Son dakika: Pınar Gültekin cinayetine ilişkin keşif sonrası baba Gültekin konuştu: Geceleri uyuyamıyoruz rüyalarımıza giriyor!
Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in ölüme ilişkin mahkeme kararıyla yapılan keşif sonrasında Gültekin ailesi konuştu. Baba Sıddık Gültekin keşfe gitmediklerini belirterek “Biz oraya gidemedik, çünkü bizim için yıkım olurdu" dedi. Ayrıca Gültekin'in ailesi keşfe gerekli koşulları oluşmadığı gerekçesiyle itiraz etti. İşte Pınar Gültekin cinayetine ilişkin son detaylar...
Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i(27) öldürüp cesedini varil içinde yaktıktan sonra üzerine beton döken Cemal Meti Avcı(32) ile kardeşi Mertcan Avcı'nın (26) yargılandığı dava Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde mahkeme kararıyla olay yerinde keşif yapıldı. Gültekin'in ailesi avukatları aracılığıyla yapılan keşfe gerekli koşulların oluşmadı gerekçesiyle itiraz etti.
"GECELERİ YATAMIYORUZ"
Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin keşfe gidemediğini, aile avukatı Rezan Epözdemir'in kendisini bırakmadığını belirterek "Biz oraya gidemedik çünkü bizim için bir yıkım olurdu. Orayı görmek istemiyorum, daha doğrusu. Keşif yapıldı ama gerçekten iyi bir keşif yapıldığına inanmıyoruz çünkü kızın ağırlığı, varilin ağırlığı, birebir orada uygulanmadı. Biz bunun için memnun değiliz. Gerçekten keşif yapılmadı. Yüreğimiz yanıyor, bu Türkiye'nin sorunu. Benim kızım öldü. Biz şu anda gerçekten çok mağduruz. Ailecek bitmiş durumdayız, geceleri de yatamıyoruz. Rüyalarımıza giriyor artık. Adaletin yerini bulacağından biz eminiz çünkü bütün Türkiye arkamızda. Hunharca bir cinayet. Çok üzgünüz" dedi.
"VARİL AYNI VARİL DEĞİL!"
Keşif sırasında sanıklardan varilin kaldırılmasının istendiğini ifade eden baba Gültekin, şöyle devam etti: "Bize Reza Bey söyledi ama ona rağmen kilo aynı değil. Varil aynı değil, ağırlık hep dipte. Onu bile çekememiş yani yardım eden birileri var. Arkadaşı mı artık, babası mı annesi mi… Bizim şüphelerimiz bu yönde. Gerçekten iyi bir keşif yapılmadığına eminiz. Adalete güveniyoruz. Adalete güvenmek zorundayız. İnşallah iyi bir mahkeme sonucu alırız."
"SICAK OLMASI GEREKİYORDU"
Aile avukatı Rezan Epözdemir ise keşif sırasında olanları ve keşfe neden itiraz ettiklerini şu şekilde anlattı: "Cinayet mahallindeki koşullar orada sağlanmadı. Birincisi evin içerisinde yangın ve dumanlar vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla o varilin sıcak olması lazım, normal varille sıcak yanan bir varile çekmenin yeterliliği olmaz. İkincisi varilin ağırlığı 97 kilo 66 gram maktulün ağırlığı 65 kilo. O ağırlıklarla o kilo varilin içerisinde sağlanmaya çalışıldı ama kiloları temsil eden demirler yukarıdan bırakılınca direkt varilin altına çöktü. Hâlbuki beton maktulün vücudu bütün varilin tamamına ağırlığını dağıttı. Eşit şekilde dağılması lazımdı çekim gücü açısından çok büyük bir farklılık var. Ağırlık sadece aşağıda olunca çekmesi daha rahat oluyor ve çok daha az bir eforla çekilebiliyor ama ağırlık varilin tamamına yayıldığı zaman çekim gücü ve merkezi bir yerde olmadığı için daha zor oluyor. Hal böyleyken o keşif bu durumla sağlanamadı. Biz itirazımızı da keşif halinde mahkemeye ilettik. Bunu tarihe not düşmek amacıyla tutanağa derç ettik."
"İNSAN OLMA VASFINA AYKIRI BİR CİNAYET"
Avukat Epözdemir, "Beyanlarımızı sunduk, sanıklar son derece soğukkanlıydı. Cinayeti ilmek ilmek planlamış, organize ve senkronize edilmiş. Telefon üçe ayrılmış, sim kart kırılmış. Önce odunla yakılmaya çalışıyor, sonra benzin dökülüyor sonra üzerine beton dökülüp dereye atılıyor. İnsan olma vasfına aykırı bir cinayet. Canavarca hislerle eziyet çektirerek, hunharca, vahşice bir cinayet ama ona rağmen son derece soğukkanlı olarak anlattılar" ifadelerini kullandı.
"KOKOREÇ KOKUSU GİBİ PİŞKİN CEVAPLAR SUNDULAR"
Sanıklara bahçeye baktıklarında ne gördüklerini keşif sırasında sorduklarını ifade eden Avukat Epözdemir, "Abim bana dedi ki 'Yanmış kokoreç, bozulmuş kokoreçleri yakıyorlar' cevabını aldık. 'Siz kokoreç kokusuyla yanmış bir insanın kokusunu ayırt edemiyor musunuz' bana kokoreç kokusu gibi pişkin cevaplar sundular. Süreç bu şekilde keşif mahallinde gerçekleşti. İddialar ezberlenmiş, kurgulanmış. Tamamen cezayı minimize etmeye yönelik beyanlardı" şeklinde konuştu.
"OLAYI AYDINLATACAK BİR KEŞİF OLMADI"
Epözdemir şöyle devam etti: "Bir de keşif mahalli onların mülkiyeti olduğu için oradaki bir kısım alkollü içecekleri içeri taşımışlar. Kokoreç paketlerini taşımışlar. Bu yönüyle olayı aydınlatacak bir keşif olmadı. Zaten itirazımızı da dün sunduk, biz bir an önce adaletin tecellisi, hukukun tecellisi için çaba sarf ediyoruz. Bunun için de sonuna kadar ulusal, uluslararası alanda mücadelemiz devam edecek. Keşif mahkeme kararıydı fakat cinayet mahallindeki koşullar tamamen sağlanamadığı için çok faydalı olmadı. 1.83 boyunda bir maktul var 60 santimetre varilin uzunluğu o nasıl o varilin içine girecek. Bu tam olarak anlatılmadı. Hayatın olağan akışına, fizik kurallarına aykırı. 97 kilo 66 gram valizin ağırlığı. 65 kilo da maktulün ağırlığı. 162 buçuk kiloyu kaldırmak fiilen mümkün görünmüyor. 4 Ocak'ta ikinci duruşma yapılacak, ara kararlar bekleniyor. Sanıklar dinlenecek, bir sonraki celsede karar çıkacağına inanıyorum."