Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten devlet memurlarını tehdit eden Kılıçdaroğlu'na sert tepki: Bunun adı Yassıada zihniyeti
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun devlet memurlarına yönelik yaptığı açıklamalara sert tepki gösterdi. Ömer Çelik, "Herhangi bir hukuki delile dayanmaksızın meşru hükümetin kanun dışı emirler verdiğini iddia etmek, bürokrasiyi seçilmiş hükümete karşı çıkmaya çağırmak vesayet siyasetidir. Bunun ülkemizdeki adı Yassıada zihniyetidir." diyerek sert çıktı. Çelik,"Açıkça devlet memurlarını tehdit ediyor. Böylece hukuk dışı bir düzen arayışında olduğunu ifade ediyor" dedi. AK Partili Ünal ve Dağ da sosyal medya hesaplarından Kılıçdaroğlu'na tepki gösterirken bir tepki de TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu'ndan geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medyadan paylaştığı videoda devlet memurlarını ve bürokratları tehdit etti. Memurlara yönelikte skandal ifadeler kullanan Kılıçdaroğlu'na AK Parti'den peş peşe sert tepki geldi.
AÇIKÇA DEVLET MEMURLARINI TEHDİT EDİYOR
Ömer Çelik konuyla ilgili yaptığı açıklamada; "Sayın Kılıçdaroğlu, son açıklamalarıyla açıkça devlet memurlarını tehdit ediyor. Böylece hukuk dışı bir düzen arayışında olduğunu ifade ediyor. " ifadelerini kullanırken, "Kendi partisi adına konuşarak, devlet görevlilerine emir vermeye kalkması hukuksuzluktur." dedi.
YASSIADA ZİHNİYETİ
Çelik Sözlerini şöyle sürdürdü: Herhangi bir hukuki delile dayanmaksızın meşru hükümetin kanun dışı emirler verdiğini iddia etmek, bürokrasiyi seçilmiş hükümete karşı çıkmaya çağırmak vesayet siyasetidir. Bunun ülkemizdeki adı Yassıada zihniyetidir. Kendisini devletin sahibi zanneden bu zihniyeti tanıyoruz.
AK PARTİLİ ÜNAL: KİMİ TEHDİT ETTİĞİNE DİKKAT ET
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal da, "Bak bayım bu tür sufle tehditleri 11 yıldır yapıyorsun. Ateşle oynuyorsun şunu unutma biz tiyatro diye itibarsızlaştırmaya çalıştığın 15 Temmuz cehenneminden çıktık.Kimi tehdit ettiğine dikkat et.Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şerefli bürokratlarından elini çek. Bu çağrıyı 15 Temmuzdan önce yapsaydın karşılık bulabilirdi, çünkü ortaklarınızın bürokraside amirlerinden değil abilerinden emir alan paralel mahrem yapılanması çağrına cevap verebilirdi. Artık yoklar. Dostlarına da güvenme, onlara güvenenlerin akıbetini Afganistan'da gördük." dedi.
HAMZA DAĞ: VAR MI O CESARETİ?
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise, 'Kemal Bey'in maşallah yine cesareti yerinde. Bu sefer de Türkiye Cumhuriyeti'nin memur ve bürokratlarını tehdit etmiş. Ama nedense bu cesaretin binde birini FETÖ'ye, PKK'ya karşı göremedik. Bir gün mutfağından PKK'ya ve FETÖ'ye bu tehdit dilini kullanabilir mi? Var mı o cesareti?' açıklamasını yaptı.
TÜGVA BAŞKANI: TERBİYESİZLİKTİR
TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu, Kılıçdaroğlu'nun TÜGVA için "lağım" ifadesini kullanmasına sosyal medyadan tepki gösterdi.
Eminoğlu, "TÜGVA gibi ortaokuldan, lise ve üniversiteye kadar yüz binlerce gence ev sahipliği yapmış bir vakıf için "lağım" ifadesini kullanmak, en basit ifadeyle terbiyesizliktir. İşte biz vakfımızda misafir ettiğimiz gençlere bunu öğretiyoruz "kibar olun, saygılı olun ve insan olun" dedi.
KILIÇDAROĞLU DEVLET MEMURLARINI TEHDİT ETTİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından devlet memurlarını tehdit ettiği bir video paylaştı. Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin bürokratlarına sesleniyorum; halkımızı da şahit olmaya davet ediyorum." notuyla paylaştığı videoda şu skandal ifadeleri kullandı:
"Sevgili halkım, bugün devletimize hizmet eden memurlarımıza, yani bürokratlarımıza önemli bir hususta seslenmek istiyorum. Sizi de buna şahitlik etmeye davet ediyorum.
Unutmayın; Türkiye Devleti'ni, şahıs devletine dönüştürmüş bir kişi ve ailesi var. Bu şahsın ve ailesinin, kişisel çıkarlarına hizmet etmeye zorlanmış bir kısım devlet memurları var. Bazıları çok baskı altında. Ancak unutulmamalıdır ki; devlete değil, şahsi çıkarlara hizmet etmenin sorumluğu var. TÜGVA rezaletini hep beraber izliyoruz. Lağım kokusu yine her yeri sardı. Şahıs ve ailesi vakıf süsü verdikleri bir paralel yapı ile devleti zapturapt altına almaya çalışmış. Sevgili halkım, herhalde neyi çaldıklarını farkındasınız. Çalınan çocuklarınızın memuriyetidir. Yani geleceğidir. Bu sistemde Erdoğan ve şürekasının kurdukları vakıfların tezgahından geçmeyenlerin, memur olmalarının neredeyse imkansız hale getirildiği görülmektedir. Daha önce memur olanların da görevde yükselmeleri TÜGVA tezgahından geçmelerine bağlanmıştır. Böylece kamuda yapmak istedikleri ne kadar illegal iş, rant, mafyatik çıkar varsa, bunları yapacak memur militanlar düzene eklenmiştir. Şimdi, hepimizin gördüğü bildiği bir şey daha var. İktidarın değişmesine az kaldı. İktidar değiştiğinde, soruşturmalar başlayacak ve eminim ki bu bürokratların bir kısmı eminim ki; "efendim, emir aldık, uygulamak zorunda kaldık" diyecekler. İşte bunu diyerek sıyrılırım diye düşünen, sarayın baskısına boyun eğerek kanun dışına çıkmış o devlet memurlarına buradan seslenmek istiyorum.
Cenap Şahabettin'in bir sözü var. Der ki; En ağır angarya, faydasızlığından emin olduğunuz işi vazife namına ifa etmektir.
SKANDAL SÖZLER: BU KİRLİ İŞLERDEN SIYRILAMAZSINIZ
Açıkça söylüyorum; vazife namına mafyatik düzene hizmet edemezsiniz. Kanun dışı işleri emir olarak telaki edemezsiniz. Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarsınız. Kamil akla gelmeniz için Kılıçdaroğlu abinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır. 18 Ekim Pazartesi itibariyle bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır. 'Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa Pazartesi itibariyle durun. Bu illegal paralel sistemlerden elinizi eteğinizi çekin. Size bunu yaptıranlara farklı bir muamele olacak elbet. Çünkü, Sadi'nin dediği gibi; Zalimleri bağışlamak, yoksullara cefadır. Söylediklerimi özetlemem gerekirse; Türkiye Devleti yeniden halkın devleti olma yoluna girmiştir. Kurumları bir şahsın ve ailesinin ahırına dönüştürenler, elbette ki hesap verecektir. TÜGVA benzeri vakıfların üzerine örttükleri devletin malları hazineye iade edilecektir. Sizler hala bu pislikten kendinizi sıyırma şansına sahipsiniz. Bu şansı kullanın. Siz de şahit olun sevgili halkım. "