Darbe mağdurları konuştu! 60 yıldır bugünü bekliyorduk
Türkiye'nin kara lekelerinden 1960 darbesinin ardından yapılan yargılamaların hukuki dayanağının kaldırılmasını içeren kanun teklifi yasalaştı bir çok aile tazminat hakkı kazandı. Yaşatılanlar hakkında konuşan aileler, "O dönem yaşadıklarımız rüyalarımıza giriyor. 60 yıldır bugünü bekliyorduk" dedi
Türk demokrasi tarihinin kara lekelerinden biri olan 27 Mayıs 1960 darbesinde yargılamaların hukuki dayanağının kaldırılmasını içeren kanun teklifi 23 Haziran 2020'de TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.
592 AİLEYE TAZMİNAT HAKKI
Böylece aralarında 395 Demokrat Parti milletvekili ile 197 bürokrat, işadamı, devlet memuru yakını bulunan toplam 592 aile için maddi ve manevi tazminat hakkı doğdu. Ayrıca bu yasa ile demokrasi ve darbe karşıtlığı artık resmen kurumsallaşmış oldu. 30 darbe mağduru ailenin avukatı Gökhan Karateke, "Komisyon, darbeden sonra mal varlıklarına el konulmasından dolayı maddi zararların ve yürütülen soruşturmalar nedeniyle de manevi zararların tazmini için kuruldu. Müracaatlar 24 Şubat 2021 tarihinde başladı. 24 Mayıs 2021'de sona erecek" dedi.
Yeni çıkan kanun ile 1960 askeri darbesiyle büyük haksızlığa uğrayan ve Yassıada'da yargılanan milletvekili ve bürokratlara iade-i itibar olacağını vurgulayan Karateke, "Kurulan mahkemelerin vermiş olduğu haksız ve hukuksuz kararların yok hükmünde sayılarak verilen cezaların adli sicilden silinmesi gerçekten çok güzel bir gelişme. Askeri darbe mağdurları 60 yıldır bu kanunu bekliyordu" diye konuştu.
"RÜYALARIMA GİRİYOR"
Darbe sürecinde mağdur olan aileler o dönem yaşadıklarını anlattı. Darbe mağdurlarından 74 yaşındaki iki çocuk babası Mustafa Ahmet Acun şöyle konuştu:
"Darbe olduğunda 14 yaşındaydım. Maalesef yaşananları ve çektiklerimizi berrak bir şekilde hatırlıyorum. Babam Sebati Acun DP İzmir milletvekiliydi. O dönemde 4 sene 2 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. İhtilal günü evimizin önünde davul çalıp dansöz oynattılar. 14 kişinin çalıştığı tıbbi laboratuvarımız vardı. İşyerimizi kapattılar. Banka hesaplarına el koydular. Maddi sıkıntılardan dolayı koleji bırakmak zorunda kaldık. Daha sonra dayım yardım edince koleje devam ettik. O zamanki öğretmenlerimiz bize hakaret ettiler. Bizi 'Siz düşük çocuklarsınız' diye aşağıladılar. Ayrıca babalarımız için, 'Bunların hepsi hırsız. Cezalarını görecekler' gibi ifadeler kullandılar. O dönemde İzmir-Ayvalık arasında çalışan Sebat Turizm vardı. Babamın adı Sebati olduğu için çıkan dedikodularla babamınmış gibi gösterildi. 1955 model Rammler marka arabamız vardı. Bizi lüks yaşamla suçlayabilmek için o arabayı bile Cadillac gibi sundular. Yaşadıklarım hâlâ aklımdan çıkmıyor. Rüyalarıma giriyor. TBMM'de çıkan yasadan dolayı çok memnunuz. Emeği geçen herkese teşekkür ederim."
"BAŞARILI ÖĞRENCİYKEN SINIFTA BIRAKTILAR"
Yapılan baskıları anlatan 73 yaşındaki Mehmet Mircan Fırat ise, "Babam Hüseyin Fehmi Fırat Demokrat Parti'nin kurucularından. 1960 darbesi olduğunda ben 12 yaşındaydım, babam da milletvekiliydi. Babamın iki kere idamını istemişlerdi. Ortaokul birinci sınıfa gidiyordum. Sınıfın başarılı öğrencilerindendim. Darbe olduktan 3 gün sonra karne aldık. Karneyi görünce çok şaşırdım. Sınıfta kaldığımı öğrendim. Şoke oldum. Yargılanan bir milletvekilinin oğlu olduğum için sınıfta bıraktılar. Öğretmenlerim her gün tahtaya çıkartıp hakaret ediyordu. Hatırlamak bile istemiyorum, çok kötü günlerdi. O dönemde 592 kişi hırsızlıkla ve yolsuzlukla suçlandı. Ancak tiyatro mahkemelerde bu suçlar daha önceden tayin edilmişti. Sonunda herkes beraat etti" dedi.
"DAİREMİZİ SATMAK ZORUNDA KALDIK"
74 yaşındaki Oktay Yalkın, "O dönemde 13 yaşındaydım. Babam İhsan Yalkın Demokrat Parti'den Manisa Milletvekiliydi. 4 sene 2 ay hapis cezası almıştı. Ben o dönemde kolejde okuyordum. Paramız olmadığı ve maddi imkânsızlıktan dolayı dairemizi satmak zorunda kaldık. TBMM'de çıkan kanun hayırlı bir karar oldu. 60 yıldır bekliyorduk. Annem tek başına bizi büyüttü. Zor günler geçirdik. Babam dünyanın en dürüst insanıyken hırsızlıkla suçlandı. Daha sonra haklı olduğumuz ortaya çıktı. Babamı ihtilalden 1-1.5 sene sonra görebilmiştim. 40-45 dakika kısıtlı konuşabildik. Rahmetli Menderes'i de yakından gördüm" diye konuştu.