Son dakika: Paris İklim Anlaşması TBMM Dışişleri Komisyonunda kabul edildi! Paris İklim Anlaşması neleri içeriyor?
Son dakika... Paris İklim Anlaşması TBMM Dışişleri Komisyonunda kabul edildi. Dünyanın ilk kapsamlı iklim anlaşması olarak tarihi önem taşıyan Paris Anlaşması'nı onaylayan ülkelerin, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak ve 2050'ye kadar sera gazı emisyonlarını sıfırlamak için taahhütlerini hayata geçirmesi gerekiyor. Başkan Erdoğan BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada Paris İklim Anlaşması'nın en kısa sürede TBMM'ye getirileceğini ifade etmişti. İşte detaylar...
Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi, TBMM Dışişleri Komisyonunda kabul edildi. AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç başkanlığında toplanan komisyonda, teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından, maddelerine geçildi.
OY BİRLİĞİYLE KABUL EDİLDİ
Teklifin, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin 21'inci Taraflar Konferansında kabul edilen ve Türkiye Cumhuriyeti adına 22 Nisan 2016'da imzalanan "Paris Anlaşması"nın beyan ile birlikte onaylanmasının uygun bulunduğuna dair maddesi ile yürürlük ve yürütme maddeleri ayrı ayrı oylanarak kabul edildi.
Maddelerin oylamasının ardından teklif, oy birliğiyle kabul edildi.
PARİS İKLİM ANLAŞMASI NELERİ İÇERİYOR?
Paris Anlaşması, Aralık 2015'te Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 21. Taraflar Konferansı'nda kabul edildi.
Dünyanın ilk kapsamlı iklim anlaşması olarak tarihi önem taşıyan Paris Anlaşması'nı onaylayan ülkelerin, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak ve 2050'ye kadar sera gazı emisyonlarını sıfırlamak için taahhütlerini hayata geçirmesi gerekiyor. Bu hedef petrol, kömür gibi fosil yakıt kullanımının azaltarak, yenilenebilir enerjiye yönelmeyi de beraberinde getiriyor. Gelişmiş ve gelişmekte ülkelerin ulusal katkı beyanları ile emisyon azaltım ve sınırlama hedefleri koymasının istendiği anlaşma çerçevesinde, kararların uygulanması gözden geçiriliyor ve tüm tarafların çalışmaları izleniyor.
ANLAŞMADA NELER VAR?
Gerek belirtilen hedeflere ulaşmada, gerek diğer maddelerde uygulamada "ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler" ilkesi prensip olarak benimsenmiştir. Buna göre ülkelerin küresel iklim eylemlerine, kendi imkanları doğrultusunda mümkün mertebe katkı sunmaları öngörülmüştür. Ülkelerin ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler ilkesi uyarınca gerçekleştirecekleri azaltım, uyum, finans, teknoloji transferi ve kapasite inşası konusundaki Anlaşma'nın temel hedefini yerine getirmeye yönelik faaliyetlerinin yer aldığı "Ulusal Katkı Beyanlarını" her 5 yılda bir sunmaları öngörülmüştür.
BAŞKAN ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
BM Genel Kurulu'ndaki hitabında ülke için çok önemli bir milat olduğuna inandığı bir müjdeyi ülkeyle ve tüm dünyayla paylaştığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
DÜNYAYA HAYIRLI OLSUN
"Türkiye, 2053 vizyonumuzun ilk ve en kritik hedeflerinden biri olduğuna inandığım yeşil kalkınma devriminin tabii bir sonucu olan iklim değişikliği konusunda yeni ve tarihi bir adım atıyor. Bilindiği gibi ülkemiz 2015 yılında Paris İklim Anlaşması'na muvafakat veren devletler arasında yer alıyordu. Ancak yükümlülüklerle ilgili kısımdaki adaletsizliklere olan itirazımız sebebiyle anlaşmanın Meclisimizdeki onay sürecini başlatmamıştık.
Son dönemde yaşanan gelişmeler, ülkemize verilen taahhütler ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde önümüzdeki ay Meclisin yeni yasama yılının başlamasıyla bu anlaşmayı onaylama kararı aldık. BM Genel Kurulu'nda duyurduğumuz bu kararımızın ülkemize ve dünyaya hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah kasım ayında Glasgow'da yapılacak İklim Değişikliği Zirvesi'ne kadar onay sürecini tamamlamış olacağız. Bu karar belirlediğimiz takvim çerçevesinde yatırımdan üretime, ihracattan istihdama kadar geniş bir alanda kapsamlı değişikliklere gideceğimiz manasına geliyor. Esasen Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı'na uyum için gereken eylem planını hazırlayıp devreye alarak bu konuda zaten önemli bir adım atmıştık. Şimdi bunu Paris İklim Anlaşması ile 2053'e kadar uzanan bir perspektifte orta ve uzun vadeli hedef haline getiriyoruz."
TARİHİ BİR KARAR ALDIK
Erdoğan, girdikleri bu yeni yolun Türkiye'nin Cumhuriyet dönemindeki kalkınma hamlelerinde yaptığı en keskin tercihlerden birini ifade ettiğini dile getirdi.
"Her ne kadar birileri sırf bunun altında bizim hükümetimizin, Cumhur İttifakı'nın imzası var diye yapılan işi değersiz hale getirmeye, önemsizleştirmeye, hatta tam tersi göstermeye çalışsa da gerçekten tarihi bir karar aldık." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Her şeyden önce anlaşmalara taraf olduğu halde hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmeyenler artık Türkiye'yi bu sebeple eleştiremeyecekler. Tam tersine, artık her platformda biz onları yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlayacağız. Avrupa Birliği başta olmak üzere ekonomik ve sosyal kalkınmamıza destek talep edeceğimiz çevrelerin karşısına artık daha güçlü bir şekilde çıkacağız. Orta ve uzun vadeli tüm kalkınma programlarımızı, planlarımızı uygulamalarımızı, yeşil kalkınma devriminin gerektirdiği yapısal dönüşümün rehberliğinde hazırlayacak ve yürüteceğiz. Bu tercih bizim için bir lüks, bir kayıp, bir taviz değil tam tersine bugünden geleceğe hazırlanmanın yol haritası olacaktır. Zaten bir süredir yenilenebilir enerjinin, atık yönetiminin, orman alanlarının özellikle artırılması gibi hususlardaki gayretlerimizle bu konuda belirli bir mesafe kaydetmiştik. Ülkemizin ilk yerli otomobilini elektrikli olarak tasarlamamız, nükleer güç santrali kurmamızdaki ısrarımız, akıllı binalar ve şehirler konusunda teşviklerimiz bile bu doğrultudaki tercihlerimizin birer örneğidir."