Son dakika: Başkan Erdoğan'dan Atlas 1948 Sineması ve İstanbul Sinema Müzesi açılış programında flaş açıklamalar
Son dakika haberi… Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Atlas 1948 Sineması ve İstanbul Sinema Müzesi Açılış Programı'nda konuştu. Başkan Erdoğan konuşmasında "Artık bu sinemada gala ve promiyer gösterimleri dahil sinema sanatının en nadide eserleri seyircisiyle buluşabilecek. Tarihi geçmişi, modern altyapısı ile Atlas sinemamız aynı zamanda yaşayan müze olacak." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da kültür sanat hayatının önemli mekânlarından biri olan tarihi Atlas Sineması'nın yeniden açılış töreninde konuştu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un tek başına 50 milyonluk, hatta 100 milyonluk bir turist ağırlama potansiyelini barındırdığını belirterek, "Hiç şüphesiz bunun için hem İstanbul'da hem de ülkemizin her köşesinde tarih, kültür, sanat, tabi güzellik ve insan hazinesi potansiyelimizi harekete geçirmemiz gerekiyor." dedi.
(Dünyaca ünlü aktör Jason Statham Tarihi Atlas Sineması açılışına katıldı)
Başkan Erdoğan, Atlas 1948 İstanbul Sinema Müzesinin Açılış Programı'nda yaptığı konuşmada, Beyoğlu Kültür Yolu Projesinin en önemli eserlerinden biri olan bu yapının hayırlı olmasını diledi.
Başkan Erdoğan, Atlas 1948 İstanbul Sinema Müzesinin Açılış Programı'nda yaptığı konuşmada, Beyoğlu Kültür Yolu Projesinin en önemli eserlerinden biri olan bu yapının hayırlı olmasını diledi.
Türk sineması denilince akla Yeşilçam'ın geldiğini, Atlas Sineması'nın adının da Yeşilçam'da çekilen filmlerle bir devrin sembolü olan ve herkesin gönlünde taht kuran ustalarla özdeşleşmiş bir mekan olduğunu aktaran Erdoğan, aynı zamanda Atlas Sineması'nın Sultan Abdülaziz döneminde 1870'lerde inşa edilen tarihi binasıyla da İstanbul'un en güzel mimari eserlerinden biri olduğunu söyledi.
Başkan Erdoğan, sinema olarak 1948 yılından beri İstanbullulara hizmet veren Atlas Sineması'nı aslına uygun şekilde, sahnesinden koltuğuna, ses sisteminden fuayesine kadar her şeyiyle yenilediklerine işaret ederek, şunları kaydetti:"Artık bu sinemada gala ve prömiyer gösterimleri dahil sinema sanatının en nadide eserleri seyircisiyle buluşabilecek. Tarihi geçmişi ve modern alt yapısıyla Atlas Sinemamız aynı zamanda yaşayan bir müze de olacak. Türk sinema tarihinin tüm bilgilerini içeren dijital hafıza havuzu da yine bu eserin bünyesinde yer alıyor. Elbette ülkemiz sinemasının kazandığı tüm önemli ulusal ve uluslararası ödüller de burada sergilenecek. Beyoğlu Kültür Yolu Projemizin önemli duraklarından biri olan Atlas 1948 İstanbul Sinema Müzesinin şehrimize ve ülkemize kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum."
"Ülkemize yönelik rezervasyonlarda adeta patlama yaşanıyor"
Erdoğan, kültür ve sanat alanında sahip olunan köklü birikimi vatandaşların yanında tüm insanlığın hizmetine sunmanın en başta gelen görevlerinden biri olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:"Bu bakımdan dünyada yıldızı giderek parlayan bir ülke olduğumuzun en önemli göstergesi misafir ettiğimiz özellikle yabancı turist sayının 52 milyonu bulmuş olmasıdır. Her ne kadar salgın sebebiyle bu sayıda bir düşüş yaşanmış olsa da normalleşmeyle birlikte çok daha yüksek turist sayılarına ulaşacağımızı biliyoruz. Nitekim seyahat kısıtlamalarını kaldıran veya hafifleten her yerde ülkemize yönelik rezervasyonlarda adeta patlama yaşanıyor. İnşallah hep birlikte yeniden sağlıklı ve bereketli günlere kavuşacağımız vakitler yakındır. İstanbul hep olduğu gibi bugün de en büyük turizm, kültür ve sanat değerimizdir. Bu güzel şehri hala hakkıyla değerlendiremediğimize inanıyorum bir İstanbullu olarak. Tarihi ve tabi güzellikleri, insani zenginlikleri, kültür ve sanat iklimi bakımından İstanbul'la kıyas dahi edilemeyecek yerler çok yüksek rakamlarda turist çekiyor. Bu tabloya baktığımızda İstanbul'un tek başına 50 milyonluk, hatta 100 milyonluk bir turist ağırlama potansiyelini barındırdığını söyleyebiliriz. Hiç şüphesiz bunun için hem İstanbul'da hem de ülkemizin her köşesinde tarih, kültür, sanat, tabi güzellik ve insan hazinesi potansiyelimizi harekete geçirmemiz gerekiyor. Son 18 yılda bu doğrultuda ülkemize önemli yatırımlar yaptık. Kültür, sanat faaliyetlerinin gerçekleştirildiği mekan sayımızı, bu ifade çok önemli, 858'den 4 bin 139'a çıkarırken, etkinlik sayımızı 34 binden 110 bine yaklaştırdık. Bu etkinliklere katılan izleyici sayısı da 114 milyonu buldu. Tiyatrolar, sinemalar, kültür merkezleri, müzeler, ören yerleri, sanat merkezleri, opera salonları, tarihi yapılar gibi nice kültür varlığımız milletimizin ve tüm insanlığın hizmetindedir."
Başkan Erdoğan, bu yılın sonunda açılması planlanan Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM), Kovid-19 salgını nedeniyle en geç önümüzdeki yılın ortasında, İstanbul halkının hizmetine sunulacağını bildirdi.
Erdoğan konuşmasında, Beyoğlu Kültür Yolu'nun sinemanın yanında Galataport, Galata Kulesi, Galata Mevlevihanesi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Narmanlı Han, Mehmet Akif Ersoy Müze Evi, Serkildoryan binası, Taksim Camisi ve AKM'yi de içeren dev bir proje olduğunu söyledi.
Artık Atatürk Kültür Merkezi demediğini, bu yerin opera binası olarak şu anda hazırlandığını ifade eden Erdoğan, "Bu yılın sonunda açmayı planladığımız Atatürk Kültür Merkezi'mizi salgın sebebiyle inşallah önümüzdeki yılın en geç ortasında, İstanbul halkının hizmetine sunacağız." diye konuştu.Erdoğan, Taksim Camisi'nin de önümüzdeki yıl ramazan ayında hizmete gireceğini belirterek, caminin ibadet yanında kütüphanesiyle geleneksel sanatlar atölyeleriyle sergileriyle bir kültür sanat merkezi olarak da faaliyet göstereceğini anlattı.
Serkildoryan binası ve bünyesindeki Emek Sineması'nın 1983'te çıkan bir yangında adeta mahvolduğunu söyleyen Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz bu güzel eseri restore ettik ve 2016'da yeniden İstanbul'umuza kazandırdık. Bugün Emek Sineması şehrimizin kültür sanat faaliyetlerinin en önemli adreslerinden biridir. İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy'un hayatının son günlerini yaşadığı Mısır Apartmanındaki evini, müzeye dönüştürüyoruz. Projesi hazır. İnşallah müzeyi de 12 Mart'ta yani İstiklal Marşımızın kabulünün 100. yılında hizmete açıyoruz. Narmanlı Han, İstiklal tünelinin girişinde 1831 yılından beri nice ünlü ismi ağırlamış bölgemizin sembol imkanları arasındadır. Burası da özel sektör girişimiyle restore edilerek yeniden hayat buldu. Geçtiğimiz haziran ayında kapılarını tekrar açan Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, bünyesindeki tiyatro salonları ve aynı amaca hizmet eden birimleriyle İstanbul'un sanat damarlarından biridir. Aynı şekilde merkezin sinema salonları, sektörün her kesiminden insana destek olan etkinlikleriyle müzik salonları da konserleriyle İstanbul'a nefes vermeyi sürdürüyor."
Erdoğan, Galata Mevlevihanesi'nin 1491'den beri tasavvuf dünyasına ışık tutan, bunun yanında kültür ve edebiyat alanında pek çok önemli isme ev sahipliği yapan bir ibadethane olduğunu kaydetti.Kapsamlı bir restorasyonun ardından son 10 yıldır müze olarak yeniden faaliyete geçen bu mekanın şehre kattığı değeri tüm insanlıkla paylaşmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, İstanbul siluetinin ayrılmaz bir parçası olan Galata Kulesi'ninde restore edilerek yeniden şehre kazandırılan eserler arasında yer aldığını vurguladı.
"Nisan ayından itibaren Galataport'un faaliyete geçmesini bekliyoruz"
Başkan Erdoğan, Galataport Projesi'nin çok önemli olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Tamamlandığında İstanbul'un hem kültür sanat hayatına hem turizmine çok büyük katkılar sunacak bir atılımdır. Dev turist gemilerinin yanaşacağı bir yer haline gelecek. Sadece turizm sektörüne 5 milyar dolarlık ilave katkı sağlaması beklenen Galataport, 25 milyon ziyaretçi, 7 milyon turist ve 1,5 milyon gemi yolcusu potansiyeliyle gerçekten dünya çapında bir projedir. Dünyanın tüm önemli markaları bu mekanda yer almak için şimdiden arayış içindedir. Proje içindeki tarihi Tophane Saat Kulesi yıl boyunca pek çok ulusal ve uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapacaktır. Bunları bu kadar iştahlı anlatırken bir derdim var. Bu mekan benim doğup büyüdüğüm bir mekan. Buranın dili olsa da bize anlatsa veya biz ona anlatsak. Böyle bir durumumuz var. Bir Beyoğlu çocuğu olarak burada doğdum, burada büyüdüm, burada yetiştim. Dolayısıyla da heyecan biraz da buradan geliyor."İstanbul Modern ile İstanbul Resim ve Heykel müzelerinin küresel düzeyde ilgi gördüğünü vurgulayan Erdoğan, "İnşallah nisan ayından itibaren Galataport'un faaliyete geçmesini bekliyoruz. Salgın şartlarına rağmen sadece bu yıl 350 bin yolcu taşıyan 200 kruvaziyer gemisi, Galataport'a demirlemek için rezervasyon yaptırmıştır. Önümüzdeki yıl bu ilginin beş katına çıkacağına ben şimdiden inanıyorum ve şimdiden bunu görüyorum." dedi.
"Turizm sektöründe dünyanın lideri olmaya giden bir ülke durumundayız"
Başkan Erdoğan, Beyoğlu Kültür Yolu'nun, Galataport'un Tarihi Yarımada'ya çekeceği ilave ilgiyi bölgenin diğer güzellikleriyle buluşturma amacıyla geliştirildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"İnşallah şehrimizin hala geliştirilmeyi bekleyen nice güzelliklerini de yeni projelerle hizmete alarak İstanbul ve Türkiye için belirlediğimiz tüm hedeflere ulaşacağız. Şöyle bir etrafımıza baktığımızda yapılacak daha çok işimizin olduğunu görüyorum. Turizm sektöründe dünyanın lideri olmaya giden bir ülke durumundayız. Bunda da hiç şüphem yok. Öyle mi Mehmet Bey, yapacağız değil mi bunu? Tarihi ve kültürel zenginliklerimizi ne kadar iyi korur ve ne kadar iyi geliştirirsek millet olarak o kadar çok kazanırız. Aynı zamanda bu bizim hem medeniyet birikimimize hem coğrafi mirasımıza sahip çıkma sorumluluğumuzun da gereğidir. İnşallah önümüzdeki dönemde kültür meselesini önceliklerimizin en başına alarak maddi alt yapı atılımlarını güçlü bir içerikle de tahkim edeceğiz."
Başkan Erdoğan, Atlas 1948 İstanbul Sinema Müzesinin hayırlı olmasını dileyerek, eserin şehre kazandırılmasında emeği geçen tüm ekibi kutladı, geceye katılan yerli ve yabancı sanatçıları da selamladı.
Başkan Erdoğan salona girerken eşi Emine Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve eşi Pervin Ersoy'la fotoğraf çektirdi. Salona girmeden önce vatandaşların sevgi gösterisiyle karşılanan Erdoğan'a çiçek uzatıldı. Erdoğan, salondan ayrılırken de vatandaşların sevgi gösterisi ve alkışlarla aracına bindi.
İLETİŞİM BAŞKANI ALTUN EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜR ETTİ
İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İstanbul Sinema Müzesi'nin ve tarihî Atlas Sineması'nın açılışı kapsamında açıklamalarda bulundu. Altun "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle, restorasyon çalışmaları biten Türkiye'nin ilk sinema müzesi İstanbul Sinema Müzesi'nin ve tarihî Atlas Sineması'nın açılış törenindeydik. Türk sinema tarihi için çok kıymetli olan bu güzel eserlerde emeğe geçenlere teşekkür ediyorum." dedi.
BAKAN ERSOY, TARİHİ ATLAS SİNEMASI VE İSTANBUL SİNEMA MÜZESİ'NİN AÇILIŞ PROGRAMINA KATILDI
Restorasyonu tamamlanan Beyoğlu'ndaki tarihi Atlas Sineması ve İstanbul Sinema Müzesi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla ziyarete açıldı.Kültür sanat dünyasından Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Oktay Kaynarca, Serkan Çağrı, Engin Altan Düzyatan, Bülent İnal, Serdar Gökhan, İskender Pala ve Antalya'da çekilen "Five Eyes" filminde rol alan Hollywood yıldızı Jason Statham'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda önemli isim açılışta yer aldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, açılışta yaptığı konuşmada, 2 yıl süren hazırlık ve restorasyon çalışmalarına değinerek, "Tarihi, sanat ve kültürle, dünü bugün ve gelecekle buluşturan saygın bir eseri hizmete açacağımız bu güzel akşamda sizleri saygıyla selamlıyorum. Bu çalışmayı en sade ifadeyle 'Sanat içinde sanat' olarak tanımlayabileceğimizi düşünüyorum. Neo klasik üslupta bir cephe, nadir putto figürleri, tavan resimleri, rölyefler, mermer şömineler ve farklı mimari unsur ile binamızın kendisi adeta bir sanat sergisi konumunda. Çok hassas ve detaylı yürütülen restorasyon çalışmalarıyla bu eşsiz yapı yeniden özüne döndürüldü. Ardından böylesi bir esere çok yakışacak olan, geleneksel ve çağdaş müzecilik yaklaşımını harmanlayarak hazırlanan zengin koleksiyonu ve bünyesindeki Atlas Sineması ile İstanbul Sinema Müzesi vücuda getirildi." dedi.
Müzenin ilk katını "Türk sinemasının hafıza havuzu" olarak değerlendiren Bakan Ersoy, şu bilgileri verdi:
"Kameradan Hikayeye, Yeşilçam Telefonda, Yeşil Perde, arttırılmış gerçeklik odası, Perdenin Büyüsü, üç boyutlu sinema, interaktif ses ve görüntü montaj odası gibi dijital etkileşim uygulamalarının yer aldığı çok kapsamlı bir alan. Dünyada bir sinema müzesinde ilk kez kullanılmakta olan dijital hafıza havuzu uygulamasıyla 8 bin 406 film ile oyuncu, yönetmen, senarist, yapımcı ve sinema emekçisinden oluşan 31 bin 106 kişiyi içeren muazzam bir bilgi havuzunu ziyaretçilerimize sunduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum. İstanbul Sinema Müzesi, aynı zamanda sinemanın ilk ayak izleri olan optik oyuncaklardan, Lumiere Kardeşler'in 1890 tarihli sinematografına, Buster Keaton'ın 'Kameraman' filmiyle özdeşleşmiş prevazor kamerasından 1. Dünya Savaşı'nın dramatik görüntülerini kayıt altına almış olan efsanevi kameraya kadar sinema tarihinin en önemli cihazlarını koleksiyonunda barındırıyor. Cumhuriyet tarihimiz açısından çok özel bir parça olan ve 29 Ekim 1933'te Cumhuriyet'in 10. yıl kutlamaları esnasında, Mustafa Kemal Atatürk'ün 10. Yıl Nutkunu okurken çekildiği kamera, Sinema Genel Müdürlüğümüzün özel arşiv görüntüleriyle birlikte ziyaretçilerimizi bekliyor."
Önemli ödüller ve unutulmaz filmlerde yer alan kostümler de sergileniyor
Bakan Ersoy, Türk sinemasında kazanılan önemli ödüllerle, dönemin en çok sevilen filmlerinde kullanılan kıyafet ve aksesuarların da koleksiyonda yer aldığını kaydetti.
Sinemanın üçüncü katının süreli sergi alanı olarak kullanılacağına işaret eden Ersoy, "Burası hem kendi çalışmalarımızın hem de dünya çapındaki sergilerin sanatseverlerle buluşma noktası olacak. Şu anda 'Osmanlı'da Sinematografın Yolculuğu' sergisine ev sahipliği yapıyoruz. Bu sergi, gölge oyunu ve temaşadan, meddahlık, orta oyunu ve tuluata uzanan zengin geleneklerimizin sinematograftan dijitale uzanan yolcuklarının hikayesini işliyor. Dördüncü kat, ortak çalışma alanı olarak hizmet verecek. Seminerlerle, söyleşilerle gençlerimizin ve amatör sinemacıların, sektörümüzün profesyonelleriyle bir araya geleceği, bilginin, fikirlerin, deneyimin paylaşılacağı, geliştirileceği eğitim ve etkileşim alanı olarak kullanılacak." ifadelerini kullandı.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Atlas Sineması'nın, ilk kez 73 yıl önce kapılarını açan yapının ayrılmaz bir parçası olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"Bakım, onarım ve yenileme çalışmalarıyla modern bir yapıya kavuşturulan Atlas Sineması'nın iklimlendirme sistemi de pandemi koşulları gözetilerek, yüzde yüz temiz havayla çalışacak şekilde uygulandı. Tiyatro ve diğer sahne sanatlarına olanak verecek şekilde hazırlanan 18'e 7 metrelik sahnesi ve fuayesiyle inşallah sanat dünyamızın en özel günlerine ev sahipliği yapacak. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki, teknolojisi, koleksiyonu ve kurumsal yapısıyla İstanbul Sinema Müzesi ve Atlas Sineması, ağırlayan, eğlendiren ve eğiten istisnai bir sanat merkezi olmuştur. İstanbul'a ve İstanbullulara hayırlı olmasını, layıkıyla hizmet etmesini temenni ediyorum. Siyasi hayatı boyunca İstanbul'a büyük bir aşkla hizmet etmiş, bu hizmete ortak olmak isteyen herkese daima ilgi ve desteğini sunmuş olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendiye saygılarımı, şükranlarımı hem Bakanlığımız hem de halkımız adına sunuyorum. Teşekkürlerimi bir borç biliyorum."
Türk sinemasında ilklere de değinen Bakan Ersoy, "Leblebici Horhor Ağa'dan 'Himmet Ağa'nın İzdivacı'na, İstanbul Sokakları'ndan 'Unutulan Sır', 'Çığlık' ve 'Halıcı Kız'a, trajedilerin ve savaşların yaşandığı, dünyanın değiştiği bir dönemde gelişmeye başlayan Türk sineması, bugün uluslararası saygınlığa erişmiş büyük ve güçlü bir sektördür. Bu tarihi var eden tüm sanatçılarımıza, yapımcılara, yönetmenlere, senaristinden figüranına, sesçi ve ışıkçısına saymakla bitiremeyeceğimiz sinemamızın tüm temel taşlarına canı gönülden şükranlarımı sunuyorum. Bu anlamlı akşamda davetimizi kırmayıp, bizlerle bir arada olan sinemanın ulusal ve uluslararası değerli temsilcilerine de ayrıca teşekkür ediyorum. Restorasyon çalışmalarında bugüne kadar emeği geçen bütün mesai arkadaşlarımı kutluyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Açılışa katılan sinemanın önemli isimleri memnuniyetlerini dile getirdi
Etkinlik öncesi basın mensuplarına açıklamada bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, sinemanın yaklaşık 100-120 yıllık bir tarihi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Dünyada sinema başladığında, hemen ilk yıllarında Türkiye'de de İstiklal Caddesi üzerinde başlamıştı. Yani dünyada sinema bir endüstri olup ortaya çıktığı andan itibaren, Beyoğlu'nda da vardı. Müzede, sinema tarihimiz, Karagöz Hacivat'tan başlatılarak ve günümüze kadar taşınarak güzel bir tasarımla hazırlandı. Böylesine tarihi ve turistik bir mekanı restore etmek Kültür ve Turizm Bakanlığının asli vazifesidir. Öte yandan kültür tarihinin aktarımında en önemli araç olan sinemayı, tarihiyle birlikte burada var etmek ziyaretçilerimiz için anlamlı olsa gerek. Başta Cumhurbaşkanımız ve Kültür ve Turizm Bakanımız olmak üzere, bu konuya ehemmiyet affettiler ve geldiğimiz noktada mutlu sondayız. Hepimiz için hayırlı uğurlu olsun."
Türk sinemasının usta isimlerinden Ediz Hun ise duygu ve düşüncelerini, "Bu tarz çalışmaların yalnız İstanbul'da değil birçok şehirde kalıcı hale getirilerek yapılmasını temenni ediyorum. Daha henüz görmedim sizler gibi ben de ilk kez göreceğim. Bizzat Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy aradı ve son derece nazik bir şekilde beni davet ettiler." sözleriyle dile getirdi.
Sanatçı Orhan Gencebay da "Atlas Sinemamız müze oldu ve harika bir şey oldu. Bunu yapanları, düşünenleri kutluyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığımızı kutluyorum. Biz de bu açılışta hep beraber olmanın gururunu, şerefini yaşayacağız. Hepimize hayırlı ve uğurlu olsun." ifadelerini kullandı.
Oyuncu Hülya Koçyiğit ise mutluluğunu dile getirerek, "Türk sineması adına, Türk sinemaseverleri adına, gerçekten çok uzun yıllar hayaldi, bizim için böyle bir müze. Hem başta Cumhurbaşkanımıza hem de Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'a teşekkür ediyoruz. Gerçekten gurur duyuyorum." dedi.
Açılışta konuklar, müzik dinletisi ve kırmızı halı ile ağırlanırken, müze binasına video mapping ve ışık gösterisi eşliğinde Türk sinemasının karakterleri yansıtıldı.
Gecede ayrıca Türkiye'nin ilk yerli ve komedi filmi, 1921 yapımı "Bican Efendi Vekilharç" gösterime sunuldu.
Yaklaşık iki yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından kapılarını açan Türkiye'nin ilk sinema müzesinin, geçmişten bugüne Türk sinema tarihine ışık tutması amaçlanıyor.
Özel koleksiyonlara da yer verilen müzede, dünya sinemasına ilişkin bilgi ve belgelerin yanı sıra Türk sinemasından baş yapıtlar da sinemaseverler için sergilenecek.