Son dakika: Türkiye'de kuraklık tehlikeli boyutlarda! Dikkat çeken öneri: 'Süper Vali' şart
Son dakika haberine göre Türkiye'deki kuraklık riski her geçen gün artarken, konunun uzmanlarından da muhtemel tehlikelere ilişkin önemli tespitler ve alınabilecek önlemlere ilişkin öneriler geldi. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Çiçek, "Nasıl bir zamanlar terörle mücadele etmek için süper vali vardı, şimdi su yönetiminde süper vali atamalıyız. Çünkü bir havzada 6 il varsa, 6 ilin farklı önlemler almasıyla kaotik durumlar ortaya çıkıyor. Şuan 26 havzaya süper vali atamalıyız" dedi.
TBMM Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu, Ankara Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. İhsan Çiçek, Prof. Dr. Mehmet Somuncu ve Prof. Dr. İlkay Dellal'ı dinledi. Prof. Dr. Çiçek, sunumunda Türkiye'deki kuraklığa dikkat çekti. Çiçek, "Türkiye alanının yüzde 8,5'u kadar bir alan yarı kurak alan ve yarı nemli kurak alanların oranı da yüzde 33 civarında.
Yani, kuraklığa meyilli alanlar, Türkiye'nin yaklaşık yüzde 41'inden daha büyük bir alana sahip. O yüzden kuraklık bizim için çok önemli bir olay. Baktığınız zaman, Türkiye'de kuraklık dalgalı bir seyirle gelir; bazı yıllarda çok kuvvetlenir, bazı yıllarda azalarak gelir. Örneğin, 2007 yılı, çok kuvvetli bir kuraklıktı. Şimdi de geliyor" dedi.
Kuraklığa ilişkin öneriler de sunan Çiçek, "Entegre çalışabilmek için jeofizik, atmosfer, yer bütün ölçümler tek bir kurum altında yürütülmeli ve havza bazlı yönetim yapmalıyız. Bana göre; nasıl bir zamanlar süper vali vardı, terörle mücadele etmek için, su yönetiminde süper vali atamalıyız.
Çünkü bir havzada 6 il varsa, 6 ilin farklı önlemler almasıyla kaotik durumlar ortaya çıkıyor, sorunların yönetiminde problemler çıkıyor. O yüzden de 26 havzaya su yönetiminde 'süper vali' atamalıyız" önerisinde bulundu.
OTELLERDE SU BULUNAMAYACAK
Prof. Dr. Mehmet Somuncu ise kuraklığın turizme etkilerini anlattı. Dünya Turizm Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çevre Programının 2008 yılında yayınladığı raporda turizm sektörünün atmosferdeki karbondioksit emisyon oranının yüzde 5 olduğunu hatırlatan Somuncu, "Yeni yapılan bir çalışmaya göre, bu oran yüzde 8'e çıkmış durumda.
Yakın bir gelecekte de eğer yeterli önlemler alınmaz ise küresel ölçekte, bunun yüzde 12'ye kadar gideceği öngörülüyor" dedi. Somuncu, yazlık konutlardaki su kullanıma ilişkin de ciddi bir tespitini anlattı. Şu anda, Akdeniz ve Ege kıyılarında turizm bölgelerini bekleyen en önemli problemin kuraklık ve su olduğunu ifade eden Somuncu, "Turizmi sadece sektör bazında ve oteller gibi görüyoruz.
Şu anda resmî verilere göre yazlık sayısı Türkiye'de aşağı yukarı 550 bin. TÜRSAB verilerine göre bu rakam 3 milyon. Bunların sayısı gittikçe artıyor ve arttığı yerler de Ege, Akdeniz yine ağırlıklı olarak. Bunlar sisteme dâhil oldukça bir süre sonra otellere de su bulunamayacak" dedi.
ÜRÜNLERİN VERİMİ DÜŞECEK
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlkay Dellal ise sunumunda, kuraklık ile tarım ilişkisini anlattı. Dellal, güncelledikleri bir çalışmada, hububat grubunda 2020, 2050, 2080 yılları için verim tahminleri yaptıklarını belirtti.
"Bu bulgulara göre: hububat grubunda yüzde 14, mısırda yüzde 16, baklagillerde yüzde 12, ayçiçeğinde yüzde 12, şeker pancarında yüzde 16, süt üretiminde yüzde 20 civarında azalış olacağını tahmin ediyoruz. Bunların da yine fiyatları artıracağını tahmin ediyoruz" dedi.