Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi! Tüm Türkiye takip edecek
Sabah tarafından düzenlenen ve Türkiye'nin güçlü kadınlarını bir araya getiren 'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi' bugün Turkuvaz Medya Merkezi'nde yapılıyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın birer video ile katılacağı zirvede, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk online olarak katılımcılara seslendi. Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, kadınların özel ve kamusal hayatını dengeleyen çözümler üretmeye devam edeceklerini belirterek, "Toplumsal dokumuzla ahenkli, milli benliğimizi merkeze alan yaklaşımlarla ilerleyeceğiz ve inanıyorum ki bu topraklarda artan kadın gücü, küresel sorunların çözülmesinde de büyük katkı sağlayacak." dedi.
Turkuvaz Medya Grubu'nda bulunan Sabah gazetesi tarafından düzenlenen ve Türkiye'nin güçlü kadınlarını bir araya getiren 'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi' bugün Turkuvaz Medya Merkezi'nde gerçekleşiyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın birer video ile katıldığı zirvede, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk online olarak katılımcılara seslendi.
EMİNE ERDOĞAN: KADIN GÜCÜ SORUNLARI ÇÖZECEK
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Turkuaz Medya tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi'ne video mesaj ile katıldı. Emine Erdoğankadınların özel ve kamusal hayatını dengeleyen çözümler üretmeye devam edeceklerini belirterek, "Toplumsal dokumuzla ahenkli, milli benliğimizi merkeze alan yaklaşımlarla ilerleyeceğiz ve inanıyorum ki bu topraklarda artan kadın gücü, küresel sorunların çözülmesinde de büyük katkı sağlayacak." dedi.
Emine Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Dünya, her gün yeniden kuruluyor. Ülkeler soluksuz bir şekilde birbirleriyle yarış halindeler. Bilhassa içinden geçtiğimiz bu zorlu günlerde, dünyanın makas değiştirdiğini hepimiz görüyoruz. Bugün en çok çalışıp en çok yenilik getiren, yarının hakimi olacak. İşte biz bu yarışta, son derece özel karaktere sahip kadınlarımızla koşuyoruz. Tarih boyunca, toplumun maddi-manevi ihtiyaçlarından tutun, vatan müdafaasına kadar, kadınlarımız üstün görevler yerine getirmiştir. Sadece Bacıyan-ı Rum teşkilatının varlığı bile, ilham almaya, bize güç vermeye yeter. İstiklal Harbi gibi, dünyanın sayılı zaferlerinden biri, kadınlarımızla omuz omuza kazanılmıştır. Dünyanın birçok ülkesinden çok daha önce, seçme ve seçilme hakkına mazhar olmuşlardır. Dolayısıyla, kendi coğrafyamıza bakarken, yine kendi gözlüklerimizi kullanmalıyız."
Türkiye'nin güçlü kadınlarını bir araya getiren 'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi' bugün Turkuvaz Medya Merkezi'nde yapılıyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk zirvede bir konuşma yaptı.
GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN GÜÇLÜ KADINLARI! BAKAN SELÇUK'TAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Bakan Selçuk, "Kadınların kooperatif yoluyla güçlendirilmesi için yeni bir proje hazırlığımız bulunuyor. Bu yıl içerinde buna başlayacağız. Kadınlarımızın her alanda karar alma mekanizmalarında etkin bir şekilde yer almasını istiyoruz. Bu sadece siyasette değil her alanda bunu istiyoruz." ifadelerini kullandı.
BAKAN PEKCAN: GÜNÜMÜZÜN EKONOMİSİ KADINLARIN GÜÇLENMESİ İÇİN FIRSATLAR SUNUYOR
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye'nin gelişme ve kalkınmada önemli hedeflerinin olduğunu belirterek, "Kadınlarımızın potansiyellerini en iyi şekilde sergileyebilmeleri, hedeflerimize ulaşmada yadsınamaz bir katkı sağlayacaktır." dedi.
GENİŞ KATILIM SAĞLANACAK
'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi' Sabah&Daily Sabah Yazılı Medya, İcra Kurulu Üyesi Reklam Genel Müdürü Ceyda Uzman'ın açılış konuşmasıyla başladı. Cansın Helvacı moderatörlüğünde gerçekleştirilecek 'Siyasette Kadın' başlıklı ilk panelde AK Parti Grup Başkan Vekili Özlem Zengin, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece birer konuşma yaptı.
Sabah Gazetesi Ekonomi Müdür Yardımcısı Dilek Güngör moderatörlüğünde gerçekleşecek 'İş Hayatında Kadın' konulu panele Opet Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, Kütahya Porselen Yönetim Kurlu Başkanı Sema Güral Sürmeli, Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, Akfen Holding Yönetim Kurulu Üyesi Pelin Akın Özalp ve Demsa Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Demet S. Çetindoğan katıldı.
'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi'nin 'Sporda Kadın' paneli ise Milli Jimnastikçi Göksu Üçtaş Şanlı, Milli Tekvandocu Hatice Kübra İlgün, BJK Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Bahar Özgüvenç ve BJK Kadın Futbol Takım Kaptanı Başak Gündoğdu katılımıyla gerçekleşti.
Panelin moderatörlüğünü ise A Spor sunucusu Ceyda Dönmez üstlenecek. Zirvede, Ajda Pekkan, Muazzez Ersoy, Türkan Şoray, Sibel Can ve Fadik Sevin Atasoy video ile katılıp birer konuşma yapacak. ATV Kahvaltı Haberleri Sunucusu Nihan Günay da 'Sanatta Kadın' paneli ile zirvenin son bölümünü sundu.
'ÖNYARGILARI YIKARAK BAŞARIYA ULAŞTIK'
Turkuvaz Medya Grubu'nun yazılı basındaki amiral gemisi Sabah Gazetesi tarafından düzenlenen ve Türkiye'nin güçlü kadınlarını bir araya getiren 'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi'nde 'Sporda Kadın' panelinde milli kadın sporcular önyargıları ve algıları yıkarak başarıya ulaştıklarını söyledi. Kadın sporcular, kız çocuklarına asla vazgeçmemelerini ve hayalleri için çalışmaya devam etmelerini tavsiye etti.
'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi'nin 'Sporda Kadın' paneli Milli Jimnastikçi Göksu Üçtaş Şanlı, Milli Tekvandocu Hatice Kübra İlgün, BJK Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Bahar Özgüvenç ve BJK Kadın Futbol Takım Kaptanı Başak Gündoğdu'nun katılımıyla gerçekleşti. Panelin moderatörlüğünü ise A Spor sunucusu Ceyda Dönmez üstlendi.
SAÇINI UZATANA DA KESENE DE MOBBİNG
Bahar Özgüvenç, erkek arkadaşlarıyla oynayarak başladığı futbol kariyerinde 1996 yılında lisanslı futbolcu olduğunu söyledi. O dönemlerde kadın psikolojisi ve fizyolojisinden anlamayan antrenörlerle çalışmak zorunda kaldıklarını belirten Özgüvenç, "Ne düşündüğümüzle ilgili empati kuramadıkları için zorluk yaşadık. Konuşma tarzlarından tutun da antremana çıkmadığınızda söylemleri, verdikleri cezalar ile kötü deneyimler yaşadık. Saçını kesene, uzatana, makyaj yapana mobbing yaptılar. Birçok arkadaşım bu yüzden sporu bıraktı. Gün geçtikçe antrenörlerin bakış açısı değişti" dedi.
Toplumdaki 'kadından futbolcu mu olur' algısını yıkmak için hala çalıştığını kaydeden Özgüvenç, Aspor'daki programı ve Beşiktaş Futbol Kulübü'nün desteğiyle yavaş yavaş önyargıların kırıldığını söyledi. Spor hayatında bir çok kez sakatlandığını ifade eden Özgüvenç, o dönemlerde ameliyat paralarını kendilerinin karşılamak zorunda kaldıklarını ve kulüplerin de arkalarında durmadığını vurguladı. Özgüvenç, "O sürede oynağım kulüp sakalıkta yanımda olmadı, ama iyileşince teklif etti. Ben de oynamaya devam ettim. Şimdi öcümü o takımı Beşiktaş ile yenerek alacağım" dedi.
'ÇOK ÇALIŞIN HİÇBİR ZORLUKTAN YILMAYIN'
Başak Gündoğdu da erkeklerde teneffüste futbol oynarken 12 yaşında keşfedildiğini belirterek "Ailem çok destek oldu ben çok şanslıyım. Şimdiye göre eskiden çok daha fazla önyargı vardı. Beşiktaş'ın kadın futbol takımı kurmasıyla algıları yıktık. Benim başladığım yıllarda çok yetenekli de olsa aileleri istemediği için birçok arkadaşım gelemedi. Bana da ailem tek bir şart koştu. Eğitim ve sporu bir arada yürütmek zorundaydım. Mühendislik okudum, çok da mutluyum. İleride çocuğum olursa baskı yapmayacağım, ama kesinlikle sporcu olmasını isterim. Bir insan sporcu olursa iş hayatında da çok başarılı oluyor" dedi.
'Futbolcuların bacakları çarpık olur' önyargısının çok yaygın olduğunu söyleyen Gündoğdu, annesinin bu önyargıyı yıkmak için çok fazla mesai harcadığını belirtti. Gündoğdu hem başarılı bir sporcu hem de başarılı bir öğrenci olunabildiğine dikkat çekerek, "Hiçbir zorluktan yılmasınlar, çok çalışsınlar, engellere takılmasınlar, vazgeçmesinler neler başarabildiklerini görsünler" dedi.
EN ANLAMLI MADALYA 11 AYLIK LİNA İLE
Göksu Üçtaş Şanlı, Gaziantep'te anne ve babasının götürdüğü spor salonunda antrenörün yönlendirmesiyle daha iyi bir yerde eğitim almak için Bolu'ya gittiklerini belirtti. Şanlı, "5 yaşındaydım. Ailecek Bolu'ya gittik, bir hafta denediler ve kalmama karar verdiler. Ailem dönecekti benim yatılı kalmam gerekiyordu. Babam sordu, 'Kalmak istemiyorum', dedim. Annem 'Bak kızım kalırsan çok iyi jimnastikçi olacaksın, öğretmen olacaksın', dedi. Bu konuşmadan sonra 'Gidelim evimizi alıp gelelim', dedi. 'Kalırım siz gidin' dedim ve 5 yaşındaydım. Annemin o gün yaptığı fedakarlığı anne olunca anladım" dedi.
Anne olduktan sonra kendini daha güçlü hissettiğini dile getiren Şanlı, kızı Lina 11 aylıkken aldığı Dünya Kupası Madalyası'nın hayatının en anlamlı madalyası olduğunu söyledi. Küçük kızlara örnek olmaya çalıştığını ifade eden Üçtaş, "Hayallerinden vazgeçmesinler, kendilerini yıkmaya yıldırmaya çalışanlara izin vermesinler, içlerindeki güce güvensinler" dedi.
'MAHALLEDEKİ TÜM ERKEK ÇOCUKLARINI DÖVDÜM'
Hatice Kübra İlgün, tekvandonun ne olduğunu bile bilmeden uzun bacakları nedeniyle bu spora seçildiğini söyleyerek "Erkeklerle kavga etmeyi çok seviyordum, bütün mahalleyi dövmüştüm bari dövüşe başlayayım da enerjimi burada atayım diye düşündüm" dedi. 16 yıldır bu sporu yaptığını belirten İlgün, 2012'de sakatlandığında bırakmayı bile düşündüğünü büyük imkansızlıklar çektiğini, ancak babasına olan madalya sözü nedeniyle asla vazgeçmediğini dile getirdi. İlgün, Tokyo Olimpiyatları'nda madalya almayı istediğini belirterek Türkiye'ye olimpiyatlarda kadınlar tekvando dalında ilk madalyasını getirmek istediğini vurguladı. İlgün, her kadının kendini savunmaya yetecek kadar bir dövüş sporu öğrenmesi gerektiğini söyleyerek, sporcu olmayı isteyen kadınların da kendilerine inanması gerektiğini vurguladı.
GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ
'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi' Halkbank, İstikbal ve Koza Altın İşletmeleri ana sponsorluğunda gerçekleştirildi. Zirve'de Pierre Cardin, Cacharel, U.S. Polo Assn., Aydınlı, Borsa İstanbul Grubu, Turkish Airlines, Vakıfbank, Arnica, Bahçeşehir Koleji, Migros ve TSPB panel sponsorluklarını üstlendi.
KADIN SANATÇILARDAN ÖNEMLİ TAVSİYELER
Turkuvaz Medya Grubu'nun yazılı basındaki amiral gemisi Sabah Gazetesi tarafından düzenlenen ve Türkiye'nin güçlü kadınlarını bir araya getiren 'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi' bugün Turkuvaz Medya Merkezi'nde gerçekleşti.
'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi'nin Ajda Pekkan, Muazzez Ersoy, Türkan Şoray, Sibel Can ve Fadik Sevin Atasoy'un video ile katılıp birer konuşma yaptığı ATV Kahvaltı Haberleri Sunucusu Nihan Günay moderatörlüğündeki 'Sanatta Kadın' paneli ile son buldu. Pekkan, Atasoy, Ersoy, Can ve Şoray Nihan Günay'ın yönelttiği üç soruyu yanıtladı.
KADINLAR GÜNÜ İÇİN VERMEK İSTEDİĞİNİZ MESAJ NEDİR?
Ajda Pekkan: Bugün Dünya Kadınlar Günü... Günümüz kutlu olsun, tüm kadınları sevgiyle kucaklıyorum.
Fadik Sevin Atasoy: 8 Mart Kadınlar günü benim için üretken, çalışkan, işçi kadınların günü. Zaten günün tarihçesine baktığımız zaman fabrika işçisi kadınların yarattığı farkındalıkla ortaya çıktığını görüyoruz. Daha sonrasında Birleşmiş Milletler tarafından dünya çapında kabul ediliyor. Sadece 1 gün olarak kutlanmamalı, her gün üreten işçi emek veren kadınları takdir etmeli ,hatırlamalı ve destek vermeliyiz.
Muazzez Ersoy; Sadece senede bir günün kadınlar günü olarak anılmasını kabul etmiyorum. Kadın çok kutsaldır, Rabbimizin bile kendinden verdiği ismi taşır. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla deriz. Kadın anadır, emek verendir, doğurganlığından dolayı kutsallığı çok özeldir. Kadınlara da şunu söylemek istiyorum; hiçbir zaman şikayet etmesinler, kendi ayakları üzerinde dursunlar, çocuklarını en iyi şekilde yetiştirsinler. Beylerin de kadınlara özel muamele etmesini istiyorum. Onları da doğuran bir anne, bir kadına yaptıkları zulümle annelerine zulüm etmiş gibi olurlar.
Sibel Can: En başta kadınların birbirine destek verdiği, artık üçüncü sayfa haberlerinin olmadığı bir yıl diliyorum, kadınlar günümüz kutlu olsun.
Türkan Şoray: Bu ülke kadınların ve onların yetiştirdiği erkeklerin gücüyle el birliğiyle çok güzel yarınlara kavuşacak. Kadınlara şiddetin son bulduğu kız çocukların eğitimden mahrum olmadığı bir dünyanın umudu içindeyim. Tüm kadınların kadınlar gününü kutluyor ve hepsine aydınlık bir dünya diliyorum.
KARİYER YOLUNUZDA KADIN OLMANIN SİZE SAĞLADIĞI AVANTAJ VE DEZAVANTAJLAR NELERDİR?
Ajda Pekkan: İnsan mesleğinde avantaj ve dezavantajlarını kendi yaratır. Eğer işin eğitimini alır, kendinizi sürekli geliştirirseniz, o zaman ayaklarınız yere sağlam basar ve meslekte saygınlık kazanırsınız. Böylelikle kariyer adımlarınızı atmaya başlarsınız. Hem anne hem eş hem iş kadını olmanın dezavantajları aslında büyük efor sarf etmekten geçiyor. Bununla birlikte kariyer sahibi olmak yine çalışmaktan geçiyor. Tabii ki avantajları var, sahnede aldığım alkışlarla onu öyle hissediyorum.
Fadik Sevin Atasoy: Kariyerimde kadın olmamım hiçbir avantaj ve dezavantaj olmadı. Belki de işyerinde insanlara cinsiyetlerinden öte deneyimleri, yapabilirlikleri, hatta karakter özellikleri, güzelliklerden ötürü iletişim kurduğum için olabilir. Bana geri dönüşler de bu yönde oldu. Ama kadın arkadaşlarımdan iş hayatında hoşnutsuz durumlara maruz kaldığını duydum, bazen de şahit oldum. Bu gibi durumlarda benden tavsiye istediklerinde sağlam bir duruş sergilemeleri gerektiğini, durumu saklamamalarını, durumdan korkmamalarını, maruz kaldıkları kişiyle ilgili durumu ifşa etmelerini uygun dille anlatmaları gerektiğini önerdim. Çok çaresiz kalırlarsa gerekli mercilere başvurmaları gerektiğini tavsiye ettim. Bu davranış biçimiyle yaklaşım, arkadaşlarımın daha olumlu bir sonuç almalarını sağladı ve kendi açılarından da konu iyiye doğru evrildi. Bazı arkadaşlarım işlerini değiştirmek zorunda kaldılar, zaten böylesi bir durumu içeren ortamda üretken olmaları söz konusu değildi. Erkeklerin bizlere bu kadar destek vermesi bizi güçlü kılıyor ama kadınların böyle bir konuya maruz kadınlara destek çıkması çok daha kıymetli diye düşünüyorum. Kadın kadının merhemidir. Genç kızlarımıza doğru örnekler seçebiliriz onları cesaretlendirmeli ve yüreklendirmeliyiz. Onları yalnız olmadıkları bu konuda başlarına gelenlerin kendi suçları olmadığını tekrar hatırlatmalıyız. Bu konuda biz kadınlara daha duyarlı sağlam duruş sergileme sorumluluğu düşüyor.
Muazzez Ersoy: Avantajları çok güzel bir kere, kadın renkli bir kişiliktir. Geçmişe baktığımızda çoğunlukla solistlerin kadın olduğunu görürüz. Kostümü, makyajı, takısı, sahnede, podyumda yürüyüşü, endamı, kadının renkli bir kişiliği olması büyük avantaj sağlıyor. Kadın olmak çok güzel bir şey, önce bunu söylemek istiyorum. Eskilerden duyduğum bir laf var. Para sesi, su sesi ve kadın sesi, bu çok önemli. Dezavantajları ise kadının renkli kişiliğinin yanı sıra yine kadın olması. Bu sadece bizim ülkemizde değil; dünya platformlarında da böyle. Kadın olmak dezavantaj, ama avantajları da çok güzel.
Sibel Can: Kariyer yaptığım müzik dünyasında doğdum. Yolum önceden belliydi ama bugüne kadar hep yanı çizgide kalmanın mücadelesini veriyorum.
Türkan Şoray: Erkeğin egemen olduğu bu toplumda sinemada da etki açıkça görülmekteydi. Türk sinemasında erkek karakterlere daha çok senaryolar yazılıyordu. Bu konuda epey mücadelem oldu. Ayrıca ilk yönetmenliğimde kadın yönetmen kimliğiyle kendimi kabul ettirmekte bir hayli zorlandım. 80 döneminde kadının gücüne güvenmesi ve haklarının bilincinde olması dolaylı olarak sinemaya da yansıdı. Ben de bir kadın olarak kendi değerlerimin kıymetini bilerek çok çalıştım. Sinemada kendi hikayemi yaratmanın çabası, izinde oldum. Bu süre içinde bana inananlar, sevenler ve sevdiklerim büyük güç verdi.
SİZİN SAHANIZDA İLERLEYEN KADINLARA NE ÖNERİRSİNİZ?
Ajda Pekkan: Kadın olmak var olmaktır, biz kadınlar kendimize inanmalı ve güçlü olmalıyız kendi ışığımızı kendimiz parlatmalıyız.
Fadik Sevin Atasoy: Benim üç tane farklı kariyer saham var. Oyuncu yönetmen ve yazar olarak. Oyunculuk üzerinde ilerlemek için yarayan yolu söyleyebilirim. Ben eğitimliyim ve bunun daima büyük avantajlarını gördüm. Gerek kamera önünde gerek sahne üzerinde eğitimli olduğum için çok daha özgüvenli sahneye çıkıyorum. Bir işi biliyor olmak, uzmanı ehliyet sahibi olmak bambaşka bir şey. Ayrıca oyunculuğun sanat dalı olduğunu bilerek işe başlamalılar. Oyunculuk kısa yoldan şöhret olmak para kazanmak gibi algılanmamalı, o başka bir şey. Onu tercih ediyorlarsa onun adına başka bir şey denebilir. Çünkü oyuncu olmakla şöhret olmak arasında büyük farklar var. Şöhret, oyunculuk sanatını icra edene eklenen bir şey ama şöhret olmak diye bir meslek yok. Oyuncu olmak diye meslek var. Çok önemli olan şey, eğitim hangi alanda olursa olsun eğitim kıymetli. İkincisi işin etiğini ahlakını iyi öğrenmek ve doğru şekilde taşımak. Ben bunu uyguladım. Tabii ki insan ilişkileri çok önemli, herkese eşit ve olumlu şekilde yaklaşmak, güzel ilişkiler kurmak… Ben bu üçünü uyguladığım için uluslararası kariyer sahibi olabildim. Dilerim bu yolda ilerleyecek herkes için de bu söz konusu olabilir.
Muazzez Ersoy: Benim sahamda ilerleyen kadınlara aslında çok fazla bir şey önermeme gerek yok. Örnek aldıkları kişiyi takip etsinler ama takip ederken çok çalışsınlar. Emek versinler, işlerini severek yapsınlar ve kendileri olsunlar.
Sibel Can: Kariyerinde ilerlemek isteyen kadınlara tek önerim işlerini aşkla yapmalarıdır.
Türkan Şoray: Bence doğru yoldalar. Sinemada daha gerçekçi karakterleri canlandırıyorlar. Bu da dönemin getirdiği bir şans diye düşünüyorum. Hepsini yürekten kutluyorum.