Başkan Recep Tayyip Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası açıkladı! Kafe ve restoranlar açıldı mı? Hafta sonu kısıtlamaları kalktı mı?
Son dakika haberi... Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Beştepe'de Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde toplandı.Toplantıda koronavirüs salgınına yönelik yeni kararlar alındı. Başkan Erdoğan kritik Kabine Toplantısı sonrası alınan kararları canlı yayında açıkladı. Erdoğan "Mart aşılamada çok büyük kat edeceğimiz bir ay olacak. Şehirlerimizi dört gruba ayırarak kademeli normalleşme sürecine başlıyoruz." ifadelerini kullandı. Başkan Erdoğan ayrıca çiftçilere iki müjde verirken, yerli otomobile ait son gelişmeleri de paylaştı. Peki kafe ve restoranlar açılacak mı? Mart ayında neler olacak? İşte detaylar...
Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Erdoğan, Kabine Toplantısı'nda güvenlikten sağlığa Türkiye'nin gündemindeki tüm meseleleri enine boyuna değerlendirdiklerini belirtti.
TERÖR BATAKLIĞINI KURUTMAYA ÇALIŞIYORUZ
Bu çerçevede geçen günlerde Irak'ın kuzeyindeki Gara bölgesine yapılan harekatla ilgili ayrıntılar üzerinde durduklarını aktaran Erdoğan, bu harekatta şehit düşen 3 asker ile PKK'lı teröristler tarafından alçakça katledilen 13 vatandaşa Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz millete başsağlığı diledi.
Türkiye'nin 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden, bu uğurda pek çok kayıplar veren, acılar çeken bir ülke olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu süreçte devlet olarak her yolu deneyerek, terör bataklığını kurutmaya çalıştıklarını vurguladı.
Erdoğan, Türkiye'nin siyasi ve sosyal çalkantı ile boğuştuğu dönemlerin, terörün en çok azdığı yıllar olduğuna dikkati çekerek, 1990'lı yılların kaotik ortamında terör örgütünün hem askerler, güvenlik güçleri ve diğer kamu görevlileri ile hem de sivil vatandaşlara karşı acımasız saldırılar gerçekleştirdiğini anımsattı.
Örgütün bu dönemde yaptığı katliamlarda bebeklerden çocuklara, kadınlardan yaşlılara kadar ayrım gözetmeksizin herkesi hedef aldığını ifade eden Erdoğan, milletin birlik ve beraberliğine sahip çıkarak, devletin de tüm kurumlarıyla güçlü bir mücadele vererek gözünü kin ve kan bürüyen örgütün hedefine ulaşmasını engellediğini kaydetti.
2013 YILINDAN İTİBAREN PKK HAREKETE GEÇTİ
Erdoğan, bölge ülkelerinin ve küresel güçlerin piyonu haline dönüşen örgütün bir süre kendi kabuğuna çekildiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Türkiye üzerinde hesabı olan çevreler, 2013 yılından itibaren pek çok araç ile birlikte PKK'yı da yeniden harekete geçirdiler. Bu dönemde terör meselesini suhuletle çözüme kavuşturmak için tüm riskleri göze alarak çeşitli adımlar attık. Hiçbir insanımızın kanı dökülmesin, yüreği yanmasın, analar ağlamasın, çocuklar yetim kalmasın diye her türlü gayreti samimiyetle gösterdik. Buna rağmen milletimizin birliğine, ülkemizin bütünlüğüne göz diken çevrelerle birlikte hareket eden terör örgütü yeniden eylemlere başladı. Özellikle 2015 temmuz ayından itibaren yoğunlaşan saldırılar çeşitli ilçelerimizin çukurlarla kuşatılmaya çalışılmasına kadar vardı. Sur, İdil, Cizre, Silopi, Nusaybin, Derik, Dargeçit ilçelerimizde yaşanan hadiseler, güvenlik kuvvetlerimizin müdahalesi ile bastırılmıştır. Sadece bununla kalınmamış, sınırlarımız içinde kapsamlı terör operasyonları yürütülmüştür."
15 TEMMUZ VURGUSU
Bu saldırıların ardından gelen 15 Temmuz darbe girişiminin, terör olaylarıyla Türkiye'de oluşturulmak istenen iklimin asıl amacını ortaya serdiğini dile getiren Erdoğan, "Türkiye'ye terörden darbeye her yöntemi kullanarak diz çöktürmeye çalışanlara karşı milletimiz, istiklaline ve istikbaline canı pahasına sahip çıkarak tarihi bir ders vermiştir." dedi.
Sadece 15 Temmuz gecesi 251 kişi şehit olurken 2 bin 734 kişinin yaralanarak gazilik unvanı ile şereflendiğini belirten Erdoğan, güney sınırları boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu kırmak için çok sayıda harekat gerçekleştirildiğini söyledi.
ÖLDÜRÜLEN TERÖRİST SAYISINI AÇIKLADI
Erdoğan, Fırat Kalkanı ile başlayan, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı ile süren bu harekatlar sayesinde Türkiye'nin Suriye sınırlarının önemli bir bölümünü güvenli hale getirdiklerini vurgulayarak, Irak sınırının ötesinde de terör örgütünün Türkiye'ye sızmasını önlemek üzere kalıcı üs bölgeleri oluşturduklarını aktardı. Başkan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ülkemizin temmuz 2015 yılından bugüne kadar sınırları içinde ve dışında yürüttüğü operasyonlarda verdiği şehit sayısı 401'i asker, 443'ü jandarma, 299'u polis, 116'sı güvenlik korucusu olmak üzere 1259'dur. Yine bu dönemde terör örgütlerinin saldırılarında 770 vatandaşımız hayatını kaybederken 5 binin üzerinde vatandaşımız da yaralanmıştır. Buna mukabil aynı dönemde yurtiçinde 6 bin, yurtdışında 6 bin 900 olmak üzere 12 bin 900'ün üzerinde terörist imha edilmiştir. Bu operasyonlarda 1300'e yakın terörist yaralı, yine 1300'ü aşkın terörist sağ ele geçirilirken 2 bin 243 terörist de teslim olmuştur. Böylece etkisiz hale getirilen terörist sayısı 17 bin 750'yi bulmuştur. Bir başka ifade ile terör örgütünün yıllarca uğraşarak kurduğu kadronun önemli bir bölümü bu 5 yıllık süreçte büyük ölçüde bertaraf edilmiştir."
BİZİM ELİMİZDE HİÇBİR MASUMUN KANI YOKTUR
"Elbette tek bir şehidimizin tırnağını bile bu teröristlerin topuna birden değişmeyiz ama milletimizin her bir ferdinin, ülkesinin istiklali ve istikbali söz konusu olduğunda karşısındaki ister terörist olsun ister darbeci, gözünü kırpmadan şehadete yürüyeceğinden de kimsenin şüphesi olmasın." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Burada rakam olarak ifade ettiğimiz her bir şehidimizin, her bir gazimizin, hatta her bir teröristin nihayetinde bir can olduğunu asla unutmuyoruz. Biz ne Batılılar gibi insanı metalaştıran ne PKK ve DEAŞ benzeri sapkın örgütler gibi körü körüne ölümü yücelten ne de FETÖ'cüler gibi iradesini tek kişinin eline teslim eden bir anlayışa sahibiz. Medeniyetimizin temelinde 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışı vardır. Önceki akşam UNESCO Yunus Emre Yılı programında bir kez daha rahmetle andığımız büyüklerimiz bize hep 'önce insan' demeyi, hayata insan merkezli bakmayı öğütlemiştir. Evet, bizim ezanımız, bayrağımız, vatanımız başta olmak üzere kutsallarımız söz konusu olduğunda gözümüz dünyayı görmez. Evet, bizim dünyanın en köklü devlet geleneğine sahip bir millet olarak tarihimiz şanla, şerefle, zaferle doldur. Evet, biz, inancımız ve değerlerimiz yolunda mücadele ederken şehitlik ve gazilik ile müşerref olmayı en üstün vasıf olarak kabul ederiz. Bu vasıfları diğer toplumlardan ayırt edici özelliklerimiz olarak iftiharla da taşırız ama bizim elimizde tek bir masumun kanı yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Bizim geçmişimizde tek bir coğrafyanın veya toplumun sömürülmesinin ayıbı yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Bizim sırtımızda kendi çıkarı için dünyanın kalanını ateşe atma bencilliğinin kamburu yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Ne ecdadımızdan böyle bir miras aldık, ne kendimiz böyle bir zillete bulaştık, ne de evlatlarımıza böyle bir utanç bırakacağız."
KILIÇDAROĞLU YALAN ZIRVALAR PEŞİNDE
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Amasız, fakatsız, lakinsiz bir şekilde terör örgütünü kınamayan hiç kimse kendini bu ülkenin partisi, siyasetçisi olarak takdim edemez. Terörle mücadele meselesi, her türlü siyasi çekişmenin, hesabın, günlük polemiklerin üzerinde tutulması gereken milli bir konudur."
Başkan Erdoğan, "Alçaklıkta demiyorum, çukurlukta sınır tanımayan bu terör örgütü yardakçılarına Cumhur İttifakı olarak diyoruz ki; asıl bu millet sizden önce şehidimizin, onca gazimizin hesabını soracak. Hem de öyle bir soracak ki bir daha kimse benzer ihanetlere teşebbüs edemeyecek." diye konuştu.
Erdoğan, "Kılıçdaroğlu dün yine çıktı tamamı yalan, yanlış, hezeyan olan bir sürü zırvayı arka arkaya sıraladı. Arada bize de güya sorular soruyor. Bu soruları dünyadan ve ülkemizden haberi olmayan tüm ömrü kuytu köşelerde geçmiş bir meczup sorsa diyeceğiz ki mazurdur. Ama öyle değil." ifadesini kullandı.
Başkan Erdoğan, "Terör örgütüne samimi bir kınama yapmaya dilleri varmayanların, yaşanan acı hadise karşısında şahsımızı ve devleti suçlama konusunda gösterdikleri canhıraş gayreti ibretle takip ediyoruz." dedi.
SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ
"(Kılıçdaroğlu) İlk seçimde bu zatın hak ettiği dersi son defa alacağına inanıyorum."diyen Erdoğan, "CHP'nin belediyecilikteki başarısızlıklarına dikkat çekmek için söylediğim bir ifadeyi Gara'daki operasyonla ilişkili hale getirecek kadar alçalabilen bu süfli zihniyet karşısında adeta sözün bittiği yerdeyiz." ifadelerini kullandı.
AY'A GİTMEK BİR ADIM ÖTEMİZDE
Erdoğan, "Ay'a ulaşmak ya da uzaya bir Türk vatandaşını göndermek gibi hedefler, emin olun yalnızca birkaç adım ötemizdedir." diye belirtti.
YERLİ OTOMOBİLDE SON DURUM
Başkan Erdoğan, Türkiye'nin Otomobili'ne ilişkin "İnşallah birçok yenilikçi teknolojiyle TOGG, hedeflediğimiz tarihte milletimizin hizmetine sunulacak." dedi.
Erdoğan, "Sanayi üretimindeki güçlü artış, Türkiye'nin 2020 yılını pozitif büyümeyle kapatacak nadir ülkelerden olduğunu bir kez daha teyit etti." diye konuştu.
Başkan Erdoğan, "Biz 'Samanyolu galaksisi' diyoruz, onların aklı hala samanda. Bu vizyoner atılıma 'uzay masalı' diyecek kadar küçüldüler." ifadelerini kullandı.
ÇİFTÇİLERE MÜJDE
Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Toplamı 311 milyar lirayı bulan destek ve teşviklerle sıkıntıları bir nebze hafifletmenin gayreti içindeyiz. Gübre desteklerini yüzde 100 artışla 2 katına çıkarıyoruz. Buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi hububat ürünlerinde dekara 8 lira olan desteği 16 liraya yükseltiyoruz. Organik ve organomineral gübre kullanan üreticilerimize ise ilave olarak dekara 10 lira olan destekleme ödemesini 20 liraya yükseltiyoruz."
İLLER 4 GRUBA AYRILACAK
Erdoğan, "İllerimizi, Bakanlığımızın belirlediği kriterlere göre 4 gruba ayırarak mart başı itibarıyla kademeli normalleşme sürecini başlatıyoruz. Halen uzaktan eğitimle faaliyetlerine devam eden öğrencilerimizin durumu, illerimizdeki vaka sayısına göre değerlendirilecektir." dedi.
KISITLAMALAR KALKIYOR MU?
Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Restoran, kafe, kıraathane ve benzeri esnafımızı rahatlatacak adımların yol haritası önümüzdeki günlerde açıklanacaktır. Hafta sonu uygulamasından başlayarak sokağa çıkma sınırlamasını illerde vaka, aşılama ve diğer kriterlere göre aşamalı şekilde kaldırıyoruz. İllerimizi vaka, aşı oranları gibi kriterlere göre düşük, orta, yüksek, çok yüksek riskli olarak sınıflandıracağız. Normalleşme takvimini de buna göre yürüteceğiz. Biraz daha sabrederek, biraz daha fedakarlık yaparak bu musibeti tehdit olmaktan çıkartabilecek bir yerde duruyoruz."