AK Parti İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe'den CHP'li Kaftancıoğlu'na tepki: PR yapma derdinde
Sütlüce'deki AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan AK Parti İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Canan Kaftancıoğlu ile görüşmesine de değindi. Kabaktepe, "Hayırlı olsun telefonu, nezaket yok. Randevu telefonu yok. Saygı ve nezaket kurallarının bir İstanbul il başkanı olarak İstanbul il başkanlarından da görmek konusunda da büyük bir beklenti içerisindeyim." ifadelerini kullandı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 30.03.2021 | 14:24
- Güncelleme Tarihi: 30.03.2021 | 14:38
AK Parti İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, sahada görev yapan basın mensuplarıyla Sütlüce'deki AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda bir araya geldi.
Burada konuşan Kabaktepe, davete icabet eden basın mensuplarına teşekkür etti.
'2023 seçimlerine İstanbul'da hazırlanacaksınız. İstanbul en önemli şehirlerden. Bundan sonraki stratejiniz nasıl olacak?' sorusuna Kabaktepe, 3 tane temel parametreleri olduğunu ifade etti.
Zaman, mekan ve insan farkı gözetmeyeceklerini belirten Kabaktepe, şöyle devam etti:
"AK Partimizin 2023, 2024 veya seçim öncesi çalışmalarıyla ilgili saat farkının anlamsızlaştığı, her saat ve her zaman insanın bulunduğu bir dünyada yaşıyoruz. Dolayısıyla zaman ayrımı yok, mekan farkı gözetmiyoruz. 16 milyon İstanbulluyla ne düşüncesi, ne etnik yapısı, ne partisi, ne dini inanışı... hiçbir ayrım gözetmeden İstanbullu hemşehrilerimiz, kardeşlerimiz olarak İstanbul sevdamızı onlarla paylaşmaya çalışacağız. Ana kalkış noktamız bu. İkinci olarak bir takım çalışma yöntemlerini Türkiye'de en iyi uygulayan parti olduğumuzu iddia ediyoruz. Bunu da son 20 yılda gösterdiğimiz başarılar söyletiyor. Ancak bunu da yeterli görmüyoruz. Bizim bugüne kadar uyguladığımız yöntemleri daha da geliştirerek, insanın hangi zamanda ve mekan kendisine ulaşmamızı İstanbullumuz daha çok önemsiyorsa onları da öne çıkaracağız. Bunun için çalışmalarımız başladı. En iyi iletişim kurma yönetimi yüz yüzedir demeyeceğiz, sosyal medya çok önem kazandı demeyeceğiz. O mekandaki, zamanı, bireyi önceleyerek metodoloji ve aracı kullanmayı tercih edeceğiz. Buna yönelik çalışmalarımızı, alt yapımızı güçlendiriyoruz. Üçüncü olarak ise bizim her seçim beklentilerin oluştuğu, sizin nasıl bir Türkiye, İstanbul, Bakırköy, Kadıköy, Esenler, Sultanbeyli'ye dair ürettiğiniz politikaları, gelecek tasarımınızı halk duymak ister. Kentimize, ülkemize, ilçemize dair gelecek stratejimizi belirleyeceğiz. Biz faaliyetlerimizi, dilimizi çeşitlendirecek, 16 milyon İstanbulluya 2023 2 sene sonra değil 3 ay sonra gibi inancıyla çalışarak 3 temel stratejik yaklaşımla gerçekleştireceğiz."
Kabaktepe sosyal medyaya yönelik hazırlıklarını da sürdürdüklerini kaydetti.
"İMAMOĞLU'YLA ÇOK HOŞ SOHBET ETMİŞ OLDUK"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ziyaretine ilişkin soruya ise, "Çok hoş sohbet etmiş olduk. Takdir edersiniz ki bu tip ziyaretlerde basın mensuplarını çıkardıktan sonra konuştuklarımız ziyaretin muhatabı olan kişilerin kalbinde, zihninde kalır. Ama çok hoş ve güzel bir sohbette yarım saate güzel konuları istişare ettiğimizi ifade etmiş olayım. Bu olması gereken bir şey. Türkiye'de bu takım ziyaretlerin, girişimlerin olması doğal olandır. Büyükşehir belediye başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun açıklamaları, biz de kendi internet sayfamızdan açıklamalar yaptık. Bu doğal olan süreci kendi doğallığında değerlendirerek yolumuza devam edeceğiz. Netice itibarıyla İstanbulumuzun büyükşehir belediye başkanı, İstanbulumuzun en büyük partisi olan AK Partimizi ziyaret etmiş oldu. Olağan bir ziyaret." dedi.
"SİYASİ PARTİNİN İL BAŞKANLIĞINI YAPAN BİR KİŞİNİN ASKERİ DÜZEYDE NEZAKET KURALLARINI BİLMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Canan Kaftancıoğlu'nun 'Kendisi davet edemiyorsa biz edelim, buyursun gelsin' dedi. Siz ne diyorsunuz. Bir de kaybedilmiş bir seçim var. Siz olsanız neler yapardınız?' şeklindeki soruya ise Kabaktepe, "Bu dönemde görevdeyim, dolayısıyla yapacaklarımı bundan sonra gerçekleştireceğim. Geleceğe dönük tasarımlarımızda da atamamız gereken adımları, dersleri çıkarmamız lazım." dedi.
Kabaktepe, "İstanbul gibi bir kentin, herhangi bir siyasi partinin il başkanlığını yapan bir kişinin asgari düzeyde nezaket kurallarını bilmesi gerektiğini düşünerek bunları ifade ediyorum. Kendisinin il başkanlığı açıklandığı zaman sosyal medya programı Club House'ta CHP il başkanı Kaftancıoğlu'nun katılarak gelmek istediğini ve kahve içmek istediğini söyledi. Daha sonra AK Partimizin kongresi oluyor. Kongreden 3 gün sonra ben Club House programına katılıyorum. Orada da bir gazeteci arkadaşım soruyor, CHP il başkanı 'Ben gitmek isterim, kahve içmek isterim.' Ben de zaten hemşehriymişiz; 'Buyursun gelsin kahve içelim.' diyorum. 2 tane demeç var. Sonra organize olduğuna, organize derken istendiğine inandığım bazı gazeteciler yok efendim 'Davet etti, etmedi' böyle bir PR çalışması mı var? Hakikaten İstanbul'un en büyük partisinin il kongresi olmuş. Bu kongrede il başkanı seçilmiş. Bu il başkanını tebrik etmek, ziyaret etmek mi istiyorsunuz? Bunu bir görmek istiyorum dedim. Gazete dışında da bize herhangi bir yazılı ve telefonla randevu talebinde bulunulmadı." ifadelerini kullandı.
Kabaktepe, şöyle devam etti:
"Ne zaman bulunuldu? Ben 50 yaşını geçtim bu toplumda yaşıyorum. CHP'li de çok dostum var. Bazıları da beni arayıp diyor ki; 'Ya bir davet etsene.' Bir kongre olmuş, tebrik etme yok. Hala gazete üzerinden, çevreden... Hayırlı olsun telefonu, nezaket yok. Randevu telefonu yok. Biz münakaşa da ederiz, münazara da, mütalaa da, istişare de ederiz, monolog da yaparız, bunun kitabını da yazarız. Herkesle her yerde açık yüreklilikle saatlerce de konuşuruz. Ama saygı ve nezaket kurallarının bir İstanbul il başkanı olarak İstanbul il başkanlarından da görmek konusunda da büyük bir beklenti içerisindeyim. Samimi tebrikleşme mi yapmak derdindeyiz? Üniversite forumlarında bildiri okur gibi PR çalışması mı yapmak isteniyor? Dedik bekleyelim bakalım. Kendileri ben katılırım dediği halde o davet ettiye varılan pr çalışması nereye varacak? Aradan 10-14 gün zaman geçiyor. Bir telefon geliyor; 'Biz gelmek istiyoruz.' Dedim bekleyelim. Daha 2 gün geçmeden yine bir gazetede sütununun sonunda 'Edildi, cevap verilmedi.' Hem gelmek istiyorsun, gelmek istediğini 15 gün sonra telefon edip söylüyorsun.
Telefon ettikten sonra da sabretmiyorsun; gazeteciye 'Biz telefon ettik de cevap vermediler.' diyorsun. Ondan sonra inandım ki nezaketli ve saygılı bir şekilde bir İstanbul il başkanına yakışır şekilde, İstanbul'un değil Türkiye'nin büyük partisini ziyaret etmek değil bir PR çalışması yapmak. Cevap vermedim. Cevap hala orada sporlanmış duruyor. Sporu açar mıyız, açmaz mıyız, nezaket ve saygıya gösterilen tavır bizim de buradaki pozisyonumuzu belirler. Kongremiz oldu Ekrem bey bizi aradı, tebrik etti. Teşekkür ettik. Büyükşehirin özel kalemi aradı, aynı gün de randevu verdik. CHP diye bir problemimiz olsa biz bunu yapar mıyız? Öyle bir derdimiz yok. Tüm partilerimizle görüşüyoruz. MHP'mizle de görüştük, Vatan Partisi, Saadet Partisi... Telefon ediyor, tebrik ediyorlar. Ben kongresi olan partileri arıyorum. Biz burada birbirimize olan saygı, sevgi, nezaketi kaçırırsak AK Parti il başkanı buna da böyle tavır koyar. Söylüyorum, yok davet edemediğini edermiş de, konuşacağını konuşmuş da... Münazara da, mütalaa da, istişare de yaparız. Bu kelimeleri sözlüklerinde yoksa açsınlar Türk lügatta var. Ve ya gelsinler onların ne olduğunu da ben onlara söylemiş olayım. Bununla bitirmiş olayım. Hikaye bu. Bu hikaye nasıl yorumlanır, sizin takdirinize. Bendeki bıraktığı izlenim bu. Ne güzel ziyayet ederler, siz gidersiniz. Samimiyeti, nezaketi, PR'ı da birbirinden ayıracak derece siyasi anlayışa sahip olduğumuzu ifade ediyorum. Biz gelmek istiyoruzu; çağırdılara, 15 gün sonra ettikleri telefonu gazeteden cevap vermedilere çeviren telefonla biz gelmek istiyoruz davetini biz sporladık, koyduk. Biliyorsunuz sporlanan şeyler uygun yaşama şartları geldiğinde ortaya çıkar, bazen çıkmaz. Bakalım ne çıkacak? Önümüzdeki süreçte göreceğiz. Böyle bir karşıtlığımız, görüşme olur, olmaz diye bir durumumuz yok."
"Canan Kaftancıoğlu'nun partisinin dışında şahsi bir durum olduğunu mu söylediniz?" sorusuna da Osman Nuri Kabaktepe, "Şunu söylüyorum. Burada saygı, nezaket ve samimiyete uymayan bir durum var. Türkiye'nin ve İstanbul'un en büyük partisinin İstanbul il başkanı bir kongre yapıyor, tebrik etmiyorsunuz. Sosyal medyada bir şeyler söylüyorsunuz. Sonra kendiniz gitmek istiyorum cümlesini davet edildiğime eviriyorsunuz. 15 gün sonra telefon edip gelmek istiyorsunuz. Cevabı beklemek için 2 gün sabredemiyorlar. Hemen bir gazeteciye yazdırıyorsunuz. Parti kararı mıdır bilemiyorum. Herkes kendi kararını alabilir, problem yok. Bizim tavrımızı söylüyorum ben. CHP il başkanının kişisel tavrı mıdır, partisinin kararı mıdır? bilmem. Biz CHP büyükşehir belediye başkanıyla burada oturup konuşuyorsak tüm CHP'lilerle konuşuruz. Bizim öyle bir problemimiz yok."
"KENDİMİ ŞUAN VE GELECEKTE SADECE AK PARTİMİZİN İL BAŞKANI OLARAK GÖRÜYORUM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan uzanan siyasi serüvenini kendisinde de görüp görmediği sorulan Kabaktepe, "Kendimi şuan ve gelecekte sadece AK Partimizin İl başkanı, Türkiye'miz en büyük ilinin il başkanı, Türkiye'nin dünyaya açılan kapısının il başkanı, bizim 600 yıl dünyaya hükmetmiş son Türk devleti olan Osmanlı İmparatorluğu'nun, payitahtının il başkanı, sağlık ve eğitim başkentinin il başkanı olarak bugün de yarın da öyle görüyorum, öyle planlıyorum. Kariyer tasarımı yapmak ona esir olarak yaşamaktır, onu anlamsız olarak görürüm. Bu kişisel bir şey.
"1994 RUHU DERKEN ÖYKÜNME DEĞİL, GELECEĞİN 30 YILLIK TASARIMINA VURGU YAPIYORUZ"
1994 ruhu derken neyi kastettiği ve nasıl bir çerçeve çizdiği sorulan Kabaktepe, "1994 ruhu derken öykünme değil, geleceğin 30 yıllık tasarımına vurgu yapıyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliği birinci temel ruhumuz. AK Parti'nin son genel kongresinde Cumhurbaşkanımız; 'Medeniyet nöbetini devralmaya geliyoruz.' dedi. Dünya liderliğine vurgu yapmak istiyoruz. Türkiye'deki liderliği, çıkışının ve Türkiye'yi dönüştürücü adımlarını atışının başlangıcı 94, aynı şekilde dünyanın sıkıştığı, hakkın ve hakkaniyetin olmadığı dünyada, Cumhurbaşkanımızın kendi ifadesiyle medeniyet nöbetini almaya başlayacağı dünya liderliğininin de 2023 yılında yapacağımız güçlü çalışmalarla tescil edilip, büyük Türkiye'yi inşa edeceği süreç olarak değerlendiriyoruz. 1994'te en temel şey kadınlarımızın ve gençlerimizin siyasi katılımının Türkiye'de en yüksek gösteren kurucusudur Recep Tayyip Erdoğan. Yine onun bu öncülüğünü de vurgulamak için onu söyledik. Geleceği tasarlarsanız başarılı olursunuz, bu bilinçteyiz."