Son dakika: Başkan Erdoğan'dan Sakarya Zaferi'nin 100. Yılı'nda önemli açıklamalar
Son dakika haberleri... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya Zaferi'nin 100. Yılı kutlamalarında açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan açıklamalarında, "Sakarya zaferi tıpkı Malazgirt gibi, İstanbul'un Fethi gibi, şanlı tarihimizin önemli yapraklarından biridir." dedi. Türk düşmanlarına tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de fırsat verilmeyeceğini belirten Başkan Erdoğan, "Milli iradenin gücünün önünde ne vesayettin, ne terör örgütlerinin, ne darbenin durabileceğini cümle aleme gösterdik." şeklinde konuştu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Polatlı'da Sakarya Zaferi'nin 100. Yılı Kutlama Programı'nda konuştu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Mücadele'nin adeta son kalesi olan Polatlı-Haymana hattında kazanılan zafer hikayesinin nesilden nesile aktarılarak İstiklal Harbi'nin hangi şartlarda ve ne büyük fedakarlıklarla kazanıldığının unutturulmaması gerektiğini söyledi.
Erdoğan, Polatlı ilçesindeki Duatepe Anıtı'nda düzenlenen Sakarya Zaferi'nin 100. Yılı Kutlama Programı'nda yaptığı konuşmada, Sakarya Zaferi'nin kazanıldığı 1921 yılının herhangi bir savaşın değil, Türklerin Anadolu'daki bin yıllık varlığının da dönüm noktalarından biri olduğunu belirtti.
Temmuz ayında Sakarya'nın doğusuna çekilmek zorunda kalan ordunun, milletin var gücüyle donatılması ve başına da Meclisin Başkomutan olarak görevlendirdiği Gazi Mustafa Kemal'in geçmesi sayesinde bir ay içerisinde toparlanıp düşmanı yeniden Sakarya'nın batısına attığını ifade eden Erdoğan, Milli Mücadele'nin en kritik sayfasında kazanılan bu zaferle başkenti tehdit eden düşman saldırısının önüne geçildiğini söyledi.
Erdoğan, top seslerinin artık Ulus'tan duyulmaya başlandığı bir süreçte kahraman ordunun adeta düşmana "dur" diyerek istiklal ile sonuçlanacak Büyük Taarruz'un müjdesini bu bölgede verdiğini kaydetti.
"ASKERLERİMİZ ZAFER KESİNLEŞENE KADAR AYNI AZİMLE MÜCADELE ETMİŞTİR"
Çal Dağı'nda, Beştepe'de, Karlıtepe'de, Duatepe'de, Mangal Dağı'nda "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" diye başlayan İstiklal Marşı'na ilham veren kahramanların Polatlı-Haymana hattında verdikleri büyük mücadeleyle isimlerini tarihe cesaretleri ve kanlarıyla kazıdıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"'Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır' anlayışıyla yürütülen bu savaşta vatanın her karışını kanlarının son damlasına kadar koruma kararıyla cephede yerini alan askerlerimiz zafer kesinleşene kadar aynı azimle mücadele etmiştir. Sakarya Meydan Muharebesi 1 yıl sonra 30 Ağustos Zaferi ile taçlanmış, 9 Eylül'de düşmanın İzmir'den denize dökülmesiyle de nihai amacına ulaşmıştır. Düşman Sakarya'dan geriye doğru çekilirken önüne çıkan her yeri ve her şeyi yakıp yıkarak, yüz kızartıcı nice katliama imza atarak gerçek yüzünü de göstermiştir."
Erdoğan, Alagözler Sakarya Savaşı'nı bizzat yöneten İstiklal Harbi'nin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasında emeği geçen tüm komutanları, şehitleri, gazileri rahmetle, minnetle yad etti. Erdoğan, bütün şehitlerin ruhuna fatiha okudu.
Sakarya Zaferi'nin tıpkı Malazgirt gibi, tıpkı Bursa'nın, Edirne'nin, İstanbul'un fethi gibi, bir tarafta Viyana kapılarını diğer tarafta Kızıldeniz'i kucaklayan şanlı tarihin önemli yapraklarından biri olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Gazi Mustafa Kemal'in 'Sakarya Melhame-i Kübra'sı, yani bir çeşit 'kıyamet savaşı' diye isimlendirdiği bu büyük zaferi Nazım Hikmet şöyle tasvir ediyor; Sonra 23 Ağustos Sakarya Melhame-i Kübrası ki devamı 13 Eylül gününe kadardır. Bizim kırk bin piyademiz, dört bin beş yüz atlımız, düşmanın seksen sekiz bin piyadesi, üç yüz topu vardı. Harp meydanının kuzey yanı Sakarya ve dağlardır. Keskin ve dik yamaçlarıyla ve kireçli toprakları ve kayalarında tek başlarına, birbirinden uzak haşin ve münzevi çam ağaçlarıyla Abdülselam Dağı. Gökler Dağı, dağlar ve Sakarya'dan bu havalide yalnız çatal tırnaklı karacalar su içmektedir. Ankara suyunun döküldüğü yerden Eskişehir kuzeybatısına kadar Sakarya mecrası uçurumlar içinden geçmektedir. Güneyde ve güneydoğuda yapraksız ve hazin, geniş ve uzun ve insana bıraktığı hiçbir şeye acımadan ölmek arzusu veren Cihanbeyli Ovası: Çöl... Bu çölün, bu dağların ve bu nehrin ve bizim önümüzde 22 gün ve gece, fasılasız dövüşüp, düşman ordusu ric'ata mecbur kaldı'."
Necip Fazıl Kısakürek'in de Sakarya Zaferi'nin nasıl bir ruhla kazanıldığını, millet ve vatan için nasıl bir mana taşıdığını Sakarya Türküsü ile anlattığını anımsatan Erdoğan, Sakarya Türküsü'nden beyitler okudu.
BU BÖLGEYİ TARİHİ MİLLİ PARK İLAN ETTİK
"Milli mücadelenin adeta son kalesi olan Polatlı-Haymana hattında kazanılan bu zafer hikayesi nesilden nesile aktarılarak İstiklal Harbi'mizi hangi şartlarda ve ne büyük fedakarlıklarla kazandığımızı unutturmamalıyız." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sakarya Savaşı'nın yaşandığı Polatlı ve Haymana'da halihazırda yedi anıt şehitliğimiz bulunuyor. Ayrıca bu zaferin kazanıldığı bölgeyi tarihi milli park ilan ederek kapsamlı bir ihya çalışması başlattık. Yaptığımız restorasyon çalışmalarıyla çarpışmaların yaşandığı bölgeleri, alt ve üst yapı tesisleri, ziyaretçi merkezleri, müzelerle donatarak tarih hafızamıza kazandırdık. Bu kapsamda yapılan Sakarya Meydan Muharebesi ve Türk Tarihi Tanıtım Merkezi ile Haymana Ziyaret Merkezi ve Şehit Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan Şehitliği'nin açılışını canlı bağlantıyla gerçekleştireceğiz. Tüm bu eserleri, gelecek nesillere, verdiğimiz mücadelenin ve kazandığımız zaferlerin en doğru şekilde anlatılması bakımından önemli görevler ifa edeceğine inanıyorum."
2023 MESAJI
2023'e endekslendiğimiz hedeflerimiz milli mücadelemizin kendisi gibi küresel senaryolara karşı bir başkaldırı.
Yeri geldiğinde kanımızla istiklaline ve istikbaliene sahip çıkan bir ülke olduğumuz gerçeğini kabullendirdik. Her alanda asırlık ihmallerin telafisini gerçekleştirdik. Hak, hukuk, adalet, özgürlük alanlarında, milletimizin uzunca süredir yaşadığı mağduriyetleri giderecek adımları da attık. Ülkemizi dünyanın yaşadığı büyük dönüşümleri, vaktini ve enerjisini kendi iç mücadeleleri ile heba eden bir konumdan her alanda potansiyelini en üst seviyede kullanabilen bir yere geldik.
Dört bir tarafımızdan çekiştirildik, taciz edildik, tüm bu engelleri Allah'ın yardımı ile aşarak bugün bulunduğumuz yere ulaştık. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılanma sancıları yaşadığı dönemde Türkiye olarak sahip olduğumuz imkanlardan aldığımız güçle yönümüzü hep geleceğe dönüp oraya doğru yürüyoruz.