Trenlerde aşı kartı ve PCR testi zorunluluğu getirildi! Uygulama 6 Eylül'de başlıyor
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Taşımacılık Genel Müdürü Hasan Pezük, koronavirüs önlemleri kapsamında 6 Eylül’den itibaren şehirlerarası tren seyahatlerinde yolcuların aşı kartları veya PCR testi isteneceğini açıkladı.
Hasan Pezük, Konya'da Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı'nı (SOBE) ziyaret etti.
Ziyaret esnasında TCDD ve SOBE iş birliğinde gerçekleşecek olan 'Otizm Farkındalığı' projesinin protokolüne imza atıldı.
Proje çerçevesinde yüksek hızlı ve bölgesel trenler ile Marmaray ve Başkentray'da çeşitli video, afiş gibi görsel araçlarla otizm farkındalığı oluşturulacak.
AŞI KARTI VE PCR TESTİ ZORUNLULUĞU
Pezük, 6 Eylül tarihinden itibaren de de trenlerde aşı kartı ve PCR testi zorunluğu uygulaması başlatılacağını belirtti. Pezük, ''Kovid 19 tedbirleri kapsamında İçişleri Bakanlığımızın genelgesi doğrultusunda 6 Eylül'den itibaren şehirlerarası trenlerde seyahat edecek yolcularımızın aşı kartlarını ya da 48 saat içinde yaptırılan negatif PCR test sonuçlarını ibraz etmeleri gerekmektedir. Covid 19 ile mücadelede başarılı olmak ancak hepimizin duyarlı olması ile mümkündür. Bu kapsamda TCDD Taşımacılık olarak gerekli tüm tedbirlerimizi alıyoruz yolcularımızdan da bu tedbirlere uymalarını rica ediyoruz'' diye konuştu.
"OTİZM FARKINDALIĞI"
SOBE Vakfı Başkanı Mustafa Ak'ının da katıldığı törende açıklamalarda bulunan Hasan Pezük, şunları söyledi:
''Engelsiz ulaşım hedefleri kapsamında engelli yolcuların biletlerini internetten kolayca alabilmeleri için üyelik sistemi uygularken uygun garlarda sadece engelli vatandaşlarımıza hizmet veren gişe tahsis ediliyor. SOBE Vakfı ile yaptığımız bu iş birliğiyle toplumda otizm farkındalığının yükseleceğine inanıyorum. Günde binlerce yolcuyu ulaştıran yüksek hızlı, ana hat, bölgesel trenlerimiz ile Marmaray ve Başkentray'da yolcuların dikkatine sunulacak olan çeşitli video, afiş gibi görsel araçlarla otizm farkındalığı mutlaka artacaktır. Demiryolu geçen şehirlerde bir tek vatandaşımızın bile otizm farkındalığı kazanması ve empati yapabilmesini sağlayabilirsek bu hepimizi çok mutlu edecektir. Unutmayalım ki otizm bir hastalık, bir eksiklik değildir. Otizmle bir ömür boyu yaşamak durumunda kalan arkadaşlarımızın ve ailelerinin bizden istediği tek şey bu farklılığı kabul edip onlara destek olmamızdır.''