Son dakika: HDP'den sözde soykırım ile ilgili skandal bildiri! İletişim Başkanı Fahrettin Altun: İttifak içinde olduğunuz partiler ne yapacak?
Terör örgütü PKK'ya yakınlığı ile bilinen ve CHP'nin de sandıktaki ortağı olan HDP, asılsız Ermeni soykırımı hakkında skandal bir bildiri yayınladı. Yayınlanan bildiride "Türkiye Ermeni Soykırımı ile 106 yıldır yüzleşmedi. Yüzleşilmeyen suç tekrarladı, yüzleşilmeyen suç, bugünlere taşındı. Büyük suç cezasız kaldı, ayrımcılık ve nefret suçları sıradanlaştı." ifadelerine yer verildi. Alçak bildiriye sosyal medya hesabından sert tepki göstren İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Milletçe merak içindeyiz; ittifak içinde olduğunuz siyasi partiler sözde Ermeni soykırımı iftiranız sonrasında ne yapacaklar? Sizinle gizli saklı ilişkilerini devam mı ettirecekler, yoksa sizi telin edip, yollarını ayıracaklar mı? Göreceğiz" dedi.
24 Nisan sözde soykırım iddialarına milletin vergileri ile maaşalan HDP'li vekiller sahip çıktı. 'Merkez Yürütme Kurulumuzun açıklaması' şeklinde bir metin yayınlayan HDP, Ermenistan'dan bile daha da ileri gitti. Skandal bildiride, Türkiye'ye yönelik alçak ifadeler kullanıldı, sözde soykırımın tanınması çağrısında bulunuldu. Skandal bildiriye İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan peş peşe çok sert tepki geldi.
İLETİŞİM BAŞKANI ALTUN: SİZİ AZİZ MİLLETİMİZE HAVALE EDİYORUZ
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, HDP'nin alçak bildirisine sosyal medya üzerinden çok sert tepki gösterdi. Altun, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
Bizim uzun ve şanlı tarihimiz gurur kaynağımızdır. Sizin kısa ve kara tarihiniz ise utanç vesikalarıyla doludur. Sizin tarihiniz, bölücü terör örgütünün tarihidir! Sizi aziz milletimize havale ediyoruz...
İTTİFAK İÇİNDE OLDUĞUNUZ PARTİLER NE YAPACAK?'
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından yaptığı ikinci paylaşımda, "Milletçe merak içindeyiz; ittifak içinde olduğunuz siyasi partiler sözde Ermeni soykırımı iftiranız sonrasında ne yapacaklar? Sizinle gizli saklı ilişkilerini devam mı ettirecekler, yoksa sizi telin edip, yollarını ayıracaklar mı? Göreceğiz" ifadelerini kullandı.
BU AÇIKLAMA ERMENİSTAN'DAN DEĞİL HDP'DEN
Türkiye, çok uzun yıllardır Ermenistan'a ve dünyaya sözde soykırım iddiaları için arşivlerin açılması ve tarihçilerin incelemesi çağrısı yapıyor. Siyaset malzemesi için olmayan soykırımı varmış gibi göstermeye çalışan Ermenistan ise bu çağrıya kulak asmıyor. Gerçeklerle yüzleşemeyen Ermenistan, dünya ülkelerinde lobi faaliyetleri ile istediğini elde etmeye çalışıyor.
Ermenistan'ın lobi faaliyetlerine Türkiye'de ise PKK'nın güdümündeki HDP ve ona yakın kuruluşlar teslim olmuş durumda... Öyle ki HDP bugün sözde soykırım ile ilgili bir kez daha skandal bir metin yayınladı. Metinde, Ermenistan'ın dilinden bile daha öteye gidildi.
SKANDAL SÖZDE SOYKIRIM BİLDİRİSİNDE ALÇAK İFADELER
İşte HDP'nin skandal sözde soykırım bildirisi...
Merkez Yürütme Kurulumuzun açıklaması:
4 Nisan 1915 günü, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin örgütü Teşkilat-ı Mahsusa tarafından 250 Ermeni aydın ve siyasetçi evlerinden alınarak zorla sürgüne gönderildi ve katledildi. Bu tarih, Ermeni Soykırımı'nın başladığı gün oldu. Ermeni halkı, binyıllardır yaşadığı anayurdundan sürülerek, büyük oranda katledildi. Anadolu Hristiyansızlaştırıldı. Soykırım neticesinde mülkiyet ve kültürel varlık kamu iradesiyle el değiştirdi.
Türkiye Ermeni Soykırımı ile 106 yıldır yüzleşmedi. Yüzleşilmeyen suç tekrarladı, yüzleşilmeyen suç, bugünlere taşındı. Büyük suç cezasız kaldı, ayrımcılık ve nefret suçları sıradanlaştı.
Ermeni Soykırımı her şeyden önce; insani, hukuki ve toplumsal bir mesele olarak bugün adil bir şekilde yüzleşilmesi ve kabul edilmesi gereken bir meseledir. Bu mesele hem iç siyasi hesaplaşmalara hem de dış siyasetteki politik muhasebe ve konumlanmalara kurban edilecek bir mesele değildir. Bu tarihsel, toplumsal ve insani meselenin, devletlerarası siyasette Türkiye ile yaşanan ilişkilerin ve politik konjonktürün bir sonucu olarak gündeme getirilmesi kabul edilemez. Ermeni Soykırımı bu topraklarda yaşandı ve adaleti bu topraklarda sağlanmalıdır.
Ermeni soykırımı, yüzyılın başında devlet içindeki karanlık odakların ve katliamcı çizginin halklara reva gördüğü bir siyasetin sembolü haline gelmiştir. Rum, Süryani, Keldani, Kürt, Alevi ve Êzidî halklarına reva görülen ve bugün de sürdürülen katliamcı siyasetin şifrelerini ve soykırım mekanizmasının mahiyetini göstermesi açısından oldukça önemlidir. Bu katliam ve kıyım mekanizmasıyla yüzleşmek, Türkiye'nin aydınlık geleceğinin, bir arada ortak yaşamın olmazsa olmazıdır.
106'ncı yıldönümünde bu toprakların kadim halkı olan Ermenilere karşı gerçekleştirilen soykırımı, yaşanmış olan büyük felaketi ve insanlık trajedisini yüreğimizde hissediyor, katledilenleri saygı ve rahmetle anıyoruz.