Mahmut Övür: Demirtaş suçladı CHP sustu
Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, CHP ile HDP arasındaki son gerginliğe dikkat çekti. Tunceli'deki yangın sonrası HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bir kez daha devleti suçladı. Ormanların bilerek yakıldığını söyleyen Demirtaş'a CHP'den cevap gelmedi. CHP'nin Demirtaş'ın iftiraları karşısında sessiz kalması herkesi şaşkına çevirdi.
CHP ve HDP arasındaki ortaklık gerilim yaşamaya devam ediyor. Karşı karşıya geldikleri bazı konularda ise HDP ve CHP arasındaki sessizliğe büründükleri de oldu. Bunun son örneği Tunceli'deki orman yangınında yaşandı.
Eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Tunceli'deki ormanları devletin geçmişte olduğu gibi bilerek yaktığını söyledi ve 1938'deki Dersim Katliamı'na da gönderme yaptı. Ancak işin ilginci bundan sonra yaşandı Dersimli olan Kemal Kılıçdaroğlu bu yalan karşısında sustu.
İşte Mahmut Övür'ün "Demirtaş suçladı CHP sustu" başlıklı yazısı;
Siyasi tarihimizde hiçbir dönemde bu kadar "siyasi yalan" söylenmedi. Son 7-8 yılda Türkiye içeriden ve dışarıdan tam bir yalan bombardımanına tabi tutuldu.
Bırakın Batı medyasını veya FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerini, iktidarı sandıkta yenemeyen mevcut muhalefet partileri bile yalan yarışında onlardan geri kalmadı.
Ana muhalefetinden yeni yetme partisine kadar siyasette "yalana" başvurmayan kalmadı. Başkan Erdoğan'ın dediği gibi, uzun zamandır ülkede tam bir yalan terörü estiriliyor.
Hakkını teslim edelim, bu konuda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eline kimse su dökemez. Bu kervana Akşener de katıldı, ama onun kadar mahir değil.
Ama bir siyasetçi var ki onun ismini anmadan bu tablo tamamlanmaz. "Türkiyelileşeceğiz" dedi, yarım bıraktı; "Silahları biz bıraktırırız" dedi, Çözüm Süreci'ni bitirdi; saz çalıp oy aldı, iradesini götürüp Kandil'e teslim etti ve en sonunda insanları sokağa çağırıp 6-8 Ekim Kobani vandalizmine imza attı.
Eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'tan söz ediyorum.
Demirtaş, bir süre önce tıpkı "Katil devlet" dediği günlerdeki gibi yine kirli bir yalana imza attı. Hem de tehlikeli bir yalana...
Bakın 30 Ağustos günü cezaevinden attığı tweet'te ne diyor:
"Dersim'deki orman yangınlarının söndürülmemesinin nedeni yetersizlik değildir. O bölgedeki ormanların çoğu bilinçli olarak yakılır ve kimsenin de müdahale etmesine izin verilmez. On yıllardır sürdürülen bilinçli ve resmi bir politikadır bu."
Açıkça Dersim'de ormanları devletin yaktırdığını ve bilinçli bir biçimde söndürmediğini söylüyor. Bununla da yetinmiyor, bir adım daha atarak Dersim'deki orman yangınlarıyla bugün ittifak yaptığı CHP'nin "tek parti" döneminde gerçekleşen Dersim katliamı arasında bir bağ kurup şöyle diyor:
"Bu gerçeği herkes bilir ama ne yazık ki kimse söylemeye cesaret edemez. 38'de Dersim neden bombalandıysa ormanlar da aynı gerekçeyle yakılıyor."
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ