Para ödemeden denize giremiyorsun! CHP'li belediyeler kıyıları özel şirketlere bıraktı
Türkiye'nin doğal güzellikleri yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Ancak Ege ve Akdeniz'de ücret ödemeden denize girmek neredeyse imkansız. CHP tarafından yönetilen Ege ve Akdeniz'deki kıyı kentleri, sahilleri işletmecilere bırakmış durumda. Konuyu köşesine taşıyan Sabah Gazetesi yazarı Mevlüt Tezel, "Otel, site, beach vs. ne olursa olsun sahili bir çit, tel ya da demir kapı ile kapatamaz! Ama bizde kanun uygulanmıyor. Avrupa'da, ABD'de kumsallar oteller ya da özel beach'ler tarafından parsellenmiyor. Belli küçük alanlarda şezlong var o da siz isterseniz kiralıyorsunuz!" ifadelerini kullandı.
İşte Sabah Gazetesi yazarı Mevlüt Tezel'in 'Şezlong mafyası!' yazısının ilgili kısmı:
İzinli olduğum dönemde ailece araçla kısa bir Ege ve Akdeniz turu yaptık. Datça, Fethiye, Bodrum, Kaş vs. mavi bayraklı cennet koylarda mola verdik. Marmara'daki müsilaj belasından sonra Ege ve Akdeniz'in kıymetini iyi anladık.
Sahillerdeki özel beach'lere girişler 150-200 TL'den başlıyor. Bazı işletmeler giriş ücretinin yanı sıra şemsiye ve şezlong için ekstra ücret talep ediyor. Otopark, yeme- içme masrafını katarsanız denize girmenin faturası kabarıyor.
Evet, halk plajları da var. Biz de zaten başkasının yattığı şezlonga uzanıp Covid-19 virüsünü kapma riski almamak ve sosyal mesafeyi korumak için açılır kapanır sandalye ve masamızla kumsalları dolaştık.
Ancak halk ya da belediye plajlarında farklı bir şezlong mafyası türemiş. Bazı yerlerde giriş ücretsiz, bazılarında ise Turizm Bakanlığı ve belediyelere bağlı işletmeler düşük ücretler talep ediyor. Ama buralarda da bazen kuma havlu serecek ya da sandalyenizi açacak yer olmuyor! Çünkü birçok kumsal şezlonglarla kaplı. Yani vatandaş şezlong ve şemsiye kiralamaya zorlanıyor!
İnsanlar da boş buldukları yerlerde sıkış sıkış oturmak zorunda kalıyor. Şöyle bir kumsal hayal edin; yüzde 80 şezlong kaplı ve bunların çoğu boş ve diğer yüzde 20'lik alanda insanlar sıkış tepiş güneşleniyor! Ama girişte halk plajı yazıyor!
Şahan Gökbakar'ın bile kendine sahil yaratıp, "Burası özel mülktür" diye tabela astığı bir ülkede, halk plajı da yalan oluyor!
BELEDİYELER GÖZ YUMUYOR
Zaten ülkemizde birçok sahil şeridi, oteller, tatil köyleri, özel siteler, kamu şirketlerinin dinlenme tesisleri ve özel beach'ler tarafından parsellenmiş durumda. Şimdi bunlara bir de halk plajlarındaki şezlong mafyası eklendi! Oysa Kıyı Kanunu madde 5'te 'kıyılar halkındır' diye yazıyor: "Kıyılar, evletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir."
Kanuna göre işletmecilerin herhangi bir yapısı ile deniz arasında minimum 50 metre olması ve buranın boş kalması da gerekir.
Otel, site, beach vs. ne olursa olsun sahili bir çit, tel ya da demir kapı ile kapatamaz! Ama bizde kanun uygulanmıyor. Avrupa'da, ABD'de kumsallar oteller ya da özel beach'ler tarafından parsellenmiyor. Belli küçük alanlarda şezlong var o da siz isterseniz kiralıyorsunuz!
Ege ve Akdeniz'in kıyı kentleri genelde CHP'li belediyeler tarafından yönetiliyor. Bu belediyeler lafta halkçılar ama çoğu sahil şeridini özel işletmelere bırakmış durumda! Çünkü belediyeler özel işletmecilerden ciddi işgaliye geliri elde ediyor. Üç tarafı denizlerle çevrili canım ülkemde vatandaş denize de parayla girmek zorunda kalıyor!