Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘öğretmen’ açıklaması! Neden toplumu ayrıştırıyor? Uzmanlar A Haber’de değerlendirdi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında öğretmenler hakkında "Mevcut iktidarın peşinden giden öğretmen varsa kimse kusura bakmasın ben ona öğretmen demem" şeklinde skandal sözler sarf etti. Peki CHP neden toplumu ayrıştır ve ötekileştiriyor? Neden toplumu bölmeye çalışıyor? Kafalarda oluşan soruların cevabını A Haber canlı yayınına bağlanan Daily Sabah yazarı Merve Şebnem Oruç ve SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş verdi.
İşte Daily Sabah yazarı Merve Şebnem Oruç'un açıklamaları:
"Açıkçası Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının şaşırttığını söyleyemem ama Öğretmenler Günü'nü kutladığımız bir anda tüylerim diken diken oldu.
Bir avukat, öğretmen ya da işçi eğer CHP'li ise bunları olabilir yoksa olamaz. Hakikaten durumumuz vahim.
BELLİ BİR KESİMİN HEDEF ALINMASI GERÇEKTEN ÇOK ÜZÜCÜ
Muhalefet ve Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarı ve AK Parti'yi kutuplaştırıcı bir dil kullanmakla suçluyor fakat kendileri bunu yapıyor. Burada özellikle toplumun belli bir kesiminin hedef alınması gerçekten çok üzücü bir durum ortaya çıkardı. Eleştirdiği şeyleri kendisi yapıyor.
"MUHALEFETİN ÖZGÜRLÜKÇÜ POLİTİKALARI SADECE SÖYLEM"
AK Parti, MHP veya Cumhur İttifakı'nın unsurlarına yönelik eleştirileriniz olabilir. Bu hoş karşılanabilir. Hatta son zamanlarda kendilerine destek vermeyen medyaya yönelik hakaretleri bile oluyor buna da alıştık diyelim. Bir öğretmeni ya da bir meslek grubundan birini tuttuğu parti sebebiyle bu kadar keskin bir şekilde eleştirilmesi ya da toplum tarafından dışlanması hatta öğretmen bile kabul edilmiyor olması muhalefet cephesinin özgürlükçü politikalarının birer söylemden ibaret olduğunun göstergesi."
İşte SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş'in açıklamaları
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun toplumun bazı kesimlerine devlet memurlarına sanatçılara yönelik olarak ilk defa söylediği cümleler değil. Sehven ağzından bir anda çıkmış sözcükler hiç değil. Bunlar bilinçli ve tarihsel hafıza üzerinde gelen düşüncenin yansımasıdır.
BAŞKA BİR BİREYİN "MAKBULU" YOKTUR
Kılıçdaroğlu Afrin'e hareketa giden askerlere destek veren sanatçılara 'rezilsiniz' demişti. Dün öğretmenleri ikiye ayırarak kendisine oy vermeyenleri bir nefret söyleminin içerisinde kullanabiliyor. Türkiye parti tarihine baktığınızda onların gözünde CHP'li olmayan memurun, sanatçının ya da başka bir bireyin "makbulu" yoktur. Bunun tarihsel olarak onlarca örneği var. Bu genetik olarak devam eden bir düşünce biçimidir.
"DEVLET MEMURUNDAN SEÇİLİR"
Erken cumhuriyet tarihine gidecek olursanız CHP'de siyaset yapan kişilerin hatta bakan olan kişilerin geçmişine baktığınız zaman devlet memuru olduğunu görürsünüz. Bunlar çoğu zaman devlet memurlarından seçilir. Onların zihninde şöyle bir düşünce var: Eğer bir memur AK Parti, MHP ya da başka bir partiye oy veriyorsa bu bir makbul devlet memuru değildir. "