Türkiye'nin ürettiği zırhlı araç Pars dünyaya damga vurdu! Türk zırhlısı Pars'tan daha iyisi yok
Türkiye'nin savunma sanayideki başarılı çalışmaları dünya çapında dikkat çekmeye devam ediyor. Türk zırhlı aracı Pars şimdiden birçok ülkenin listesine girdi. Pars İzci yerlilik oranı olarak bugüne kadarki kara araçları arasında en yüksek orana sahip.
Türkiye'nin zırhlı araç üreticilerinden FNSS'nin güvenlik güçleri için geliştirdiği Pars İzci 6x6 ve 8x8 araçlarla dünyaya damga vurması bekleniyor. Pars İzci aracındaki yerlilik oranı ise bugüne kadarki kara araçları arasında en yüksek oran.
FNSS, güvenlik güçlerinin zırhlı kara aracı ihtiyacının karşılanmasına yönelik yürütülen Özel Maksatlı Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç Projesi (ÖMTTZ) kapsamında geliştirilen Pars 6x6 ve Pars 8x8 araçlarını seri üretim aşamasına getirdi.
Şirket, araçların gelişim sürecinde görev alan uzmanların deneyim ve değerlendirmelerinden oluşan bir video hazırladı. FNSS İş Geliştirme Bölüm Müdürü Burak Sağ, projeye ilişkin değerlendirmesinde, Pars İzci'nin 2000 yıllarda geliştirmeye başladıkları 6x6 ve 8x8 araç ailesinin önemli kilometre taşlarından birini oluşturduğunu söyledi.
Pars İzci konseptinin geliştirilme sürecinin Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından başlatılan ÖMTTZ Projesi'yle paralellik gösterdiğini anlatan Sağ, başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere dost ve müttefik ülkeler için geliştirdikleri tüm araçlarda kullanıcı gereksinimlerinin ön planda tutulduğunu vurguladı.
Her zaman göreve göre araç tasarımı prensibiyle hareket ettiklerini anlatan Sağ, "Teklife çağrı dosyasında yer alan gereksinimler ekiplerce detaylı şekilde analiz edildi. Keşif harekatı aracı ihtiyaçlarını en optimum ve maliyet etkin karşılayacak alternatifler geliştirildi. Gelinen aşamada Pars İzci özellikle balistik cam konseptiyle sürücü ve yanında oturan komutana geniş görüş açısı sağlaması bakımından ciddi bir durumsal farkındalık avantajı sağlıyor." dedi.
Pars İzci 6x6 ve 8x8'lerin diğer Pars araç ailesiyle birçok ortak özelliği paylaştığını aktaran Sağ, özellikle ortada motor konseptiyle yüksek hareket kabiliyetine sahip aracın normal yol koşullarında, arazi ve gevşek zeminde dengeli sürüş imkanı sağladığını belirtti. Sağ, ayrıca aracın virajlarda oldukça düşük bir savrulma riskine sahip bulunduğunu söyledi.
GÜVENLİK GÜÇLERİNİN YENİ ARACI PARS İZCİ İHRACATTA DA İDDİALI
Sağ, "Keşif harekatı için tasarlanan Pars İzci 6x6 ve 8x8'in başta meskun mahal harekatları olmak üzere diğer birçok görevi başarıyla gerçekleştireceğine şüphemiz yok. Uluslararası alanda da birçok ihracat başarısına imza atacağına bugünden inanıyoruz." diye konuştu.
Pars İzci'nin yerlileştirilmiş alt sistemleriyle öne çıktığına işaret eden Sağ, araçların komutan ve sürücünün yan yana oturması sayesinde müşterek keşif harekatı yapabilme, iç konuşma tertibatına ihtiyaç olmaksızın iletişim sağlayabilme ve intikal durumunda gerektiğinde komutana müdahale imkanı sağlama gibi olanaklar sunduğunu kaydetti.
"HER GEÇEN GÜN DAHA İYİYE GİDİYORUZ"
Geçtiğimiz günlerde açıklamalarda bulunan FNSS Ar-Ge Proje Lideri Cihan Büyükbayram da savunma sanayisinin ana ve alt yüklenicileriyle topyekun gelişmesine bağlı olarak, her geçen gün yerli alt sistemlere yenilerinin eklendiğini dile getirmişti. Bu kapsamda hem dışa bağımlılığın azaldığına hem de yurt dışında rekabet gücünün arttığına işaret eden Büyükbayram, "Bu şüphesiz SSB'nin ortaya koyduğu vizyon ve stratejinin bir sonucudur. Ana yüklenicilerin yönlendirmesi ve tecrübesiyle alt yüklenicilerin emeğinin bir araya gelmesi sonucu olarak yerli alt sistemler geliştiriliyor ve her geçen gün daha iyi noktaya gidiyoruz" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Büyükbayram, güvenlik güçlerinin yeni araçlarındaki yerlilik oranına dikkati çekerek, "Gururla söyleyebiliriz, Pars İzci aracımızdaki yerlilik oranı bugüne kadarki kara araçları arasında en yüksek oran. Bu kısa sürede olabilecek bir şey değil. Ar-Ge'ye verdiğimiz önem, ayırdığımız öz kaynağın meyvelerin topladığımızı söyleyebiliriz. Alt yüklenicilerimizle beraber de Ar-Ge projeleri yürütmekteyiz. Bunların sonucunda yerli alt sistemler ortaya çıkmakta ve ürünlerimizde araçlarımızda kullanmaktayız." dedi.
"TSK'YA EKSTRA YETENEKLER KAZANDIRACAKLAR"
Araçlarda zorlu koşullar ve görevleri yerine getirebilmesi için ciddi gereksinimlere ihtiyaç duyulduğunu belirten Büyükbayram, şunları kaydetti:
"Bu gereksinimlere cevap verebilecek güç aktarma organları, hidropnömatik süspansiyon yurt içi kabiliyetlerle geliştirilmiş durumda, proje için hazır.
Yerli motoru da önemsiyoruz. Türk savunma sanayisi için çok önemli bir kalem. 2021 yılı içinde yerli motor kalifikasyon süreci tamamlanacak ve Pars İzci aracına entegre edilip kullanılmaya başlanacak."
Pars İzci, Kara Kuvvetlerimizin envanterine girecek ilk yerli 6x6 ve 8x8 araçlar olacak. Arazide yüksek hareket kabiliyeti ve yolda yüksek hızlara ulaşabilen, Türk Silahlı Kuvvetlerine ekstra yetenekler kazandırabilecek araçlar.
Ayrıca yüksek durumsal farkındalığı ve üstündeki sensörleri sayesinde farklı keşif ve devriye görevlerinde başarıyla görev yapabilecekler."
TÜRK SAVUNMA SANAYİSİNE İLGİ ARTIYOR
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ise Türk savunma sanayisi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Demir, video konferans yöntemiyle, Yıldız Teknik Üniversitesi Savunma Sanayi Teknolojileri Topluluğu'nun organize ettiği Savunma Sanayi Zirvesi'nde açılış konuşması yaptı.
Başkanlık olarak güvenlik güçlerinin ihtiyacı olan sistemleri azami oranda yerli ve milli imkanlarla sağlamayı amaçladıklarını vurgulayan Demir, bunu yaparken geleceğin harekat ortamına ilişkin teknoloji ve eğilimleri yakından takip ettiklerini söyledi.
Demir, insansız teknolojiler, lazer ve elektro manyetik silah sistemleri, siber güvenlik ve uzay, uydu teknolojileri, sanal gerçeklik, yapay zeka ve robotik gibi geleceğin savunma sanayisi trendleri üzerine çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğünü belirtti. Savunma sanayisinde Türkiye'nin yerlilik oranı arttıkça bağımsızlık ve masadaki müzakere gücünün arttığını dile getiren Demir, dış politikada Türkiye'nin bölgesinde önde gelen bir güç olduğu gerçeğinin daha büyük oranda kabul gördüğünü ifade etti. Demir, savunma sanayisinin yaptığı atılımla dünyanın ilgiyle takip ettiği bir konuma geldiğini kaydetti.
Türkiye'nin savunma sanayisinde teknoloji ithal eden değil, teknoloji ihraç eden ülke konumuna doğru emin adımlarla yürüdüğünü belirten Demir, şöyle konuştu: "Bugün yürüttüğümüz proje sayısı 750'yi aşmakta. Proje hacmimiz 60 milyar doları buluyor. Dünyanın en büyük 100 savunma sanayisi içinde 7 Türk şirketi bulunuyor. 5 sene önce bu sayı sadece ikiydi. Savunma sanayisi ihracatımız son 5 yılda yüzde 30 artarken ithalatımız ise yaklaşık yüzde 60 düşmüştür. Bu sonuçlar hayal etmenin ve hayallerimiz için çalışmamızın bir karşılığıdır. Ülkelerin savunma harcamaları incelendiğinde savunma sanayisi alanında ciddi bir güç rekabetinin yaşanmakta olduğu çok açık şekilde görülüyor. Savunma sanayisi ihracatının ileri teknoloji ihracatı olması nedeniyle bu sektörde güçlü olan ülkeler stratejik rekabet üstünlüğüne sahip oluyorlar. Ülke olarak savunma sanayisinde iyi bir durumdayız diyebiliriz ancak bunun yetmediğini her zaman söylüyoruz. Bu alanda iyi bir yürüyüşümüz var ama koşmamız gerekir diyoruz. Koşmak için de enerji lazım. Enerji de siz gençlerde."
Gençlerin bağımsız bir savunma sanayisi gerçekleştirmede en büyük itici güç olduğunun altını çizen İsmail Demir, nitelikli insan kaynağı oluşturmaya dönük bir dizi çalışma başlattıklarını anlattı.
Demir, Savunma Sanayi Akademisi, Vizyoner Genç, meslek liselerine dönük öğrenci ve öğretmen yetiştirme programlarıyla bu çalışmalardan olumlu sonuçlar almayı hedeflediklerini belirtti.