İngilizler kaos planına destek çıkıyor! Boğaziçi Üniversitesi'nde CHP ve PKK da devrede
CHP ve PKK'lı öğrencilerin Boğaziçi Üniversitesi'nde polise karşı düzenlediği eylemlere İngilizlerden destek geldi. Gezi olaylarında boy gösteren Londra merkezli BBC ve The Economist muhabirleri konuya ilişkin sosyal medyadan paylaşım üstüne paylaşım yaptı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da eylemlerin yapıldığı alana giderek öğrencilere "örgütlenin" çağrısında bulunuyor.
BBC ve The Economist muhabirleri CHP ve PKK'nın da yoğun ilgi gösterdiği Boğaziçi Üniversitesindeki kaos planına ciddi anlamda destek veriyor...
İşte Boğaziçi Üniversitesi'ndeki İngiliz eli ve kaos planı...
CANAN KAFTANCIOĞLU DA KATILDI
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, eylemlerin düzenlendiği alana giderek örgütlenin çağrısında bulundu. HDP kanadının da destek verdiği öğrenciler polise saldırıyor. Öğrencilerin polisin üzerine salarak polisin güç kullanmasını isteyen CHP ve HDP çatışma ortamı oluşturmak istiyor.
YIL 2015: BOĞAZİÇİ'NDEKİ PKK'LILARIN KUTLAMASI
Öğrencileri polislerin üzerine salanların amacı kurtarılmış bölgelerini korumak mı? Boğaziçi Üniversitesi'nde terör örgütü PKK'nın sözde 'kuruluş yıldönümü' kutlamasına izin verilmişti. Üniversiteyi terör yuvası haline dönüştürenlerin yeni rektörden rahatsız olmaları da bir başka sebep.
İNGİLİZ MUHABİRLER GEZİ'DEN SONRA BOĞAZİÇİ'NDEKİ ORGANİZASYONDA GÖRÜLDÜ
Gezi Parkı olaylarının çıkarıldığı dönemde Taksim Meydanı'nda, CHP'nin Adalet Yürüyüşünü takip edip canlı yayınlar yapan BBC muhabiri Mark Lowen, şimdi de Boğaziçi Üniversitesi'nde denenen şiddet olaylarına destek veriyor.
MARK LOWEN'İN PAYLAŞIMI
BBC muhabiri Mark Lowen'in yanı sıra İngiltere merkezli The Economist'in muhabirlerinden Piotr Zalewski de Boğaziçi Üniversitesi'nde devam eden eylemlerden görüntüler paylaştı.
MARK LOWEN CHP'NİN ADALET YÜRÜYÜŞÜ'NDE
AK PARTİ SÖZCÜSÜNDEN BOĞAZİÇİ DE KAOS ÇIKARMAK İSTEYENLERE TEPKİ
AK Parti MYK'sı sonrası konuşan Çelik'in açıklamaları şöyle;
"Birilerinin ortaya koyduğu eleştiriler, işte akademik özgürlük yok ediliyor gibi bir şeyin hiçbir geçerliliği yok.
Ama işin geldiği noktada şu var. Rektör olarak atanan hocamızın siyasi kimliği üzerinden bir tartışma yürütülüyor. Şimdi isim vermek istemiyorum, geçmişte bir Boğaziçi Rektörünün ANAP'a danışmanlık yaptığı biliniyor, SHP'ye yakınlığı biliniyor. Bir insanın siyasi kimliği olması suç değildir ki...
Boğaziçi göz bebeğimizdir. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Türkiye'nin kıymetlileridir. Ama şimdi görüyorum ki onları temsil etmeyecek bazıları öğrencileri eyleme çağrı yapıyor. Biraz önce gördük, bu eylemde öğrencilerin nasıl davranması gerektiği, telefonlarına şifre koymalarını söylüyorlar, uzun saçlı olanların saçlarını topuz yapmaları şeklinde bir takım akıllar veriyorlar. Bu akılları vererek mi Boğaziçi'ni yüceltecekler? Bundan sonra yapılması gereken nedir? Akademik hedeflere ulaşmak, idari hedeflere ulaşmak, oradaki öğrencilerin hayatla ilgili ideallerine kavuşmaları için faaliyet göstermek ve buna yardımcı olmaktır. Boğaziçi üniversitesi şu ya da bu grubun değil, milletimizin hepsinin. Birileri çıkıp da biz ve onlar, bizim özerk alanımız ve buna müdahale ettirmeyeceğimize dair eylem planımız gibi bir şey yapıyorlar. Bu doğru bir iş değil. Sonra diyorlar ki, dünyada böyle bir atama yöntemi yok. Açın bakın arkadaşlar. Bakanların, Bakanlar Kurulu'nun atadığı birçok yöntemler var."