek, bunu zaman gösterecek. Buna göre de adımlarımızı atmış olacağız."
- "Daha çok F-16'lar gündeme geldi"
"ABD Başkanı Biden ile görüşmenizden sonra yapılan açıklamada, iki ülke ilişkilerini daha da güçlendirip geliştirmek için bir müşterek irade beyanında bulunduğunuz vurgulandı ve bu çerçevede bir ortak mekanizma kurulmasında mutabık kalındığına dikkat çekildi. Bu ortak mekanizma nasıl çalışacak?" sorusuna Erdoğan, "Bu ortak mekanizmadan ifade edilen, özellikle şu anda ekonomik, ticari ilişkilerde gerek bizim Hazine ve Maliye Bakanlığımız gerekse Amerika'nın Hazine Maliye Bakanlığı çok daha sıkı bir araya gelmek, bunu kendilerine biz teklif olarak da yaptık. Bunun dışında da aynı şekilde dışişleri bakanlarımızın da daha sıkı birbirleriyle görüşmelerinin gereğini vurguladık." cevabını verdi.
"ABD Başkanı Biden ile ikili görüşmeniz öncesinde ABD'li gazetecilerin Sayın Biden'a F-16 konusunda bir sorusu olmuştu. Biden'ın da 'Umuyorum iyi bir görüşme gerçekleştiririz.' açıklaması oldu. Bu konuda bir gelişme kaydedildi mi?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sayın Biden ile bugün ikili görüşme olmadı. Biliyorsunuz dar kapsamlı bir görüşme yaptık. Bu dar kapsamlı görüşmede de F-35'ten kaynaklanan bildiğiniz gibi bizim 1 milyar 400 milyon dolar bir ödememiz vardı. Bu ödemeden hareketle biz bu süreci nasıl iyi bir konuma taşırız, bunun üzerinde durduk. Bunun üzerinde de daha çok F-16'lar gündeme geldi. F-16'ların elimizdekilerin modernizasyonu veyahut da yeni F-16'lar verilmesi konusu gündemimize geldi. Bununla ilgili de şu anda zaten savunma bakanlarımız süreci takip ediyorlar. Bu konuyla ilgili de Sayın Biden'ın olumlu yaklaşımını gördüğüm gibi, olayın bir diğer boyutu da malum, Temsilciler Meclisi olsun, senato olsun dedik ki artık her iki tarafta da sizin ağırlığınız var, biz sizden gerekli bu noktada ihtimamı bekliyoruz."
- "Her şeyi açık konuşmanın faydalı olduğuna inanıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüşmenizde hangi konular gündeme geldi?" sorusu üzerine, şöyle konuştu:
"Sayın Macron ile olan görüşmemiz ağırlıklı olarak Afganistan'dan başlayalım Libya, Suriye. Bunun yanında özellikle üzerinde durduğumuz konu, şu anda Libya'ya yönelik Sayın Macro'nun bir zirve gayreti var. Bu zirveye ilgili olarak da daveti var. Bu davetle ilgili biz düşüncelerimizi kendisine ifade ettik, anlattık. Bu konuda da yine dışişleri bakanlarımız veya özel temsilciler vasıtasıyla bir adımın atılması gündeme geldi. Yani adeta Berlin Konferansı'nın muadili bir konferansı yapmak gibi bir gayret söz konusu. Berlin Konferansı yapıldı. Dolayısıyla şimdi burada yeniden benzer bir buluşmanın yapılması çok da isabetli olmayabilir ama dışişleri bakanlarımız, özel temsilciler bir çalışma yapsınlar, bunu kısa zamanda yapıp önümüze getirsinler. Gerekli olan adımı ondan sonra da atarız.
Bir diğer adım da özellikle Yunanistan'a yönelik silah satışları vesaire, bunlar da gündemimize geldi. Bu konudaki endişelerimizi de yine kendileriyle paylaştık, çok açıkça bunları da söyledik. Çünkü bizim gizli ajandamız yok. Her şeyi açık konuşmanın faydalı olduğuna inanıyoruz. Güney Kafkasya, oradaki gelişmeler üzerinde de durduk. Oradaki atılan adımları kendileriyle yine ayrıca paylaşmış olduk."
Erdoğan'a, Dağlık Karabağ'ın Ermeni işgalinden kurtarılmasının ardından Türkiye'nin Ermenistan'ı da kapsayan bölgede barışı tesis etme çabaları ve ABD Başkanı Biden ile Güney Kafkasya'ya ilişkin bir değerlendirmesinin olup olmadığı sorusu yöneltildi.
Özellikle üzerinde durdukları bu bölgede altılı bir yapılanmanın isabetli olacağı konusunu devamlı işlediklerini belirten Erdoğan, bu kapsamda "Rusya, Azerbaycan, Türkiye, İran, Ermenistan ve Gürcistan, altılı olarak böyle bir adımı atalım ve bu bölgeye barışı getirelim." dediklerini aktardı.
Erdoğan, "Ve bu konuda Sayın İlham Aliyev, zaten Ermenistan'la görüşmeyi yapıp onlara böyle bir barış teklifini yaptı bölge barışı ile ilgili. Tabii, Gürcistan'ın biraz olumsuz yaklaşımı var ama burada eğer hepsinde de bir olumlu hava eserse yani burada böyle bir platform oluşturulabilir. Bu platform oluştuğu anda da çok seri bir şekilde bir barış havzasına burası dönüşür ve biz de Türkiye olarak bu konuda Ermenistan'la ilgili ilişkileri çok daha net, açık ortaya koyarız ama bu arada tabii Gürcistan-Rusya arasındaki ilişkileri de çok daha farklı bir hale getirmek yani olumlu istikamette söylüyorum, o da işimizi kolaylaştıracaktır." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bunların da hemen hemen kahir ekseriyeti zaten böyle bir yapılanmaya sıcak bakmıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, AB'nin kendi ordusunu kurma konusunda üye ülkelerin genelkurmay başkanlarının geçen hafta Belçika'nın başkenti Brüksel'de bir taslak metin hazırladığı hatırlatılarak "Birçok AB üyesi NATO'ya üye. AB, bu adımla bir bütünlük içinde daha fazla bağımsızlık hedefini ortaya koydu. Türkiye de NATO'nun bir üyesi. Sizin düşünceniz nedir bu fikre karşı?" sorusu yöneltildi.
Erdoğan, bu soruya, "Yani bu olabilecek bir proje değil, mümkün değil. Çünkü sizin de ifade ettiğiniz gibi yani şu anda Avrupa Birliği üyesi ülkeler de dahil NATO ülkesi ağırlıklı ve bunların da hemen hemen kahir ekseriyeti zaten böyle bir yapılanmaya sıcak bakmıyor. Başka bir şeye gerek var mı?" yanıtını verdi.
- "Afganistan'dan çok böyle yüklü bir göç dalgası Türkiye için şu anda görünmüyor"
Erdoğan, "Afganistan'dan yeni bir göç dalgası bekliyor musunuz Türkiye üzerinden Avrupa'ya? Eğer bekliyorsanız bunu nasıl yönetirsiniz?" sorusuna karşılık, "Afganistan'dan çok böyle yüklü bir göç dalgası Türkiye için şu anda görünmüyor. Yani bizim resmi rakamlara baktığımız zaman şu an itibarıyla 300 bin gibi bir rakam söz konusu. Bunlar resmi rakamlardır fakat farklı bazı kesimler sanki çok daha büyük rakamlar varmış gibi konuşuyorlar. İçişleri Bakanlığı'mızın resmi olarak rakamı 300 bindir. Tedbirlerimizi alıyoruz ve bu noktada da böyle bir yüklü göçe kapılarımızı açma niyetinde değiliz." ifadelerini kullandı.
- İtalya ile ilişkiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya Başbakanı Mario Draghi ile görüşmesi sonrasında İtalya ile ilişkilerinin geleceği hakkındaki düşüncesinin sorulması üzerine, "Bugün yaptığımız görüşmelerden sonra da şunu gördüm; Yani İtalya ile iyi şeyler düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte de başta savunma sanayi olmak üzere SAMP-T konusunda Fransa, İtalya, Türkiye üçlüsü olarak bu konuda olumlu adımlar atacağız ve bu olumlu adımlarla birlikte de aramızda şu andaki ticaret hacmini çok daha yukarılara çıkartmak durumundayız. En az bir 30 milyar dolar gibi bir rakama ulaştırmayı hedefliyoruz." dedi.
"Draghi ile kişisel ilişkiniz nasıl, en son ikili görüşmenizin sonrasında ne diyebilirsiniz?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Gayet iyi." yanıtını verdi.
- "Doğu Akdeniz hiç gündemimize gelmedi"
"ABD Başkanı Biden, herhangi tansiyon düşürme girişiminde bulunacak mı Doğu Akdeniz havzasında?" sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugünkü görüşmemizde Doğu Akdeniz hiç gündemimize gelmedi. Gelmediğine göre demek ki Sayın Biden'in de şu anda gündeminde değil, benim de gündemimde değil." yanıtını verdi.
BIDEN İLE NELER GÖRÜŞÜLDÜ?
Şüphesiz Suriye'de bulunan bu terör örgütleri PKK/YPG gibi kendilerine bu desteklerle ilgili üzüntümüzü, bu desteklerle ilgili NATO üyesi ülkeler olarak bizde meydana getirdiği üzüntüleri dile getirdik. Ve bu konuda dayanışmamıza zarar verdiğini söyledik. Bundan sonraki süreçte inanıyorum ki böyle devam etmeyecektir. Afganistan konusu da gündeme geldi. Son durumu değerlendirdik. Ne gibi adımlar atacağız, bunu da zaman gösterecek.
Bundan sonraki süreçte yol haritamız ne olacak. Bunun değerlendirmesini yaptık. Bundan sonraki süreci gelişmeler belirleyecek. Bunun yanında Taliban nasıl bir tavır ortaya koyacak zaman içinde göreceğiz. Bizlerle görüşmelerini yapıyorlar. Afganistan'daki yeni yapılanmada kucaklayıcı yapı nasıl oluşacak.
F-35 KONUSU
Sayın Biden ile bugün ikili görüşme olmadı. Dar kapsamlı görüşme yaptık. Bu görüşmede F-35'ten kaynaklanan 1 milyar 400 milyon dolar ödememiz vardı. Bu süreci nasıl iyi bir konuma taşırız. Bunun üzerinde durduk. Burada F-16'lar gündeme geldi. Yeni F-16'lar konusunda Biden'ı olumlu gördüm.
AFGANİSTAN'DAN GÖÇ TEHDİDİ VAR MI?
Afganistan'dan çok yüklü bir göç dalgası görünmüyor. Resmi rakamlara bakınca 300 bin gibi bir rakam var. Farklı bazı kesimler çok daha büyük rakamlar varmış gibi konuşuyor. Yüklü göçe kapılarımızı açma niyetinde değiliz.
İTALYA İLE İLİŞKİLER
Bugün yaptığımız görüşmelerden sonra şunu gördüm İtalya'yla iyi şeyler düşünüyorum. Fransa İtalya Türkiye üçlüsü olarak savunma sanayiinde olumlu adımlar atacağız. Aramızdaki ticaret hacmini 30 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz."
BIDEN İLE DOĞU AKDENİZ GÖRÜŞÜLDÜ MÜ?
Bugünkü görüşmemizde Doğu Akdeniz ile ilgili hiç konuşmadık. Demek ki Biden'in gündeminde değil benim de gündemimde değil.
''TÜM DÜNYADA ÖNCÜ BİR ROL ÜSTLENECEĞİZ''
G20 sonrası Twitter'dan paylaşımda bulunan Başkan Erdoğan, ''Yeşil Kalkınma Devrimi hedefiyle, inşallah bu alanda tüm dünyada öncü bir rol üstleneceğiz.'' ifadelerini kullandı.
Bu çerçevede belirlediğimiz "2053 net sıfır emisyon" niyet beyanımızı G20 liderleriyle paylaştık.
Yeşil Kalkınma Devrimi hedefiyle, inşallah bu alanda tüm dünyada öncü bir rol üstleneceğiz.
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) October 31, 2021
Bu çerçevede belirlediğimiz "2053 net sıfır emisyon" niyet beyanımızı G20 liderleriyle paylaştık. pic.twitter.com/DsWX8mzikz
BIDEN İLE 1 SAAT 5 DAKİKALIK GÖRÜŞME
Başkan Recep Tayyip Erdoğan İtalya'nın Başkenti Roma'da G20 Liderler Zirvesi kapsamında temaslarını sürdürüyor.
Başkan Erdoğan'ın, Roma'daki G20 Liderler Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Biden ile görüşmesi sona erdi. Başkan Erdoğan'ın ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşmesi 1 saat 5 dakika sürdü.
BIDEN'DAN F-16 AÇIKLAMASI
Görüşme öncesi fotoğraf çekimi sırasında ABD'li bir gazetecinin "Türkiye'ye F-16'ları vermeyi planlıyor musunuz?" sorusuna, ABD Başkanı Biden, "İyi bir görüşme yapmayı planlıyoruz." yanıtını verdi.
Biden'ın programına ilişkin gazetecilere açıklama yapan üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, ABD Başkanı Biden'ın bugün İtalya'nın başkenti Roma'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ikili görüşme yapacağını açıklamıştı.
MUTABIK KALINDI! MEKANİZMA KURULACAK
Başkan Erdoğan'ın ABD Başkanı Biden ile görüşmesinde iki ülke ilişkilerini güçlendirmek ve geliştirmek için ortak mekanizma kurulması konusunda mutabık kalındığı bildirildi.
Başkan Erdoğan ile ABD Başkanı Biden görüşmesinde, ikili ticaret hacminin artırılması yönündeki ortak perspektif doğrultusunda atılacak adımlar ele alındı.
NATO ittifakı ve stratejik ortaklık zeminine vurgu yapılan Erdoğan-Biden görüşmesinde iklim değişikliği konusunda karşılıklı atılan adımlardan duyulan memnuniyet de dile getirildi.
BEYAZ SARAY'DAN AÇIKLAMA
ABD Başkanı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde, Türkiye ile yapıcı ilişkilerin sürdürülmesi, iş birliği alanlarının genişletilmesi ve anlaşmazlıkların etkin biçimde yönetilmesi arzusunu dile getirdi.
Beyaz Saray'dan yapılan basın açıklamasında, Biden ile Erdoğan'ın Roma'da G20 Liderler Zirvesi kapsamında bir araya geldiği belirtildi.
Açıklamada, Biden'ın Türkiye ile yapıcı ilişkilerin sürdürülmesi, iş birliği alanlarının genişletilmesi ve anlaşmazlıkların etkin biçimde yönetilmesi arzusunun altını çizdiği, Türkiye'nin Afganistan'daki NATO misyonuna yaklaşık 20 yıl katkıda bulunmasını takdirle karşıladığını dile getirdiği aktarıldı.
Liderlerin görüşmesinde, Suriye'deki siyasi süreç, Afganistan'da ihtiyaç sahiplerine insani yardımın ulaştırılması, Libya'daki seçimler, Doğu Akdeniz'deki durum ve Kafkasya'nın güneyindeki diplomatik çabaların gündeme geldiği kaydedildi.
ABD Başkanı Biden'ın iki ülke arasında savunma iş birliğini ve Türkiye'nin NATO üyesi olarak önemini teyit ettiği, öte yandan ABD'nin Türkiye'nin Rus S-400 füze savunma sistemine sahip olmasından endişe duyduğuna işaret ettiği bildirildi.
Biden'ın görüşmede ayrıca güçlü demokratik kurumların, insan haklarına saygının, barış ve refah için hukukun üstünlüğünün önemine vurgu yaptığı ifade edildi.