Akkuyu Nükleer Santrali son durum! 4. Ünitenin inşası için kazı çalışmaları başladı
Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi'nde inşa çalışmaları sürmekte olan Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santralinde (NGS) yeni bir aşamaya geçildi. Akkuyu NGS sahasında 4. ünitenin yapmı için temel açma çalışmaları başladı.
Akkuyu Nükleer Santrali son durum! Akkuyu NGS sahasında 4. ünitenin inşa çalışmaları için harekete geçildi. 4. ünitenin reaktör binası yapımı, türbin binası, yardımcı reaktör binası ile öteki ana tesislerinin yapımı için başlayan çukur kazma çalışmaları, 655 metrekarelik bir aladnda gerçekleştiriliyor. En alçak yerde çukur derinliği hemen hemen 12,5 metre olacak. İşçilerin toplamda ortalama 600 bin metreküp toprağı taşıması tahmin ediliyor. Çukur kazma işlemleri, kayalık zeminin temizlenmesi ve kazılmasının yanında drenaj kurulumunu da kapsıyor. 4. ünite inşaat sahasında halihazırda ekskavatörler, damperli kamyonlar, sondaj makineleri gibi 20'nin üzerinde iş makinesi yer alıyor.
''DÜNYANIN EN BÜYÜK NÜKLEER İNŞAAT MERKEZİ OLACAK''
Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve NGS Yapı İşleri Direktörü Sergei Butckikh, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu yıl, 4. ünite için inşaat lisansı almayı ve önümüzdeki yılın başlarında ünitede tam ölçekli inşaat çalışmalarına başlamayı umuyoruz. Yıl sonuna kadar reaktör ve türbin binalarının temel plakaları için beton dökme işlemine başlanacak, ardından plakalar güçlendirilecek. Böylelikle Akkuyu NGS, aynı anda dört güç ünitesinin inşa edileceği dünyanın en büyük nükleer inşaat merkezi olacak. Bu, dünya nükleer sanayi tarihinde benzeri olmayan bir durum. NGS'nin dört güç ünitesinin eşzamanlı inşası, yüksek kaynak konsantrasyonu gerektirecek ancak bunun için tamamen hazırız" dedi.
ULUSLARARASI STANDARTLARDA GÜVENLİ
Çukur kazma süreci kapsamında, zemin iyileştirme çalışmaları da yapılıyor. Bu kapsamda, masife su-çimento karışımı pompalanıyor ve bazı alanlarda jet grouting yöntemi kullanılıyor. Yüksek basınç altında toprağa çimento harcı pompalanıyor, bunun sonucunda da toprağın istenen taşıma kapasitesine ulaşması sağlanıyor. Böylelikle inşa edilen binaların ve yapıların uluslararası standartlarda güvenli ve sağlam olmasını sağlayan masif yığını oluşuyor.