CHP'li Kaftancıoğlu'nun kurban riyakârlığı! Oy için din istismarına soyundu
A Haber ekranlarında yayınlanan Memleket Meselesi programında, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Kurban ikiyüzlülüğü ele alındı. Daha önce kurban ibadetiyle dalga geçen Kaftancıoğlu’nun, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Kurban bağışının kendilerine yapılması talebine destek vererek paylaşımda bulunmasıyla ilgili değerlendirmede bulunan AK Parti Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Emre Cemil Ayvalı çarpıcı ifadeler kullandı.
Canan Kaftancıoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Kurban bağışının kendilerine yapılması talebine destek verdi ancak Kaftancıoğlu'nun kurban karşıtı eski söylemleri gündeme geldi.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Vakfı'nın Kurban bağışlarını toplayacağına yönelik duyurusunu "Kurban bağışlarınız ayrısız, gayrısız 16 milyon İstanbulluya ulaşsın diyorsanız eğer" diyerek duyurdu.
Bu paylaşımı alıntıladıktan sonra Kaftancıoğlu'nun 13 Ekim 2013 tarihinde "Benim bayram kartım da bu!" dediği ve Kurbanlıkları "asmayın, kesmeyin, besleyin, diren koyun" dediği ve görselini paylaştığı ileti sosyal medyadan paylaşılmaya başlandı.
Bunun üzerine sosyal medya kullanıcıları Kaftancıoğlu'nun "Kurban katliamdır" gibi sözler içeren paylaşımlarını hatırladı ve eleştiri yağmuruna tuttu.
Kaftancıoğlu'nun içinde bulunduğu tezat durumu en yalın haliyle özetleyen AK Parti Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Emre Cemil Ayvalı, tarihe geçen riyakârlığın altında yatan sebepleri irdeledi.
''CHP HDP'LİLEŞME SÜRECİNDE''
Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin başına geldiğinden bu yana, CHP'nin bir HDP'lileşme sürecine girdiğini, hem ideolojik anlamda hem de siyasi aktivizm anlamında, hem de söylem anlamında böyle bir sürece girdiği çok açık. Canan Kaftancıoğlu açıkçası bunun sonuçlarından sadece bir tanesi.
İSLAM DÜŞMANLIĞI VARSA KAFTANCIOĞLU DA VAR
Canan Kaftancıoğlu'nun temsil ettiği fraksiyon şu an CHP'de çok hakim bir duruma gelmiş noktada. Bunlar Türkiye'nin milli manevi değerleriyle problemleri olan, çevrecilikten tutun hayvanseverliğe, kadın hakları meselesinden tutun, çeşitli hak ve hürriyetlerin savunmasına kadar, hepsi bunlar için eğer İslam düşmanlığı noktasında bir araç olarak kullanılacaksa bunun sonuna kadar giderler. Eğer onun haricinde bir durum teşkil etmiyorsa hiç bu meselenin üstüne gitmezler.
DOMUZ ETİ YERKEN SORUN YOK!
Bu tarz milli ve manevi değerleri hatırlamak, bunlar üzerine popülizm yapmak sadece toplum mühendisliği noktasında işe yararsa var. Mesela Canan Kaftancıoğlu bildiğiniz gibi daha önce eşiyle domuz yedikleri bir fotoğrafı paylaşmıştı. Tabii ki isteyen istediğini yesin ama orada olunca 'asmayın, kesmeyin, besleyin' yok. Bunu paylaşıyor ama öteki türlü söz konusu İslam karşıtlığıysa hemen bunu bir hayvanseverlik olarak, bunu bir cinayet olarak nitelendiriyor.
EVİNDE BAŞKA TOPLUM ÖNÜNDE BAŞKA!
Eğer icracı bir görevdeyse, toplum önünde bir görevdeyse 'kurban bağışlarınızı eşit bir şekilde paylaşmak istiyorsanız, İBB'ye bunları bağışlayın' diyor. Bu tabii bunların ne kadar ikiyüzlü ne kadar samimiyetsiz bir tutum ortaya koyması açısından çok ciddi bir turnusol.