İBB AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu duyurdu: İBB meclisinde müsilaj araştırma komisyonu kuruluyor!
Marmara'da etkisini gösteren müsilaj tehlikesi denizleri tehdit etmeye devam ediyor. Esenler Belediye Başkanı ve İBB AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, bugün gerçekleştirilen İBB Meclisi öncesinde Marmara Denizi’ndeki müsilaj istilasıyla ilgili, "Müsilaj ve çevre konularını detaylarıyla çalışacak komisyon, TBMM Müsilaj Komisyonu ile ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile de entegre çalışarak; İstanbul’a müsilaj ve çevre konusunda ne yapıldı? İstanbul’a müsilaj ve çevre konusunda ne yapılmadı? Müsilaj konusunda İBB ve İSKİ’nin sorumluluğu var mı? Yeni bir çevre modellemesi ortaya çıkarılabilir mi? Sorularını bu komisyon bütün ortaya çıkaracak” açıklamasında bulundu.
Mevcut İBB Yönetiminin şehri geri götürdüğünü söyleyen Göksu, eylem planı hazırladıklarını dile getirdi. Seçimden bu yana nisan ayı dahil 56 oturum düzenlediklerini ve İstanbul'un gündemine dair 137 soru sorduklarını aktaran Göksu, sadece 42'sinin cevaplandırıldığını ifade etti.
"İBB 2 YILDA GERİYE GİTTİ"
Göksu, "İBB geçen bu 2 yıl süre içinde mali performansta da projelerde de, yatırımlarda da geriye gitmiştir, ortalama yüzde 35 küçüldü. Örneğin toplam 11 milyarlık 114 proje durdurulmuştur. Bu dönemde İBB'nin 5 temel icraatı görülmüştür. İBB, 28.9 milyar bütçesi olan bir reklam ajansına, siyasi illüzyon üreten iletişim merkezine dönmüştür. Algı, şov ve manipülasyon üreten stant-up merkezine dönmüştür. Hepinizin bildiği bir kuş vardır. Guguk Kuşu. Bu kuş yuva yapmaz. Hep başkasının yuvasında geleceğini ikame etmeye çalışır. İBB 21'inci yüzyılın çağdaş guguk kuşu merkezine dönüşmüştür. Biz İBB Yönetimine 2 yıl süre tanıdık. Rölantide gündemi takip ettik. Ancak acil durumlarda müdahale ettik. Ama gördük ki, İBB yönetiminin ne iş yapmaya niyeti ne iş yapma samimiyeti ne de iş yapma becerisi var. Ama biz İstanbullular adına seçilmiş kişiler olarak İstanbul'un geleceğini bu kifayetsiz muhterislerin eline bırakamayız" diye konuştu.
"İSTANBULLULARI BİLGİLENDİRMEK İSTİYORUZ"
Sorumluluk bilinciyle hareket ederek, İBB tarihinin en kapsamlı araştırma komisyonlarını kurduklarını açıklayan Göksu, "2016-2019 yılları arasında yürütülen yatırım projelerinin bugün ne durumda olduklarını tespit etmek. 2019-2021 yılları arasında yeni bir yatırım başlatılmış mıdır, başlatılmışsa ne tür bir bütçe ile yapıldığını uzmanlarca tespit edilerek kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Ayrıca durdurulan projeler yüzünden kaç milyarlarca liranın çöpe atıldığını tespit edip İstanbulluları bilgilendirmek istiyoruz. İstanbul'u geleceğe taşıyacak projelerin ne durumda olduğunu dışarıdan onlarca uzmanın da çalışarak tespit ettikleri gerçeklerle İstanbulluları buluşturmak istiyoruz. Yatırım izleme ve takip komisyonunu kuruyoruz" dedi.
TOPLU ULAŞIM SİSTEMİ İLE İLGİLİ BİR ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURUYORUZ
2 yıllık sürede ulaşım ile ilgili yeni yatırımların yapılmadığını söyleyen Tevfik Göksu, "Yeni projeksiyonlar ortaya koymak bir yana dursun, mevcut sistemi bile işletemediler. Bunun için tüm ulaşım yatırımlarını da içine alan Toplu Ulaşım Sistemi ile ilgili bir Araştırma Komisyonu kuruyoruz. B komisyonla, raylı sistemlerdeki yatırımlarda ortaya çıkan toplu taşımadaki mağduriyetlerin telafi edilme şekilleri, şehir içi ulaşımdaki bütün aktörlerin genel toplu ulaşıma nasıl entegre edileceği konusunda çalışma yapmak. Toplu taşımada yeni bir modelleme geliştirmek mümkün mü? Özellikle şu anda belli bir mağduriyet yaşayan otobüsten minibüse kadar bir model ortaya koymak mümkün mü? gibi 5 ana konuda çalışma yapacaktır" ifadelerini kullandı.
MÜSİLAJ VE ÇEVRE SORUNLARI KOMİSYONU
Çevre konusunun, yüzyılın önemli, insanlığın da en anlamlı imtihanı olacağını belirten Göksu, "Dünyanın gelmiş olduğu trend, çevre konusunun hayatımızın en önemli bir alanı olduğunu ortaya koymaktadır. Dünyada ortasından deniz geçen tek şehir olan İstanbul'un bu çevre felaketlerinden en az etkilenme ve bunun kötü sonuçları ile karşılaşmaması için güncel müsilaj ve çevre sorunları ile ilgili bir komisyon kuruyoruz. Müsilaj ve çevre konularını detaylarıyla çalışacak komisyon, TBMM Müsilaj Komisyonu ile ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile de entegre çalışarak; İstanbul'a müsilaj ve çevre konusunda ne yapıldı? İstanbul'a müsilaj ve çevre konusunda ne yapılmadı? Müsilaj konusunda İBB ve İSKİ'nin sorumluluğu var mı? Yeni bir çevre modellemesi ortaya çıkarılabilir mi? Sorularını bu komisyon bütün ortaya çıkaracak" diye konuştu.
NURETTİN SÖZEN AÇIKLAMASI
Nurettin Sözen'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ileri biyolojik arıtma tesislerini iptal ettiğine dair söylemlerine ilişkin Göksu, şu ifadeleri kullandı:
"Yönetimde bulunduğu dönemde İstanbul'un karabasanı haline gelen, tarihçilerin gelecekte "İstanbul'un en kötü yönetildiği yıllar" olarak tarif edeceği, çöp dağları, susuzluk, İBB'yi çeklerine bile itibar edilmez bir kurum haline getiren Nurettin Sözen'in açıklamaları. Başkanlığı döneminde İstanbul'da hiçbir değer üretememiş ve İSKİ skandalı gibi çirkin bir olayla hatırlanan Sözen, Cumhurbaşkanımızın ileri biyolojik arıtma tesislerini iptal ettiğine dair söylemlerde bulunmuştur. İstanbul'da 88 adet atık su arıtma tesisi var. 10 tanesi ileri biyolojik atık su arıtma tesisi, hepsi 1994- 2019 arası yapılmış. 69 adet biyolojik atık su arıtma tesisi bulunuyor, hepsi 1994-2019 arası yapılmış. Üsküdar ve Yenikapı atık su ön arıtma tesisleri 1988 ve 1992'de yapılmış. İstanbul'da 46 adet atık su terfi merkezi var, 39 adet atık su terfi merkezi 1994-2019 arası yapılmış. 6 adet atık su terfi merkezi 1983-1994 arası 1 adet ise 2020'de yapılmış. Sözen'in bu kenti yönetemediğini biliyorduk, insanları çöp dağlarıyla ölüme mahkum ettiğini biliyorduk. İnsanları susuz bıraktığını biliyorduk. Yalancı ve düzenbaz olduğunu da öğrendik."
"İLERİ SEVİYEDE NARSİSTİK EMARELER GÖRÜYORUZ"
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a saygı ve edep sınırlarını aşan ifadeler kullandığını söyleyen Göksu, "Aslında bütün bu problemlerin kaynağı İBB başkanının beceriksizliği, iş bilmezliği ve bunları örtmek için sıkça tevessül ettiği polemikçi tavrıdır. Söylediklerini okuyunca hem güldüm hem üzüldüm. Aklıma önce 'yapraklar bizi alkışlıyor' lafı geldi. Kendi kendini övdüğü diğer mübalağalı davranışları geldi. Bu tarafıyla ciddiye alıp siyasi bir cevap veremeyiz. Ama işin mizahi tarafı bir tarafa, tıp ilminin alanına giren tarafından dolayı üzüldüm. Çünkü bu açıklamalarda, örtülmeye çalışılan şey, tatmin bulmamış duyguların dışavurumudur. Aşırı ilgi ihtiyacı, kendini mübalağalı bir şekilde önemsemek, kendisine karşı hayranlık duyulması gibi birtakım sıra dışı psikolojik ihtiyaçlar ve açık söylemek gerekirse, ileri seviyede narsistik emareler görüyoruz" ifadelerini kullandı.