Son dakika | Türkiye vatandaşını sahipsiz bırakmadı! İbretlik sözler
Son dakika haberi... Türkiye, koronavirüsle mücadelesi parmakla gösterilen ülkelerin başında geliyor. Dünyanın birçok ülkesinde pandeminin ağırlaştığı dönemlerde sağlık sistemeleri çökerken Türkiye, başta şehir hastaneleri olmak üzere sağlık altyapısıyla hastalarına tam kapasite hizmet verdi. Halkın çok sayıda sağlık hizmetini karşılayan Sağlık Bakanlığı aynı zamanda, yurt dışındaki Türk vatandaşlarını da hava ambulanslarıyla ülkeye getirerek bakımlarını gerçekleştirdi. Türkiye'nin bu güzel yaklaşımı hizmetten faydalanan vatandaşların da yüzünü güldürdü. Salgına yurt dışında yakalanan ve Türkiye'ye getirilen hastaların sözleri ise adeta ders niteliğindeydi.
Koronavirüsle mücadelede çok önemli bir görev üstlenen Sağlık Bakanlığı'nın hava ambulansları, yurt dışındaki hastaları Türkiye'ye getirerek ülkesinde tedavi edilmesini sağlıyor. SABAH, pandemi sürecinde bu hizmetten yararlanan ve tedavi görmek için ülkesine dönen vatandaşlarla konuştu:
TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ HASTANE BİLE ORADAN İYİ
Proje Müdürü Mahmut Bülent Çakar (Hindistan-Kovid-19): Çalıştığım firmanın Kanpur şehrinde yaptığı metro inşaatının proje müdürüydüm. Covid-19'a yakalandım. İyi hissediyordum ama yasalar gereği hastaneye gitmek zorunda kaldım. Kanpur'da nispeten iyi bir hastaneye girdim ama çok büyük bir organizasyon sıkıntısı vardı. Doktor reçeteyi yazıyor ama içindeki ilaçlar sabah mı yoksa akşam mı verilecek onu çözemiyordu. Bir tablo yaparak kendim takip etmek zorunda kaldım. Mesela tedaviye bir antibiyotikle başladık ertesi gün antibiyotik gelmedi. Ateşimi neredeyse hiç ölçmediler. Odada böcekler vardı. En çok da yemek konusunda zorlandım ve hızlı kilo verip zayıf düştüm. İkinci haftada ikinci atağı yaşadım ve oksijen desteğine ihtiyaç duymaya başladım. Orada birkaç gün daha kalsaydım durumum iyice kötüye gidecekti. Allah'a şükür tam zamanında Türkiye'ye geldim. Exşimin başvurusuyla Türkiye'ye getirildim. Sağlık Bakanlığımıza duacıyım. Sağ olsunlar hemen ilgilendiler. Ambulans uçağa bindiğimde kendimi Türkiye'de gibi hissettim zaten. İnsan kendi ülkesine daha çok güveniyor. Türkiye'ye geldikten sonra Acıbadem Hastanesi'ne yatırıldım ve çok kısa bir süre sonra kendime geldim. Nefes almaya başladım, oksijen desteğinden kurtuldum, düzenli bir tedavi aldım ve düzenli yemek yedim.
"ALLAH KİMSEYİ VATANSIZ BIRAKMASIN"
Mühendis Alper Doğan (Kazakistan-Kovid-19): Ailem ve arkadaşlarım Sağlık Bakanlığı'na ulaştığı. Covid tedavisi için Türkiye'ye getirildim. Kazakistan'daki sağlık şartları kötüydü. Türkiye'ye gelmek istedim. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'ne götürüldüm. Orada gerekli tetkikler yapıldı ve çok iyi bir tedavi uygulandı. Orası, buradaki tedavi imkânlarıyla kıyaslanamaz bile. Kazakistan'da doktorlar tedavi yöntemi olarak burnumuza zeytinyağı sürmemizi söylediler, düşünün. Türkiye'de benimle çok iyi ilgilendiler. Allah kimseyi vatansız bırakmasın. Şehir hastanelerinde çoğu insanın evinde yiyemeyeceği yemek, evinde bulamayacağı imkânlar var. Cumhurbaşkanımızdan, Sağlık Bakanımızdan Allah bin kere razı olsun. Hiçbir ücret ödemeden çok iyi imkânlarla tedavi görüyoruz.
"GECE GÜNDÜZ BAŞIMIZDAYDILAR"
Harita etüt şefi Mehmet Mehmet Ali Polat (Kazakistan-Kovid-19): Otoyol yapımında harita etüt şefi olarak çalışmak üzere gittiğim Kazakistan'da Covid teşhisi koyulduktan sonra ambulans uçakla Türkiye'ye getirildim. Çalıştığım firma, hastane bile diyemeyeceğim bir sağlık merkeziyle anlaşmıştı ve orada iki-üç gün tedavi gördüm. Hastalığın tedavisi ve ilacı düzenli sağlanmadı. Bir oksijen tüpü bile bağlamadılar. Konsolosluğumuz aracılığıyla bir ambulans uçak talebinde bulunduk. Uçak hemen geldi ve başka bir arkadaşımızla beraber 20 Nisan'da Ankara Bilkent Şehir Hastanesine geldik. Hastanede imkânlar çok iyiydi, yoğun bir tedavi süreci geçirdim. Sürekli kontroller yapılıyordu, doktorlar ve hemşireler gece gündüz hep başımızdaydı. Ambulans uçağımız da çok güzeldi, çok konforluydu, sağlık ekibi bizimle çok güzel ilgilendi. Uçakta her türlü imkân vardı, onun da özellikle altını çizmek istiyorum.
"TEDAVİ MASRAFLARINI KARŞILAYAMAZDIM"
Duvar işçisi Erdal Topal (Sırbistan-İş Kazası): Hem maddi hem de manevi anlamda ülkemde tedavi görmek istedim. Sırbistan'da nasıl bir tedavi uygulanacağını bilmediğim ve tedavi masraflarını da karşılayamayacağım için Türkiye'ye dönmek üzere konsoloslukla görüştüm. Orada hastaneye kaldırıldım ama bana sadece kan verildi ve ilaç tedavisi uygulandı. Kırıklarıma müdahale edilmedi. Uçakla ülkeme getirildim. Ankara Dışkapı Hastanesi'nde bir operasyon geçirdim. Hastaneden ve tedaviden de çok memnun kaldım.
Sağ olsunlar doktorlarım çok iyi ilgilendi. İnsanın zor zamanında ülkesinde bu şekilde bir ilgi görmesi çok mutlu ediyor. Zor durumda bir insan olarak oradan alınıp Türkiye'ye getirilmek tabi ki beni çok duygulandırdı ve sevindirdi.
"ÜLKESİNE DÖNMESİ BABAMA İYİ GELDİ"
Temel Kostak (Almanya-Kovid-19): İş için gittiği Almanya'da koronavirüs teşhisi konulunca babasının Türkiye'de tedavi görmesini istediklerini dile getiren kızı Derya Kostak, Sağlık Bakanlığı ile iletişime geçti. Derya Kostak, "Bizimle hemen ilgilendiler ve ambulans uçakla babamı Türkiye'ye getirdik. Babam burada, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde tedavi görüyor. Hastanenin imkanları çok iyi, çok memnun kaldık.
Pandemi sürecinin başından beri 49 farklı ülkeden, 278 hasta ambulans uçakla Türkiye'ye getirildi.